YER: Adıyaman Belediyesi Meclis Salonu
TARİH: 09.04.2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Gap Görmeyenler der. (Mahmut Göktaş – Üye)
2 / Ortopedik Engelliler Der. (Abidin Harputluoğlu – Der. Bşk )
3 / Kamer (Zeliha Toprak Bşk)
4 / İmam Hüseyin Kültür der. (Yılmaz Korkmaz – Der. Üye)
5 / Kahta Kadın ve Çocuk Hakları Der. (Şener Güllü )
6 / Zihinsel Engelli Ailesi Der. (Zeynel Alagöz Der. Bşk)
7 / Gökkuşağı Der. (H. Mustafa Aksu Der. Üye)
8 / Hukukçular Der. (Abdulhamit Dursun- Der. Bşk )
9 / İşsizler Der.(İsmet Güneş)
10 / Alevi Kültür Der. (Mehmet Merdanoğlu Der. Üye)
11 / Catom (Fatma Can )
12 / Yüksek Öğrenimliler Der. (Murat Koca Der. Bşk)
MESLEK ODALARI
1 / Türk Mühendis Mimarlar Odası (İbrahim Özcan- Şehir Plancısı)
SENDİKALAR
Yok
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Ali Büyükşahin
2 / Mustafa Işıldak
GOZLEMCİLER
1 / Fatma Gezer
2/ Hatice Adalı
3/ Adıyaman Üni Kent Konseyi (Sevgi Karabulut)
4/ Kızılay (Bekir Uyanık)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok
KATILAN PARTİLER
AKP
1 / Sait Kutlu (İl Teşkilat başkanı)
2 / Abdullah İlhan (Seçim İşleri Başkanı)
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 21 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Asu TV (Yunus Emre Doğan, Deniz Çolak)
2 / Mercan TV (Özer Karakuş, İsmail Alkan)
MODERATÖR
Melih ALTINOK (Taraf Gazetesi Yazarı)
KONULAR
GENEL KONU: "Libya'ya Müdahale ve Türkiye"
YEREL KONU: "Siyasi Partilerin Seçim Programları"
KONUŞULANLAR
1 / Melih ALTINOK: Arap Coğrafyasında başlayan süreç Mavi Marmara ile de ilişkilendirilebilir. Libya konusunda BM'lerin biraz daha insani yol izlemesi gerekir.Bosna'da İslamcılar katledilirken solcular sessiz kaldılar.Refleks siyaseti izleyip hataya düştüler.Filistin'e yapılanlara karşı Müslümanların yoğun olmadığı kentlerde eylemler oldu.Ama biz sesiz kaldık.Libya müdahalesini düşünürken klasik formlarla düşünmemek lazım.Bakıyoruz doğal zenginliği çok olan ülkelerde demokrasi de gelişmiyor.Çünkü o devletlere ciddi bir refah sağlıyor.STK'lar da gelişmiyor.Uluslararası toplumun Kaddafi karşıtlarının yanında olması lazım.Oradaki halk Türkiye'deki dönüşüm sürecini kendi ülkelerinde de görmek istiyor.Dünya'da kapalı rejimler artık işlemiyor.Hukuk'u,siyaseti,eğitimi yenilemek gerekiyor.Referandumda BDP’nin 15. maddenin kalkmasını desteklememesi,sol kesimin de muhafazakarlar darbeyle hesaplaşamaz deyip geçici 15. maddenin kalkmasını desteklememesi klasik, sabit bir pencereden gündeme baktığımızı gösteriyor.Türkiye’deki değişim dalgası sol’un bazı kesimlerinde bir öz eleştiri süreci başlattı.Darbe rejimi öyle bir biçimlendirmiş ki zihinlerimizi farklılıklarımızı ortaya koymamaya alıştık.
2 / Mehmet Merdanoğlu: Libya’yı konuşuyoruz ve biz Libya konusunda şeffaf hareket etmeliyiz.Libya'ya sahip olduğu zenginlikten dolayı çifte standart uygulamamalıyız.Yenilikçi olmalıyız.Hz. Ali demiş ki;"Çocuklarınızı kendi çağınıza göre değil,çocuklarınızın çağına göre yetiştirin."15. madde ile ilgili ben size birşey soracağım.15. madde kaldırıldı,peki kim yargılandı?
