TARİH: 21 Mayıs 2012
YER: Üsküdar Belediyesi Altunizade Kültür Merkezi
EV SAHİBİ KURUM: Üsküdar Belediyesi
KONUŞMACILAR: Figen Şaştım- Sacit Kayasu
KONU: Çalışma, sendika, grev ve toplu sözleşme
MODERATÖR: Melis Tantan
KATILIMCI SAYISI: 10
GİRİŞ VE HOŞGELDİNİZ KONUŞMASI: Melis Tantan
Figen Şaştım: Anayasada ücret emeğin karşılığıdır deniyor. Bundan anlaşılan herkesin sarf ettiği emek kadar ücret alması gerektiği şeklinde. Ama günümüzde daha çok eşit işe eşit ücret şeklinde bir ücretlendirme politikası olduğunu görüyoruz. Bu adil bir ücretlendirme şekli değil. Herkes emeğine göre farklı ücret almalı. Memurlar için geçen yıl yapılan yasal bir değişiklikle performans değerlendirme kriteri getirildi. Aynı düzenleme işçiler için de yapılmalı.
Devletin ekonomik şartları neyi gerektiriyorsa asgari ücretin o şartlar göz önüne alınarak belirleneceği ifade ediliyor. Bu da adil bir düzenleme değil. Asgari ücret çalışanını insani şartlarda geçim standardını ağlayacak düzeyde olmalıdır. Asgari ücretliden gelir vergisi ve sigorta prim kesintisi yapılmamalı.
Çalışanlara dinlenme salonu, oturma salonu, spor salonu, mescit gibi yerler tahsis edilmeli.
Devletin ekonomik hayatı tanzim etme ve özel teşebbüse destek olma adına vatandaşın verdiği vergileri fütursuzca harcamasını doğru bulmuyorum. Servet adil dağıtılmıyor.
Günümüzde sendikalar, birer iktisadi devlet teşekkülü gibi işçilerden topladığı primlerle sendika başkanlarının keyfe keder tutumlarını ve işçilerin haklarının gözetilmediği ve korunmadığı yapılar olarak görüyoruz. Sendika dediğimiz yapılanma işçi haklarını koruyan bir sivil toplum kuruluşudur.
Sacit Kayasu: Mevcut 1982 anayasası bir darbe anayasasıdır. Anayasaya uygun olarak sendikalar kanunu çıkarıldı, daha sonra toplu sözleşme grev ve lokavt kanunu çıkarıldı. Bu kanunlar hep bu anayasaya uygun olarak çıkarılan kanunlardı. İnsanlar sendikal hakları elde edebilmek için bütün dünyada yüzyıllar boyunca mücadele verdi. Bugün elde edilen bu kazanımların daha ileriye götürülmesi lazım. Bugün memurların grev hakkı yok. Daha düne kadar memurların sendika kurma hakları da yoktu.
Merve Hanım: İş yerleri, kayıt dışı işçi çalıştırmamalı.
Sezer Bilge: Kayıt dışı işçi çalıştıranlara büyük yaptırımlar getirilmeli. Kıdem tazminatları devlet tarafından verilmesi gerekir.
İşçi bordroda asgari ücret alıyor gözüküyor. İşveren devlete daha az sigorta primi ödemek için gerçek maaşı göstermiyor. Aslında buda bir kayıt dışılık. İşverenler yüksek oranda devletten vergi kaçırıyorlar.
Dilek Hanım: Asgari ücret için devletin ekonomik koşulları göz önünde tutuluyorsa niye bu memurlar için geçerli olmuyor? Asgari ücretle çalışanlarda en az memurlar kadar maaş alabilmeli.
8 saat çalışma uygulamasını kimse uygulamıyor.
Figen Şaştım: Bir iş yerinde 30 kişinin üzerinde işçi varsa eğer iş kanununa tabi, aksi halde iş kanuna tabi değil. İş kanununda kişi sayısı daha alta çekilmeli.
Ahmet Bey: İş hayatında olan kişiler, gerçekten devlete vergilerimizi tam versek batarız diyorlar.
Sendikalarımızın yapısı değişmeli. Sendikalar siyaset yapmasın, emeği savunsun.
Necati Küçük: Sendikaların hiç birine inanmıyorum ve güvenmiyorum. İşçileri hiçbir zaman savunamadılar.
Figen Şaştım: Batıda sendikacılık işçi sınıfının eylemleriyle çabası ile olmuş. Türkiye’de ise devlet yasaklarla sınırlamalarla bu sendikal hakları lütfetmiş.
Sacit Kayasu: İki sorun var; Gelirler olduğu gibi beyan edilirse iflas edilir, ikincisi ise sendikaların sarı sendika oluşu. Dünya bunları çözdü. Amerika’da bugün %98 vergi alınıyor. Ama Amerika’da her türlü harcamayı devlet asgari olarak kabul ediyor. Türkiye’nin gerçekten vergi problemi var, sendikalarda sarı sendika problemi var. Türkiye’nin eğitimde problemi var. Yargıda problem var. Türkiye problemli bir ülke.
Sezer Bilge: Birkaç tane değil de tek bir sendika olsa ve o sendikanın verdiği kararlar ile işçiler arasında bir birlik olsa ve uygulansa.
Ahmet Bey: Bu uygulanamaz. Birbiriyle rekabet edebilecek ideolojisi olmayan sendikalar olmalı.
Sacit Kayasu: Şoförler ve Otomobilciler Federasyon’u tek sendika olduğu için başkanı krallık kurmuştu.
Dilek Hanım: Sendika başkanları padişah gibi oturmaktan ziyade işçi gibi çalışabilir. Bunlar yasalarla düzenlenebilir. Hakları sınırlandırılabilir, denetimleri arttırılabilir. Sağlık sendikası ve eğitim sendikası bir tane olursa içlerinde ayrımcılık olmaz.
Merve Hanım: Öncelikle farklılık ve çeşitlilik neden engelleniyor? İktidar partisi denetlenmeli ve işini yapmalı ki bu farklı sendikaları kayırıyor gibi bir durum oluşmasın. Bunlar sınırlandırılmamalı.
Dilek Hanım: Sendikalar zaten işçilerin haklarını korumak için kurulmadı mı? Amaç birdir.
Ahmet Bey: Devletin şartları ile kanunları ile kurulmuş sendikalar ancak bu kadar olur. Bunlar kendi içimizden çıkan sendikalar değil. Bize, gideceksiniz şu sendikaya üye olacaksınız deniyor.
Sadi Bey: İşçiler emeğe göre ücretlendirilmeli.
Ahmet Bey: Anayasaya, sendikaların aldığı aidatların şeffaflaşması için madde konulmalı. Sendikamızın Antalya’da bir otel ile ortaklığı varmış yeni öğrendik.