YER: Baronun Toplantı salonu
TARİH: 09.11.2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/Azadi İnsiyatifi; Muhammed Akar
2 /Kibele Kadın Koop.:Fatma TUNÇ
3 /İlim Yayma Cemiyeti:Ali Karakaş
4/Girişimci Hukukçular Kulübü: Hüseyin Denli
5/Dicle Fırat Diyalıgu: Muhittin Batmanlı
6/78’liler Derneği:Ahmet Andiç
7/TÜMSİAD:Enver Aslan
8/Barış Meclisi:Şemsettin KOÇ
9/Mahalli İdareler Der.Nezir Bey
10/MÜSİAD:Şahabettin AYKUT
MESLEK ODALARI
Diyarbakır Barosu Başkanı:Tahir Elçi
SENDİKALAR
1/ Demokrat Eğitimciler Sendikası(DES):Basri Şeker
KANAAT ÖNDERİ VE AKADAMİSYANLAR
1/ Hasan Yosunkaya:Eğitim yöneticisi
2/Abdulkadir Gördük:Şair/Yazar
3/Recep Kandemir:Avukat
4/Felat Ferhat Söyler:Eğitimci
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Ak Parti Milletvekilleri Cuma İçten
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
GÖZLEMCİLER
1/Avukat Frat Arığ
2/Vedat Turgut Hüda Par İl Başkanı
3/Orhan Korkutan Hüda Par
4/Metin Turan Hüda Par
5/Rfat Toprak Basın Mensubu
6/Özlem Hanım;Vekil Danışmanı
İZLEYİCİLER
1/Birdem KAYA
2/ Ramazan Derinel-Kameraman
3/ İlyas PİCİKÇİ
4/Sedat Doğan
MEDYA
Nur FM, İHA
MODERATÖR
Yrd.Doç.Dr.Mustafa Şenay Canoruç
KONULAR
GENEL KONU: Yerel Seçimler ve Yerinden yönetim.
YEREL KONU: Nitelikli Bir Belediye Başkanının vasıfları
KONUŞULANLAR
Tahir ELÇİ: Demokrasi sadece 4-5 yılda bir yapılan seçimden ibaret değildir. Merkezi yönetim ve tekelcilik yöntemiyle ülke idare edilemez hale geliyor. Demokratik değişiklik ile yerel özerklik akla geliyor. Dünya’nın birçok gelişmiş ülkesinde Avrupa Yerel Özerklik şartı var Türkiye de buna riayet etmek durumundadır. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir konu. Osmanlıda da yerel özerklik mevcuttu. Özerklik demokratik bir yönetim biçimidir. Artık başkentlerden memleket iyi idare edilemiyor. Fikir ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, serbest seçimlerin olduğu ve buna bağlı bir özerklik olmalıdır. TkMM’nin özerklik tartışmasını çok önemsiyorum. Kürt toplumu şiddetten kaçınmalıdır. Bölgemizde meydana gelen bazı oluşumlara yapılan saldırıları kınıyorum. Yerel seçimlerde herkesin birbirine tahammül etmesi ve sandığa saygı duyması gerekir. Sağduyulu hareket etmek lazımdır diye düşünüyorum. Ayrıca adı geçtiği için söylüyorum HÜDA- PAR’ın da, BDP’nin de kendisiyle ilgili ithamları gidermeleri gerekir.
Muhittin BATMANLI: Türkiye’ye federatif bir yapı uygundur. Ne zaman ki Irak gibi Kürdistan Bölgesi tanınsa o gün özerklikten bahsedilebilir. Bölgemizde bir şeyler karıştırılıyor. Bir kavga çıkarmak istiyorlar. Bu olayların gerisinde olanları bulmak lazım. Bölgenin insanı olarak 90’lı yıllara dönmek istemiyoruz. Ayrıca Kürdistan Federatif Hükümetine karşı yapılan eleştirileri de yadırgıyoruz. BDP’nin bu konuda duyarlı olması lazım.
Sedat DOĞAN: Yerel yöneticilerin halkın değerleriyle barışık olması lazım.Merkezi yönetim ne zaman yereli sıkıştırmışsa o zaman sorunlar baş gösteriyor. Önemli olan zihniyettir. İngiltere kraliyetli idare ediliyor ama demokratik bir ülkedir.Biz çok sıkıntılar yaşadık. Ama günümüzün gençliği de toplum da kavga istemiyor.Sıkıntı birazda tepelerde fakat bu süreçte söylem ve eylemlerde önemlidir. Bu barış sürecine STK’lar da kanaat önderleri de barışcıl bir dil kullanmaları gerekir.
Fatma ALTUNÇ: Yerel yönetimi önemsiyorum. Ama katılımcı bir niteliğe sahipse bir faydası olur. Eğer bir yanda vali, bir yanda belediye başkanı ayrı telden çalarsa istişareye imkan olmaz. Bize inisiyatif sahibi yöneticiler lazım. Bazen belediyelerden bir şeyler istiyoruz. Başkan bizzat kendisi diyor ki “Siz haklısınız ama bu beni aşıyor.” Böyle zayıf başkan istemiyoruz hele bu Kemalist sistemi hiç istemiyoruz. Keşke meclisimizde kadın sayısını da arttırsaydık. Ayrıca sivil toplum kuruluşları da siyasetin hegemonyasından kurtulsalardı.
