YER: Adıyaman Belediyesi Meclis Salonu
TARİH: 08.12.2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / İmam Hüseyin Kültür Der. (Yılmaz Korkmaz)
2 / Alperen Ocakları Baş (Fehim Taştan)
3 / Adıyaman Gençlik ve Kültür evi (M. AydınSarıkaya )
4 / Adıyaman kadın sorunlarını araştırma ve çözme der. (Naile Şahin)
5 / Kamer (Zeliha Toprak Bşk)
6 / Zihinsel Engelliler Der. (Zeynal Alagöz)
7 / Adıyaman İşsizler Der. ( İsmet Güneş Der. Bşk. )
8 / Pozitif Gelişim ve Girişim Der. Bşk. (Bahaddin Bayrak)
9 / Kadın Yaşam Der. (Semra Karadağ)
10/ Pirsultan Abdal Kültür Der. (Mahmut Yapıcı)
11 / Kadın Statüsünü güçlendirme Der. ( Gülsüm Öncel)
12 / Beyaz Ay Der. Adıyaman Şubesi (Perihan Gümüş)
13 / Adıyaman Yüksek Öğrenimler Der. Bşk. (Murat Koca)
14 / Anadolu Engelliler Der. (Abidin Harputluoğlu)
15 / Adıyaman Üniversitesi Rektörü ( M. Talha Gönüllü )
16 / Adıyaman Arı Yetiştiricileri Der. (Mehmet Öztürk)
17 / İHD Bşk. ( Osman Süzen)
18 / Kahta Akyaşam Der. (Mehmet Güzel )
19 / Yader. (İHH) (Mustafa Baydar)
20 / Gazeteci Yazar (Naif Karabatak)
21 / Adıyaman Sivildestek Der. ( Mustafa Işıldak )
22/ Engin görüş spor Der. ( Zeynal Kaplan)
23 / Adiyaman Üniversitesi Basın Danışmanı ( Ahmet Tekin)
MESLEK ODALARI
1 / Baro (Abdurrahman Tutdere)
2 / Adıyaman Ziraat Odası Bşk. ( Kemal Şahin)
3 / Adıyaman Ticaret Ve Sanayi Odası (M.Erkan Yapıcı)
4/ Şehir Plancılar Odası (İbrahim Özcan)
5 / Adıyaman Esnaf San. Odası Birliği ( Osman Salman )
SENDİKALAR
1 /Emekliler Birliği Sendikası (Sadık Yetiş)
2 /Sağlık Sen ( Abdulkadir Bozan)
3 /Eğitim birsen Sen. Kadın kolları Başk. ( Leyla Yılmaz )
4 / Eğitim-Sen Şube Bşk. ( Hediye Kılınç)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
GÖZLEMCİLER
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / Kültür İşler Müd. ( İskender Korkut )
2 / Adıyaman Belediyesi ( Mehmet Bağcı )
KATILAN PARTİLER
MESAJ YOLLAYANLAR
1 / Mv. Ahmet Aydın
2 / Mv Murtaza Yetiş
3 / Mv Mehmet Metiner
4 / Mv. Mehmet Erdoğan
DİĞER KATILIMCILAR
1/ Mesut Doğan
2 / Bayram Erzurumluoğlu
3 / Hakan yılmaz
4 / Recep Köse
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 38 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Asu TV (Yunus Emre Doğan, Deniz Çolak)
2 / Mercan TV (Özer Karakuş, İsmail Alkan)
MODERATÖR: Tuncer Köseoğlu ( Taraf Gazetesi Yazarı )
KONULAR
GENEL KONU: Milletvekili Dokunulmazlıkları
YEREL KONU: Beş Büyük Şehir Arasında Kalan Adıyaman Bundan Sonra Yatırımlar Büyük
Şehirleremi Yoksa Adıyamana mı?
