Yer : ITSO Meclis Salonu
Tarih : 08.05.2010
Katılımcılar:
a. Dernek, Vakıf ve Girişimler:
1- TÜED (İsa Bilir- Başkan)
2- Çiftçi Mallarını Koruma Derneği (Mehmet Gülbey- Başkan)
3- Azerbaycan Hukukçular Derneği (Murat Sürmeli- Başkan)
4- Ülkü Ocakları (Mücahit Yalçın- Başkan)
5- Tuzluca Kızılay Derneği (Mehmet Öner- Başkan)
6- Asim-Der (Göksel Gülbey- Başkan)
7- Günışığı Derneği (Serdar Arat- Başkan)
8- Aralık Minibüsçüler Koop.(Mehmet Nuri Babar- Başkan)
9- Şairler ve Yazarlar Derneği (Yahya Azeroğlu- Başkan)
10- Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği (Fırat Malgaz)
b. Meslek Odaları
1- Iğdır Barosu (Bekir Can)
2- Mimarlar Odası (Orhan Ağırkaya)
c. Sendikalar
1- Türk Eğitim-Sen (Zekeriya Düşünceli- Yön. Kur. Üyesi)
2- Eğitim-Sen (Selahattin Çaylı- Yönetim Kurulu Üyesi)
3- Tarım Orkam-Sen (Cemalettin Kızıl- Başkan)
4- Karakoyunlu Şb.- Türk Eğitim-Sen (Hasan Aydın- İlçe Başkanı)
d. Kanaat önderi bireyler
1- Yaşar Yılmaz
2- Erkan Cihan
3- Atalay Sever (Belediye Mec. Üyesi)
4- Tayyar Oral (ITSO eski Başkanı)
5- Zahir Koşik
6- Seyfettin Artantaş
7- Savaş Kaya (Milli boksör)
8- Sünbül Mengi
9- Nihat Akkuş
e. Diğer
1- Tahir Kavri
Katılan Milletvekilleri: Katılım olmadı.
Belediye Başkanları: Karakoyunlu Belediye Başkanı Erkan Cihan
Moderatör:
Medya:
1- Hudut Postası
2- Güven Gazetesi
3- Iğdır Gazetesi
4- ıgdirli.com
5- Iğdır Doğuş Gazetesi
Konular:
Genel konu: Anayasa Değişikliği Paketinde Anayasa Mahkemesi
Yerel konu: Iğdır’da Fuhuş Sorunu
Genel Konu Üzerine Konuşulanlar:
1- Bekir Can: Anayasa mahkemesinin yapısı ile ilgili değişiklik gerçekleşmesiyle Anayasa Mahkemesinin kuruluşunu düzenleyen 146. maddede de değişiklik öngörülüyor. Buna göre, halen 11 asıl 4 yedek üyeli olan Anayasa Mahkemesi, 17 asıl üyeden oluşacak. TBMM, 2 üyeyi, Sayıştay Genel Kurulunun gösterdiği 3'er aday arasından; 1 üyeyi baro başkanlarının avukatlar arasından göstereceği 3 aday arasından gizli oylamayla seçecek. Cumhurbaşkanı; 3 üyeyi Yargıtay, 2 üyeyi Danıştay, 1 üyeyi Askeri Yargıtay, 1 üyeyi Askeri Yüksek İdare Mahkemesince gösterilecek 3'er aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere 3 üyeyi ise YÖK'ün kendi üyesi olmayan yüksek öğretim kurumları öğretim üyeleri arasından göstereceği 3'er aday içinden seçecek. Cumhurbaşkanı, 4 üyeyi de üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, 1. sınıf hakim ve savcılar ile en az 5 yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçecek. Teklifte, ilgili yüksek yargı organları ile barolardan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösterilecek kişilerin seçim sürecine ilişkin düzenlemeler de yer alıyor. Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından, gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile 4 yıl için bir başkan ve iki başkanvekili seçilecek. Görev süresi bitenler yeniden seçilebilecek. Anayasa Mahkemesi üyeliğiyle ilgili olarak Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca yapılacak aday gösterme seçimlerinde uygulanacak temel prensipler, YÖK Genel Kurulu tarafından yapılacak aday gösterme seçimlerinde de uygulanacak. MADDE 18’de ise Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev sürelerini düzenleyen 147. maddesinde değişiklik yapılıyor. Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresine limit getiriliyor. Üyeler, 12 yıl için seçilecek. Bir kişi 2 defa üyeliğe seçilemeyecek. 12 yıldan önce yaş sınırını dolduran üye emekliye ayrılacak” bu maddenin değişmesi halinde yukarıda saydığım yeniliklerle tanışacağız.