Ahmet ANDİÇ: Kürtler merkezi yönetimin niteliklerini ve baskı mantığına dayalı bir yönetim altında nefessiz kaldılar. İdari ve mali özerkliğe sahip, doğayı ve dengeyi önemseyen yerli halkların kendi diliyle yaşamını sürdürdüğü bir yönetim tarzı olmalı. Kendi hayatı içinde olduğu doğayla karışık bir toplum arıyorum. Hizmet karşılığında vatandaşı kendine bağlayan hale getiren bir yönetim istemiyoruz. STK yönetimine katıldığı bir yönetimim olduğunu bekliyor. Kentleşmeye hayır diyoruz.
Hasan YOSUNKAYA: Mahalli seçimler öncesinde ola gelen bazı menfur olaylar beni kaygılandırıyor. Yetkili etkili insanların seçkin kimselerin bu konuda sesini yükseltmesi lazım.Gençlerin ve toplumun temeli kavga kargaşa istemiyorum bu da memnuniyet vericidir.
Hüseyin DENLİ: Bir genç olarak bu seçim sürecinde kaos istemiyoruz. Biz nitelikli bir gençlik olmak istiyoruz. Kürt gençleri de eski Kürt gençleri değil, Kürt halkı da eski Kürt halkı değil. Biz partilerden demokratik bir seçim istiyoruz. Ve onları sağduyuya davet ediyoruz. Bizi dünyanın geleceği ilgilendiriyor. Kimin eli kaosa kalkarsa kaybeden o olacak. Kürtler siyasi parti yöneticilerinin daha sağduyulu düşünmelerini istiyoruz.
Vedat TURGUT: Bu memleketin, bu milletin hayrına çalışmalıyız. Gerekirse ideallerimizden bile taviz vermeyi bilmeliyiz. Biz Hüda Par yönetimi olarak Irak Kürdistan'ına gitmiştik, onlar bu hoşgörüyü oluşturdukları için başardılar. Eğer Barzani ve Talabani anlaşmasaydı böyle bir başarı elde etmeleri mümkün olabilir miydi? BDP bizimle görüşen Barzani'yi bile eleştirdi.
Felat SÖYLER: Kabiliyetli insan yetiştirmek lazımdır. Keşke bir buçuk milyarlık İslam aleminde bir milyon nitelikli Müslüman olsaydı. Zulüm kalkar, kendiliğinden adalet tecelli ederdi. Ortak akılla hareket etmek lazım diye düşünüyorum.
Muhammet AKAR: Özerklik, adem-i merkeziyetçi bir yönetim tarihimizde varolan bir idari yapıdır ve Kürdistan bu eyaletlerden biri idi. Anatolia Yunani bir kavram, hafif değiştirdik Anadolu yaptık. Ama Kemalist sistemin Kürdistan eyaletine Güney Doğu Anadolu ismini yakıştırması bir türlü tutmadı. Bir çok güvenilir tarih kitaplarında, İslami eserlerde Bölgenin adı Kürdistan ve Kürt beylerinin yönettiği Kürt sancakları vardı. 1847 yılında yayınlanan resmi gazetede bu bölge Kürdistan eyaleti olarak kabul edilmiştir. Bu yerel seçimlerde Kürdistan’ın statüsünü değiştirmek lazım.
Şemsettin KOÇ: Eşitliğe dayalı bir sistem istiyorum. Bunun için de bir zihniyet değişikliği lazım. Unutmayalım Avrupa’nın geçmişinde bir hayli sıkıntı var. Aynen bunun gibi Ortadoğu insanı da çok sıkıntılar yaşadı. Özellikle İslami değerlerle çelişir bir tarzda yaşadı. İslam barış diyor, sevgi diyor, hoşgörü diyor. Maalesef bu değerler yaşatılmadı. Türkiye’ye bakıyorum ki devlet ulusçu, tekçi bir tarz geliştirerek toplumu kendine bağladı. Artık dilimizle, dinimizle kültürümüzle kendimiz olmalıyız. Sistemin peşine düşerek zor değişiriz. Değerlerimizi yaşama geçirmeliyiz. Çözüm süreci, yaşayan halka hakkını teslim etmekle ilerler.
Ali KARAKAŞ: Fuat Sezgin üzerine doktora yapıyorum. Diyor ki; Dünya’ya bakıyorum dinleri, dilleri farklı olan insanlar barış için yaşarken biz birbirimize aynı hoşgörüyü göstermiyoruz. O zaman biz de aynı anlayışla yaşamalıyız. Özellikle HÜDA-PAR’lı kardeşlerimizden İhvani Müslimin tarzıyla mücadele etsinler. BDP’lileri de çağırın birlik beraberlik ve hoşgörü içinde yaşamaya gayret edelim.