KONUŞULANLAR
1/ Tuncer Köseoğlu ( Taraf Gazetesi Yazarı )
Dokunulmazlıkların bu şekilde kaldırılması doğru bir yol değil. Evet dokunulmazlıklar kaldırılmalı çünkü bir millet vekilinin hak ve özgürlükleri bir vatandaşınkinden fazla olmamalı. Ancak Cumhurbaşkanı Gül, dokunulmazlıkların kaldırılmaması gerektiğini ve bunun gerekçelerini açıkladı. Dokunulmazlıklar kaldırılsın ama bunu sadece BDP’ ye uygulamak elbette doğru bir davranış olmaz. Gerçi BDP bu konuda bir endişesi olmadığını gösterdi. Hatta meclis dışı uzantıları, milletvekillerinin mecliste olmasına gerek olmadığını söyledi. Gülten Kışanak’ta dokunulmazlıkları kaldırılırsa geri çekilebileceklerini açıkladı, bu konuda artık daha rahat olduklarını gösteriyorlar.
AKP dokunulmazlıkların kaldırılacağını seçim döneminde vaat etmişti ancak bununla ilgili henüz bir sonuç alınmadı. Ayrıca bir sonuca bağlansa bile şu bir gerçektir ki, dokunulmazlıkların kaldırılmasını sadece BDP için uygulamak hiç şık bir davranış olmaz. Kabul ediyorum, onların silahı övmesi, dağlarda kucaklaşmaların yaşanması hoş görülemez. Ama yinede bu konunun sadece onlara uygulanması hiç doğru olmaz.
Demokrasi krizi aslında sadece Kürt sorunudur. Ceza evlerinde açlık grevleri yaşandı, insanlar bunu göz ardı etti. Ama biz gazeteci olarak bu konuyla ilgilendik, sonra bu sorunda bitti. Taraflar arasında karşılıklı jestler yapıldı. Ana dilde savunma hakkı tanındı. Bu konu kapanınca yine dokunulmazlıklar gündeme geldi. Şu var ki BDP, TBMM çatısı altında siyaset yapmayı başaramadı.
2/ Fehim Taştan
Açık konuşmak gerekirse bu ülkede dokunulmazlığı kaldıracak bir babayiğit yok. Dokunulmazlıklar konuşulurken patriotlar getirildi. Maksat suni gündem oluşturmak, çünkü bu ülkeyi yönetmek çocuk oyuncağı değil. Dağdaki kucaklaşmalardan bahsediliyor, orda terörist olarak gösterilen kişiler milletvekillerini korudu, o güzergahta bir tek güvenlik gücü yok ben gördüm. Bunların hepsi sadece bir alicengiz oyunudur, patriotlara dikkat edilmemesi için oynanan oyunlardır.
Bu ülkede egemen güçlere, Avrupa kapitalizmine karşıysanız siyaset yapamazsınız. Aslında ülkede Kürt sorunu yok, insanlık sorunu var. Bunu Kürtlüğe indirgemekteki amaç, dikkatleri istedikleri yöne çekmektir. Bu sayede doğu insanının meclise girmesini engellemeye çalışıyor, istedikleri gibi hırsızlık yapmaya çalışıyorlar.
3/ Murat Koca
BDP’nin PKKya sarılması konu edilmesin, bunlar zaten bilinen durumlar. Başka konular var. Açlık grevleri yapılıyor mesela, bunda amaç Kürt meselesini sıcak tutmaktır. Ama Kürt sorununda her şey pamuk ipliğine bağlı, hemen kopmaya hazır. En küçük sorunda bile ortam gerginleşiyor. Bu sorunu çözmek AKP ile BDP’nin kendi aralarında çözebileceği bir konu değil. Domino taşları yer değiştiriyor. İnsanlara gerçeği açıklamak, samimi olmak adına en doğru olanıdır.
