YER: Taşbaşı Kültür merkezi
TARİH: 8 Kasım 2014
Saat:10-13 arası
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1- Esmiad( Ahmet Hızlan
2- Sivrihisar Köy Der(Yusuf Özey)
3- Gürleyük Doğal Tarihi koruma derneği( Halit Gürsoy
4- Türkiye Radyo Amatörleri Esk Şubesi(Yusuf Akkuş)
5- Sanat der(Tayfun Ak)
6- Sivrihisar Vakfı(Naci Şakar Başkan)
7- Bağımlılık Çalışma grub Kent Konseyi( Ömer Şanlı)
8- Afet Çalışma Grubu Kent Konseyi(Yusuf Akkuş)
9- Eskut( Mahmut Makas)
10- Anadolu Üniversitesi(prof.dr. Nadir Suğur)
11- Sivrihisar .Sos.Kültür Derneği( Burhanettin Sarıkaya)
12- Satranç Gönüllüleri(Hüseyin Vatansever)
13- Seyit Battal GaziVakfı(Dr.S.Sırrı Kabadayı)
14- Mihallıççık Derneği( İsmail Can)-
15- Han Yöresi Kültür sos.yard der. (Başkanı Çemil Koşar)
16- Memeleket Sevdalıları Der( Hakkı Kurt)
17- Kazan Tatarları derneği( Abdul Vahit İrten)
18- Cansuyu Derneği( Halit Öz)
19- Esk.Kültür Sanat derneği( Gülhan Akkoyun)
MESLEK ODALARI Katılmadı
SENDİKALAR
1-Disk Emekli sen( Suat Başerer)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1- Halas.B. Gümüş
2- Aynur Orpak
3- Yusuf Selek
4- Rahmiye Yücelal
5- Ziya Kandilçi
6- Ayşe Oğuz
7- Nazmiye Çalışkan
8- Ergün Çetin
9- Ercan Orpak
10- Rengin Karapazar
11- Tuğba Sercan
12- Aynur Orpak
BELEDİYE MECLİS ÜYESİ:
GÖZLEMCİ
CHP ilçe yönetim kurulu üyesi( Mehmet Ali Çelik)
MHP Tepebaşı İlçe başkanı(Ahmet Boztepe)
Saadet Partisi İl Yönetim Kurulu(Halit Öz)
Emek Partisi İl başakanı( Hüseyin Öge)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Katılım olmadı
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılım Olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR
Odunpazarı belediye Başkanı Kazım Kurt
MEDYA:
1Esgazete, Şehir gazetesi, Sakarya, İstikbal,
Kanal 26
KONULAR
Genel Gündem: “İç güvenlikPaketi ve yaşamımıza getirebilecekleri
Yerel Gündem: “Bonzai
( Stklardan gelen istek üzerine.)
KONUŞULANLAR
Genel gündem:
Suat Başerer: İç güvenlikten ziyade iş güvenliği konuşulması gerektiğini, “Bunun örnekleri Soma’da Ermenek’te yaşandı. Asgari ücret 891 Lira, açlık sınırı 1205 lira, yoksulluk sınırı 4 bin liranın üzerinde bu şartlarda insanların yaşam şartlarının düzeltilmesi mümkün değil. Bugün emekçiye 890 lira veriyorsan, bir gün olur bu emekçi gelir senin gırtlağına sarılır”
Rengin Karapazar(Gönüllü). Maden Mühendisleri de Sorgulanmalı
“Eğer toplumda baskıları arttırırsanız insanlara hak tanımazsanız istediğiniz baskıyı yapın kesinlikle tepkilere engel olamazsınız “Yasaklar koyarsanız merdiven altına iter, illegal yaparsınız ve çok daha tehlikeleri bir durum ortaya çıkar. Bunun yerine arkadaşlar sorunlarınız nedir dense daha güzel olacak” dedi. Maden kazanlarında hiçbir maden mühendisinin sorgulandığını görmedim., “ Bu mühendislerin hiç mi suçları yok. Hiçbir şekilde onların sorgulandığını hatırlamıyorum”
