YER: Mazlum-der Diyarbakır Şubesi toplantı salonu
TARIH: 12.11.2016 saat: 13- 00- 15:45
KATILIMCILAR:
DERNEK VAKIF VE GIRISIMCILER:
1- Zeytin Dalı Diyalog Grubu Üyesi –Mustafa YALÇINKAYA
2- Amed Basın konseyi Başkan –Eyüphan KAYA
3- Mazlum-der Diyarbakır Yön.Kur üyesi -Mariya BİLDİRİCİ
4- Azadi insiyatifi Diyarbakır kurucusu -Sedat DOĞAN
5- Düşünürler filozoflar derneği başkan –Mehmet Hasan ALICI
6- Yazar -Diyarbakır -Mehmet Zeki ÖZER
7- Diyarbakır Sosyal Çalışmacılar dern –Emin KAYA
SENDİKALAR
1- Sine-sen Diyarbakır eski il Bşk. Fesih YILDIZ
2- Eğitimsen 2.Nolu Şub.Kur. Ergün YALÇIN
ODALAR:
1- Elektrik Mühendisleri Odası yön.kur –Ümit DEMİR
KATILAN MILLETVEKILI VE SIYASI PARTI TEMSILCILERI:
YOK
GOZLEMCI: 1
MODERATÖR: Mehmedi AKTOPRAK
GENEL GÜNDEM: OHAL DÖNEMİNDE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE MEDYANIN DURUMU
KONUSULANLAR:
Diyarbakır kMM Kasım ayı toplantısı 12.11.2016 saat: 13.00 da Mazlum-der Diyarbakır Şubesi toplantı salonunda başladı. Telefonla aranmalarına ve mail davetlerine rağmen milletvekili katılımı olmamıştır. Toplantıya HDP Diyarbakır Milletvekilleri İmam TAŞÇIER ve Feleknas UCA mesajları ile mazeretlerini iletmişlerdir. Toplantıda önceden hazırlanan görsel materyal sunumu teknik yetersizlikler nedeni ile yapılamamıştır, toplantıya geçilmiştir. STK temsilcileri görüşlerini ifade etmişlerdir.
Eyüphan KAYA (Amed medya konseyi başkanı):Bu konuda benim kişisel görüşüm, OHAL olayının farklı bir noktada yeterince anlaşılmadığıdır. Çünkü ben 12 Eylülü yaşamış birisiyim, o günlerde de OHAL vardı ve her gün birçok yeni yasak ortaya çıkıyordu. Ama şimdi sanki birçok şey iç içe karışmış gibidir. İfade özgürlüğü noktasında bazı problemler oluştu. Türkiye basını birçok noktada zaten sabıkalıdır. Büyük ölçüde taraflı davranıyor. Kürt Sorunun bu derece abartılı şekilde gündeme olumsuz gelmesin de Türk basının çok büyük olumsuz katkısı oldu. Ayrıca bir noktayı görmemiz gerek, OHAL tüm basına eşit işlemiyor, hükümete yakın gazeteciler her gün televizyon ekranlarında her türlü şımarıklıkla insanları azarlarken, başka gazeteler kapatılıyor. Bu bir iki yüzlülüktür.
Mustafa YALÇINKAYA(Zeytin Dalı Barış Grubu) : OHAL, ülkemiz gündemine maalesef büyük ölçüde hukuksuzlukla girdi. Bu anlamda her gün OHAL mağdurlarının hikayelerini okuyoruz ve dinliyoruz. Bu noktada birçok memurun mağdur edilmesi toplumda büyük bir tepki yaratmıştır. Bana göre OHAL, ile birlikte ifade özgürlüğü ciddi bir tehdit altına girmiştir. Toplantı ve gösteriler valilerin emirleri ile yasaklanmakta, orantısız şiddet ile müdahaleler olmaktadır. Bazı gözaltılar olmakta, gözaltı süreleri 1 ayın sonuna kadar kullanılmaktadır. Medya kesinlikle şu an kamusal görevini yapamamaktadır. Barış ve diyalog çağrılarına karşı kayıtsız bir merkez medya var. Cumhuriyet gazetesi olayı ile muhalif tüm gazetecilik faaliyetlerine büyük gözdağı verilmiştir.
Sedat DOĞAN( AZADİ İNSİYATİFİ KURUCUSU) :İlk ilan edilen OHAL ile birlikte hükümet normal yaşamın devam edeceğini ifade etmişti. Oysa batıda yaşam normal bir koşullar içinde devam ederken, Kürdistan da çok büyük sıkıntılar var ve bunun nedeni büyük ölçüde OHAL dir. Kürt coğrafyasında şu an tam anlamı ile bir kuşatma var. Zarok tv, Azadi tv gibi son derece normal ölçüler içinde yayın yapan televizyonlar kapatıldı. Bunun yanında yazılı basında şu an işini yapamaz bir durumdadır.
