Yer: VATSO Toplantı Salonu
Tarih: 08.05.2010
Katılımcılar:
a. Dernek, Vakıf ve Girişimler:
1- Van Yaşam Derneği (Ferhat Şimşek- Başkan)
2- Saray Kadın Derneği (Hamide Yeni- Başkan)
3- İnsan-Der (Macit Orhan)
4- Mavigöl Kadın Derneği (Suna Şahin- Yönetim Kurulu Üyesi)
5- Van Kadın Derneği (Zozan Özgökçe- Gönüllü)
b. Meslek Odaları
c. Sendikalar
1- Memur-Sen (Davut Okçu- Başkan)
d. Kanaat önderi bireyler (Bir sosyal grup var ama örgütsüz ise veya o kentin simgesi bir kişi varsa)
Katılan Milletvekilleri: Katılım olmadı.
Belediye Başkanları: Katılım olmadı.
Moderatör: Hamide Yeni
Gözlemciler: Siyasi partilerden katılım olmadı.
Medya: Katılım olmadı.
Konular:
Genel konu: Anayasa Değişikliği Paketinde Anayasa Mahkemesi
Yerel konu: Kamu amirlerinin davranışları ve kurumlar arası diyalog
Genel Konu Üzerine Konuşulanlar:
1- Ferhat Şimşek: Bu anayasanın bizimle alakası olduğunu ben düşünmüyorum. 365 oyla geçmiş olan bu anayasa değişikliğini çok da ciddiye almayacağız. Vekillerle rijit olmak istemiyorum. Özellikle bizim ortak görüşümüz barajın düşürülmesi konusunda bize destek vermediler.
2- Macit Orhan: Hükümetin şu an için seçim barajını düşürme gibi bir niyeti yok. Başbakan kendisi bunu yazarlarla yaptığı açılım yemeğinde dile getirdi. Şu an için barajın düşürülmesini siyasette kaosa yol açacağını belirtiyorlar. Değiştirilen tasarıya vesayet sisteminin en önemli kurumlarına dokunacağı için biraz olumlu bakmak lazım. Hele hele 15. maddeye canı gönülden evet dememiz lazım. MHP milletvekili Tuğrul Türkeş’in hayır demesini çok garipsedim. İnsan babasına işkence çektirenlerin yargılanmasını istemez mi? Hükümetin BDP’yi isteyerek hayır cephesine çektiğini düşünüyorum. Kanımca hükümet hem yaklaşan seçimi de göz önüne alarak referandumda çok rahat bir şekilde Doğu Bölgesinde hareket edeceğini düşünmüştür. Doğu Bölgelerinde çok rahatlıkla şunu dile getirecektir: Biz HSYK’nın ve Anayasa Mahkemesinin yapısını değiştirmek için taslak hazırladık ama BDP destek vermedi. Ayrıca askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmalarının yolunu açtık. Ama hiçbir şekilde destek alamadık. En azından BDP’nin TMK ile ilgili talebine olumlu bakılabilirdi.
3- Davut Okçu: Bu ülkede sadece anayasa darbelerle kuruldu. Bu değişikliğe karşı çıkanlara karşı çıkanlara dikkat edin. Vesayet rejimine sahip çıkanlar karşı çıkıyor. Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihraç edilmesi bize ders vermeli. Şemdinli’de bombalar patladı, vatandaş krokiler buldu. Ferhat Sarıkaya ne yaptı ? Bunları deşifre etti. HSYK kime hizmet ediyordu. Yücel Aşkın davasına bakan hakimleri gönderdi. Erzincan davasındaki savcıları görevden aldı. HSYK askere, anayasa mahkemesine hizmet ediyor. Bu parti şu parti beni hiç ilgilendirmiyor bu parti çok oy alacak v.s. beni ilgilendirmiyor. Temel haklar beni ilgilendiriyor. Bu sorunu dağdaki ile asker çözsün demesi gibi bir lüksümüz olamaz. O zaman biz neden barış istiyoruz? Bana göre asker bunun en güçlü tarafındadır. Asker sivillerin etkin olmasını istemez. Asker bu çatışma sürsün istiyor. Biz şimdi konuşuyoruz. 12 Eylülü konuşamıyorduk. Ulusalcı çizgide kucaklaşmaya şaşırıyorum. Değişiyoruz. Batıdakiler de değişiyor.
4- Şahin Aladağ: Hepimiz doğrunun bir tarafından tutuyoruz. 9 Martçıları 12 martçılar bastırdı. 60 da sağcılar 70 da solcuları sonra İslamcıları.. Bu sistem AKP ile çözülmez. Asıl muhatapları ile çözeceğiz. Selahattin Demirtaş da dedi; muhatap AKP değil. AKP bu acılardan rant devşiriyor. Ve bu böyle gidiyor. Kimse AKP’ ye güvenmiyor. AKP neden güvensin? AKP neden BDP, CHP ve MHP’ ye güvensin. Bu anayasa ile ilgili bir durum; darbe olmadan bir anayasanın yapılamaması durumu. Bir tarafı haklı diğer tarafı haksız görmemeliyiz. Hepimizin acıları var.