2- Mücahit Yalçın: Bence bu değişiklik AKP iktidarının yargıyla hesaplaşmasının yanı sıra kadrolaşmasına hizmet edecektir. Neden anayasa değişikliği için seçime yakın bir tarih seçildi. Neden anayasanın tümü değil de birkaç maddesi değiştiriliyor. Bence hükümetin gayesi demokratik bir anaysa değil, kendi menfaatini gözetmektir. Olası bir referandumda hayır diyeceğim.
3- Mehmet Öner : bence değişiklik maddesi uygundur. Avrupa normları baz alınmıştır. Biz milletvekillerini yasa çıkartmaları için de seçmiyor muyuz? Oyumuzu irademizi teslim ettiğimiz meclisin değişiklik yapmasını nende yadırgıyoruz. Onların işi bu değil mi? Halkın iradesini temsil edenler yasa da yapabilmeliler. Referandumlara da gerek yoktur bence. Ben şahsen olası referandumda evet diyeceğim.
4- Orhan Ağırkaya: Bence seçimlere yakın hükümet cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi bir şark kurnazlığı peşindedir. İktidar bugün kendi menfaatini gözeterek bu yasaları çıkartmaya çalışırken bir gün değiştireceği mevcut durumun kendisine de dönebileceğini düşünmelidir. Unutmayalım ki Gün döner, keser döner sap döner diye bir söz vardır. Bu değişiklikler gerçekleştikten hemen sonra da yine anayasa değişikliğini konuşacağız. Çünkü yalnız bu maddelerin değişmesiyle 12 Eylül anayasasının demokratikleştiğini söyleyemeyiz. Ben şahsen hayır oyu kullanacağım.
5- İsa Bilir: Avrupa’nın birçok ülkesinde anayasa mahkemesi üyelerinin tümünü meclis veya senato seçiyor. Meclisimizin üye seçmesine karşı çıkmamak gerekir. Ayrıca değişiklikte cumhurbaşkanı ilgili kurumların önereceği üç isim içinden birini seçer diyor. Bu değişiklik kadrolaşmaya imkân tanımaz diye düşünüyorum. Bence olumludur.
6- Selahattin Çaylı: Hükümetin anayasa değişliğinde samimi bulmuyorum. Hükümet kendi çıkarlarının ve hesaplaşmalarının peşindedir. Daha önce de cumhurbaşkanlığı ile ilgili değişikliğin yanında da orman kanunu içeren bir yasayı şerbet olarak sunmuştu. Bugün de asıl hedefine ulaşmak için birkaç toplumsal rahatlama sağlayacak yasa eklemeyi unutmamışlar. Evet diyeceğim yasalarda var değişiklik paketinde ancak hayır diyeceklerim de var. İktidar toplumsal bir mutabakatla göreve gelir gelmez anayasayı değiştirmeyi gündemine almalıydı. Böyle seçim arifesini beklemenin arkasındaki nedenlere de bakmak lazım.
7- Tayyar Oral: siyasi partiler yasası değişmedikçe, liderler sultası kalkmadıkça, siyasi partiler demokrasiyi kendi içlerinde içselleştirmedikçe ülkenin bu tür sıkıntıları aşamayacağını düşünüyorum. Başta anayasa mahkemesini yapısı olmak üzere bu değişikliklerle ülkemiz tam demokrasiye kavuşmuş olmaz. Bir nebze de olsa ön açıcı olur düşüncesine de katılmıyorum.
