YER: Adıyaman Belediyesi Meclis Salonu
TARİH: 07.12.2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Adıyaman Yüksek Öğrenimler Der. ( Murat Koca)
2 / Alperen Ocakları Baş (Fehim Taştan)
3 / Pirsultan Abdal kültür Der. (Mahmut Yapıcı)
4 / Adıyaman kadın sorunlarını araştırma ve çözme der. (Naile Şahin)
5 / Kent Konseyi Kadın Meclisi (Sevgi Karabulut)
6 / Adıyaman Kalkınma Der. (Necmettin Gürsoy )
7 / Zihinsel Engelliler Der. ( Zeynal Alagöz )
8 / Adiyaman Üniversitesi ( Bayram Erzurumluoğlu)
9 / Adıyaman Gençlik Kültür Evi ( Aydın Sarıkaya )
10/ Kadının Statüsünü Güçlendirme Der. ( Perihan Gümüş )
MESLEK ODALARI
1 / Baro Kadın Kolları ( Zeynep Saya)
2 / ATSO ( Kemal Arık)
SENDİKALAR
1 / Emekli Sen ( Sadık Yetiş )
2 / Eğitim Bir Sen (Zeynal Karataş)
3 / Sağlık Sen İl Başkanı ( Abdulkadir Bozan)
4 / Eğitim Sen ( İsmet Kaya )
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Mehmet Merdanoğlu
2 / Ali Büyükşahin
GOZLEMCİLER
1 / Cengiz Polat
2 / Hüseyin Züngür
3 / Yasemin Gündüz
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
BELEDİYE BAŞKANLARI
DİĞER KATILIMCILAR Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 21 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Asu TV (Yunus Emre Doğan, Deniz Çolak)
2 / Mercan TV (Özer Karakuş, İsmail Alkan)
3 / İHA (Cihan Kizik)
MODERATÖR: Doç Dr Ahmet KARA ( Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı)
KONULAR
GENEL KONU: Eğitim Sistemimiz ve Dersaneler.
YEREL GÜNDEM: Adıyaman da ki Dershanelerin Eğitime Katkısı.
KONUŞULANLAR
1/ MODERATÖR : Doç Dr Ahmet KARA ( Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı) :
Sevgili katılımcılar hepiniz hoş geldiniz. Toplantıya değer ve şeref verdiniz. Tam anlamıyla katılmınızdan saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Birbirimize hakaret etmemek kaydıyla herkes fikirlerini rahatça ifade edebilecek bir ortamın sağlanmasında bana yardımcı olacağınızı umuyorum. Birbirimizi lütfen iyi dinleyelim.
Bu toplantıda bir farklılık yaratmak istiyorum. Yrd. Doç. Dr. Bayram Erzurumluoğlu Bey İngiltere’de uzun yıllar araştırma yaptı. Bilgilerini bizimle paylaşmak istiyor. O bilgilerden istifade edelim. Fikir ve bilgi bakımından ne kadar farlılık olursa o kadar zenginlik olur. Farklılıklar her zaman zenginlik getirir. Farklılıklar iflası önler. Ne kadar farklı düşünürsek o kadar faydalı olur. Fakat faydalı ve doğru bilgiye ulaşmak gerekiyor.
Bayram Beye çok teşekkür ediyorum sunusu için. Birkaç not aldım onları paylaşacağım.
Devlet okullarında öğretmenlerimiz disiplini kullanamıyor. Disiplin olmadan hiçbir şey yapamazsınız arkadaşlar. İyi bir davranış sergilendiğinde ödül verirseniz davranışın devamı gelir, tekrarı olur. Yanlış davranış da cezasız kalırsa o yanlış davranış da devam eder. Kuralsız hiçbir başarı elde edilemez. Sizin bir hayaliniz var o hayalinizi kaldıracağım. Üniversite sınavı kaldırılacak deniliyor bu mümkün değil arkadaşlar. Dünyanın hiçbir yerinde bu uygulama yok. Biz şu anda dershanelerin sorunlarını konuşuyoruz dershane temsilcilerini göremiyoruz toplantıda. Onların dertlerini paylaşıyoruz yoklar burada. Belli ki bu sorunu başka yollarla halletmeye çalışıyorlar. Yorum yapmak istemiyorum arkadaşlar.
Bazı hususlar var arkadaşlar. Üniversiteye giriş için çocuklarımızı dershaneye gönderiyoruz. Dershanenin avantajlarından biri etkin çalışmanın olması. Dershaneye para verdiğim için çocuğum dershaneye gitmediği zaman çocuğumu sorguluyorum neden gitmedin diye. Ama okula gitmediği günleri sorgulamıyorum. Kızımı en güzel dershaneye ve en güzel okula gönderdim. Dershane babalık görevimi de yerine getiriyor bir bakıma. Dershaneler kapatılsın mı sorusuna toplantının sonunda yanıt vereceğim.