4/ Osman Süzen:
Dokunulmazlık magazinsel bir hal aldı. Neden milletvekilleri dokunulmazlık altında, bunu anlamak lazım. Hükümetin yaptığı yasa değişikleri ile kamu görevlilerinin öldürdüğü sivil sayısı arttı. Ülkemizde 90’lardan bu yana faili meçhuller, toplu mezarlar ortaya çıkmıştır. Bu konularda ciddi bir cezasızlık söz konusudur. Bu duruma rağmen faili meçhullerle ilgilenmek yerine milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmaya çalışılması acizliğin varlığını gösterir.
Aslında dokunulmazlığı kaldırmak yerine onu güçlendirmek gerekir. Ama bunu yapmak yerine sürekli BDP milletvekilleri gözlemleniyor, onların olduğu her yere polisler, kameralar gidiyor açıklarını yakalamak için. Ama hükümet farkında değil, dokunulmazlıkları kaldırmaya çalışarak baltayı kendi milletvekillerinin ayağına vuruyor.
5/ Abdulkadir Bozan
Burası küçük millet meclisi de olsa, burada milleti ilgilendiren önemli konular konuşuluyor. Dokunulmazlıkları konuşacak olursak, inanç ve düşünce konusunda milletvekillerinin koruma altında olması gerekir. Ama yüz kızartıcı suçlar konusunda dokunulmazlıklar kaldırılmalı. Dışarıda trafik suçu işleyen bir milletvekili de bir vatandaş gibi cezasını ödemeli. Ama kürsüde düşüncelerini açıkladığı için bundan sorumlu tutulmamalı.
6/ Hediye Kılınç
Bu ülkeyi barışa götürmek çok çetrefilli bir yolda ilerliyor. Beni endişelendiren sorun, kamplaşmadır. Dokunulmazlıklar kaldırılsın, işlenen suçlar için gerekli cezalar verilsin. Ama siyaset konusunda bunu yapmak doğru olmaz. Dokunulmazlık sadece on milletvekili için getirilirse bu büyük bir hata olur. Aslında açlık grevleri bize bu konuda çözümün adresini gösteriyor.
Ana dilde savunma konusunun tartışılması bile bir eğitimci ve vatandaş olarak beni yaralıyor. Bunun tartışılması gereken bir konu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ana dilde savunma, aslında doğuştan gelen bir haktır. BDP’nin bayan milletvekilleri daha zor şartlar altındadır. Çünkü kadın olarak daha çok baskı altındadır. Ve bu durum bir kadın olarak beni daha çok üzüyor. Bu konuların konuşulması, tartışılması bile aslında bizi yaralayan bir durumdur. Çünkü insan olarak doğuştan elde edilmesi gereken hakların verilip verilmemesini tartışmak toplum açısından gerçekten yaralayıcı bir sorundur.
7/ Mahmut Yapıcı
Alevileri zor durumlarda bırakarak ayrımcılık yapıyor, bu şekilde insanları bölmeye çalışıyorlar. Bunlar hep Kürt sorunundan ileri geliyor. 94’te insanlar Kürtçe yemin ettiği için ceza evine atıldı. Bugünde aynı şey yapılmak isteniyor. BDP sadece kendini, fikirlerini göstermek istiyor. Sahtekarlıklar, yolsuzluklar göz ardı edilirken BDP hep göz önünde tutulmaya çalışılıyor. Bu hep Kürt meselesini gündemde tutmak içindir. Kendilerini ana dillerinde savunabilmeleri, eğitimlerini ana dillerinde alabilmeleri için bu baskıların artık kaldırılması gerekir. Bunun yerine gerçek sorunlarla ilgilenmeleri daha gereklidir.
Sadece belli bir kesimin dokunulmazlıklarının kaldırılması yanlıştır. Ama tüm milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması da zordur.
8/ M. Talha Gönüllü
Durumları empati kurarak anlamaya çalışmak lazımdır. Herkes varlığıyla bir şeyleri tamamlıyor, hiç kimse fazla değil. İnsanların birbirini anlaması, sevmesi gerekiyor. Bu da ancak karşımızdaki insanlar için sarf edeceğimiz özveri ile mümkündür, kendimizle ilgili özeleştiri ile mümkündür. Bazı olumsuzluklar elbet de vardır. Ama bunlar çözülemeyecek büyük sorunlarmış gibi gösterilmemeli. Problemler ülkenin ilerlemesini engellemek için önümüze konulan takozlar haline getirilmemeli, onlara çözümler üretmeliyiz.
