08.10.2011 Kayseri kMM Toplantı Tutanağı

Yer: Kocasinan Belediyesi Meclis Salonu
Tarih: 8 Ekim 2011 Cumartesi
Yerel Katılım:
a) Dernek, vakıf, girişim
1- Yazarlar Birliği (Mansur Tuncay TAŞÇI- Şube Başkan Yrd.)
2- Tüketiciler Birliği Kayseri Şubesi (Ferhat ÇAKIR)
3- Anadolu Radyo Televizyoncular Derneği (Ahmet Biçer CEYLAN-Başkan)
4- Kayseri Gönüllü Kültür Teşekkülleri (Ahmet TAŞ Sözcü)
5- ARTEYAD-Anadolu Radyo Televizyoncuları derneği (Ahmet Biçer CEYLAN)
6- KİMDER -Kayseri İmam hatip Mezunları Derneği (Mehmet Osman BAŞOĞLU  )
7- Mazlum-der (Hüseyin SOYLU )
8- Ensar Vakfı Kayseri Şubesi (Necdet ÖZCAN  )
9- Türkiye Yazarlar Birliği (Mansur Tuncay TAŞÇI -2.Başkan)
10- Mazlum-der(Mürşide ARSLAN)
11- K.Hacı Bektaşi Veli Kültür Derneği (Kenan AKPINAR )
b) Meslek Odaları
1-Adnan EVSEN(Jeoloji mühendisleri odası temsilcisi)
c) Sendikalar
1- Eğitim Bir-sen (Rıza BOZDAĞ –temsilci)
2- Eğitim-Bir-Sen (Mustafa KURBAN)
3- Memur-sen (Aydın KALKAN)
d)Gözlemciler
1- Fakir Ve Muhtaçlara Yardım Derneği(Burhan KARAMUSTAFAOĞLU -Başkan Yrd.)
Medya:
1- Yeni Akit Gazetesi -Hacı Yakışıklı
2- Yeni Akit (Halil İbrahim KARADAVUT -Temsilci)
Moderatör: Mustafa ÖZCAN(Gazeteci-Yazar Yeni Akit Gazetesi)
Konular:
Genel Konu: “24. Dönem’inde TBMM’yi ne bekliyor, 2. Dönem’inde TkMM’yi ne bekliyor? 24. Dönem’inde TBMM’den ne bekleniyor, 2.Dönem’inde TkMM’den ne bekleniyor?”
Yerel Konu: Yeni dönemde Büyük Millet Meclisinden Beklentiler, dış politika ve yeni dönemde Eğitim problemleri ve çözüm yolları
Konuşulanlar:
Mustafa ÖZCAN: Türkiye’nin dış politikasından bahsetmek gerekli. Bölgede Arap baharı olarak nitelendirilen halk hareketlerini yatay ve dikey olarak incelememiz gerekir, olaylara ekonomik, sosyal ve kültür olarak bakmanın doğru olacaktır.
Bazı çevrelerin de söylediği gibi Arap baharı komplodan ibarettir, Amerikan ve Batının yönlendirmesiyle başlamıştır gibi yaklaşımların doğru değildir, Tunus başta olmak üzere Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki Arap ülkelerinin idari yapılarının halka dayalı olmadığını totaliter yapıların eskidi, sonları geldi, globalleşen dünyada halkların özellikle gençlerin halkın taleplerini dikkate alan idareler istediklerini, bu sebeple Arap baharı diye nitelendirilen başkaldırıların meydana geliyor, bu hareketlerin Arap ülkeleri ile sınırlı kalmayıp Fransız devrimi ile meydana gelen halk ayaklanması, Berlin duvarının yıkılmasıyla bitmişti ama Arap baharı ile Dünyada yeniden halk ayaklanması başladı.
