Yer : Belediye Meclis Toplantı salonu
Tarih: 08.02.2014
Katılımcılar:
a. Dernek, Vakıf ve Girişimler
1. Mazlum-Der Şube Başkanı (Meral Dervişoğlu)
2. Kent Konseyi Başkanı (Sabri Dişli)
b. Meslek Odaları
c. Sendikalar
1. Eğitim Bir Sen Başkanı (İbrahim Coşkun)
2. Özgür Eğitim Sen Başkanı (Abdülgani Demir)
3. Memursen il Başkanı (Mahmut Atçı)
Diğer Katılımcılar:Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan 4 izleyici katıldı.
1. Av. Yahya Demirkol (Baro eski il başkanı)
2. Cüneyt ALTIPARMAK Avukat- Yazar
3. Vehbi UZUNDAĞ
4. Mehmet Yusuf AKBAŞ (Yazarlar Birliği )
5. Kemal Büyükkırcalı
Katılan Milletvekilleri: Yok
Belediye Başkanı: Yok
Medya:
1. Gazete İpekyol
2. Gap Haber
3. Gap Gündemi
4. Ruha Tv
Moderatör: Doç. Dr. Mithat Arman KARASU ( Kent konseyi Danışmanı)
Konular
Genel Konu: “Sivil Toplum Belediye Başkan Adaylarıyla Buluşuyor”
Yerel Konu: 10 İstek (Urfa’nın 10 isteği )
Konuşulanlar:
Doç. Dr. Mithat Arman KARASU: Millettin konuştuğu her yer büyüktür; dolayısıyla ŞkMM de büyüktür. Yeni süreçte STK’ların öne çıkması devlet anlayışının değişmesine bağlıdır. Devletin otoriter, hiyerarşik, baskıcı ve merkeziyetçi yapısı yerine bireyi önemseyen ve yönetimden yönetişime geçişi bu anlamda devlet yapısını kırmıştır. Avrupa bu sürece 40 yıl önce başlamıştır. TkMM’nin konu başlığı bu anlamda önemli. Tabi bunun bir sürü etkeni var. Temsili demokrasi, değişen teknoloji, toplumun değişen yapısı, yerel yönetimlerin artan önemi ve insan haklarıdır. Ülkemizde yerel yönetimlerin önemi henüz anlaşılabilmiş değildir. Yerel yönetimler Avrupa birliğinin kalbidir. Merkezi yönetimin sınırlandırılması için yerel gücün artırılması gerekir, yerel yönetim yoksa demokrasi yoktur.
Yahya DEMİRKOL: Mutfağın hazırlamış olduğu slayt gösterisi çok güzeldi. Özellikle şehremine vurgusu çok önemli. Keşke şehri teslim edeceğimiz eller de burada olsaydı. Benim konuşmam 10 istek üzerine olacak. Yaşanabilir bir kent olmasını önemsiyoruz. Belediyecilik anlayışının değişmesi lazım. Park bahçe hizmetinden ziyade istihdamı artırıcı bir özelliğe bürünmesi gerekir. Şehrimizin büyük şehir olmasıyla birlikte yeni kurulan ilçelerin alt yapının olmaması hizmeti zorlaştıracaktır. Kentle ilgili meselelerde kentli insanların aktif olması gerekir. Katılımcılığın sağlanması önemlidir.
Sabri DİŞLİ: Urfa büyük şehir oluyor. Fakat hiçbir hazırlık yok. STK’ların yerel yönetimlerle birlikte şehri ilgilendiren konularda aktif olması önemli; ancak katılımcılık derken sosyolojik alt yapıya bakmak lazım. Bir belediye başkan adayının ŞkMM toplantısı mı? Yoksa bir aşiretin toplantısına mı, katılımı hangisi önemli? Tercih belli. Sorgulayan bireylerden kaçış… Katılımcılığın “güç” olarak algılanması aslında Türkiye’de bir şeyin değişmediğini göstermiştir. Siyasal oluşumlar aşiretler üzerinden var olmaya devam ediyor.