Ülke olarak yapmamız gereken çalışmak, diğer ülkeler ile güzelliklerimizle yarışmaktır. Tek taraflı düşünüldüğü, sadece ben varım denildiği zaman sorunların çözülmesi zorlaşıyor.
Yerel Gündem
9/ Tuncer Köseoğlu
Maalesef Türkiye’de İstanbul, Kocaeli, İzmir, Anakara, Bursa dışında pek gelişen kent yok. İstanbul’un bu gelişmesi oraya büyük göçlerin olmasına neden oldu. Kentlerin önemi arttıkça, o kentlerin bütçelerinin kendi içinde nasıl değerlendirileceği konuşuluyor artık. Ama bu büyük şehirlerde ciddi ölçüde istihdam sorunu var, su sorunu var. Dünya kentleri tartışırken Türkiye hala bu sorunlarla uğraşıyor.
10/ Mustafa Işıldak
Belediye’nin görevi aslında insanın doğumdan ölümüne kadar olmasına rağmen maalesef belediyeler bu konularla yeterince ilgilenmiyor. Halbuki milletvekilleri bu şehre sırayla gelebilirler ve şehirleriyle ilgilenebilirler. Bunun için bir açılış törenine beklemelerine gerek yok. Aslında biz halk olarak teslimiyetçi bir toplumuz. Önümüze sunulana tamam diyoruz. Örneğin demiryolu konusunda şehrimize gelen bakana hiçbir dernek tepki vermedi. Yine bunun altında teslimiyetçi yapımız Adıyaman’da açılacak üniversite fakülteleri, bölümleri bekletiliyor. Oysa sadece bir imza ve mühüre bakıyor. Ancak henüz bir adım atılmadı. Buda yine diğerlerinde olduğu gibi halkın teslimiyetçi yapısından geliyor. Bu şekilde devam ettikçe bundan sonrada sadece konuları tartışmakla yetiniriz.
Nemrut Dağı sınırları içinde otel yapılması için bakanlık yer verdi. Peki kaç kişi bu projeye sahip çıktı. Sadece sorun var deyip tartışmak çözüm değildir.
11/ Murat Koca
STK’daki diğer arkadaşlar hatırlarsa önceki toplantılarda sorunlar ve çözümler belirtildi. Ancak arkadaşların süreyi biraz uzatması durumunda Vali Bey ‘Süreniz doldu’ deyip sözünü kesti. Böyle kısa süreler Adıyaman’ın sorunlarını konuşmak için bile yetmez. Bizler Adıyaman’la ilgili kendimiz çalıp kendimiz söylüyoruz ancak. Bunun en büyük etkeni Adıyaman olarak vizyonumuzun olmamasıdır. Buraya yatırımı çekmekten ziyade, var olan yatırımı korumak lazımdır. Şunu açıkça söylemek lazım seçilmişlerde, gidenlerde bu konularda hiç samimi değil.
12/ Osman Süzen
Öncelikler Adıyaman nedir diye sormak gerekir; kendi sorununu dillendiremeyen bir kentiz. Hatta kendi varlığımızı yok eden bir kentiz. Aslında kötü bir tarihimiz var. Örneğin dört-beş bin yıllık Perre Antik Kenti Yakın zamanda ortaya çıktı, oda sadece bir kısmı. Henüz hakkıyla ilgilenilmiyor.
Adıyaman tarım kentidir ama çiftçi tüketildi. STK teşvik için boşuna koşturuyor. Burada sanayi niye olsun! Sanayiden yararlanan üç-dört aile var sadece. Gerisi onlar için ucuz fiyatlarla çalışıyor. Adıyaman’ın envanterine bakılınca Tarım ve Turizm var. Durum böyleyken sanayi teşviki yerine Tarım ve Turizm için teşvikte bulunulmalı ve köylü su ve elektriği tarım için kullanmalı.