3 / Melih ALTINOK: Yasal düzenlemeler konusunda sembolik bir adım atıldı.Sol kesim bu soruyu çok sordu.15. madde kaldırıldı ama kim yargılandı,diye.Yargılamaların yapılması için sizlerin mahkemelere bireysel başvuru yapmanız gerekir.Siz başvurunuzu yaptınız mı? Hayır.Toplumların hayatlarında 50-60 yılın lafı olmaz.Biz 1 yıl sürecinde bu maddenin meyvesini aldık.Davalar açıldı.Ama bazı kesimler,AKP'nin haksız çıksın diye adeta darbecilerin yargılanmamsını umuyor. Savcılıklara şikâyetlerde bulunun.
4 / Mehmet Merdanoğlu: Emperyalist güçlerin Irak'da yaptığı işkenceleri,o çocukların çığlıklarını duyduk.Oralara neden müdahale edilmedi?Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak beni idare eden siyasilerin milli menfaatleri başka bir emperyalist güç altında değil de şeffaf olarak yapılsın.Libyadakilerin neden tahliye edildikleri söylensin.
5 / Melih ALTINOK: Libya'ya müdahale edilmesi ilkesel olarak doğruysa,diğer yerlere müdahale yapılmaması üzerinden Libya müdahalesi haksızdır diyemeyiz.
6 / Sevgi Karabulut: 15. maddeyel yargılanacaklar dendi.Ben 80 mezunuyum.Bizim boynumuzu büküp eve mahkum edenlerin cezalarını kim verecek?
7 / Melih ALTINOK: Bütün sorumluları bulalım derseniz bu olmaz.Çok geniş bir kesim bu bahsettiğiniz.Balyoz davasının ortaya çıkması ile herkesin yasalar önünde eşit olduğunu gördük.Birilerinin hukuksuz fiillere soyunduklarında bunun karşılığında hepimiz gibi hukuki yaptırma tabii olacaklarını anladık.
8 / Murat Koca: Libya'ya müdahale bana göre Amerika ve Avrupa'nın bir pazarlığını sonucudur.Bu arada İniltere'yi de unutmamak lazım.Çünkü madalyonun öbür yüzünde de İngiltere var.Zaten Yüzyıllar boyunca ortadoğuyu kan gölüne çeviren ingilterenin ta kendisidir.İsanlık namına müdahale ediyoruz diyorlar.Eğer insanlık namına idiyse Filistin'de o kadar kan döküldü niye Filistin'e müdahale etmediler?Akan kan,hep müslümanların kanı oluyor.Geçen gün muhalifleri vuran NATO'nun uçaklarının komutanı, ben özür dilemiyeceğiz, diyor. Bunun neresi insanlık?Batıya bakarken gerçekleri gözardı etmemek lazım.Bence İngiltere,Amerika ve Avrupa'nın gerçek yüzünü artık görmek gerekiyor.Bunlar ne zaman bir yere özgürlük ve demokrasi götürüyoruz dese orası kan gölüne dönüyor ve eskisinden çok daha kötü yaşam koşulları ortaya çıkıyor.yani;madalyonun arak yüzünü görmemeiz gerekir.Çünkü Ortadoğu'da en çok sömürüsü olan ülkeler kimler bellidir.
9 / Melih ALTINOK: Yapılan zulümleri inkar etmiyoruz.Bosna'da da katliam yaşanırken kimse müdahale etmemişti.Biz çözüm üretemiyoruz.
10 / H. Mustafa Aksu: Türkiye, konumunu hem içeride hem dışarıda iyi belirlemesi gerekiyor.Yönetim yetkisi olan tüm tarafların iyi adımlar atması gerekir.Ortadoğu'da tahliye konusunda başarılı bir sınav verilmesi olumlu karşılandı.Tayyip Bey'in,tek bir kişinin bile kanı
dökülmesin,dediğini gördük.Ama kan dökülüyor. Türkiye tarafından somut adımlar atılmalı.Türkiye'nin fikrini net bir şekilde belirlemesi lazım.Libya'yı ekonomik olarak değil,demokratik ve özgürlük bağlamında düşünmek lazım.Halklar yönetim yetkisini ellerine almalıdır.
