Yer: ITSO Meclis Salonu
Tarih: 08 Ocak 2011 Saat:13.00
Yerel Katılım:
a) Dernek, Vakıf, Girişimler
1- Kent Konseyi (Ali Uçum- Gençlik Meclisi)
2- Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği (İsak Savaş)
3- Türkiye Emekliler Derneği (İsa Bilir- Başkan)
4- Asim-Der (Göksel Gülbey- Başkan)
b) Meslek Odaları
1- Mimarlar Odası (Orhan Ağırkaya)
c)Sedikalar
1- Eğitim-Sen (Tamer Yikit)
2- Haber-Sen (Ömer Koşik)
3- KESK (Ayhan Alpaslan)
d) Kanaat Önderleri
1- Erkan Fırat (İş adamı)
2- Akay Aktaş (Gazeteci)
3- Bekir Aksoy (İl Milli Eğitim Müdürü)
4- Adnan Kalaycıoğlu (İl Milli Eğitim bilgi işlem şubesi)
5- İsmail Yiğit (Kesk, Eğitim-Sen)
6- Müslüm Karacan (Kanaat Önderi)
7- Faruk Korkusuz (Ak Parti Tuzluca İlçe Gençlik Kolları Başkanı)
8- Nihat Akkuş (İşçi)
9- Av. Mehmet Emin Adıyaman (İstanbul Barosu)
e)İzleyiciler
1- Abbascan Aras (Salon Görevlisi)
Milletvekilleri:Katılım yok
Belediye Başkanları:Katılım yok
Medya:
Haftaya Bakış Gazetesi
Iğdır Doğuş Gazetesi
Yeşil Iğdır Gazetesi
Güven Gazetesi
Moderatör: Mehmet Emin Adıyaman (İstanbul Barosu)
Konular:
Genel Konu: “İki Dillilik ve Özerklik”
Yerel Konu: “Iğdır’da eğitim ve öğretim konusunda yapılması gerekenler”
Yerel Konu Üzerine Konuşulanlar Konuşulanlar:
1- Bekir Aksoy: Çocuklarımızın eğitiminde kilit rol oynayan üçayak vardır. Biri okul, biri öğretmen diğeri de ailedir. Bizim okul ve öğretmenlerimiz var. Ancak işin aile ayağı tamamlayıcı olanıdır. Maalesef son günlerde eğitim çağındaki çocuklarımızda hepimizi üzen üzücü olaylarda yaşadık. Aileyi bilinçlendirmek için okullarımızda önümüzdeki hafta içinde “Anne Baba Seminerlerini” başlatacağız. Öğrencilerimize programlı ders çalışmayı öneriyoruz. Günde iki saat ders çalışacaksa bu süreklilik arz etmeli. Bugün dizi film var, yarın komşuya gideceğiz ile dersler ihmal edilmemeli. Sistemli çalışılmalıdır. Çocuklarımızı daha 5’ci 6’ncı sınıfta iken dersahenelere göndermek öğrenciyi yorar. Öğrenciyi test ile tost arasında bırakmamalıyız. Sağlıklı beslenmeden uzak, sürekli Tost yiyip, test çözen öğrenciden pekte verimlilik beklenemez. Eğitim ve öğretimde hizmet babında her şeyi devletten bekleme anlayışından farklı olarak, hali vakti yerinde vatandaşlarımız tarafından “bir sınıfta sen yap” diyeceğiz. Sınıfı donatan vatandaşımızın adını o sınıfa vereceğiz. (Örnek “Veli Çalışkan sınıfı”) ayrıca “bir derslikte sen yap” projelerimiz arasında. Belki vatandaş bir okul yapacak durumda değil ancak, Valiliğimiz öncülüğünde 50-60 bin lira verip bir derslik yapabilecek yurttaşlar bulunur. Iğdır dışından da böyle bir arayış içine gireceğiz. Hem kadrolu öğretmen hem de derslik ve okul bazında il olarak Türkiye ortalamasında kayda değer bir noktadayız. 2002 yılından bu yana Iğdır’da yapılan derslikler, yeni açılan okullar, yatılı eğitim hizmetleri, bilgisayar sınıfları vesaire eğitim öğretim hizmetleri cumhuriyet tarihinde yapılan eğitim hizmetleri ile nerdeyse eşit durumda.” (sinevizyon gösterisi eşliğinde anlatıldı)
2- Ayhan Alpaslan: İl milli eğitimde kadrolaşmalara şahit olmaktayız. Bu tür yaklaşımların bir faydası olmaz. Herkes sınavlarla hak ederek bir yerlere gelebilmelidir.