Kaddafi devrilmeseydi Libya toplumu 30 yıl içinde yok olup gidecekti, bu tespit birkaç yıl önce BM’nin raporuyla ortaya çıkmıştır. Kaddafi’nin Libya halkı için herkesten daha tehlikeli bir yönetici. Bu kişi, dahili bir sömürgeci idi. Ülkesinin en büyük gelir kaynağı olan petrol gelirini halkı için değil, kendi ailesi ve çevresinin refahı için harcıyordu.
Ahmet TAŞ (Kayseri Gönüllü Kültür Teşekkülleri Sözcüsü):Yeni dönemde TBMM’den en büyük beklentim çağın şartlarına uygun yeni bir anayasayı Millet ve sivil toplum kuruluşları ile birlikte yaparak mecliste oluşturulacak uzlaşma komisyonunda son şekli verilerek kısa bir zaman diliminde hayata geçirilmesini beklemekteyim. Bu anayasada
a)Eşit vatandaşlık anlayışının hâkim
b)Hiçbir kuruma ve şahsa dokunulmazlığın tanınmaması
c)Askeri harcamaların sivillerin kontrolünde olması
d)Askeri okullardaki eğitimin sivil denetime açık olması
e)Din eğitiminin önündeki her türlü engelin kaldırılması ve velilere çocuklarına istediği yerde ve zeminde dini eğitim aldırma özgürlüğünün tanınması
f)Okullardaki her gün okunan ve toplumda karşılık da bulmayan andımızın kaldırılması
g)Seçimlerde baraj sisteminin kaldırılarak toplumun teveccühünü alan her kesimin mecliste temsil edilmesi
h)Halkın iradesinin meclise yansımasının önündeki her türlü baskının kaldırılması ve halk iradesinin meclise doğru ve adil yansımasının sağlanması gibi konuların anayasada yer alması gereklidir.
Ferhat ÇAKIR(Tüketiciler Birliği Kayseri Şubesi): Arap Baharı hareketleri konusunda pembe bir tablo çizildiğini gördüm. Dünya’ya hâkim güçlerin ORTADOĞU’DA yapmak istediklerinin Arap Baharına denk getiriliyor, bu hareketlerin halk hareketi mi belli değil, Suriye ile Türkiye’nin birleşeceğine ihtimal vermiyorum.
Mustafa ÖZCAN konuşmaya verdiği cevapta: Ben bu yaklaşımla Arap ülkelerinde özgürlük için kanlarını akıtan insanlara haksızlık edildiğini düşünüyorum, o insanların mücadelesini hâkim güçlerin isteğiyle yapıldı diye değerlendirmek insafla bağdaşmayan bir yaklaşımdır. Bu konuda hâkim güçlerin istekleri doğrultusunda bu halkların devrim yaptığını gösterir belge ve delil yoktur. Suriye ile birleşme konusunda ise Suriye halkının ve bu ülkedeki birçok düşünce ve fikir adamının bu konuyu dillendirdi. Suriye halkı düşmanı olduğu İsrail’e karşı hiç savaş açmayan ve hiçbir İsrailli öldürmeyen Suriye rejiminin bu güne kadar yüz binin üzerinde Suriyeli insanı katlettiğini görüyor ve Türkiye ile birlikte olmayı halk istiyor.
Ahmet Biçer CEYLAN(Anadolu Radyo Televizyoncular Derneği Başkanı): Türkiye’nin Cumhuriyet döneminin başındaki yurtta sulh cihanda sulh dış politika anlayışını bırakarak bölgesinde ve dünyada aktif bir politika izlemeye başladı. Bunda Dışişleri Bakanı Ahmet DAVUTOĞLU’nun çalışmalarının katkısı olmuştur. Bu aktivite ile bölgesinde uyuyan bir potansiyeli uyandırmaya başlamıştır ve bu uyanış sonucu Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Balkanlar dünyanın diğer yerlerinde monarşilerin ortadan kalkıp halkların idarelerine ve zenginliklerine sahip hale gelecektir
Değerlendirenler:
Ferhat Çakır – Kayseri kMM hamalı