Sancaktepe Anayasa Toplantısı Tutanağı-5
TARİH: 27-03- 2012
YER: Samandıra Kültür Merkezi
EV SAHİBİ KURUM: Sancaktepe Belediyesi
KONUŞMACILAR: Şeyma Dövücü-Erdoğan Aydın
KONU: Demokrasi, yerel yönetimler, şeffaflık
MODERATÖR: Yakup Karabacak
KATILIMCI SAYISI: 60
GİRİŞ VE HOŞGELDİNİZ KONUŞMASI: Yakup Karabacak
Şeyma Dövücü: Demokrasinin meclis eliyle bizim seçtiğimiz vekiller eliyle yürütülmesi temsil edilmesi bizim devlet yönetişimimiz açısından önemli. Ama yerel yönetimlerde de yine bizim görmek istediğimiz başkanlarımız vasıtasıyla bize bir takım hizmetler sunuluyor. Temel ilkeler genel esaslar belirlendikten sonra yerelde insanlara ulaşacak hizmetler açısından acaba bu kullanmış olduğumuz temsili demokrasi yerel yönetimlere bir kısmı devredilerek daha ulaşılabilir daha somut gözle görülür şekilde yerel yönetimlerin özerklikleri güçlendirilsin mi? Şeklinde de tartışmalar var. Avrupa’da ve Amerika’da hakikaten yerel açıdan valiler veya belediye başkanları güçlü bir şekilde halkla iletişim içinde. Hatta Amerika’da başkanlık seçiminde sadece iki parti var. İnsanlar ancak seçimlerde liberali veya cumhuriyetçisini hangisini belirleyeceği konusunda düşünüyorlar. Onun dışında politize olmamış yani başa getireceği kişileri politik olarak düşünmeyen kendi eyaletinde kendisine nasıl hizmet vereceğini düşündüğü yine her iki partiden de olabilir bir kişinin eyalette ki valinin seçiminden daha çok ilgileniyor. Ama kendinin yaşadığı bölgenin sorunlarına odaklanmış durumda. Türkiye için bu sistem doğru olabilir mi bilmiyorum. Bizim halk olarak farklı bir profile gelmiş olmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Bizler daha ideolojik düşünen kişileriz.
Erdoğan Aydın: Demokrasi dediğimiz şey insanlığın siyaset biliminin, toplumların, tarihin üstünden bir sürü acılar katliamlar kıyımlar işkenceler yaşamış bir sürü yoksunluklar bir sürü inanç yasağı yaşamış bu tarihin bulabildiği bizi geleceğe daha güvenle bakabilmemizi sağlayabilecek en büyük güvencedir. Devletin çok zayıf devletin sadece hizmetkâr devletin sadece bizim hak ve özgürlüklerimizi korumak ve daha iyi yaşayabilmemizi sağlamak için bir mekanizma olduğunu sağlamak buna karşılık biz sokaktaki insanların daha güvenli daha özgür daha örgütlü kendimiz neyi doğru görüyorsak komşumuza iş arkadaşımıza okul arkadaşımıza zarar vermemek kaydıyla bize doğru ne geliyorsa onu korkmadan rahat bir şekilde yapabileceğimiz ve bundan dolayı hiçbir hâkimin jandarmanın bizi mahkemeye çıkaramayacağı okula gitmemizi engelleyemeyeceği bir rejim inşa etmek zorundayız. Bizim mutlaka atanmışa karşı seçilmişi güçlendirmemiz yereli genele karşı güçlendirmemiz azınlıkta olanı çoğunlukta olana karşı güçlendirmeliyiz. Demokrasinin geliştiği ülkelerde valiler bu kadar güçlü değiller. Orada belediye başkanları güçlü. Orada gerçek anlamda sosyal devlet var. Dolayısıyla kimsenin sadakaya yeşil karta vb. ihtiyacı yok.
Hasan Kama: Yerel yönetimlerde belediye başkanı var kaymakam var daire başkanları var. Her biri kendi alanında bir yetkiye sahip. Onu bir merkezde toplayıp yerel yönetimlerde halkın seçtiği ekibin kontrolüne vererek onu da merkezi hükümet tarafından şeffaf bir şekilde kontrol etme noktasında bir çalışma içerisinde olunmalı. İşi yapan yerel yönetimler olmalı merkezde neler yaptığını hesap verebilir noktada onu halkla paylaşmasını sağlamalı diye düşünüyorum.
Mesut Yılmaz: Yerel yönetimler halkla görüşüp, halkın fikirlerini alıp ona göre kararlar almalılar.