3- Tamer Yikit: Kürt vatandaşlarımızın yaşadığı yerleşim birimlerinde Kürtçe bilen eğitimcilerin gönderilmesi daha doğru olur. Çünkü evinde Kürtçe konuşup yeni okula başlayan bir çocukla öğretmenin iletişim kurması çok zordur. Bu nedenle Kürtçe bilen öğretmenlerin olması lazım.
4- Orhan Ağırkaya: İlimizde bir güzel sanatlar lisesinin kurulması gerekiyor. Bu konuda il milli eğitimde çaba sarf etmesini bekliyoruz.
5- Faruk Korkusuz: Tuzluca ilçemizdeki Gaziler Yatılı okulda bir takım problemler var. Bu sorunların giderilmesi gerekmektedir.
6- Müslüm Karacan: Çocuklarını okula göndermeyen aileler sorununa eğilmek gerekir. Özellikle kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerle ilgilenmek lazım. Okula gitmeyip sokaklarda mendil satıp boyacılık yapan çocuklar var. Bu konuda üzerimize düşeni yapmamız gerekir.
Genel Konu “İki Dillilik ve Özerklik” Hakkında Konuşulanlar
1- Av. Mehmet Emin Adıyaman: Kendi gelenek ve göreneklerini sahiplenerek özgür ve kültürel bir kimliğe sahip, engin bir sanat ve kültür dili olan, binlerce aydın ve sanatçı yetiştiren, hür iradesini onurla taşıyan bir halkın doğal bir isteğidir ve de yerine getirilmesi gereken insani bir haktır. Kürt realitesini tanımak ve akabinde verilmesi gereken özerklik gibi idare şekilleri ülkenin misak ı milli sınırlarını bozmamakla birlikte halklar arası barış ve kardeşlik meşalesini ateşleyerek daha demokratik bir Türkiye’nin önünü açacaktır.
Bir bakıma demokrasi ve insan hakları sınavı olan bu durumu Türkiye’nin aşması halinde toplumsal bir refahın ve hoşgörünün ebedi temelleri atılarak, Türkiye dünya da model ülke olma konumuna gelecektir.
Ülke bütünlüğü esas alınarak demokratik özerlik verilmemesi için hiç bir sebep yoktur zira Osmanlı yıkılma devri ve cumhuriyet dönemi Kürtler ve gelişmeler incelenirse bir problem çıkmamakla birlikte sürece dahil olma gereği ve mecburiyeti hissedilecektir.
Duruma ırkçı zihniyetle yaklaşacak olan insanların öncellikle Kürt tarihini bilimsel ve objektif tarihin gerekliliği kuramını öğrenerek ve ezberden arındırılmış bir üslup ve türevine özgür insan, özgür toplum, halkların birlikteliği ve kardeşliği, insan hak ve hürriyetleri, dini vicdan gibi konuları esas alırsa ortada problemin çözülmemesi için hiçbir sebep kalmayacaktır.
2- Tamer Yikit: Ülke bütünlüğü içinde Demokratik özerklik projesi uygulanabilir bir projedir. Sorunun çözümü için samimi ve cesur bir çözüm stratejisidir.
3- Ayhan Alpaslan: Toplumsal bir mutabakatla misakı milli sınırları içerisinde her türlü çözüm önerisi tartışılabilir. Yıllardır akan kardeşkanı durdurulmalıdır. Kürt halkının evrensel değerler ölçüsünde tüm haklarının verilmesiyle bu sorun çözülür. Ülke bütünlüğü ve birlik içinde ayrıştırıcı zihniyetlere geçit vermeden sorunun kalıcı bir barışla çözme imkânı yaratılması için ülkedeki her kesin üzerine düşeni yapmasının zamanıdır.
4- Ömer Koşik: Özerklik ve iki dilli eğitim sorunu çözer kanaatindeyim. Dünyada örnekleri var. Hepimiz elbette ki ülke bütünlüğünden yanayız. Özerklik birilerinin iddia ettiği gibi ülkeyi bölünmeye götürmez tam tersine birlikteliğimizi güçlendirir diye düşünüyorum.
Değerlendirenler: Iğdır küçük Millet Meclisinin milletvekillerinin katılmamaları dışında bir problemi yok. Onların da katılımını sağlamak için ısrarcı olmaya devam edeceğiz.
Murat AKKUŞ- Iğdır kMM İl Temsilcisi
08.01.2011 Iğdır kMM Toplantı Tutanağı
previous post