2/ Adıyaman Yüksek Öğrenimler Der. ( Murat Koca): Aslında dershane olayının dışında olaya eğitim sistemi açısından bakmak istiyorum.Milli eğitim bakanlığı tablosuna bakıyorum da Hüseyin ÇELİK 6 yıl,Nimet ÇUBUKÇU 2 yıl,Ömer DİNÇER 2 yıl,Nabi AVCI da yaklaşık bir yıl oldu milli eğitim de göreve geleli.Hangi yerde görülmüştür bu kadar çok bakan değişikliği.Çok vahim bir durum.Milli eğitimle bu kadar oynanmaz.Çocuklarımızın geleceği bu kadar hafife alınamaz.
2 üniversite mezunuyum.Okumanın yaşı da yok fakat ben çocuklarımın geleceği hususunda endişe duyuyorum.Dershane boyutunu tartışmıyorum.Eğitim konusu o kadar siyasi malzeme konusu oldu ki.Milli eğitimden anlamayan kişileri oaraya getiremezsiniz.
Kitaplar yüzünden hapse tıkanıp damadağın olanlar var.Bir neslin geleceği 12 eylülde hipotek edildi.Bizim dönemde kendini geliştiren bir sanatçı bir bilimadamı bir fikir adamı bir sanatçı çıkmadı maalesef.İşin özünde bir neslin geleceğiyle oynadılar.Okuduğunu anlama yok,yorum yapma gücü yok.Ezberci bir eğitim sistemimiz var.
3/ Doç. Dr. Ahmet KARA ( Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı) : Asıl konu değişim halktan mı gelecek yoksa tepeden mi gelecek? Sayın Ömer DİNÇER diyordu ki öğretmenler haftada 18 saat derse giriyor. Sayın Tayyip Erdoğan danışmanlarının düşüncelerini ifade etmiş durumda. Görevden alınmasının sebebi de budur nitekim. İMKB ve Altınşehir ilköğretim okulunda ciddi bir değişim var. Müdüre bakıyorsunuz saat 7 olmuş öğretmenler de dâhil olmak üzere hala okuldalar ve eğitime ne kadar daha katkı sunabiliriz diye çalışıyorlar. Ne kadar takdire şayan bir durum.
4/ Adıyaman Yüksek Öğrenimler Der. ( Murat Koca): Bir öğretmen alanında hakim olduğu bütün dersleri çocuklara öğretemezken bir öğrenciden de bütün dersleri almayı bekleyemeyiz ki.Öyle sınıflar var ki 60 kişilik.Fiziki ortam sağlanamazken kaliteli bir eğitimde alamayız.Bana göre dershalerin kapatılması şuan için uygun değil.Devlet okulunda yapılan eğitim yetersiz olduğundan dolayı.
5/ Alperen Ocakları Baş (Fehim Taştan): Arkadaşlar hepiniz hoşgeldiniz.Toplamda şuan 22 kişiyiz.Ben meseleyi 2 boyutta ele alacağım.Dersane ve cemaat …99 seçimlerinde 3lü hükümet kuruldu.2002 de partiler bağırdı.Hemen bir şemsiye geldi Amerikadan.Meral AKŞENER,Nazlı ILICAK adına.Hükümet kuruldu.Amerika derin devleti.Y.S.K.dan bir çizik geldi.Deniz BAYKALI dolduruşa getirdiler.Kemal KILIÇDAROĞLUNUN Amerikadaki derneklerle görüştüğü gibi Başbakan da görüşmüştü.Aynı konu MGK da görüşüldü.Hükümet başa geldiğinde 3 konu vardı.Yolsuzluk,yoksulluk ve yasaklar.Hiçbiri çözüme ulaşmadı.Torba yasasına kin ve nefret diye bir ifade koydular.Cemaat bir taraftan siyasetçiler bir taraftan terörü yok etmeye çalışıyorlar.2015ten sonra hiçbir siyasal güvence olmayacak.Ne millete verilen kömür ne de başka bir şey kalacak.Cenabu Allahın adaletinde ,adaletin olmadığı yerde çelme vardır.60 ihtilalinden bu yana eğitim sistemindeki bütün gaye anadolu çocuklarının okuyup ankarada kalmamasıdır.Biz T.C. Vatandaşı olarak siyesete net tepkiyi gösteremezsek bir yerlere varamayız.Kimi seçiyoruz?Görevi bittiğinde Ankarada kalabilecek birini seçiyoruz.