11 / Melih ALTINOK: Bölgede bir dönem zulüm vardı.Düşünün ses çıkartamıyorsunuz,kimseye sığınamıyorsunuz.Yargıya gidemiyorsunuz.Biz o dönemde müdahale edebilirdik.Emperyalistlerin müdahalesini oranın kaynaklarındaki zenginlikten kaynaklandığını
söylüyor herkes.Peki emperyalistler oraya müdahale etmediklerinde Libya halkı zenginlikten pay alabiliyor muydu?
12 / İbrahim Özcan: Kapitalizmin hedeflerinden birisi Ön Asya'yı sırasıyla dağıtmak olacak.Libya'nın tarihsel gelişimine baktığımızda Libya darbelerle çökmüş-kalkmış ülkelerden birisidir.Bakın Dünya'da sürekli eksilen arazi kaynaklarıdır.İnsanların bunları kemirdiğini göreceksiniz.Güçlerin,çıkarların üzerinde odaklaştığını düşünüyorum.Ben bu güçlerin burdaki kaynakları ele geçirip çıkmamak üzere orada kalacaklarını düşünüyorum.
13 / Murat Koca: Olaylara karışma şekli de önemli. Kendi içimizdeki örneği verelim. Diyelim Kürtler ayaklanmış. İsteme şekli ve verme şekli önemlidir. Biz kapıları açtık, peşmergeleri içeri aldık. Kaş yapayım derken göz çıkarmamak lazım.
14 / H. Mustafa Aksu: Bakın müdahale eden devletler güçlü devletler. Madem iyi niyetliyiz bizde daha aktif rol almalıyız. Biz geride kalıyoruz. Muhalifler Türkiye aleyhine eylem yapıyor. Niçin? Türkiye aktif olmadığı için… Aktif olması için baskı yapılıyor. Buradaki (temenni ettiğimiz) insanı değerlerimizi oraya taşımalıyız.
15 / Ali Büyükşahin: Dünya aslında sömüren ve sömürülen insanlarla doludur. Halbuki Allah’ın yanında ne sömüren ne de sömürülen vardır. Hıristiyan İncil’e uymamış, Musevi Tevrat’a uymamış, Müslüman Kur’an-ı Kerim’e uymamıştır. Bunların hepside insanlık ıslahı için gelmiştir. Toplumda düzen yaratılamadı. Bugün Libya rant sağlayanlar,Emperyalist güçler yüzünden bunları yaşıyor. Irak’da, Libya’da zulüm var ve biz seyirci kalıyoruz. Hiçbir İslam ülkesinden ses çıkmadı. Biz sömürüsüz bir dünya yaşatmak için savaşmalıyız önce. Aslında sosyal eşitliğin işlemesi lazım. Kaddafi kendi halkına zulüm etti. Ben isterim ki Kaddafi ben çekiliyorum desin ve demokrasi başlasın. Hiçbirisi kendi ülkesi için geri çekilmedi. Çıkarları için çekilmediler. Amerika her zaman sömürücüdür. Kendi çıkarı için ne yapması gerekiyorsa onu yapar. Amerika’yı gördük işte Irak’ı batırdı.Kurtuluş Savaşı sırasında Arap ülkelerinden buraya geliyorlar ve Mustafa Kemal’e bir konsey kuracağız bize başkanlık edin diyorlar. Mustafa Kemal’de gidin siz önce kendi içişlerinizi yoluna koyun, diyor.
16 / Yılmaz Korkmaz :Halk tahli hakkını kendi mi kullanacak? Suriye’de de olaylar başladı. Bize de sıra gelecek mi?
