YER: SAİT TANIŞ KÜLTÜR MERKEZİ
TARİH:11/11/ 2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Şehir Sakinleri Hareketi- Necati Mert- Temsilci
3/ Özgür Yazarlar Birliği- Beytullah Önce- Temsilci
4/ Ada Fikir Kulübü- Şadi Tanış- Temsilci
5/ Sakarya Dayanışma Derneği- Yasin Özkan- Temsilci
6/Siyasi Sinerji Topluluğu- Zülal Ünlü- Başkan
7/ Sakarya Gönüllü Eğitimciler Derneği- Rüstem Budak- Başkan
8/Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası- Hüsnü Gürpınar- Başkan
MESLEK ODALARIKatılım Olmadı
SENDİKALAR
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/Osman Karagüzel
2/Şaban Günel
3/Kemal Vardal
4/Çetin Öztürk
5/Kadrican Mendi
GOZLEMCİLER
1/Sümeyye Acartürk
2/Ömer Yaşar
3/Cemal Karaağaç
4/Emre Aydın
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
BELEDİYE BAŞKANLARI
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Ali İhsan Yavuz- Ak Parti
DİĞER KATILIMCILAR Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 1 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
Yeni Sakarya Gazetesi-Zeki Aydıntepe
MODERATÖR Faik Bostancı- Sakarya TKMM Hamalı
KONULAR
GENEL KONU: Türkiye DEPREM’lere ne kadar hazır?
YEREL KONU: Van Depremi (7.2) ilimizde olsaydı neler olurdu?
KONUŞULANLAR
1- Çetin Öztürk: Dünyada Afet etkilerini azaltma merkezleri kuruldu. Her yerdeki salınım aynı değil. Salınım ile yükseklik arasında bağ var. Türkiye’de bu tür merkezler kurulmadı. Şehri sağlam zemine inşa etmek gerekir. Sakarya için bu çok önceliklidir. Hep üçüncü şahıslar üzerinde konuşuyoruz. Depremi yaşadık. Gelen uzmanlar incelemeden konuşmaya başladılar. Depremden öncede demir çekme, beton kırma deneyleri yapılırdı. Yıkılan binalar 1950 den sonra yapılan binalar. O gün herkes cadı avına çıkmış müteahhitler arıyordu. Birkaç sembolik kişi veli göçer gibi çarmıha gerdiler. Toplumun vicdanının rahatlamaya çalışanlar bir şeyleri örtmeye çalışıyorlar. Hepimiz suç- günaha ortağız. Dâhilimiz var. Yeni bir mühendisi müteahhite karşı kim koruyabilir. Bir ilçe düşünün herkes mühendise bağlıdır. Suçu hakkaniyetle paylaştırmak lazım. Sosyal bir şey koymazsanız yeni yerleşim yerlerine kimse gitmez. Ancak yeni kuşaklar gidebilir.
2- Şaban Günel: Ben ne dediğimi bilmeyeceğim sonra siz bana anlatırsınız. Kıyameti bekleyen insanlar depreme hazırlıksız. Nuh tufanın bilen insanlar depreme karşı duyarsız. Sermaye sınıfı tarım ve inşaattan sermaye biriktiriyor. Yeterli sermaye biriktirene kadar bu kalitesizlik devam edecek. Benim de kaliteye verecek param yok. İstanbul belediye başkanı çıkıp biz daha önce 2. derecede deprem bölgesi zanediyorduk meğer 1. derecede deprem bölgesindeyiz. Yapılacak planlamalar için deprem bekliyorlar. Çocukken yüzdüğüm yerde evimiz. Ama zeminimi değiştiremiyorum. Bizi sömürmekten vaz geçerlerse belki daha sağlıklı çözümler üretebiliriz. Mühendislik hesaplamalarının çok üstünde eve eşya yükleniyor. Yenisini alıyor, eskisini atmıyoruz. Deprem yaşamış insanların hassasiyetleri çok daha fazla. Çoğunluk kalitesiz, ama kalite için gerekli paramız yok. Et et üzerine koyamayız. Bu işi haletmek lazım. Bu ülkede ölümlere yol açan binaları yapmaktan daha ağır cezalar var. Bir makaleden dolayı 7 yıl ceza veriliyor. Bunların En güvenilir kooperatif binaları olduğunu düşünüyorum. Herkes konutunda depremi bekliyor. Gündüz evlerinde yaşıyor, gece çıkılıyordu. Yöneticiler ülkenin tamamını yaşanabilir hale getirmekle sorumludur.