6/ Doç. Dr. Ahmet KARA ( Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı) Burada bir tartışma var. Yetki alanımızda ne kadar ustayız ona değer vermek lazım. Herkes kendi işini en iyi yaparsa bu memlekette her şey düzelir.
7/ Eğitim Sen ( İsmet Kaya ): Dershanecilik anlayışı 1915'te Osmanlı döneminde farklı bir isimle ortaya çıkıyor.Dershane ÖZAL döneminde günümüzdeki anlamı ve işleviyle ortaya çıkıyor.Ortaya çıkış amacı ise öğrencinin eksikliklerini gidermek değil tamamen ticari bir araç olarak ortaya çıkıyor.Dünyadaki örnekleri Güney kore,Honk konk.Son dönemde bütün partilerin gündeminde dersaneler var.Ben görüşlerimi şu şekilde ifade ediyorum.Dershaneye gitmeden 600 puan alan öğrenci dershaneye gittiğinde 700 puan alıyor diyelim.Bu aldığı fark puan tıp öğrencisinin mesleğinde ne derece etkili oluyor.
8/ Doç. Dr. Ahmet KARA ( Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı) Bir veli olarak çocuğumun okul dışındaki zamanını doldurmam gerek, boş durması yerine onu dershaneye göndermem benim işime gelir. Dershanenin bizlere getirisini dershane temsilcileri buradayken konuşmak gerekirdir. Maalesef katılmadılar, aslında gelseydiler daha rahat konuşacaktık. Aslında dershanecilere tepki koymak adına bugünkü konuşmaları yapmamak da bir tepki olurdu.
9/ Eğitim Sen ( İsmet Kaya ): Yapılandırmacı yaklaşımda olduğu gibi hareket edilsin aslında.Dershaneler bireylerin zamanını büyük oranda alıyor.Kişinin kendisini geliştirmesine fırsat vermiyor.Sosyal ortamdan uzaklaşıp ebeveynlerden uzak yaşanılıyor.Aile ocağı zarar görüyor.Ben şuana kadar dersleri çok iyi olupta maddi durumu dershaneye elvermeyen birinin ücretsiz alındığına şahit olmadım.Fırsat eşitliği de sağlanmıyor.Güneydoğuda öğrenciler mevsimlik iş yaparak fındık toplayarak,patates toplayarak ,üzüm toplayarak elde ettiği harçlığını getirip dershaneye yatırıyor.Fakir ailelerin çocukları hayatta bir yıl dershaneye gitmeye imkanı olduğu halde zengin ailelerin çocukları 5-6 yıl gidebiliyor dershaneye.Sosyal adalet bunun neresinde.Hani anayasanın 42. maddesi yönetmelikler,tüzükler…Dershane olmasa doğu ailelerin çocukları dağa çıkacakmış.Kürt halkı bu kadar mı basit görülüyor?.Ayrıca dershanerin bölgeler arası dengesizlikleri giderdiğine de katılmıyorum.Çocuk okula gidip geldiğinde denelemek kolay ama dershenede denetlemek çok daha zor.Çocuk dershaneye gidiyorum diye çıkıyor evden fakat başka yerlere takılıyor.
10/ Kanaat Önderi (MEHMET MERDANOĞLU): Devletimiz başta sosyal bir devlet değil mi?Milli eğitim bakanımız 4+4+4 sisteminin dışına çıkabildi mi?Dershaneler bence olmamalı.Devletin görevi yeteneklerine göre nitelikli insan yetiştirmektir.Devlet okulları iyileştirilirse dershanelere gerek kalmaz.
Yerel Gündem
11/ Adiyaman Üniversitesi (Yrd. Doç. Dr. BAYRAM ERZURUMLUOĞLU) İlke olarak dershanelerin rant kurumu olması ortadan kaldırılmalıdır. Ancak, 1.500 lirayı veremeyeceğinden dolayı hakkını koruyacağımızı iddia ettiğimiz vatandaşın özel okula 10.000 bin lirayı nasıl vereceği hiç düşününmüş müdür? Dershaneye çocuğunu gönderen veya göndermek isteyen vatandaşın öngörüsüyle alay etmemek lazım. Tanıdık bir arkadaşımız var 4 çocuğu var .2sini dershaneye gönderdi 2sini göndermedi.fakat hepsi de üniversiteyi kazandı. Dershanesiz de üniversite kazanılıyor. Ancak, bu tür örnekler daha çok istisnadır. Mevcut eğitim sistemi çocukları dershaneye göndermeye zorluyor. Bu sebeple eğitim ve sınav sistemi değişmediği müddetçe, dershaneleri kapatmak, sadece sistemi merdiven altına iter o kadar. Ayrıca bu konuda Adıyaman’da 100 öğrenci ve 100 öğrenci velisi arasında yaptığım çalışmayı takdim etmek isterim.