17 / Melih ALTINOK: Bakın Mübarek gitti. İnsanlar Mübarek’i devirdi.Peki bu talebi değiştiriyor mu? Rejimin nereye doğru devrileceği yine halklar karar verir. Mübarek’in yerine kimin geleceğini kimse bilemez.Biz tarihte Almanya’nın yanında savaşa gittik. Yani yine emperyalistlerin yanında savaştık. Ben resmi paradigmalarınızı red ediyorum. Kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı anlamına gelmez, diyor Amerika. Cesur bir şekilde yazdıklarımızı, inandıklarımızı söylemeliyiz.
18 / Ali Büyükşahin: Mustafa Kemal kendini kanıtlamış biridir. Onun yaptıklarını inkar edemeyiz.
19 / Murat Koca: Bizim batıya karşı şüphemiz neden? Çünkü şu ana kadar siz AB’nin bir ülkenin özgürlüğü için, demokrasisi için, O ülkeye müdahale ettiğini gördünüz mü? Tamamen çıkarları doğrultusunda müdahaleler gerçekleşiyor.
20 / Mehmet Merdanoğlu: Ülkemizde yönetenler de yönetilenlerde şeffaf olmalı. AKP’ye, CHP’ye oy veriyorsak bile yanlışlarına da yanlış demeliyiz.Ülkemiz için çözüm noktasında Türkiye’nin içindeki sorunları;Alevi,Kürt,türban sorunlarını bizi yönetenlerin halletmesi gerekir.Bu sorunları çözebiliyorlarsa bunlara oy verebilmeliyiz. Benim dedem şu partiliydi bende bucuyum dememeliyiz.
21 / Zeynel Alagöz: İşin temeline girmeliyiz. Bir kitap da şöyle diyordu; “Biz diyor 9 yaşındaki çocuklarda en zekalı olanı seçeriz ve bir yerlere göndeririz. Osmanlı Devletine beni gönderdiler. Onların medresesinde ilim tahsil ettim. Halk arasında kimse benim bir misyoner olduğumu bilmiyordu. İngiltere 32 sene sonra beni Arabistan bölgesine gönderdi.Gideceksin, onların arasına nifak sokacaksın, onlara bela olacaksın dediler. Orada alimler topluluğunun içerisine girdim.” Diyordu. Misyonerler aramıza girdiler. Bizi böldüler hatta bölmeye devam ediyorlar. Saddam döneminde savaş oluyor. İnsanların kahvelerde oyun oynadığını görüyoruz.Spiker savaş oluyor sizler neden buradasınız,diyor.Adam boşver gelende Saddam gibidir,diyor.Biz Amerika yandaşlarıyız diye o zulümleri bizlere de yapmayacaklar mı? Birlik ve beraberlik içinde olmalıyız.
22 / Fatma Can: Türkiye Libya’ya sırt çevirmemeli. Amerika olsun Avrupa olsun nereye müdahale ettilerse oradan bir çıkarları olduğunu gördük. Türkiye’nin vicdanından mıdır nedir yapılanların yardım amaçlı olduğunu görüyoruz.Yan komşumuzdaki sorunlara müdahale etmeyecek miyiz? Sessiz mi kalacağız? Türkiye’de her dilden,ırktan,inançtan insan yaşıyor.Yaşadığımız sürece sorunlar devam edecek.
23 / Abdulhamit Dursun: Olaya insan odaklı bakmalıyız. Ben yanılmıyorsam bir özür dileme oldu. Orada insanlar katlediliyor sonra da dönüp özür diyorlar, bu kabul edilebilir değil. Siz orada isyanı çıkaran insanlara karşı müdahale ediyorsunuz ama orda demokrasiyi sağlayanları katlediyorsunuz. İsrail’in Filistin’e yaptığı hareketi ele aldığımızda NATO’nun gerekli dikkat ve hassasiyeti göstermediğini düşünüyorum. NATO’nun ve BM’nin Dünya siyasetinden uzak durması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye Libya’nın kültürünü çok iyi bilen bir ülke. Duyguları, kültürleri bizlere hitap ediyor. Türkiye uzak durmamalı. Türkiye neden uzak duruyor diye eleştiriler yapılıyor. Türkiye artık eski Türkiye değil. Olayları süzüyor.Fevri hareket etmektense aklı selim hareket etmek gerekiyor.