Nadir Suğur: Devlet Yangına Körükle Gidiyor “Gezi parkı olaylarından sonra devletin gösteri ve yürüyüşlerle ilgili kendini korumaya yönelik birtakım hukuki düzenlemeler yaptığını görüyoruz. Bunu ben şu şekilde yorumluyorum, gösteri ve yürüyüşlerde kuşkusuz şiddetin her türlüsüne karşıyız. Demokratik ve barışçıl bir şekilde başlayan bir gösterinin yine demokratik bir şekilde sona ermesi taraftarıyız. Ama bu bir şekilde gerçekleşemiyor, bunun temel nedeni biraz devletinde refleksinden kaynaklanan bir şey bu devlet hiçbir zaman kendinden olmayanlara karşı bir güveni olmamıştır. Maalesef kendinden olmayanları öteki olarak görüyor. Ortada bir yanlış var ama devlet burada sütten çıkma ak kaşık gibi. Gezi parkına dönüp tekrar bakıldığında devletinde buna yangına körükle gittiğini söylememiz lazım”
Halit Gürsoy: Dün 6bin zeytin ağaçı kestiler. Bu sevgisizlikten kaynaklanıyor. Sevgi ana okulundan ele alınmalı. Bizde bu konuda çalışmalar yapıyoruz.
Yusuf Özey: EkMM Başarılı gündem ve çalışmalar yapıyor. Daha katılımı arttırmak lazım biz üzerimize düşen görevi yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz. Bu çalışmayı daha geniş kitlelere duyuralım
Ahmet Hızlan: İç güvenlik derkenBen bir iş adamıyım tabiî ki birisi ortaya çıkıp olay çıkarmaya çalışıyor. Diğer birisi de çıkıp önlemeye çalışıyor.Sonra fakına varmadan büyüyp gidyor. Bana göre en büyük sorun ekonomi. Ekonomi düzgün olsa hiç kimse sorun yaratmaz.Ama ben daha farklı yaklaşacağım ben tekrar ediyorum iş adamıyım. Ama herkes masa başı işi arıyor. Askari üçret de olsa bizlerde çalışmak istemiyorlar. Gençler tembelliğe alışıyorlar. Üreten bir ülke değil tüketen bir ülke oluyoruz.Bizim karnımız tok sırtımız pek alnımız dik olsa hiçbir kuvvet bizi bölmeye çalışamaz.Çalışsa da başarılı olamaz. Askeri ücret vasıfsız olarak belli bir kısım alıyor. Avrupa da bir insan ilkokulda yapabileceği ilere yönlendiriliyor. Biz burada bu konudada zayıfız. Onun için herkes masa başı işi istiyor. Cumartesi pazarı olsun saati belli olsun diyor.Bizler vasıflı nitelikli eleman bulunduramıyoruz. Vasıflı eleman şuanda sanayide bile en düşük üçret 1500 Tl .Ben askeri üçrete katılmıyorum.ama vasıflı olsun çalışsın meslek sahibi olsun. Meslek lisesinde bile stajer bulamıyoruz. Meslek sahibi olanlarda memur olmak istiyor. Sonuçta herkesin karnı tok olursa olay çıkarmaz. Devlete başlayan vasıfsız bir kişi alacağı miktar 200o tl dir bu bir adaletsizliktir.İnsanlar aç oldukça her türlü olay çıkar.eylemi de yapar. Bunlar düzelemez. Birbirimizi sevmek zorundayız. Biz güçlü olmalıyız. Dışarıdan yüzlerce insan geliyor. Onlara iş bulunuyor bizim insanlarımız işsiz kalıyor. Bu ülke böyle düzelmez.