3- Şadi Tanış: 1998 den önce yapılan binalar yönetmeliğe göre çürük. 1967 de yönetmeliğine göre öncekiler çürük oluyor. En ufak işyerinde belge isteniyor. Ama müteahhitlikte belge istenmiyor. Siyaseti müteahhitler finanse ediyor ki bunlardan hiçbir şey istenmiyor.
4- Osman Karagüzel: Mühendisin müteahhit karşısında koruyacak hiçbir çerçevesi yoktur. Parti- siyaset döngüsü içinde çok savunmasızdır. Devlet yapılarının %99 u kurallara göre yapılmamaktadır. Deprem bölgesinde olmamıza rağmen toplantıya katılım ilgisini görüyorsunuz. Bütün bu süreçler gösteriyor ki bizle için öncelikli sorun insan kirliliğidir. İhale yönetmeliğinde en ucuz teklif veren makbul oluyor. Bu defa bu teklifi veren maliyetini kurtarmak için kaçırmaya başlıyor. İhale sisteminin gözden geçirilmesi gerekir. Kontrol grubuna bir komisyona verilmesi daha iyidir. Herksin bu osrunu görmezlikten gelmesi engellenebilir. Müteahhitin kontrol sürecini kendi lehine çevirmesi zorlaşır. Kaçak yapılar kaynağından kurutulmalıdır. Acarkent örneği ortadadır. Daha temelde iken izin verilmemelidir. Yoksa yapıldıktan sonra ben bağlamıyorum diyemezsiniz.
5- Kemal Vardal: Deprem bölgesinde ülke ve şehirlerdeyiz. Bu ülkede her defasında deprem duyardık, ama geçerdik. Basın- yayın ile daha duyarlı olmaya başladık. İktidarlar şimdiye kadar deprem ile ilgili hiçbir şey yapmadılar. Ruhsatsız belediye binaları var. Nasıl olsa halederiz diye mantık var. Kendi evim ruhsatsız, üstelik fay hatlarına çok yakın. Bir şekilde halederiz diyoruz. Deprem bir kısmını fakirleştirirken bir kısmını zenginleştiriyor. Hasarlı binalar öğrencilere kiralandı. Muhalefet bu konularda ancak iktidara daha çok zarar verebiliriz hesabı yapılıyor. Devletin şu ana kadar denetlediğini söylediklerini denetlemeden saymıyorum. Hiçbir zaman denetleme yapmamıştı. Sadece yasal prosedür yer, ne getirilmediği için kaçak sayılan binalar var. Devletin memurunun gelip bakması yeterli sayılıyor. Elbette iyi bir denetim olsun. Kaçak olan- olmayan binaları ayırma lazım. İzin almaya gittiğinde öyle bir yöntemle karşılaşıyorsun ki sana bu binayı kötü yapmaya zorluyorlar. Devlet şimdiye kadar bu meseleyi ciddiye almadı.
6- Hüsnü Gürpınar: Topraklarımızın %95 i insanların %98 i deprem bölgesinde yaşıyor. Deprem oluyor, olmaya devam edecek. Zararları azaltmanın tek yolu güvenilir binalar yapmak. Delişmiş ülkelerdeki gibi binalar yaparsak en az zararla atlatırız. Tedbirleri almakta gecikiyoruz. Deprem partiler üstü siyaset konusu olmalıdır. Ülkeyi yönetenlerin halkına değer vermesi önemlidir. Ticari ve siyasi kaygının ötesine geçmek lazım. 99 depremine kadar ülkenin bir strateji planı yoktu. He ilin kendine göre deprem strateji planının olması lazım. Malzeme kalitesi çok önemlidir. 1997 yılında yönetmelik yapıldı. 1 yıl ertelendi. Yani bir kaçak yapı yapılabilir denildi. 