Emin KAYA( DİYARBAKIR SOSYAL ÇALIŞMACILAR DERNEĞİ): OHAL, süreci ile başlayan toplumu kuşatma, son noktalarda bayağı antidemokratik bir yapıya büründü. Seçilmiş vekillerin tutuklanması aslında Türkiye’nin nasıl bir yola girdiğini bize açıklamaktadır. Son olarak 370 STK faaliyetlerinin durdurulması aslında bizi geleceğe dair ne kadar büyük bir kaygıya itmektedir. Basın bu olayı ve ülkenin gidişini anlamak istemiyor ve korku ile olgulara yaklaşıyor. Bu büyük sorundur bizim için….
Mariya BİLDİRİCİ( MAZLUMDER DİYARBAKIR YÖN.KUR.ÜYESİ ) : Çok büyük insan hakları ihlallerini yaratacak olan OHAL, aslında bir tür iktidar hegomonyası yaratmıştır. Bu noktada sivil toplumun büyük ölçüde baskı altına alındığını hepimiz görmekteyiz. Medyanın durumu ise bir çok noktada içler acısı bir durumdur. Düşünün bir kere HDP li vekiller tutuklanırken televizyonlarda ki birçok kanalda tartışma programlarına söz konusu fikirlerini açıklamak için hiçbir HDP li davet edilmemiş, bu konuda hükümetin baskısına teslim olunmuştur.
Mehmet Hasan ALICI( FİLOZOFLAR VE DÜŞÜNÜRLER DERNEĞİ) Şu an tüm ülkede herkes bir tek kişinin dudakları arasında çıkan söze takılı kalmış halde yaşamaktadır. Bunun için OHAL bizim yabancı olmadığımız bir şeydir. Ama batı zaten her konuda rahat, bana göre darbe her konuda hazırlanmış kompluyu uygulamak için bir kılıftır.Bu noktada hukukun artık işleyeceğine hiç inanmıyorum ben……Basın zaten havuz medya dışındakiler artık yoklar. Televizyonu açınca çoğu zaman farklı bir ülkede yaşadığımızı zannediyorum…..Hele tüm ülkenin ve basının başkanlığa angaje olması, geleceğimizin ne kadar karanlık olduğunu açıklamaktadır.
Ergün YALÇIN ( Eğitim-sen 2Nolu Şube) : OHAL, uygar dünyalarda ve demokrasilerde asla yeri olmayan bir yönetsel biçimdir. Onun için normal bir yönetme işlemi değildir. Zaten KHK olayı bu noktada yaşanan sıkıntıları göz önüne sermektedir. Binlerce kamu emekçisi bu noktada OHAL kurbanı olmuş, işten atılmıştır. İfade özgürlüğü şu an büyük ölçüde keyfi bir şekilde engellenmektedir. Çünkü toplantılara ve sendikal faaliyetlere izin verilmemektedir. Oysa bu noktada 15 temmuz sonrası darbe karşıtlığı noktasında tüm toplumda iyimser bir hava oluşmuştu, süreçte iktidar her şeyi kendi baskı aracına dönüştürdü. Medyanın durumu ise en kötüsüdür. Çünkü köklü gazetelerin yönetimlerine el konulmakta, faaliyetleri engellemek için büyük baskılar oluşturulmaktadır.
Fesih YILDIZ(Sine-sen eski il başkanı) : ifade özgürlüğü aslında bütün cumhuriyet boyunca her zaman büyük baskılar altında olan bir durumdur. Ama OHAL ile birlikte her şey daha fazla sıkıntı olmaktadır. Çünkü kamu otoritesi vatandaşına kuşkulu bakmakta, onu izlemekte, fişlemektedir. Onun için ifade özgürlüğü zor günlerden geçmektedir. Medya tam anlamı ile bağımsız olmadığı sürece, ülkenin hiçbir sorununa katkı sağlamış olamaz. Kürt medyasının cezalandırılması sürecinde tüm basın, ikiyüzlü bir tutum takınmıştır.
Ümit DEMİR( ELEKTRİM MÜHENDİSLERİ ODASI YÖN.KUR.ÜYESİ) OHAL, şu a ülkede büyük ölçüde bir umutsuzluk yaratmıştır. Bunun en büyük nedeni ise, KHK ile büyük ölçüde yasama faaliyetlerinin tek başına parlamento baypas edilerek, muhalefetsiz yapılmasıdır. Bunun yanında milletvekili tutuklamaları süreci çok olumsuz etkilemiştir. AB ile olumsuz ilişkilerde gençleri olumsuz etkilemektedir.