Yer: 4Ahmet Priştina Kent Müzesi ve Arşivi
Tarih: 10.07.2010
Katılımcılar:
1- Mustafa Kaylı (Mazlumder)
2- Talat Ulusoy (Mülteci-Der)
3- Ersin Damarardı (Darbelere Karşı 70 Miyon Adım)
4- Kezban Emekçi (Dikili için Elele)
5- Şenay Çağıran (EDP)
6- Semra Ulusoy
7- Saadettin Kepenek
Anayasa Değişikliği Paketinde Ekonomik ve Siyasal Haklar ve Sosyal Haklarda Değişiklikler
1- Mustafa Kaylı: Bizim hukukçularımız da insan hakları bağlamında değerlendirdi anayasa değişikliğini ve bu değişikliğin bir adım ileri taşıyacağını düşünüyorlar. Bu değişikliğin olumlu yansımaları olacaktır. Ancak ben Mazlum-Der İzmir Şube Başkanı olarak bu yaklaşımın pragmatik olduğunu düşünüyorum ve bu sebeple sandık başına gitmeyeceğim.
2- Kezban Emekçi: Öncelikle memur kavramının yanlış kullanıldığını düşünüyorum. Memur demek devletin temsilcisi demek. Bende devlet memurluğundan emekliyim ve ben devlet memuruyken benle aynı işi yapan arkadaşlarım memur değillerdi. Memur kavramının değişmesi gerektiğini düşünüyorum.
3- Talat Ulusoy: Neye evet, neye hayır, niçin evet, niçin hayır bu soru bence çok güzel bir soru ancak bu güzel sorunun cevabı tek olunca orda bir yanlışlık oluyor. Ben bu durumdan rahatsızım. Ancak ben sandık başına gitsem de bu rahatsızlığımı gideremeyeceğim gitmesem de. Bunun başka bir yolu olmalı. Anayasanın değiştirilmesi noktasında küçük bir değişikliğin yapılması bile oldukça tehlikeli. Referandumun karakterinde bazı sorunlar var. Bir işçinin birden fazla sendikaya üye olmasıyla ilgili değişikliğe bir işçi hayır demez çünkü nesnel olarak çıkarı bu noktada. Ancak ondan hepsine evet demesini bekleyebilir miyiz? Eski yol arkadaşlarımın da bu tasarıya evet dersek bu AK Partiyi çok güçlendirir bu yüzden hayır diyeceğiz demelerini anlamıyorum.
4- Şenay Çağıran: Partimizin bu konuda henüz bir fikir beyanı yok. Ama kişisel olarak görüşlerimi belirtmek isterim. (Askeri vesayetle ilgili-not alınmamış) Anayasa referandumunun sıkıntıları olduğunu düşünmekle birlikte anayasaya bireysel olarak evet denmesi gerektiğini düşünüyorum.
5- Ersin Damarardı: Evetçiler de hayırcılar da bu anayasanın değişmesi konusunda hemfikir. Bu parlamento sivil bir anayasa yapsa bile Anayasa Mahkemesi reddedecek bu aşikar. Bazı maddelerle kısmi olarak oynandı bile. Peki nasıl uzlaşacağız? Uzlaşının mümkün olabileceğini düşünmemekle birlikte büyük bir samimiyetsizlik olduğunu da düşünüyorum. Anayasanın değiştirilmesi için hatırlarsınız 10 Nisan’da yapılan mitingde iki hareket vardı. BDP ve 70 Milyon Adım. Anayasa değişikliğinin birçok maddesinin biraz argo kaçacak ama fasulyeden olduğunu düşünüyorum. Parti kapatma, askerin sivil yargıda yargılanması, HSYK vs. Ak Partinin yaptığı hiçbir değişikliğin samimiyetine inanmıyorum. AKP halk için değil kendisi için demokrasi istiyor. Ama ne tesadüftür ki bu adım bizim de önümüzü açıyor. Bizim cephenin elini güçlendireceğini düşünüyorum ama mükemmel değişiklikler olduğunu düşünmüyorum elbette.
6- Semra Ulusoy: Referanduma evet demek AKP’yi desteklemek olduğunu düşünmüyorum. 27 tane minik minik adımlar atılıyor ve bunu kimin yaptığına bakılmamalı.
7- Talat Ulusoy: Değiştirilemez üç maddesi olan bir anayasayı hiçbir zaman kabullenemiyorum.
8- Saadettin Kepenek: Değişikliklerin kimden geldiğine değil, bize ne yararı olacak ona bakmak lazım. 12 Eylülcülerin yargılanmasını çok önemsiyorum yetmez ama evet demek gerektiğini düşünüyorum.
9- Şenay Çağıran: Anayasaya evet dendiğinde Ak Partili olmak, hayır dendiğinde darbeci olmak ikileminden kurtulmak gerek. Meselenin özünün altının çizilmesi gerek. Gerçekten bu ülkede eşitlik ve demokrasi ile doğrudan ilgili bir Kürt sorunu yaşanıyor. Bu anayasayı bugün biz yapamıyorsak kimin yaptığına bakmadan eksiklerini de görerek olumlu taraflarına bakmalıyız.
10- Kezban Emekçi: Anayasa değişikliği benim temsil ettiğim kitle açısından özellikle pozitif ayrımcılık noktasında, şimdiye kadar yapılmak istenen birçok projenin karşısına anayasanın eşitlik ilkesi çıkarken şimdi bu maddenin değişmesiyle birlikte önümüz açılacak.
11- Şenay Çağıran: * Kanun önünde eşitlik başlıklı Anayasanın 10. maddesinde yapılan değişikliği (ekte Sivil Toplumun Nabzı -STN-madde 1.),
* Sendika kurma hakkının tanımlandığı 51. maddeyi (STN madde 5)
* 148. maddede yapılması öngörülen Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının görev suçlarından dolayı Yüce Divanda yargılanması yolunun açılmasını (STN madde 16)
* Geçici 15. madde: 1980 askeri darbesinin sonucu yönetime el koyan Milli Güvenlik Konseyinin, Konsey denetiminde kurulmuş Hükümetin ve Danışma Meclisinin eylemlerine ve tasarruflarına yargı yolunu kapayan Anayasa'nın Geçici 15. Maddesi'nin kaldırılmasına dair (STN madde 19)
* Sendika Kurma Hakkının tanımlandığı 51. maddeye ilişkin (STN madde 5.)
değişiklikleri önemsiyor; katılıyorum.
* Genel Grev Hakkının Anayasa değişikliğinde yer almaması konusunda : 12 Eylül Anayasası'nda da olmaması dolayısı ile bu bağlamda fikrimizin belirtilmesinin ve Seçim Barajının Kaldırılması talebinin önemli ve gerekli olduğunu , ancak bu durumda diğer olumladığım değişiklikleri kabullenmemenin ya da '' HAYIR'' demenin çok rasyonel olmadığını düşünmekteyim.
Toplantının Anayasa Değişikliği'ne EVET mi, HAYIR mı ? başlığında değil de değişiklik maddelerini irdeleme temelinde yürütülmesini olumlu; dolayısı ile toplantının verimli ve başarılı olduğunu belirtir, teşekkür ederim.
Değerlendirme:
İletişim:
Yaklaşık 150 sivil toplum örgütünün hepsine mail yoluyla, bir kısmını ziyaret edilerek bir kısmına da telefon ile ulaşılmıştır.