13/ Fehim Taştan
Malatya’nın son otuz yılında üç Ticaret Odası Başkanı Milletvekili oldu. Şanlıurfa önüne konulan siyasi tercihe baş kaldırdı, ben varım dedi, var oldu. Adıyaman için ne yapabiliriz? Önümüzde bir mahalli seçimi var. Ve bu bizim için bir şanstır. Bu şansı değerlendirebilirsek büyük şehir olma yolunda adım atabiliriz. Biz Adıyaman olarak siyasi tercihimizi belirleyemediğimiz sürece tutsak şehir olmaya mahkumuz.
14/İbrahim Özcan
Biz Adıyaman büyük şehir midir? Küçük şehir midir? Diye tartışırken bile bir sonuca varamıyoruz. Türkiye’nin merkezi İstanbul’dur. Üstelik 1453’ten beri bunu dünyaya bildiren bir kenttir. Büyük şehir belediye başkanlarının elinde sihirli değneği yoktur. Adıyaman’da bu konular için rutin çalışmalar devam ediyor. Bunun için büyük şehirlere entegre olarak o seviyeye ulaşmaya çalışacağız. Ama önce ne olduğumuzu bilelim. Tarih, turizm kenti miyiz, tarım kenti miyiz, mermer kenti miyiz, hangisiyiz? Nemrut Milli Parkını değerlendiremiyoruz mesela. Baraj kentiyiz ama baraj etkinliklerini Şanlıurfa yapıyor. Mermer kentiyiz ama bunu bile değerlendiremiyoruz. Tarım kentiyiz ama teşvik alamıyoruz.
15/ İsmet Güneş Der. Bşk
Adıyaman, çevre illere çalışmaya giden bir ildir. İş adamlarımız, Çalışan insanımızı maalesef devamlı çalıştırıp asgari ücret ödüyor. Ayrıca inanç turizmine yönelik çalışmalar var dendiği halde henüz belirgin adımlar atılmıyor. Tarım alanında sulama sorunu çözülmediği gibi teşvik uygulaması da yapılmıyor. Adıyaman’ın tek iyi yönü uysal, mutlu ve huzurlu insanlara sahip olmasıdır.
16/ Zeynal Alagöz
Diyarbakır’a yapılan yatırımların Adıyaman’a yapılacağını zannetmiyorum. Fert olarak biz ne yapıyoruz? Biz kendi elimizle yapacağımız yatırımları yapmıyoruz. İhtiyacımız olan şeyleri üretmek, bulundurmak yerine dışarıdan sipariş veriyoruz. Aslında Adıyaman’da işsizlik yok. Sorun kendi yatırımımızı kendimiz yapmak yerine dışarıdan yatırım bekliyor olmamızdır.
17/ İsmet Güneş Der. Bşk
Sanayiciler çalıştırmak için işçi bulamıyor deniliyor. Oysa çalıştığı halde sigortası yatırılmayan, maaşı ödenmeyen işçiler var. Asgari maaşı tam olarak alamıyorlar. İnsanlar parasız neden çalışsın?
18/ Naile Şahin
Sanayi ve Ticaret odası Başkanı, işçilerin sigortasının yattığını ve maaşının ödendiğini söylüyor. Oysa benim yaşadığım Karapınar’da çalışan kişiler maaş kartlarının iş yeri muhasebesi tarafından ellerinden alınıp sadece uygun gördükleri paranın ödendiğini söylüyor. Ayrıca hamile olan bayanların sadece bu yüzden işten çıkarıldığı da bir gerçek. Ancak insanlar işlerinden olmamak için bu durumlara göz yummak zorunda kalıyor. SGK’ya şikayet yapıldığı takdirde kimlikler gizli kalarak bunun için bir adım atılır mı ?