Ömer Şanlı: İç güvenlik sorunlarımıza başlamadan önce bir başa dönmemiz gerekiyor.1950 li yıllardan sonra çok partili siyasete geçtiğimizden beri demokrasiyi uygulayacak adam gibi adamların başta olmamasından kaynaklanan sıkıntılardan bahsetmek gerekiyor. .mevcut siyasiler uygulama noktasında bana başka sana başka uygulamalar yaptıklarından bu güne kadar ihtilallar le geldik. Türkiye cumhuriyeti Anayasa ilk 3-maddesi belli4. maddesi maddesi de bunu korumaya alıyor.Anayasamızda da birtakım maddelerde herkes önceden izin almaksızın toplantı gösteri yürüyüş toplantı yapabilir.anayasa maddesimi. Bunu uygulamaya geldiğimizde farklı şeylere maruz kalıyoruz. Gezi eylemlerine geliyoruz sabah saat beş gibi büyükşehir belediyesinin çadırlarını yakarak başlatılan olaylar. Belediye zabıtaları yaktı polis ikinci kısımda müdahale etti. Olaylar büyüdü.Bu öğrencilere daha müsema gösterilebilirdi. Bu davranış bu eylemleri bir ay uzattı öğrenciler bu süre içerisinde çadırlarda yaşadılar. belli siyasi partiler onlardan rant sağlamak için yardım ettiler.hem mevcut iktidar hem muhalefet partileri bunlardan rant çıkarma derdine düştüler.ama burada birçok insan mağdur oldu.geldiğimiz nokta da daha sağ duyulu davranmak zorundayız. iç güvenlik sorunlarımız.
Hüseyin Öğe: Önce Gönüllü arkadaşları kutluyorum. Ama Rengin hanımı eleştiriyorum.Bundan sonra siyasi partilere üye olmayacağım mücadelemi böyle vereceğim dedi. Şunu bilmek gerekiyor arkadaşlar insanlık tarihi sınıf mücadele tarihidir yani
Ezilenlerle Ezenlerin mücadelesi olmuştur. Biraz önce Ahmet bey söyledi müteşehbisler olarak bu pastayı nasıl paylaşacağız. Meselesi pastadan birileri inanılmaz paralar götürüyorlar. Bir patron iki yıl için de 200 katlı binalar yapılıyor.milyar dolara satıyor. Öbür tarafda bir yaşam odası yapmıyor. Bir yaşam odası 22bin lira ama bu oda olmadığı için 301 tane insanımız ölüyor. Keza Ermenek Yalvaç ta lastiği bile düzgün olamayan 22 kişilik minübüse 43 kişi alıyor.lastik denetlenmiyor. Olay şu arkadaşlar ezenle ezilenler meselesinde devleti hep birileri ele geçirmiş,bu ceberrut devleti Onlar belirliyorlar Yasaları onlar karar alıyorlar. bu yıllardan beri böyle. Sadece Akp hükümetini kast etmiyorum .bizim için birleri karar veriyor. Bu halkın işçisi emekçisi hakkında karar veriyorlar. Onun için bizler siyaset yapmak zorundayız. Hergün 5- 6 işçi iş cinayetlerinden ölüyor. İş güvenliği yok bizde .Onun için iş cinayeti diyorum.basına bile sızmıyor.Buna önlem alınmalı diyorum bunun için siyaset yapılmalı diyorum.Devlet dediğimiz yöneten insanlar kurtuluş savaşının ilk dönemleri hariç sonra belli kişilerin eline geçtiği için yasalar onlardan yana olmuşlardır biz demokratik bir ülke istiyorsak İşçi ve emekçiler, yada ezilenlerin kendi yasalarını yapmak için işe müdahil olmaları gerekmektedir.bir örnek 69 yılında mecliste Süleyman Demirel döneminde amaç sendikaları kapatmaktı.ama Bir gecede yasa değişti. 100 bin emekçi sokaklara çıktı çünkü. Gezi eylemlerinde insanlara yaşamlarına karıştıkları için ,gezmelerine içmelerine özel hayatlarına karıştılar.. ve onun için insanlar ayaklandı. Biz bu yasaları değiştirmek zorundayız. Yoksa hergün kadınların ölmesine gençlerin işçilerin ölmesine MAHKÜM OLURUZ. Bu durumu bizler değiştiririz. Akp bir yıl önce parelel yapı olaylarında biliyorsunuz makul süphe diye bir şey vardı onu kendisine zarar verdi diye değiştirdi şimdi yeniden aynısını yapıyor. 6-7 Eylülde demokratik haklarımız için sokaklara çıktık biz sesimizi nasıl duyuracağız. Görüyorsunuz şimdi ne çıkarıldı.Biz ezilenlerin sesi nasıl duyulacak bize gaz maskesi takmanın suç olduğunu söylüyorlar gaz maskesi takmasan nasıl gaza karşı savunacak insanlar..Demokratik ülke istiyoruz.