24 / Melih ALTINOK: Türkiye bir tampon ülke.BM ve NATO’nun varlığı tartışılır ama;alternatif konulmalı. Uluslar birbirini denetlemeli.
YEREL KONU: "Siyasi Partilerin Seçim Programları"
25 / Melih ALTINOK: Bu kısımda siyasi partilerin seçim programları konuşulacak. AKP 2011 seçimleri için seçim programını hazırlıyor. Bütün siyasi patilerin yeni anayasa konusunda temel taşları neler olabilir?Etnik tanım anayasa da nasıl yer almalı mesela? Ben bir vatandaş olarak bunları bilmek isterim. Bu gibi konular da temel açıklamanız ne olacak?
26 / Sait Kutlu: Sivil, demokrat, özgürlükçü bir anayasa olmalı tabi. En önemli şey özgürlüklerin tanımının olabilecek en geniş şekilde yapılmasıdır. Sivil demokrasinin sağlanması lazım.
27 / Melih ALTINOK: Peki MGK anayasal bir kurum olarak anayasa da yer almalı mı?
28 / Sait Kutlu: MGK’nın anayasal bir hükmünün olmaması lazım. Olsa bile yetkileri ve görevleri çok daha net tanımlanmış olmalı. Etnik unsurları tasvir edecek bir tanım oluşturulmalı.Devlet tarafsız bir pozisyon almalı.
29 / Yılmaz Korkmaz Sivil, özgürlükçü, demokratik bir anayasa olsun diyoruz. Ama ben AKP’nin siyaset akademisi programına katıldım.Hukuk profesörüne bu ülkede aleviler vali olamaz, müsteşar olamaz, dedim.Profesör şunu söyledi; “Bu ülkede bir gizli anayasa var.” Bu gizli anayasa ortadan kalkacak mı? Bir Alevi,bir Kürt ve başörtüsü sorunu var ülkemizde. İnsanlar istediği gibi giyinme konusunda engelleniyor.Kürtlerin kendini ifade edebileceği, Alevilerinde kamu da rol alabileceği bir anayasa olacak mı?
30 / Sait Kutlu: Ben gizli bir anayasa bilmiyorum. Bu topraklarda yaşayan bin yıllık sorunların çözümünü de sadece bu yeni anayasaya bağlamak da doğru değil. Geçmişten süre gelen birtakım sorunlar var. Arka plandan gelen birtakım sorunlar var. Bir kereden ortadan kalkmaz bu sorunlar.
31 / Melih ALTINOK:AKP’nin sivilleşme noktasında ne gibi somut adımlar atacağını söyler misiniz?
32 / Sait Kutlu: Şunu arzu ederim ki kırmızı kitapların konuşulmadığı bir ülke isterim.
33 / Ali Büyükşahin: Ben CHP’liyim. Alevi konusunda Osmanlıdan bu yana zihniyet aynen devam ediyor.Alevi’nin ibadeti,inancı,hakları göz ardı ediliyor.Alevi ne bir vali olabiliyor ne bir müsteşar olabiliyor.Biz diyoruz ki bunu çözelim.Kendi düşüncemi söylüyorum.Ben diyorum ki eşitlikçi davranalım.Irk,düşünce,inanç farkı gözetmeden bir anayasa oluşturalım.
34 / Mehmet Merdanoğlu: Seçim barajı antidemokratiktir.Seçim barajı sistemi Dünya’nın hiçbir yerinde görülmemiştir.Yeni anayasadan bahsediliyor.Siz AKP olarak değişilmesi düşünülen seçim barajını kaldıracak mısınız?Cemevleri ibadet yeri olarak anayasaya konulacak mı?
35 / Sait Kutlu: Seçim barajı dünyanın bir çok yerinde var. Yanlış hatırlamıyorsam AİHM’de de görüşülmüş, onlarda kabul etmişler. Temsilde adaletin sağlanabilmesi açısından seçim barajının daha makul bir seviyeye indirilmesi gerekir. Nasıl camiler ibadet yeri olarak anılmıyorsa anayasada cemevleride olmayabilir.
