Güngören Anayasa Toplantısı Tutanağı-6
TARİH: 25-04-2012
YER: Güngören Belediyesi Kültür Merkezi
EV SAHİBİ KURUM: Güngören Belediyesi
KONUŞMACILAR: Erol Katırcıoğlu-Mehmet Baransu
KONU: Bireyin ve devletin yükümlülükleri, mülkiyet-miras
MODERATÖR: Yakup Karabacak
KATILIMCI SAYISI: 15
GİRİŞ VE HOŞGELDİNİZ KONUŞMASI: Yakup Karabacak
Erol Katırcıoğlu: 1980 itibari ile dünyada kapitalist bir model uygulandı. Bu model esasında gerçekten bir koyundan birden fazla post çıkarma mantığına dayanan bir piyasa ekonomisi anlayışıydı. Bu anlayış dünyada 30 yıldır sürüyor. Türkiye’de bu dalganın içine girdi ve sonuçta öyle bir zihniyet hakim olmaya başladı ki her şey neredeyse piyasaya verilirse en iyi sonuçları oradan alırız gibi anlayış ortaya çıktı ve bu nedenle de devletin mümkün olduğu kadar küçültülmesi herkesin söylediği laf haline geldi. İDO özelleştirildi. İDO özelleştirilirken neden ses çıkmadı, nereden bakarsanız bakın yanlış bir özelleştirmedir. Bir bölgeye ait taşımacılığı bir tek şirkete veriyorsunuz. Bu şirket şöyle bir uygulama başlatmış. İşi acele olanlar 20 lira daha fazla verirse yan kuyruktan giriyorlar. Sizin işiniz acele ama 20 lira verecek durumda değilseniz bekliyorsunuz. Bu olmaması gereken bir şey. Bu fiyat ayrımcılığı dediğimiz bir şeydir ve bizim yasalarımıza göre de yasaktır.
Türkiye toplumu, gideceği çok yeri olan bir toplumdur. Gelir farkları çok yüksektir. Toplumun sosyal devlete ihtiyacı vardır. Sosyal devlet ilkeleri en azından yol gösterici olarak anayasaya girmeli. Barınma ihtiyacı, sağlık, eğitim, su kullanma ihtiyacı gibi temel ihtiyaçların giderilmesi ile ilgili olarak devletin birinci derecede bir rolü olması gerektiği anayasaya yazılmalı. Devletin herkese ev yapacak hali yok ama anayasa gelen hükümetlere şunu söyleyebilir; sizin görevlerinizden biri de konut ihtiyacının giderilmesine yönelik tedbirlerdir ve programlarınızda bunların bulunması gereklidir.
Mehmet Baransu: Buradaki sorun bütçe. Ben vergimi veriyorum ama bunun nereye harcandığı konusunda devletin bu harcamayı nasıl yaptığı konusunda hiç bir fikrim yok. Hesap verilebilirlik konusunda da hiçbir müdahilliğim yok. Bizim hesap sorabileceğimiz merciler yok. Devlet sağlık ve eğitimi vermeli. Sağlık politikasının değişmesi gerekir. Özelleştirme yapabilirsiniz ama sizin bunu piyasa ekonomisine göre kontrol etmeniz gerekiyor. Devlet kendini kontrol etmiyor ki sıra özel şirkete gelsin. Zaten devlet başlı başına özel bir şirket. Bu ülkenin zenginleri devletin sırtından zengin oluyor. Bir ihale kanunu 9 yılda 19 kez değiştirilir mi? Peki ihalenin kime verildiğini bizler biliyor muyuz? O hazinedeki para hepimizin hakkı. Zorunlu askerlik çağ dışı bir uygulamadır.
Recep Yumrukaya: İnsanlarımız haklarından bihaber. Bu anayasa çalışmalarına insanların ilgisiz kalmasını buna bağlıyorum. İnsanların haklarına sahip çıkması konusunda nasıl bir çözüm önerisi sunabilirsiniz?
Mehmet Baransu: Yaşayarak daha fazla öğrenilene bilir belki ama bugün geçmişten daha fazla olanaklarımız var internet var, dünyayı takip edebiliyoruz yeter ki merak edelim ve araştıralım.
Erol Katırcıoğlu: Bu devlet bireyin haklarını içine sindirebilen bir devlet değildir. Bu anlayışla yönetilen devletin bizim devletimiz olmayacağını söylememiz lazım. Bu devlet belli kalıplar içinde bir toplum olmasını istediğinden dolayı toplumu yukarıdan aşağıya biçimlendirmiş bir devlet.
Cengiz Bayram: Dolaylı verginin kaldırılması gerekiyor. Kaynaktan vergi alabilirler. Kaynaktan vergi alınmadığı için vergiyi vatandaşın üzerine yıkıyorlar. Vergi alımı kaldırılırsa vatandaş kendi işini kuracak ve işsizlikte ortadan kalkacak. Bir insanın bir işyeri açması için kendi ihtiyacından daha fazla vergiye harcaması gerekiyor. Hizmet alanında vergilendirmenin kaldırılmasını istiyorum. Toprak ve su satılamaz. Toprak sadece işletilebilir.
Erol Katırcıoğlu: İnsanlar karşılarında doğru düzgün bir devlet görse vergi verirler. Hakkaniyet uygun çalışan bir ekonomik sistem olsa insanlar ver verirler. İnsanların vergi kaçırmalarının kayıt dışı çalışmalarının en önemli sebepleri var olan düzene itirazlarından kaynaklanıyor. Bu toplumda ben bir iş adamıysam bir paraya ihtiyacım olacaktır. Bunu bir şekilde bulmam gerekir. Ama dönün bakın siz finans ihtiyacınızı karşılayabiliyor musunuz? Bankalar büyük şirketlerin yavruları. Bankalardan gayrimenkullerinizi ipotek ettirerek kredi alabiliyorsunuz ancak. Bankacılık iş yapmadığı için hala Anadolu’da tefeciler var. Bankalar topladığı para ile ya kendi şirketlerini finanse ediyorlar ya da devlete borç veriyorlar. Kayıt dışılığının kaldırılmasının yegâne yolu gerçek anlamda bankacılık yapmaktan geçiyor.