Nazmiye Çalışkan: 5 yıldan beri birçok partinin her konuda bir olduğunu biliyorum ama neden bir araya gelinmiyor..
Halit Öz: hiç birimiz aydan gelmedik hep eleştiriyoruz ama neden kendimizi eleştirmiyoruz. Biz her birimiz geleceğe iyi gençler yetiştirmeliyiz. Karanlıktan şikayet edeceğimize bir mumda biz yakalım. Kimse şikayet etmesin. Türkiye de her 10 yılda ihtilaller yönetilmiştir. Biz geleceğe ahlaklı insan yetiştirmek zorundayız. Gezi olayları ağaç kesmek bahane ise siz ağaca karışımısınız ben size gelin birikte bir milyon ağaç dikelim derim onlara böyle yaklaşılırdı. Amaç üzüm yemek se ama amaç üzüm yemek değil bağcı dövmekmiş. O gençlerimizi elimizle gömdük.
Hakkı Kurt: Bence eğitimsiz bir toplum haklarını aramaktan korkuyor. Benim param varsa kebab yerim param yoksa çorbayla da doyarım. Ülkemizin ekonomisi zayıfsa 12 ülkenin milli gelirinden daha fazla Abd nin beyaz sarayından, 14 kat büyük ak saray yapıyorsa 301 bir işçimizin öldüğü yere yaşam odası yapamıyorsa,Somaya gittik orada gördük 301 ailenin 290 kişisi takdir ilahi diyor çünkü eğitim yok. Yapılan kaçak saray için hangi sendika hangi siyasi parti açıklama yaptı . yaptı ama etkili yapamadı kendi kendimize alıp veriyoruz.
Saadet partisi gündemle ilgili görüşü: EkMM (En Değerlisi)
Eskişehir'imizin , gelişmesinde katkısı olacak kentsel dönüşüm ile ilgili mesleki bir eğitim seminerinin icra edildiği ülkemizin sıcak bir ilinden , önemli bir genel ve yerel gündem ile bir araya gelen , Eskişehir'imizin sıcak , samimi ve kıymetli insanları hepinizi saygıyla selamlıyor , yapmakta olduğunuz bu değerli çalışmanın amacına yönelik gerçekten faydalı bir neticeye vesile olmasını diliyorum.
İç güvenlik paketi ve yaşamımıza etkileri başlığı altında öncelikle; üzerinde insanlığın anlaştığı , çoğu uluslararası sözleşmelerle zikredilen ve tabii hukuka aykırı olmayan temel haklara , bütün insanlar doğuştan sahiptirler ve bu haklara dokunulamaz. Bu haklar insan onur ve haysiyetinin koruma zırhıdır.
Türkiye Cumhuriyeti hudutları içerisinde yaşayan herkes hür, onurlu ve haklar bakımından eşittir.Devlet bu ülkede yaşayan herkesin ırkı, rengi, cinsiyeti, dili, dini, mezhebi, siyasi görüşü, sosyal menşei, serveti veya diğer herhangi bir özelliğini gözetmeden tüm insan haklarını , özgürlüklerini garanti altına almak mecburiyetindedir.