36 / Melih ALTINOK: Cemevlerinin olmaması Mustafa Kemal’in devrim kanunlarındaki tekke ve zaviyelerin kaldırılması ile ilgili olabilir mi?
37 / Mehmet Merdanoğlu: Cemevleri bin yıldır var. Bizim pirlerimiz köy odalarında ibadetlerini yaparlardı. Tekke ve zaviye cemevleriyle ilgili değil
38 / Melih ALTINOK: Devlet benim inancım konusunda karar veremez diyorsunuz. Peki başka birisi çıksa devlet benim inancım konusunda karar veremez dese onlara da özgürlük verilmeli midir?
39 / Mehmet Merdanoğlu: Devletin gelenekselleşmiş kuralları içinde olabilir.
40 / Ali Büyükşahin: Türkiye’de Aleviliği hep dışladılar. Alevinin ibadetini kabul etmediler. Tekke ve zaviyelerin durumu çok değişik. Cemevleri ibadet yerleri olarak kabul edilecek mi? Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı var ve bir mezhep doğrultusunda hareket etti. Burada inanç dışlanıyor.
41 / Melih ALTINOK: Siz idealde neyi savunuyorsunuz? Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalı mı?
42 / Ali Büyükşahin: Diyanet işleri yeniden yapılandırılmalı.Laik bir düzende diyanet olmaz. Biz olduğunu kabul edelim. O zaman tüm inançlara aynı mesafede davranmalı.
43 / H. Mustafa Aksu: Gelin Diyanet İşlerini, kaldıralım hadi! Ama bu işler anayasa değiştirerek hemen olmaz. Anayasayı değiştirerek halkı cesaretlendiririz
44 / İbrahim Özcan: Ülkemizde din idaresini yapan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sunni kitleye dini politikası varsa Alevilere de olması lazım.
45 / Sait Kutlu: Ben Müslüman’ım. Diyaneti gelin kaldıralım. Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmadan önce nasılsak öyle olsun yine. İbadet yerleri de kendi ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa oralarda kapatılsın.
46 / Fatma Can: Bende başörtüsüne değinmek istiyorum. Kurtuluş savaşında asker toplarken Kürt-Türk istiyoruz,Alevi-Sunni istiyoruz diye bir ayrım olmadı.Cumhuriyet'in yaşandığı bir ülke olduk.Sunniliğin ve Aleviliğin yaşandığı ülkede bu sorun bitmez.Benim Alevi arkadaşlarım vardı.Üniversite kapısından girerken bizlere başörtümüzden dolayı sen giremezsin dediler.Biz ağacın altında oturup ağlarken onlar da bayan olarak çok yüksek yerlere geldiler.
47 / Mehmet Merdanoğlu: Alevi tüm inançlara saygılıdır.
48 / Sevgi Karabulut: Ben Alevi-Sunni diye bir ayrım gözetmiyorum.Ben üniversitede çalışıyorum.6-7 aya kadar kızları okula başlarını açıp alıyorduk.Şimdi herkes türbanıyla oturuyor.Ama puşili arkadaşlarda puşiye izin verin diyorlar.Biz bunlara izin vermiyoruz.Türkiye'de özgürlükler yavaş yavaş veriliyor.Şimdiye kadar özgürlük bağlamında böyle birşey görmedik.
49 / Murat Koca: Hükümetin programını bilseydik eleştirirdik ama hazır değil.Alevi'nin de Sunni'nin de herkesin sorunu var.Korkularımızın üzerine gidersek sorunları daha iyi çözeriz.Olaylara ciddi yaklaşılmalı.Kürt açılımı yapıldı boş çıktı.Çünkü alt yapısı yok.Referandumda %10'luk bir kesim bilinçli bir şekilde oy verdi.Siyaset üstü bir yaklaşım getirerek bir komisyon oluşturulmalı ve Anayasa yapılmalı.
50 / Melih ALTINOK: TÜSİAD,Anayasa Platformu anayasa taslağı çıkardı.Solcu,Alevi herkes somut önerilerini ortaya çıkarıyor.Çözüm üretmek gerekiyor.