8- Mehmet Nuri Babar: İktidarın burada bir şark kurnazlığı söz konusudur, anayasanın tümünün meclis dahil, toplumsal bir mutabakatla değiştirilmesi daha doğru olurdu düşüncesindeyim. Yine de referandumda evet diyebilirim.
Yerel Konu Üzerine Konuşulanlar:
1- Yahya Azeroğlu: Özellikle yerli fuhuş’un son yıllarda hız kazandığını görüyoruz. Türk vatandaşı olmuş yabancı uyruklu bayanların otellerden ziyade evler kiralayarak bu işi sürdürdüklerine şahit olmaktayız. Iğdır’ın bu illetten çok zarar gördüğü, yuvaların yıkıldığı ve çeşitli bulaşıcı hastalıkların ağır sonuçlar doğurduğu bir gerçektir. İlimizde bir otelde kalmaya imtina eder, hale geldik.
2- Seyfettin Artantaş: Bu bir arz-talep meselesidir. Bu iş dünyanın en eski mesleğidir. Bence bugün biz burada Iğdır’a bir genelev yapılmasını önleyici tedbir olarak ele alabiliriz. İlimizde fuhuş artık eskisi gibi değildir. Kısmen de olsa kontrol altına alınmıştır. Şehrin dışında eğlence merkezleri yaparak buraları kontrol altında tutulabilir. Böylece bulaşıcı hastalıkların yayılması da engellenmiş olur.
3- Göksel Gülbey: Bel soğukluğu, frengi ve AIDS benzeri cinsel yolla bulaşan pek çok hastalığı kapan bazı şahısların kendilerini toplumdan gizleyerek, gidip batı illerinde tedavi olduklarını duymaktayız. Daha önce bir kişinin AİDS’ten öldüğü ilimizde, çevre il ve ilçelerde fuhuş yapan birçok kadının da bu iş için hafta sonlarında Iğdır’a geldikleri ve belli mekânlarda ortam bulduklarını bilmeyen yok. Bu iş sadece polisiye tedbirlerle önlenemez. Toplumsal bir bilinçlenmeyle bir karşı çıkış gereklidir.
4- Murat Sürmeli: Fuhuşla mücadele konusunda toplumun bilinçlendirilerek güvenlik güçlerine yardımcı olunması gerekir. İlimizde neredeyse fişlenmiş seviyede fuhuş yapan birtakım bayanların olduğu ve bazılarının da internet siteleri kurarak işi profesyonelliğe döktükleri konuşuluyor. Fuhuş’u önlemek için çeşitli toplantıların yanı sıra afiş ve el ilanlarının dağıtımı ile toplumsal bir mahalle baskısının gerekliliği elzemdir. Eskiye nazaran ilimizdeki fuhuş oranının düştüğü, Iğdır’ın sanıldığı kadar fuhuşla özdeşleşmediğini belirtmek isterim. fuhşa karşı etkin önlemlerin alınması lazım.
5- Sünbül Mengi: Bence yabancı uyruklu bayanlardan ziyade yerli fuhuşun önüne geçilmesi lazım. Yabancılar bugün burada yarın gidecekler. Fakat burada yaşayanlar topluma çok kötü örnek olmaktadırlar ve her zaman göz önündedirler. Asıl düşündürücü olan budur. Yerli fuhşun önüne geçmek şarttır.
Değerlendirme:
İletişim:
a. Sivil toplum ile
19 sivil toplum kuruluşuna haber verildi. TkMM broşürleri dağıtıldı.
b. Milletvekilleri ile
Mail ile ve cep telefonlarına kısa mesajla ulaşıldı.
c. Medya ile
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi.
Sonuçlar: Iğdır küçük Millet Meclisinin milletvekillerinin katılmamaları dışında bir problemi yok. Onların da katılımını sağlamak için ısrarcı olmaya devam edeceğiz.
Değerlendirenler: Murat Akkuş