5- Ferhat Şimşek: Hükümetler seçime gittikten sonra. 1. ekonomik sistemler. 2. tek partili sistem. Eskiden koalisyon olunca balonlar çoktu. AKP doğu ve güneydoğu’daki oylarını “ben bu sorunu çözerim” diyerek arttırdı. Alevi açılımı, çingene açılımı derken biz hepimiz inandık. AKP Kürt sorununu çözecek sandık. Bu alt mekanizma; bu sorunu AKP çözemez. Selahattin Demirtaş’ın muhatabı şehidi veren silahlı kuvvetlerdir. AKP sorunu çözmek için Kürtçükler, beyaz Kürtler aradı. Sorunu çözecek savaşan Kürtler’dir. Sistem 1924 de mükemmeldi. Ama 1928 den sonra çok şey değişti. İsmet paşa değiştirdi. Kendi aleyhine değiştirdi. Herkesin haklı bir yerde saklı tutulmalı. Haklarımız güvence altında alınmıştır. Benim annem peçe takıyor. Askerin demokratik hakları kısıtlanmış. Namaz kıldı diye atılmıştır. Astsubaylar bile isyan etti. Uzman çavuşların durumları daha kötü. HSYK’nin sivilleşmesi beni bağlamıyor. BDP’nin ulusalcılarla aynı kefede olmalarına şaşırıyorum. BDP bir maddeye birkaç kişi evet dedi. Ben de huzurlu bir ortamda yaşadım. Kim istemez değişmesin. Bir taraftan yağı yerken üzerine de bal dökelim. Ben de tek tek onaylanmasından yanayım.
6- Suna Acar: Koruculuk sisteminin bitmemesi bunlardandır. Onu bile kaldırmadılar. Bazı maddeler önemlidir. Ama bu arada tek tek oylanması gerekirdi. Diğerlerini de değiştirmeleri lazım. Ona dokunabilirlerdi. TMK mağdurlarına dokunamadılar.
7- Suna Şahin: AKP ye neden kimse güvenmiyor. İlk başta bu bölgedeki insanlar çok güvendi. Onun ardından insanlar çok acı çekti. Bu anayasa geçerse bu bölgenin çok acı çekeceğine inanıyorum. İyi şeyler olacak dedi. Biz sonrasında çok acı çektik. Sonrasında çok acı çektik. Sonrasında meclisten ne çıkacak. Yoksa darbecilerin yargılanması çok önemli.
Yerel Konu Üzerine Konuşulanlar:
1- Macit Orhan: Şehir su şebekesindeki arızaların giderilmesi için 2009 yılında Valilik ile Belediye arasında ortaklaşa bir çalışma yapılıyor. Arızaların giderilmesi için 22 trilyon gibi bir kaynak lazım. Valilik bu kaynağı İl Özel İdaresinin sağlamasının mümkün olmadığını belirtti. Geçen hafta yapılan su kesintisi esnasında şehirde bir haber yayıldı. Valiliğin halkı Belediyeye karşı kışkırtmaya çalıştığı şeklinde. Belediye Başkanı ve Yardımcı biraz sert bir dille Vali’yi eleştirdiler. Vali Bey de daha sonra iddialar hakkında açıklama yaptı. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını bilakis Belediyeyle her zaman için kendi Belediyecilik deneyimlerini paylaşmaya hazır olduğu belirtti. Yine kışında yoğun kar yağışından dolayı zamanında yolların temizlenememesinden dolayı problem çıktı. Nedense Belediye ve Kamu Kuruluşları arasında hep aksaklıklar oluşuyor. Kanımca acilen bir yerel yönetimler yasasının çıkarılması gerekiyor. Seçilmişler daha çok söz sahibi olmalıdır. Çıkarılacak bir Yerel Yönetimler yasası ile halkın yönetime katılımı daha çok sağlanacaktır.
2- Ferhat Şimşek: Normal şartlarda bu tarz zorunlar yaşanabilir. Bir doğal afet olabilir. Kent konseyleri diye bir yapı var. Biz diyorduk ki sorun şu; kamu çoğuldaydı. Onları karşı karşıya getiren ideolojidir. 10 gün su veremeyecek. Kent insanı ile konuş. Sular taşınabilirdi.
Değerlendirme:
İletişim:
a. Sivil toplum ile
Sivil topluma e-posta ve yüz yüze görüşmelerle çağrı yapıldı.
b. Milletvekilleri ile
Mail ile ve cep telefonlarına kısa mesajla ulaşıldı.
c. Medya ile
Basına çağrı yapıldı.
Değerlendirenler: Zozan Özgökçe