51 / İsmet Güneş: Alevi-Sunni,Kürt-Türk düşünülmemeli.Önce ekonomi düşünülmeli.Sanayi Adıyaman'da ne zaman gelişecek?Adıyaman'da fakirliği tartışmalıyız.
52 / Melih ALTINOK : Oda konuşulmalı.
53 / İsmet Güneş: Adıyaman vatandaşı kendi istediği insanı seçime göndebilecek mi?Temayül yapıldı ama halka soruldu mu?
54 / Zeynel Alagöz : Gelin öneri yapalım.Kim bu işlerin ehliyse o olsun.Bakıyoruz Urfa otobanı Bozova'ya dayanmış.Malatya Çelikhan'a dayanmış.Biz Kahta yolunu yaptıramadık.Adıyaman'ı çıkmaz sokaktan çıkaralım.Devlet Demir Yolları'nı Adıyaman'a getirelim.
55 / Sait Kutlu: Siyasi partilerin aday belirlemek için bir usulü var.Aday belirleme usulunü de daha farklı yapmamız mümkün değil.Ön seçimle temayülün tek farkı;ön seçimin hakim huzurunda yapılıp bağlayıcı olması diğerinin olmamasıdır.Ön seçimde kontenjan ayırabiliyorsunuz.Ayrıca benim kişisel kanaatim;insan ekmeksiz yaşayabilir hürriyetsiz yaşayamaz.İnsanoğlunun hürriyetsiz yaşaması arzu ettiğimiz yaşam değildir.
56 / Ali Büyükşahin: Aç kalmak fiziki olarak aç olmaktır.Özgürlük olarak da aç kalmak yaşıyorsun ama bağımlı yaşıyorsun.
57 / Murat Koca:Yolsuzluklar,özgürlüklerinde ekmeğimizinde önünde.Son 8 yıldır seçilenler burda olsaydı keşke.Vaatler sunuyorlar.Ama sorunlara eğilen yok.Adıyaman'a atananlar da ,seçilenler de malesef ekmek yedikleri yere en büyük hainliği yapıyorlar.Adıyaman'ı sevmiyorlar.Adıyaman'ı seven elini taşın altına koyar.Adıyaman'ın %50'si ırgat olmuş,%50'si yeşil kartla yaşıyor.Adıyaman her geçen gün yaşanmaz hale geliyor,ne işsizlik sorunu,ne trafik sorunu,ne sosyal sorunlar hiç bunlara eğilen var mı?Seçimden önce bol bol vaatler,seçimden sonra herkes başının çaresine baksın.Öyle mi?
58 / Mehmet Merdanoğlu: Ben emekli memurum.Ben aldığım ilk emekli maaşımda çalışırken aldığım maaşımın % 80'ini alıyorum.Fiilen görevini yapan memur daha fazla alıyor.Emekli olduktan sonra maaşın yarı yarıya düşüyor.
59 / Ali Büyükşahin: Ekonomik özgürlüğün olmadığında insanca yaşamak da olmaz.
60 / Yılmaz Korkmaz: Bana göre en önemli gelişmelerden biri engellilerle ilgilidir.
61 / Abidin Harputluoğlu: Engellilerin sorunlarının çözüme kavuşması için engellilerden sorumlu bakanlık oluşturulmalı.
62 / Fatma Can: Ben AKP'liyim.Vaatler veriliyor.Fakir aile bundan önce hastaneye gidemiyordu.Milletin sofrasında ekmek var artık.
63 / H. Mustafa Aksu: Bütün sorunların alt başlığında anayasa var.Siyaset bizi cepheleştiriyor ve oyu buradan topluyor.Sivil bürokrasinin korunmadığı,askeri bürokrasinin korunmadığı, zenginlerin korunmadığı sade bir anayasa olsun istiyoruz. Herkesin hakkını arayabildiği bir anayasa. Daha sonra düşüneceğiz taşınacağız, kim bize güzel bir hükümet programı sunarsa ona oy atacağız.