DERSHANELERE NE YAPILMALI? ADIYAMAN HALKI VE ÖĞRENCİLERİ ANKET ÇALIŞMASI SUNUMU:
12/ Doç. Dr. Ahmet KARA ( Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı) Sınavları bir dizi test olmaktan çıkarmak gerek, öğrencinin yeterliliği, bilgi ve becerisini sadece testlerden değil, klasik sorular aracılığıyla da ölçebilmeliyiz. Klasik sınavları tercih edersek az da olsa dershanelere olan ihtiyaç azaltılabilir. Üniversiteden atılma dönemi bitti. Eğitim fakültesi öğrencisi sınavda soyadını yanlış yazmıştı. Sordum neden yanlış yazdın diye hocam unuttum dedi. Soyad unutulur mu? Bu tür dikkatsiz umursamaz öğrencilerin derhal atılması gerekir okuldan. Bu atılmanın önünün açılması öğrencilerin işleri biraz daha ciddiye almalarını sağlayacaktır. Daha önce de ifade ettiğim gibi olumlu ve olumsuz davranışlar doğru bir şekilde tepki almalıdırlar.
13/ Kanaat Önderi (MEHMET MERDANOĞLU) Dershaneler özel okula dönüşürse öğrencilerden 100 kişi üniversiteyi kazanacaksa bu oran 50 kişiye düşer.Herkesin maddi imkanı özel okula yetmez.Bu da fakir fukaranın zararına olacak.Devletin görevi sosyal eğitim.Bizle önce milli eğitim bakanlığındaki sürekli değişen bakanları eleştirmeliyiz.Dershaneler eğitime yönelik hizmet vermiyor.Milli eğitim politikasının değişmesi gerekiyor öncelikle.Milli eğitimde öğretmen de öğrenci de sattini doldurma peşinde.Öğrenci eksikliklerimi nasıl olsa dersanede telafi ederim diyor.Gündem uğruna eğitim meselesi heba edilmemeli.Dershanelerin şu ortamda kapanıp kapanmaması önemli değil.Temeldeki sorunlar halledilmeli bence.Hükümetin ve dershanecilerin sorunları konuşuluyor kimse yok burda bence bunu da sorgulamalıyız.
14/ Sağlık Sen ( ABDULKADİR BOZAN) Eğitim sistemimizde makro alanında sorunlar var, bunu inkar etmek mümkün değil. Dershaneleri özel muayehanecilik sistemine benzetiyorum ben. Sağlıkta da 2003 te özel muayenecilik vardı ve bu olay kendiliğinden bitmedi belli bir çalışma ve yasal düzenleme yapıldı. O kadar çalışmaya rağmen buna yasak getirilmeden özel muayehanecilik kendiliğinden kalkmadı. Bundan sonra yeni sistem oturdu ve şimdi çok iyi bir şekilde işliyor. Devlet okullarında yapılamayan eğitim, sanki dershanede tamamen halledilecek gibi bir anlayış var. Ben 2 çocuğumu da yıllarca dershaneye gönderdim bir gelişme göremedim. Başarısız çocuğumda da aynı, başarılı çocuğumda da aynı şekilde. Bu konuda dershanelerin katkı sunduğuna inanmıyorum. Ayrıca dershanelerin sadece %25 ‘i cemaatin, cemaatin aşırı bir şekilde hükümeti hedef tahtası haline getirmesini ve aşısı bir gerginlik ortamı yaratmasını çok yanlış görüyorum. Dershanelerin %75’i diğer kesimlere ait. Devletin mutlaka bir adım atması gerekiyor. İşin eğitim boyutunu da tarafsız ve makul bir şekilde görmemiz lazım. Eğitimin siyasi malzeme olarak gündeme getirilmesi gerçekten bizleri çok üzüyor ve ülkeye zarar veriyor.