19/ Mehmet Bağcı
Eskiye göre Adıyaman’da ciddi bir iyileşme var. Ama yeterli değil mevcut potansiyeller düşünülerek şehrin gelişmesi için çaba sarf edilirse bir yerlere varılabilir. Bizim çevre illere göre farkımız şudur: Çevre illerde kurumlar iş birliği içinde. Ancak Adıyaman’da bu henüz tam olarak söz konusu değil. Bizim mevcut potansiyelimiz tarım. Bunun için ne yapabiliriz? Ayrıca inanç turizm potansiyeli hakkında ne yapabiliriz, bu potansiyelleri nasıl değerlendirebiliriz? Önce bu konuları bir netliğe kavuşturmalıyız. O zaman Adıyaman daha iyi bir seviyeye gelebilir.
20/ M. Talha Gönüllü
Adıyaman Üniversitesi bugün benzerleri arasında dikkat çeken bir gelişme göstermiş ve bir cazibe merkezi olmuştur. Açılması gereken fakülteler hakkında üstümüze düşen çalışmaları yapıyoruz. Nitelikli fakülteler, bölümler kurmak için çalışıyoruz. Bunu da layıkıyla yapmaya çalışıyoruz. Üniversitemize sürekli yeni öğretim elemanları, hocalar geliyor. Bu sayede toplumu kucaklayacağız. Proje üretimi ile ilgili birim oluşturduk, STK’ları projemize dâhil ettik.
Toplantımızın konusu, beş büyük ilin ortasında bulunan Adıyaman. Bu toplantıda ifade ettiğiniz görüşlerinizi bir sentez yaparak çalışmalarımıza ekleyeceğiz. Her zaman, her yerde zengin aileler ve fakir aileler vardır. Çok gelişmiş şehirler, ülkeler ve az gelişmiş şehirler, ülkeler vardır. Bu her zaman da olacaktır. Herkes kendi durumunu iyi tespit edip, sorunlarını çözmeye çalışmalı. Görülen eksikleri, yanlışları düzeltmek için adeta bir şövalye bekleniyor. Böyle bir şey yok. Herkes kendi durumu için gayret göstermeli. Dışarıdan yardım beklemek yerine kendi durumumuzu, problemlerimizi önümüze koyup iyi analiz etmemiz gerekiyor.
Üniversite olarak 22 trilyon kamulaştırma için harcadık. Yatırımları doğru yerde yapacak, kaynaklarımızı doğru yerlerde harcayacak melekeye sahip miyiz? Bunu düşünmeliyiz. Gelişmek için, durumumuzu düzeltmek için başka illeri bir engel, bir kördüğüm olarak görmemeliyiz. Yapısal değişim sağlamak için ulaşım konusu ile ilgilenmeliyiz. Çekingenlikle alınacak bir mesafe, bir kazanım yok. Üniversiteye çalışmak için 10 bin kişi başvurdu. Bu hususta bir problem olduğu açık. Bunun düzeltilmesi arz-talep dengesi kurmakla olur. Sanayi geliştirilirse iş alanları açılacak ve üniversiteye başvurular azalacak. Bunun için OSB’ler kurmak gerekir. Gelişen insanlar, şehirler genelde sanayiyle, ticaretle gelişmiştir. Takip edilmesi gereken yol önümüzü tıkayan sorunları çözmektir. Adıyaman, kaynakları çok olan bir şehirdir. Dışarıdan gelen yatırımları beklemek yerine, kendi insanı yatırım yaparsa Adıyaman kazanır. Biz Üniversite olarak Adıyaman’ın gelişmesi için gerekli adımları atacağız ve ar-ge çalışmaları konusunda üstümüze düşen görevleri yerine getirmeye devam edeceğiz.
ÖNERİLER
1 /
ORTAK
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
MİLLETVEKİLLERİ İLE
MEDYA İLE
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Rapor AdıyamankMM İl Girişimcisi H. Şenel ŞARALDI ve çalışmaya gönüllü olarak destek veren Yıldız Reçper tarafından hazırlanmıştır.