Yer: Kocasinan Belediyesi Meclis Salonu
Tarih: 13.05.2017
KATILIMCILAR
DERNEK,VAKIF VE GİRİŞİMLER
1. Mustafa TEMİZER (MİLLET DERNEĞİ)
2. Ali Osman BAĞIRGAN (HUKUKÇULAR DERNEĞİ)
3. Burhan KARAMUSTAFAOĞLU (FAKİR VE MUHTAÇLARA YARDIM DERNEĞİ)
4. Ahmet TAŞ (KAYSERİ GÖNÜLLÜ KURULUŞLAR PLATFORMU)
5. Gizem BALCI (SİYAMDER)
6. Cafer BEYDİLLİ (TEKEV)
7. Fevzi KONAÇ (KAYSERİ BAROSU)
8. İbrahim NİBİGİRA (KUDER)
9. Yasin YAŞAR (MAZLUMDER)
10. Ferhat ÇAKIR (SİVİL DÜŞÜNCE PLATFORMU)
SENDİKALAR
1. Aydın KLAKAN (MEMURSEN İL TEMSİLCİLİĞİ)
2. Mehmet Mücahit YILDIZ (GENÇ MEMURSEN)
3. Bahri GÖÇMEN (BÜRO MEMURSEN)
4. Uğur MEMİŞ (EMEKLİ MEMURSEN)
5. Harun GÖZTAŞ (EĞİTİM BİR SEN)
6. Murat Bİ (EĞİTİM BİR SEN 2 NOLU ŞUBE)
7. Yusuf DOĞAN (TOÇBİR SEN)
SİYASİ PARTİLER
1. Ebrar ASLAN (ERCİYES ÜNİVERSİTESİ AK PARTİ TEŞKİLATI)
KURUMLAR
1. Erol ŞİMŞİR (Milli Eğitim Müdürlüğü)
MEDYA
1. İhlas Haber Ajansı
2. TV1 Kayseri
3. Akit Gazetesi
ÖZEL KONUKLAR
1. Av. Dr. Mehmet SARI
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve gözlemcilerden toplam 46 izleyici katıldı.
MODERATÖR: Adnan EVSEN
Kayseri küçük Millet Meclisi Mayıs ayı buluşmasında "REFERANDUMDAN SONRA TÜRKİYE” konusunu görüşmek üzere özel konuğu Hukukçular Derneği Eski Genel Başkanı Av. Dr. Mehmet SARI nın katılımı ile Mayıs ayı buluşması gerçekleştirilmiştir.
13 Mayıs 2017 tarihinde Cumartesi günü Kocasinan Belediyesi Meclis salonunda yapılan toplantıya birçok sivil toplum kuruluşuna ait temsilciler, gözlemciler, kamu kurumu, medya ve üniversite öğrencileri katıldı.
"REFERANDUMDAN SONRA TÜRKİYE”
Özel Konuk: Hukukçular Derneği Eski Genel Başkanı Av. Dr. Mehmet SARI
Referandum öncesi durum kısaca özetleyecek olursak; aslında referanduma gidiş 15 Temmuz süreci ile başladı. İşin muhtevasında ülkemizde önemli kırılmalar meydana getirdi. Temmuz kesinlikle bir darbe ve paylaşma kalkışmasıydı. Bu olay referandum sürecini tetikledi. Ülkemizde önemli iki darbe vardı. Ama bu kalkışmada topyekûn itiraz edecek kurumları sahadan yok edilmesi olarak yapılıyor olmasıdır. 15 Temmuzdan altı ay önce yaptığımız bir çalışmada İspanyol temsilcisi yapmış olduğu açıklamada askerlerin, medyanın, sivil toplum kuruluşların üstleneceği rol açısından bizim ülkemizde olan diğer darbelerden bir farkının olmadığını söyledi. Fark olan şu her ülke kendi konjonktürel süreci içerisinde değerlendiriliyor. Dünyadaki bütün darbeler kanlıdır. Muhalefet yok etmek üzere planlanmıştır. Ölüm uçuşları ile muhalefet eden kesimin uçaktan Atlas okyanusuna kadar taşınarak uçaktan atılmalarına kadar pek çok yok etme olaylarını bu toplantılarda hep beraber tartıştık. Annelerin yavrularından ayrıldığı sistematik olarak darbeler kendi içinde acıma hissi olmayan muhalif kanadı yok etme üzerine kurgulanan bir planlamadır. 15 Temmuz da ise bu referandumun birincil olan unsurdur.