Şehabettin AYKUT: Belediye başkanı, seçildikten sonra herkesin başkanıdır. Maalesef bakıyorum bazı toplantılarda valilik bazı toplantılarda belediye yok. Bu durumda nasıl başarı ve huzur gelecek. İslam’da şöyle bir yaklaşım var; herkes kendi aile efradından sorumludur. Dolayısıyla bizim kendi şehrimize sahip çıkmamız lazım. Şiddetten kaçınmalıyız. Birileri hakkı dile getirirken bir başkasından gelen saldırı endişesini taşımamalıdır. Aksi taktirde doğrular gün yüzüne çıkmaz.
Eyüphan KAYA: Maalesef devlet kademelerinde de halk arasında da yersiz gereksiz bir korku var. Uzun süre irtica ve bölücülük yüzünden değişik bahanelerle bu halkın özgürlüğünü kısıtladılar. Şunu bilmeliyiz ki yönetim yerelleştikçe hayatın kalitesi daha da artar. Yedi köyü olan yedi çocuk babası bir ağa düşünün. Tutturmuş yedi köyü de ben idare edeceğim. İdare edemediği gibi bu yükün altında boğuluyor. Halbuki her bir köyün yönetimini bir oğla verse kendi aralarında yarışacakları için hem daha iyi idare edilecekler hem de zaman zaman onlardan bilgi edinerek kendisi de yönetimden bağımsız kalmayacak. Gelecek toplantıda belediye başkan adaylarımızı da çağırarak onar maddelik çalışma talebimizi onlarla paylaşacağız. Yerelleşme kaçınılmazdır. Süreç bu yöne doğru gidiyor. Yerelleşmeye karşı olan siyasi eğilimlere prim vermeyelim.
Recep KANDEMİR: Ulus- devlet anlayışı inanç ve kültürümüzde bozguncu bir elbisesi vardı. Gittikçe iyileştirmeler oluyor. Ancak bazen Allah’ın kullarına verdiği inanç özgürlüğüne biz tahammül etmiyoruz. Neticede imtihan dünyasında yaşıyoruz. Demokrasi azınlık haklarını koruma özelliğine sahiptir. Demokratik bir idari yönetimde kamu idaresinin şeffaflığı ve hesap verebilirliği esastır. Sivil toplum örgütleri taleplerini ortaya koyar siyaset de çözüm üretir.
Mustafa CANORUÇ: Katılımcıların kaygılarını dile getirmesi beni düşündürdü. Özerklik dört başı mamur olması lazım. Cemaatlerin duyarlılığı bizim için önemlidir. Bölgenin barışı önemlidir. Hukuk dışı eylem ve söylemlerden kaçınmak lazım. Yerel yönetimlerin geliştirilmesi gerekir. Yerel yönetimlerle ilgili bir sorun yokmuş gibi davranamayız. Bir zihniyet değişikliği olmazsa yerel yönetimlerde de kaliteli bir idari tarz beklenemez. Sivil toplumun katılımcı olarak yerel yönetimde rol alması gerekir diye düşünüyorum.
Cuma İÇTEN: Biz parti olarak yerinde yönetimi savunuyoruz. Bilindiği gibi 2004'te yerel yönetimlerle ilgili bir yasa teklifinde bulunduk yasa çıktı ancak zamanın Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi. Başkanlık Sistemi ile ilgili teklif getirdik ancak yerel yönetimleri savunuyoruz diyen kimi partiler destek vermiyor. Büyükşehir mantığıyla yerelliğe katkı vermeye çalışıyoruz.
Biz AK Parti olarak dışarıdan aday ithal etmediğimiz gibi üstelik ön seçim yöntemiyle aday belirliyoruz. Parti içi temayül ile seçilenler arasından bir aday seçilir. Başka partilerde böyle mi acaba? BDP de bir kimsenin aday olabilmesi için BDP yasal organları mı karar veriyor veya PKK Kandil mi karar veriyor.Bölgemizde kaos ve kavgadan arınmış, militarist yöntemlerin uygulanmadığı hür ve özgür bir seçimin temennisiyle beklenilen Belediye Başkanının niteliği ortaya konuldu. Bir kaçını şöyle sıralayabiliriz.
1-Kentin hizmetine endeksli çalışmayı hedef edinecek
2-Atanmış gibi bir seçim uygulamasının başkanı olmayacak,
3-Projeleriyle yarışacak,
4-Vatandaşların özgür olduğu bir ortamda seçilmiş olacak,
5-İlk etapta hizmet aşkıyla çalışacak, siyaseti ikinci plana atacak,
6-Ekip çalışmasına önem verecek,
7-Gelişmeye açık olacak,
8-Dünyadan haberdar olacak ancak özüne bağlı kalacak,
9-Gelişim kariyeriyle olgunlaşmış olacak,
10-Halkın tüm renklerini yansıtacak,
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Yaklaşık 300 STK ya da kişilere mail gönderildi.10-15 kişi telefonla arandı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekilleri telefonla arandı. AK Parti ve BDP İl başkanlıkları telefonla arandı.
MEDYA İLE:50 medya kuruluşuna toplu mail atıldı,
SONUÇLAR
GENEL OLARAK;
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Diyarbakır kMM Girişimcisi:Eyüphan Kaya-Ahmedi Elaltunkara