Sancaktepe Anayasa Toplantısı Tutanağı-7
TARİH: 22.05.2012
YER: Samandıra Kültür Merkezi
EV SAHİBİ KURUM: Sancaktepe Belediyesi
KONUŞMACILAR: Figen Şaştım-Şanar Yurdatapan
KONU: Çalışma Yaşamı
MODERATÖR: Melis Tantan
KATILIMCI SAYISI: 10
GİRİŞ VE HOŞGELDİNİZ KONUŞMASI: Melis Tantan
Figen Şaştım: Anayasaya göre çalışma hem hak hem ödev. Herkesin hayatını idame ettirmesi için bir iş sahibi olma hakkı ve bu anlamda devletin bireylerin iş sahibi olması ve işsizliğin önlenmesi için gerekli tedbirleri alması görevi.
Ücrette adalet sağlanmalı. Eşit işe eşit ücret değil, herkesin sarf ettiği emeğin karşılığı olan ücreti alması.
Memurlar için düzenlenen performans kriterinin işçiler içinde getirilmesi gerekir.
Asgari ücretin devletin ekonomik düzeyine göre ayarlanması adil değil. Asgari ücret, çalışanın insani şartlarda geçim standardını sağlayacak düzeyde olmalıdır.
Asgari ücretlinin gelir durumu göze alındığında asgari ücretliden SSK kesintisi ve gelir vergisi kesintisi yapılmaması gerekir.
Çalışanlar, insani şartlarda dinlenebilmeli işyerinde dinlenme salonları spor salonları bulunmalı.
Servet tek elde toplanmamalı. Devletin çalışma hayatını tanzim ederken özel teşebbüsü destekleyeyim derken bu konuda da aşırıya giden vatandaştan toplanan vergilerin hibe kredileri şeklinde özel müteşebbislere dağıtıldığı bir desteklemeyi doğru bulmuyorum.
Sendikalar, anayasada çok detaylı olarak düzenlenmiş. Sendikalar anayasada bu kadar detaylı olarak yer almamalı. Sendikalar kanununda zaten detaylı olarak düzenlenmiş. Sendikaların yapılanmasının günümüzde iktisadi teşekküller halini aldığı dikkate alındığında ve sendika başkanlarının işçilerden toplanan aidatların kendi kişisel menfaatleri için kullanmasından duyulan rahatsızlıktan dolayı devlet sendikaların yapılanması anlamında sendikalara çeki düzen vermeli.
Şanar Yurdatapan: Eskiden memurlar sendika kuramazdı. Devlet için çalışıyor, memur sendikalı olamaz görüşü hakimdi. Başka ülkelere bakıyoruz oralarda memurların sendika hakkı var, grevli toplu sözleşme hakkı var. Grevin bir hak oluşu da o kadar uzun süren kanlı mücadeleler sonucunda olmuş ki. Türkiye gele gele toplu iş sözleşme yapma noktasına kadar geldi ancak hala memurların grev yapma hakları yok.
Grevsiz toplu iş sözleşmeleri pirinçsiz pilava benziyor. Elinde böyle bir kuvvet olmadığı vakit sendikaların patronlarına yalvarmaktan başka çareleri yok. Patron birey olunca grev hakkın olacak, patron devlet olunca grev hakkın olmayacak.
Asker ve polis de devlet memuru onların grev hakkı olmalı mı?
Gönül Hanım: Çalışmanın ödev olarak tanımlanmasına gerek yok.
Tarık Yusuf: Tüm çalışma hayatında farklı vasıtalarla inanç düşünce etnik köken dil din ırk vs bunların tamamını kapsayacak şekilde ayrımların yapılamayacağına ve bu ayrıma gidenlere uygulanacak yaptırımlarla ilgili bir genel düzenleme olabilir. Çalışma hayatının çok katı kurallarla hem ahlaki hem disiplinsel kurallarla düzenlendiği yerlerde uygulandığını görüyoruz. Bugün sadece Yahudi olduğu için işyerinde kendini aşağılanmış hisseden birisinin açtığı dava Amerikan kamuoyunda ciddi bir gündem bulmuştu.
Yusuf Çelik: Memurun grev hakkı olmalı. Memur performansı denen şey kağıt üzerinde kalmış bir durum, uygulamada yok.
Askerin ve polisin grev ve sendika hakkı olmamalı. Yurtta sulh cihanda sulh ilkesini benimsemiş asker bana ters gelir. Bu bizim sendikanın görüşüne aykırıdır diyen bir askeri düşünemiyorum aklıma yatmıyor. Polisler içinde aynı şey geçerli.
Kanun hukuk olmasına rağmen bugün kaçak işçiler, sigortasız işçiler var.
İnsanların inançları beni ilgilendirmiyor. Başörtülü kadınlar avukat ve hakim olabilmeli.
Necla Atılgan: İş hayatında kadına pozitif ayrımcılığı destekliyorum. Başörtülü kadınlarda memurluk yapabilmeli. Kapalılar ikinci sınıf insan muamelesi görüyor.
Figen Şaştım: Memur sendikaları ile devlet anlaşamadı yeni zamlar konusunda. Konu kamu hakem kuruluna gitti. Uzlaşmayı kamu hakem kurulu yapacak. Kamu hakem kurulu yanlış bir müessese. Devlet ile sendikalar arasında uzlaşmada arabuluculuk kurulu olmalı ama kamu adına hareket eden birisi olmamalı, tarafsız biri olmalı.
Necla Atılgan: Taşeron işçilere, iş verelerin uyguladığı büyük bir haksızlık var.
Figen Şaştım: Şirketler büyük kamu kurumlarının ihalelerine giriyorlar. Taşeron firma çalıştırdığı elemanın sözleşmesini 11 aylık yapıyor. Kıdem tazminatı almaması için 12 ayı tamamlatmıyor. 11 ay sonra sözleşmesini feshediyor. Daha sonra yeni ihale döneminde aynı işveren işçi ile sözleşme yeniliyor. Bu şekilde 5-10 yıl çalışan taşeron firma elemanları var. Yasal yollara müracaat etmekten çekiniyorlar. Dava açarsam orada çalışmaya nasıl devam ederim gibi endişeleri var. Bu şekilde olan kişilerin örgütlenmeleri gerekir.