TARİH: 17 Mayıs 2012
YER: Ümraniye Belediyesi Kültür Merkezi
EV SAHİBİ KURUM: Ümraniye Belediyesi
KONUŞMACILAR: Figen Şaştım, Sacit Kayasu
KONU: Çalışma sendika grev ve toplu sözleşme
MODERATÖR: Yakup Karabacak
KATILIMCI SAYISI: 4
GİRİŞ VE HOŞGELDİNİZ KONUŞMASI: Yakup Karabacak
Figen Şaştım: Bir insanın emeğini ortaya koyarak hayatını idame ettirmek için bir iş bulması bu işten ücret alması ve bu ücretinde asgari yaşam seviyesini sağlayacak şartları taşıması gerekir. Devletinde, işsiz vatandaşlara iş bulması işsizliğin bir sorun olduğunu kabullenip bu işsizliğin giderilmesi için tedbirler alması gerekir.
Çalışanlara bir performans değerlendirilmesi yapılarak ücretleri verilmeli. Memurlara böyle bir düzenleme yapıldı ancak işçilerde böyle bir düzenleme yok. Belki özel teşebbüste çalışanlara yönelik çalışanın yaptığı iş, harcadığı mesai dikkate alınarak ücret düzenlemesi yapılıyor ama kamuda böyle bir düzenleme yok.
Anayasada asgari ücret, devletin sosyal seviyesine ve ekonomik durumuna göre belirlenir diyor. Fakat asgari ücret, çalışanın insani şartlarda geçim standardını sağlayacak düzeyde olmalıdır şeklinde düzenlenmesi gerekir. Bu bağlamda yine bir madde eklenerek asgari ücretten SSK ve gelir vergisi kesintisi yapmamalıdır şeklinde yer almalıdır.
İşçinin dinlenmesi için bir dinlenme salonu tahsisi, ibadet etmesi için bir ibadet yeri aynı zamanda o bir saatlik dinlenmede birtakım spor aktiviteleri yaparak manevi olarak da ruh dinginliğini sağlayabilecek bir ortamın oluşturulması gerekir. İşyeri açma şartlarında bu madde düzenlenerek eklenebilir. Dinlenmek çalışanın hakkıdır diyerek geçiştirilmemelidir.
Servet tek elde toplanmamalıdır.
Günümüzde sendikalar adeta kamu iktisadi teşekkül mantığında yönetiliyor. Sendika bir nevi sivil toplum örgütlenmesidir. İşçilerin haklarını koruma amaçlı oluşturulmuştur. Sendikaların mali açıdan ayakta durması işçilerin maaşlarından kesintilerle mümkün olmakta. Bir kişi 15-20 yıl bir sendikanın başkanı olabiliyor. Kendi yaşam düzeyi o maaşından kesinti yapılan işçinin yaşam düzeyinden çok çok ilerisinde. Kapitalist bir anlayışla sendikacılık yürüyor.
Toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde arabuluculuk müessesesinin kuvvetlendirilmesi gerekir. Şu anda toplu iş sözleşmelerinin daha çok kamu adına arabulucular görev yapıyor. Kamu adına görev yapan arabulucular değil dışarıdan objektif tarafsız ve işçi haklarını daha fazla gözetecek bir arabulucunun görev yapması daha doğru olur.
İşçi ve işveren arasındaki ilişki, sözleşmeye dayanmaktadır. Hukuk bağlamında ahlaki bağlamda da iki tarafın karşılıklı rızası ile oluşturulmuş bir ilişkidir dolayısıyla eğer bu ilişkide taraflardan birisinin bir rahatsızlığı bir mutsuzluğu söz konusu ise bu ilişkiyi karşılıklı bir anlaşma ile sona erdirilmeli.
Sabahattin Karataş: Devlet memurluğundan emekliyim KEY ödemelerini hala alamadım. Olağanüstü hal bölgesinde çalıştım, olağanüstü hal tazminatımı zamanında başvuru yapmadığımı gerekçe göstererek vermediler. Yargıya gitmedim yazışmaları sadece kurumlarla yaptım.
Yusuf Bey: Çalışmanın ödev olması gerektiğini düşünüyorum. Çalışmak için insanlar teşvik edilmeli.
Servet tek elde toplanmamalı. Sendikanın ne olduğunu işlevi nedir bilmiyorum. Sendikalar birer siyasi partiymiş gibi kullanılmamalı. Başkanları var, toplanan paralar nereye nasıl harcandığı bilinmiyor. Daha verimli, daha işçinin emeğini savunabilen bir düzenleme yapılmalı.
Sabahattin Karataş: Çalışma yaşamında fırsat eşitliği yok. Referanslar devreye giriyor.
Sacit Kayasu: Yargı yoluna başvurulmadığı sürece bu sorunlar yaşanır. Vatandaşımızın hak arama alışkanlığı yok. Bugün toplugörüşme sözleşmelerine dikkat edin. Hükümet 3+3 diye diretti. Hükümetinde kendine göre bir planı programı var bunun dışına çıkamam dedi. Eğer memurların grev yapabilme imkanları olsaydı eğer yargıya gidebilme imkanları olsaydı onlar sonuna kadar direnip bu işi mutlaka kendilerinin de isteği olan onlar %40 istiyor iki tarafı mağdur etmeyecek şekilde yargıda çözebilirlerdi. Bugün maalesef kamu görevlileri hakkındaki kanun yargıya gitme imkanını tıkadığı için ister istemez iki tarafta hakem heyetinin vereceği karara uymak zorunda kalacak.
Figen Şaştım: Taşeron işçilerle 11 aylık sözleşme yapılıyor. Eğer 12 aylık yapılırsa kıdem tazminatı hak edecek. 11 ayın sonunda aynı işiyle yine sözleşme yapılıyor. Bu şekilde işçi yıllarca çalışıyor ve hakkını aramıyor.
Furkan Erdem: İş yerinde mescit, dinlenme salonu, ibadethanenin olması bir hayaldi. Bunların gerçekten hayata geçirilmesi gerekir.
Sendika nedir ne işe yarar bilmiyoruz. Tuzla tersanesinde 10 yıl içerisinde sırf iş kazaları nedeni ile bir sürü insan öldü. Onları koruyan bir yasa var mı? Varsa niye bu kadar kişi ölüyor ve tazminat alamıyor?