Referandumuna gelirken bu olaylar söz konusuydu. 15 Temmuz devleti ve milleti esir almak adına yapılmış bir paylaşma kalkışması ve sonucunda ise 16 Nisan referandumu oluştu. Aslında bu siyasal alanda da ne sitendi de yapılmadı veya ne istendi de başarılı olunmadı anlamında soruları beraberinde getiren bir süreç ile referandum oylamasına gidildi. Öncelikle bu batı ittifakının yoldan çıkmış bir Türkiye’nin yeniden yola getirilmesi anlamında düşünülebilir. Bunlar batı zaviyesinden böyle algılanabilir. Ancak Türkiye temelde uluslararası denge açısından varoluş mücadelesinde kendini hissettirmeye başladı. Bu hissediş ile birlikte Türkiye’nin baskılanması anlamında dünya müesses nizamının isteği vardı. Türkiye artık başkanlık sistemi anlamında yönetim değişikliğini yaptı. Bu değişim ile birlikte zayıf rüzgarlarda bile kırılganlığı olan, koalisyonların ve ortaklıkların olmayacağı bir yönetim tarzı benimsenmiş oldu. Bu sistem ile beş yıllık programlar ile hükümet etme sistemlerini hayata geçirebilecek bir değişikliği gerçekleştirmiş oldu. Hükümet çok önemli savrulmalar dışında beş yıl yönetme ve program uygulama olan yeni bir sistem oluştu. Sonuçta bunu evet bir sistem değişikliği olarak görmek gerekir. Bu bir siyasal tercih değildir. Milletin değişime direnç göstermesinden dolayı böyle bir sonuç ortaya çıkmıştır. Bu sonuç hükümet etme tercihi ile aynı olmayabilir.
Bu sonuç ile birlikte ülkemizde yasama, yürütme ve yargılamanın daha da dengeye oturacağı bir yönetim biçimine doğru gidiyoruz. Bu tercihten sonra dengelerin daha da oturacağı kanaatindeyim. Yargı her zaman sorunluydu bugüne kadar. Yasama ve yürütme birleşik kaplar teorisinde olduğu gibi birliktelikleri vardı. Bu anlamda yürütme ile yasama tamamen ortadan kaldırılmış oldu. Yürütme her zaman için yasamayı dizayn eden bir yapı halindeydi. Dünya siyaseti ve güç dengesi açısından da Türkiye ço önemli neticeler doğuracaktır. Mavi Marmara olayından sonra Türkiye Yahudi ve Siyonistlerin hedef tahtasında oturtuldu. Bundan dolayıdır ki Türkiye’nin en önemli çıkışları bu tür yapılar tarafından engellendi. Son olarak ta Suriye’deki çatışmaların Türkiye açısından artık kaldırılamaz duruma getirilmesiydi. ABD deki 17 siyasetçi, politikacı ve vs kişiler hakkında Türkiye de darbe teşebbüsünde bulundukları gerekçesi ile suç duyurusunda bulunduk. Bu darbe ihalesini FETÖ cüler satın aldı. Türkiye yapmış olduğu bu tercih ile birlikte bütün bu kuşatılmışlıklara 16 Nisan bir arayış çabasıydı. Ezcümle olarak Türkiye’nin dışında bile İslam ve doğu coğrafyasına rol modeli olacak olan tek ülke Türkiye’dir.
Ahmet TAŞ (KAYSERİ GÖNÜLLÜ KURULUŞLAR PLATFORMU): 16 Nisan geçti ancak henüz değişen bir şey yok. Bu sonuç ile birlikte muhalefet tırnak içinde neden benim karşımda % 51 oranlık bir grup var, iktidar da neden % 49 luk bir karşı duruş vardır diye muhasebelerini yapmaları gerekir. Toplum genelde yeni olanlara karşı durmayı tercih ediyor. Bu bir reflekstir. Aynı zamanda iktidar neden evet denmesi gerektiğini yeteri kadar anlatamadı. İlk zamanlarda iktidar hayır oyu kullanacak olanları ötekileştirici olarak değerlendirdi. Bununla beraber FETÖ olaylarında hala mahkemeye çağrılmamış, sorgusuzu sualsiz içerde yatanların olması bu sonucun bu şekilde çıkmasına katkı sağladığını düşünüyorum. Bu sonuç CHP ye bir umut ışığı oldu. Bu rolü üstelenebilir ancak yeniden kurultay çağrıları CHP yi motivasyon anlamında bu durumdan uzaklaştırabilir. İktidar 2019 yılına kadar uyum yaslarını çıkaracağını vaat etti. Umarım bu herhangi bir seçime gitmeden gerçekleşir. Türkiye de rejim değişmedi. Sadece sistem değişikliği meydana geldi.