Abdulgani DEMİR: Türkiye de siyasal yapının eleştiriye kapalı olması hala hiçbir şeyin değişmediğini göstermektedir. Örneğin anayasa değişikliğini isteme samimiyetsizliğini gücü ele geçirince mevcut durumu koruma ve kollama algısı geliştiriyor iktidarlar. Türkiye STÖ’ler kısır bir döngü içerisindeler. Siyasi yapıların ön ve arka bahçelerine aday bir tavır var. Bu durumdan ancak bedel ödeyerek cesur, bağımlı olmayan STÖ’ler, sorgulayan ve bağımsız bir medya bu arkı açabilir.
Cüneyt Altıparmak: Rusya başkanın bir sözü şöyle: Dünyada bir tek komünist ülke kaldı. O da Türkiye’dir. Buradan bakacak olursak siyasal yapının dönüşümü elzemdir. Siyasetin dişlisi arasında siyaset yapılmaz. STK’ların büyük çoğunluğu devlet tarafından finanse edilmekte. Doğal olarak STK’ların söyledikleri etkisiz kalıyor. Çünkü parayı veren emir de veriyor. Bu saatten sonra bizim ŞkMM gibi siyasal alanların dışında var olma hedefi, daha özele indirgersek bireylerin sosyal aktivitede görünür olması bizi siyasetten ciddi kılar ve birey olarak var eder. Mahalle kültürünün yok olmaya yüz tuttuğu bir dönemde yerelliği konuşmamızda aynı zamanda büyük bir handikaptır.
Meral DERVİŞOĞLU: STK’ların yeniden tanımlanması gerekir. Herhangi bir güçle birlikte olan STK’lar sivilliklerini yitirmişlerdir. Belediyelerin yaptıkları lütuf değil hizmettir. Bunun böyle bilinmesi gerekir. Belediyelerin görevlerin arasında STK’larla diyalog, mevsimlik işçilerin sıkıntılarının giderilmesi; Ki özellikle güneydoğu Anadolu mevsimlik işçilerin yoğunlukta olduğu bir bölgedir. Özellikle bizim bölgemizde demokratik bir zeminde seçimler olmuyor, Torba oy kullanılması gibi, bizim için seçilenleri biz seçmek zorunda bırakılıyoruz. Oysa adayı halk belirlemelidir.
Fethi TAPAÇ: STK’ların yeni süreçte etkili olması önemlidir. Toplumsal olaylarda daha aktif rol almalılar. Merel hanımında belirttiği gibi mevsimlik işçi büyük bir sorun. Özellikle Karadanize ve Batı Anadoluya giden işçilerimizin özgürlüğü kısıtlanmıştır. Demem o ki kurumsal bir şey verilirken bireyin özgürlüğü elinden alınmıştır. Geliştirilecek olan projeler insan haklarına yaraşır bir şekilde olmalıdır.
İbrahim COŞKUN: Yerel yönetimlerin aktif hale gelmesi için eğitim şart. Ancak toplumsal bilinç açısından eğitim bu dönüşümü yapamıyor. Bunda siyasi yapıların ideolojik tavrı neden olmuştur. Biz birey yetiştirmiyoruz. ŞkMM toplantısında olmamız önemli sosyolojik baskının gücünü bu toplantılar kırabilir.
MahmATÇI: İmar adaletinin olması önemlidir. Belediyeler yeni imar planı yaparken STÖ’lerin de görüşünü almak zorundadır. Ve geleceğimiz olan tarım arazilerin asla imara açılmaması gereklidir. Kentsel dönüşümün sağlanması mutlaka yapılmalıdır. Köyden şehre dönüşürken bunun sancılarını çekiyoruz. Ulaştırma bu sıkıntıların başında geliyor.
Mehmet Yusuf AKBAŞ: Aslında “birey” kavramında karmaşa yaşandı. Doğu toplumu bireyi; bireycilikle ve bencilikle karıştırdığı için bu kavrama biraz soğuk durdu. Bu sebepledir ki bireyler kendi hukuklarını bilmezlerse sultanlarını doğurmuş olurlar. Katılımcılık yoksa demokrasi yoktur. Katılımcılık aktif olmalı, aktif yurttaşlık geliştirilmelidir.
Değerlendiren: Süleyman Çoban, Bilal Kaplan