1975 yönetmeliğine göre şu andaki yönetmelik arasında çok büyük fark var. Uzmanlara sorduğumuzda tecrübemize göre o dönemde o iyi idi. Yaşadıkça bazı şeyleri öğreniyoruz. Mesela sıvılaşma 1999 depremine kadar literatürde yoktu. Kooperatif insanların güç birliği yaparak bir şeyler ortaya çıkarmaktır. Bizde ise vergi vermemek adına kooperatif adına ticaret yapılan yerlerdir. Mevcut olanlar kooperatif sayılmazlar. Ruhsat almış ama gerektiği yapılmayan binalar ile ilgili hiçbir soruşturmada bulunmuyorlar. Yapı denetim firmaları hakkında suç duyurusunda bulunmuyorlar. Devlet- belediye ruhsat almaya gelen vatandaşı kırmızı halı ile karşılaması gerekir. Her türlü kolaylığı sağlaması sağlamalıdır. Bir betonarmenin ömrü kesin değil. Eğer düzgün tekniğine uygun yapılırsa yaşı azalma olmaz. Dış etkilerden koruyamazsa 30- 40 yıl ömrü vardır. Bina dört dörtlük yapılması da yetmiyor. Binaların patates çuvalı gibi yıkılmasının bir nedeni de kullanıcıların yaptıkları tadilatlardır. Kesilen kolonlar, çıkarmalar depremin zararını artırıyor. Tüketici hatalarını dikkate almak lazım. Gündeme getirmek lazım. 80 öncesi inşaat malzemesi temininde çok zorlanıyorduk. İthal edilen malzemelerin kalitesi ölçülmedi. Demir- çimentoyu üretim safhasında denetlenmiyor, yapılan binalar denetleniyor. Üreticiler gerek özeni daha yeni gösteriyorlar. Sakarya fay hatlarının kavşak noktasında yer alıyor. Ortalama 30 yılda bir deprem olmaktadır. Geçmişte bilinen gerçekler ışığında depreme hazırlıklı olmalıyız. Mevcut yapı stoğunu depreme hazırlıklı hale getirmeliyiz. Yapılacak binalar bu düşünceye göre inşa etmek lazım. 1999 öncesi 20- 25.000 konut depreme hazırlıklı hale getirmeliyiz. Önümüzde 10–15 yıllık süreci doğru değerlendirmez isek Van’ı 1999’u arar hale geleceğiz. Bunu Van’da yaşadık. 7.2 darbesini alan binalar en hafif depremle yıkılmaktadır. Depreme hazırlıklı olmak adına yasa boşlukları var. Mühendislik yasası olarak 1938 de çıkmış yasa ile devam ediyoruz. Müteahhitliğin bizim ülkemizde hiçbir disiplini, yasası, kuralı olmayan bir meslektir. Sorgulanmalı ve kontrol altına alınmalıdır. Gelip geçici olan bir meslekten bir yarar bekleyemezsiniz. Şimdi herkes müteahhit oldu. Herkes iyi mühendis, ustadır, öyle geçinir. İş yapanların sicili tutulmalıdır. Gelişmiş ülkelerde siz yapamıyorsunuz bunu iyi yapana yaptırmalısınız. Denetim noktasında yapılan kanun bazı yerlerde pilot olarak uygulandı. Ancak yasanın noksanlıkları giderilmedi. Yapı denetim yasası ölü bir halde. İnşaat sektörü yap- sat şeklindedir. Müteahhit denetim kurumunu kendisi seçiyor. Parasını kendisi veriyor. Anlaşırken denetimsizlik üzerine kuruyor. Teknik elemanların çoğunluğu yeterli bilgiye sahip değil. Yapı deneticilerin eğitimden geçmesi ve yeterliliği sorgulanmalıdır. Van'daki bayram oteli olayı örnektir. DSİ de çalışanlar oturulur raporu verilmiş. 17 ağustosta bizde yaşadık. Uzman olmayanlar denetledi binaları.
7- Veysel Saka: Devlet yaşatmayı esas almalı. Sistem tüm kurgularını kar- ölüm üzerine kurmuş. Zihniyet değişikliği çok önemlidir.
ÖNERİLER
Öneri Olmadı
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
25 sivil toplum örgütüne duyuru yapıldı. E- mail, mesaj ve telefon ile ulaşıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Sakarya Milletvekilleri Hasan Ali Çelik- Ayşenur İslam- Ali İhsan Yavuz- Ayhan Sefer Üstün- Münir Kutluata- Engin Özkoç
MEDYA İLE
Sakarya ilinde faaliyet göstermekte olan ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. 1 Gazete yönetmei hazır bulundu.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Rüstem Budak
SakaryakMM Girişimcisi
11.11.2011 Sakarya kMM Toplantı Tutanağı
previous post