Mustafa TEMİZER (MİLLET DERNEĞİ): Emperyalistler bu ülkedeki beklentilerinden asla vaz geçmediler. Batılılar ülkede yapılan bütün hareketleri ve değişimleri takip edebilir hale geldi. İçerde ve dışarda dışa bağımlı hale geldik. Proje üreteme olduk. Emperyalist ülkelerin politikalarını kullanmak zorunda kaldık. Uçak yapamadığımız halde havaalanı yapıyoruz. Otomobil üretemiyoruz ancak sürekli yol yapıyoruz. Sürekli batıya kafa tutuyoruz ancak bunlardan asla vaz geçemiyoruz. Emperyalizme olan mahkûmiyetimiz bu sonuçları doğurdu. Referandumda Avrupa Parlamentosu kesinlikle yeni anaysa yapmamızı istiyor. CIA 2006 da yapmış olduğu raporda Türkiye’yi kontrol etmenin zor olduğunu beyan ediyor. ABD Türkiye’de bir devlet oluşacaksa mutlaka başkanlık sistemine geçmesi gerekmektedir. Bu referandum ve sistem değişikliği batının isteğiydi. Bu sonu bize millet olarak uzlaşma yapmamız gerektiğini istiyor. Dün bizi sağcı ve solcu diyenler bugün bizi başka şekilde bölmeye çalışıyor. Bu millet hiçbir zaman bölünmeyecektir. Zaman Millet Derneğini haklı çıkarmıştır. Bütün mazlumların umudu olan Türkiye’yi yeniden şahlanışa doğru yönlendirelim.
Burhan KARAMUSTAFAOĞLU (FAKİR VE MUHTAÇLARA YARDIM DERNEĞİ): Ülkenin sorunlarını algılamada bu kadar ayrı düşünce içinde olacağımızı sanmıyordum ama böylece olduk. Bu ülke bir tercih yaptı. Bir oyla farklı da olsa sonuca tesir edecektir. % 51, % 49 daha büyüktür. Bu netice ile birlikte halk tercihini sistem değişikliğinden yana yapmıştır. Bundan sonra beş yıllık kalkınma politikaları kesintisiz devam edecektir diye düşünüyorum.
Fevzi KONAÇ (KAYSERİ BAROSU): Bu platformu çok önemsiyorum. Her şeye rağmen bütün zorluklara rağmen devam ediyor olması beni ziyadesiyle memnun ediyor. Niteliksiz bir kampanya dönemi geçirdik. Bu bir tercihtir. Bu süreci iyi tahlil edip iyi bir süzgeçten geçirip yeni adımları buna göre atmak önemli diye düşünüyorum. Bu referandumdan sonra aslında kazanma ihtimalini pazarladı ve bu gerçek anlamda maksat hasıl oldu mu bunu iyi tartışmak gerekir.
Ebrar ASLAN (AK PARTİ ÖĞRENCİ TEŞKİLATI): Başkanlık sistemine geçiş aşamasında Yahudilere ve birçok Avrupa ülkelerine karşı ters düştük. ABD bile İngiliz kraliyet ailesinin önünde diz çöküyor. İngilizler Yahudilere hizmet ediyor. Osmanlı devlet bakiyesi olan Türkiye’ye karşı çıkanlar Yahudi lobileridir.
Gizem BALCI (SİYAMDER) : Her yerde sürekli 18 maddenin okunması ve tanıtılması şeklinde bir kampanya yapıldı. Muhalefet ise tam tersini yaptı. Barolar Birliğinin kampanya ile ilgili olan raporunu okudum çok farklı idi. Hukukçular arasında bu kadar görüş ayrılığının olması anlamlımıdır bunu anlayamıyorum. Baro ve yargı üyeleri farklı düşünce ve farklı sonuç üretebiliyor. Bunun temelinde siyaset yattığını düşünüyorum.
Mehmet Mücahit YILDIZ (GENÇ MEMURSEN): Bu yapılan tercih ile birlikte vatandaş engelsiz beş yıllık kalkınma planları olan daha güçlü bir yönetim biçimini benimsedi. Referandum oylamasındaki rakamlar ne kadar az olsa bile tercih evet ten yana olmuştur. Buna saygı duymak gerekir.
Genel Gündem Ortak Sonuç:
1. Referandum sonucu ile birlikte Türk halkı bir tercihte bulundu ve sistem değişikliğini benimsedi. Bu sonuca herkes saygı duymalıdır.
2. Uyum yasları toplum yararına olacak şekilde çıkartılması gerekmektedir.
Değerlendirenler
Adnan EVSEN
Kayseri kMM Hamalı