15/ Eğitim Bir Sen (Zeynal Karataş): Eğitimciyim,vatandaşım.Adıyaman fen lisesinin müdürüyüm.Buradaki toplantıyı duyunca katılmayı istedim.Konuyla ilgili bir yazı yazdım.Şuanda yayın durumunda .Olayı şuradan başlatmak istiyorum.Eskiden köylere medreselerden eğitim almış mollalar gelirdi.Köyde ayrı bir hava olurdu.Molla merderesede yaklaşık 12 yıl eğitim almış bu eğitimde de tefsir,fıkıh gibi islam ilimleri derslerini alırlardı.Bu insanların gördüğü saygıyı görünce haoşnut olurdum.Şimdi bu 12 yıl okumuş yüksek lisansını bilmem doktorasını yapmış insanların ,mollalardan 2 kat fazla eğitim almış insanların oturduğu apartmanda bile gereken itibarı olmadığını görüyorum.Sizin o ortamdaki durumunuza şahit değilim.Şuanda o düzeydeki insanların saygınlığını görmüyorum.
Türkiyede okulların sağlayamadığı eğitime destek vermek.Bununla birlikte bu kurumlar cemaat gibi kurumların fikir yetiştirme yerleri oldu.Türkiyede 61 bin okul,700 bin öğretmen var.Türkideki 3000 dershane olmazsa Türkiyedeki eğitim sistemi çöker ve kimse eğitim alamaz.
Dershaneler kendini ifade yeteneği olmayan üniversite öğrencileri yetiştirmeye başlıyor.Bizler üniversiteye kokuşmuş bir gençlik gönderiyoruz.Herşeyin ötesinde hayatlarını dershane ortamında testlerin içine sıkıştırmış sistemlere öğrencileri koyuyoruz.Çocuklarımızın eğitim ayağını bitirdik.Ben de öğretmenim fakat öğretmenler kendi çocuğunu dahi yetiştiremiyor.İletişim kopukluğu var temelde.Doktor hastasıyla iletişime geçemiyor.Eğitim meselesini öğretmenler tartışmıyor.Kimse kendi işini yapmıyor.Tarihte nizamülmülk medreseleri vardı.Bu medreselerde yetişen çocuklar zeki çocuklar devletin kontrolünde bir eğitim alıyorlardı.Sonraları chp imam hatip okullarını kendi kontrolünde dindar bir nesil yetiştirmek için.Sonra 4+4+4 diye bir sistem geldi.Her siyasi iktidar kendi kontrolünde bir nesil yetiştirmek için bir sistem getiriyor.Eğitimi siyasete malzeme yapan insanlar….Öğretmen olarak eğitim caniasının içinde olmaktan utanıyorum.
16/ Kent Konseyi Kadın Meclisi (Sevgi Karabulut): Hocam benim 2 kızım var. Biri Anadolu lisesi mezunu ve dershaneye gitmeden üniversiteyi kazandı.Çocuğun bitirdiği okul iyiyse ve nitelikliyse dershaneye gerek yok .Düz liselerdeki öğretmenler ile anadolu lisesindeki öğretmenler arasında çok fark var.Oğlumu Antepte özel dershaneye gönderdim sadece 4 puan arttırabildi.Dershanenin etkisinin çok olmadığına inanıyorum.
17/ Eğitim Bir Sen (Zeynal Karataş): 21 Yıllık öğretmenim.4 yıl dershanede çalıştım.Dershanedeki öğrencilerin karakter erozyonuna uğradığını düşünüyorum.
18/ Kanaat Önderi ( ALİ BÜYÜKŞAHİN) :
Toplantıda tartışılan konu eğitimle ilgili fakat dershane temsilcilerini göremiyoruz.Tartışmalarda artı ve eksilerin olması doğaldır.Düzeyli,kaliteli,geleceğe yönelik bir eğitim anlayışı olsaydı dershanelere gerek kalmazdı.Öğrenciler üviversiteye gitmek için mecburen dershaneye gidiyor.Şuan zorunluluk var .Yapılacak şey devlet okullarında yeni düzenlemeler yapmak Ya da şuanda derrshanelerin kapatılmaması.Şuan kapatılırsa büyük bir mağduriyet yaşanır.
19/ Kanaat Önderi (MEHMET MERDANOĞLU) : Dershalerin artısı öğrenciye sınav pratiği vermektir.Bu pratiği devlet okullarında verseler dershanelere gerek kalmaz.
20/ Doç. Dr. Ahmet KARA ( Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı) Yaptığımız toplantıda dershane temsilcilerinin olmamasını üzüntüyle karşılıyorum. Dinlediniz için hepinize çok teşekkür ederim.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
MİLLETVEKİLLERİ İLE
MEDYA İLE
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Rapor AdıyamankMM İl Girişimcisi H. Şenel ŞARALDI ve çalışmaya gönüllü olarak destek veren Fatma Karadağ tarafından hazırlanmıştır.