64 / Melih ALTINOK: Yerel Yönetimlerin güçlendirilmesi konusunda ne diyorsunuz?
65 / Murat Koca: Seçimden sonra bu konuda Anayasada yer alacak herhalde. Merkezi yönetimde bir çözüm bulamadık umarım yerel yönetim güç de bulunur
66 / İbrahim Özcan: Ülkenin bölge,kent ve ülke genelinde yatırım politikası vardır.Devlet Demir Yolları bir ülke politikasıdır.Siz yerel yönetim politikasının güçlendirilmesini mi istiyorsunuz?
67 / Melih ALTINOK: Ben yerel yönetimlerin karar alma süreçlerinde güçlendirilmesinden bahsediyorum.
68 / Sait Kutlu: Hükümetimiz döneminde Büyük Şehir Belediye kanunuyla yerle yönetimlerin yerinden karar alma olanağı sağlandı.Adım atıldı ama daha iyi olabilir tabi.Kentler denetimi kendileri yapıyorlar.
69 / Mustafa Aksu: Yerel yönetimlerin kendi öğretmenini,kendi polisini kendi seçmesi uygun bence.burada ben yaşıyorum bu sorunları ben iyi biliyorum.Vergisini kendi toplamalı.Bu imkan verilse o ülkenin kendine güveni de artacak.Herşey merkezde üretilince bizde kendi sorunumuza çözüm bulamıyoruz.Yerel olsa ekonomik politikalarımızı kendimiz belirleyecegiz.
70 / Melih ALTINOK: Siz yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bu kadar ileri gitsin istiyorsunuz yani.
71 / Mehmet Merdanoğlu: Yerel yönetimlere bazı hakların verilmesi, yerinden yönetimin güçlendirilmesi gerekir. İnsanların hak ve özgürlükleri bakımından, belli bir refah seviyesine gelmesi bakımından yerel yönetimler güçlendirilmeli.
72 / Melih ALTINOK: Yerel yönetim güçlendirilirse Merkezi idarenin keyfiliği de sınırlandırabilir. Bu da sizin söylediklerinizin yolunu açar.
73 / Zeliha Toprak: Partilerin kadın sorunları konusunda Anayasada bağlayıcı olmalarını istiyorum.Kadın erkek eşitliği denildiği zaman sürekli fiziksel eşitliklerden bahsedildi.Biz hak ve fırst eşitliğinden bahsediyoruz.Partilerin kadın adayı konusunda kotaları ne kadar bilmiyorum.
74 / Sevgi Karabulut: Meclisteki kadın adayları ne yapıyor ki. Sırf mecliste bir kadın olsun diye aday gösterilmemeli.
75 / Melih ALTINOK: Dezavantajlı kesimlere pozitif ayrıcalıklar yapılmamalı mı?
76 / Sevgi Karabulut: İlle de bayan olsun diye siyasi deneyimi olmayan bir bayan koymak yanlış olur.Bu konunun eğitimini alan insanların getirilmesi gerekir.
77 / Zeliha Toprak : Kara alma mekanizmalrında kadın yoksa bu sorunlar çözülmeyecektir.
78 / Yılmaz Korkmaz: Bodoslama oy kullanıyoruz.
79 / Sait Kutlu: Adale ve Kalkınma Partisi 2002'tek başına iktidar oldu.Temmuz 2007'de tekrar iktidar oldu.Ümidimiz oy oranını koruyarak ya da yükselterek tekrar iktidara gelmek.Biz bunu yaptığımız işlerin doğruluğundan kaynaklandığını düşünüyoruz.Yanlış yapsaydık seçilmezdik.Anayasanın esas yapıcısı belirleyicisi vatandaşlardır.Türkiye Cumhuriyet'i vatandaşı olarak reyinizi kullanabiliyor ve tarafınızı belirleye biliyorsunuz.
ÖNERİLER
ORTAK
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
MİLLETVEKİLLERİ İLE
MEDYA İLE
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Rapor AdıyamankMM İl Girişimcisi H. Şenel ŞARALDI ve çalışmaya gönüllü olarak destek veren Rüveyda Tüysüz tarafından hazırlanmıştır.