Bu girişten sonra 6-8 ekim tarihleri arasında çıkan olaylarda hayatını kaybeden herbir cana rahmet dilerken, böyle üzücü olayların bir daha tekrar etmemesini diliyorum.Hükümetin bu konudaki duruşunun güvenlikçi bir anlayışla tezahür ettiğinin ve doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Dünyanın her neresinde olursa olsun güvenlikçi anlayışları önceleyen ülkeler demokrasi açısından sınıfta kalmışlardır.Hiçbir düşünce ve onun ifadesi; şiddet ve teröre sebep olmadıkça kamu güvenliği ve düzenini tehdit şeklinde değerlendirilemez.Sokak eylemleri içerisinde tarifi yapılan , gözaltı ve tutuklama için makul şüphenin yeterli sayılmasını kutsal olan savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak yeni yargı paketini demokratik anlayışa haykırı , ilkel bir zihniyetin ürünü olarak görüyoruz. Elbette hak ve özgürlüklerin genel bir sınırlaması da vardır; o da başkasının hak ve özgürlüklerine tecavüz edilmesidir. Hiç kimsenin haklarının başkalarının haklarını , özgürlüklerinin başkalarının özgürlüklerini , mutluluğunun başkalarının mutluluğunu ortadan kaldırma üzerine kurulmayacağını savunmaktayız. Bundan dolayı özgürlükler çatıştığı zaman sınırların adalet ile çizilmesi gerektiğine inanıyoruz. Devletin ve doğal olarak bu yapı içerisinde yer alan yasama , yürütme ve yargı erklerinin en temel görevi en geniş anlamda insan hakları ve özgürlüklerini korumak ve adaleti tesis etmektir.
Bu çerçeveden baktığımızda ; 12 yıldan beri hükümet edenlerin bugün ki tablonun ve endişelerinin sorumlusu olduğunu ifade etmek zorundayız. Hukukun üstünlüğünü savunarak iktidara gelenler maalesef güçlünün hukukunu savunur hale geldiler. Hepimize düşen görev;
1- Doğuştan var olan temel insan hakları
2- Emek harcanarak kazanılan haklar
3- Karşılıklı rıza ile yapılan sözleşmelerden doğan hak ve ödevler
4-Adaletin gereği olarak doğan haklar için demokratik , sivil insan haklarını önceleyen bir anayasının yapılmasını sağlamak için güçbirliği yapmaktır.
Eğer bunu başaramaz isek birileri yeni Türkiye’yi güvenlikçi anlayışlarla inşaa etme de başarılı olabilir. Bu da ülkemiz için bir kazanç değil , kayıp olacaktır. O halde EkMM olarak sorumluluklarımızı kuşanmak zorundayız.
Selam ve Saygılarımla
Yerel gündem: Bonzai
Ergün Çetin :Sunum yapmıştır uzun uzun anlatmış salonda dikkatle bilgilenmişlerdir istenirse sunumu gönderebilirim.
Eskişehir de var olan tüm sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı. (E-mail ile? Mesaj, Mail kullanamayanlara telefonla hatırlatma yapıldı. Toplantı lobisinde geçen ayın tutanakları dağıtıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon , mail ve mesaj ile
BELEDİYE BAŞKANLARI İLE
Telefon Mail .
MEDYA İLE
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi.
KATILIMCILARLA
E-mail ile tüm katılımcılardan konu istedik, geri dönüşüm oldu. Yerel gündem belirlendi.
SONUÇLAR : EkMM nin Bu ay ilk konusu altı gönüllü arkadaşımız EkMM de gönüllük yapacakları tanıttık. Tuğba Sercan gönüllük konusunda bilgilendirme yaptı. Ve geçmiş TBMM hangi koşullarda çalıştığını anlattı EkMM yi Eski meclislere benzetti. de tüm zorluklara rağmen her ay sizleri bir araya getiriyor dedi. Tüm katılımcılar kutladı ve gündemle ilgili konulara değindiler.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
EkMM Hamalı
Sevim Şahin
Salon düzenlemesi: Büyükşehir belediyesi görevlisi Serkan bey eksiksiz salon düzenini sağlamıştır. Bunun yanında. arada cay ikramı olmuştur.Heray olduğu gibi sevgi ekmekçioğlu salonda gerekli işleri yapmıştır.