Tarih: 07.11.2009
Yer: Hakkari Ticaret Odası toplantı salonu
Hakkari kMM Yerel Katılımcıları:
1-Hakkari Ticaret Odası Başkanı Ahmet şen
2-Yüksekova Ticaret odası başkanı Sabri Kayhan
3-Yüksekova esnaf sanatkarlar odası başkanı İrfan sarı
4-BES Hakkari Şubesi
5-SES Hakkari Şubesi
6-Eğitim-Sen
7-Memur-Sen
8-Cilo Dağı Derneği
9-Mimarlar Odası temsilciliği
10-İnşaat Mühendisleri Odası
11-Gençlik Derneği
12-Yüksekova Kurdi-Der
13-Hak-Soyder
14-Yapı Yol-Sen İl temsilciliği
15-Dives il temsilciliği
16-TSO Meclis Başkanı
Milletvekilleri:
1-Rüstem Zeydan (AKP)
Mazeret Bildiren Milletvekilleri: 1- Hamit Geylani
Belediye Başkanları:
1- Abdullah Kılınç- Hakkari Belediye Başkanı Temsilcisi:
2- Ruken Yetişkin- Yüksekova Belediye Başkanı:
Medya:
1-Yüksekova Haber
2-Yüksekova Güncel
3-Hakkari News
Moderatör: İrfan Sarı (Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı)
Konular:
1-Genel Konu: Kürt Açılımı ve 82 Anayasası İlgili Maddeleri
2-Yerel konu: Alt Yapı Sorunları
Sunum: Mutfaktan gelen DVD’nin gösterimi yapıldı.
Genel Konu Üzerine Konuşulanlar:
1-Rüstem Zeydan (Milletvekili):Bu konuda herkesin gerçekçi olması gerekir. Tek başımıza bu ülkede yaşamıyoruz. Biraz gerçekçi olmakla fayda var. Bu sözlerimi şahsi olarak değil, parti olarak algılayın. Türkiye sadece Diyarbakır, Hakkari ve Şanlıurfa'dan, Mardin, Şırnak'tan ibaret olmadığı biliyoruz. Açılım sadece bu bölgeleri ilgilendirmiyor. Bu bölgede olan her hadise insanları olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye'nin her köşesini sosyal ve ekonomik anlamda etkiliyor. Dolayısıyla AKP olarak bu projeyi sunarken, bunu sadece Doğu-Güneydoğuya çözüm olsun anlamında sunmuyoruz. Doğrusu da bu değil zaten. Gerçekten ülkenin kaynaklarını her şeyden önce heba ediyoruz. Yani bir insanın bir damla kanının 550 Milletvekiline değişemeyeceğini, değiştirilemeyeceğini söyleyen bir iktidarız. Bu sürecin kısa, orta ve uzun vadede yapılacakları vardır. Bir an önce af gelsin, bir an önce anayasa değişikliği olsun. Bunların hepsi de doğrudur. Ama bunlar sürecin parçalarıdır. Fakat af getirilmeden, anayasada değişikliği olmadan bu sürecin tamamlanamayacağını Sayın Başbakanımız da söylüyor. Bu konuda taraf olan siyasi partiler vardır. Siyasi kuruluşlar vardır, bu konuda şehit olan insanlar vardır. Bunların hepsi taraftır. Bunların bir tanesini göz ardı ederseniz bu yol haritası kazaya uğramış olur. Ben bu süreçten çok umutluyum. Bu partiler üstü bir meseledir.
2-Ruken Yetişken (Yüksekova Belediye Başkanı): AKP'nin Kürtlere verdiği sözleri unutmamalıdır. Kürt sorununu çözeceklerini söylediler. Bundan dolayı da Kürtler’den oy aldılar. 75 Milletvekili Kürtler’den aldı. Meclise girdiği zaman da en büyük Kürt partisi benim dedi. Ama ay doğmadan tezkere kararını 75 Milletvekilinin imzasıyla aldı. Yine Kürtlerde inkar ve imhayı gerçekleştirmek için bunu yaptı. Evet, Kürtler inanarak oy verdi. Ama karşılarında tezkereyi görünce de orda AKP'nin gerçek yüzünü gördü ve 29 Mart'ta tercihini barıştan yana kullandı. Bu ülkenin siyasetini de sadece CHP ve MHP belirlemiyor. Bu ülkede STK'lar, aydınlar ve DTP var. MHP kanla beslenen bir partidir. Asker cenazelerinin üzerinde siyaset yapan bir partidir ve en üzücü olay da budur. Eğer gençlerimizin kanı bizim siyasilerin malzemesi oluyorsa, bizi en çok derinde üzen bu olur. Gençlerin kanı siyasi malzememiz olmamalı.
3-Abdullah Kılınç (Hakkari Belediye Başkanı Temsilcisi) : AKP'nin başlattığı açılımın sevindiricidir. Bu konuda yaşanan tıkanmaların sorumlusu CHP ve MHP’ dir. Bu güne kadar yapılan faaliyetler hep askeri amaçlı yapılmıştır ve bundan halk son derece zarar görmüştür şimdi Ak Parti hükümeti Kürt sorununu gündeme getirmiştir ve bu halkı çok sevindirmiştir. Bu konuda herhalde Ak Partinin de kaygıları var ve zaman zaman tıkanmalar oluyor bu konuda çok büyük sorunlar var bu sorunlarda CHP ve MHP’ dir. Ak Partinin bu konuda çok cesur adımlar atması gerekiyor. Bu adımları atmadığı sürece Ak Parti kaybedecektir. Geçmişteki hükümetler gibi kendileri de kaybedecektir bu onların önüne gelmiş en büyük fırsattır. Bunu çok iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Türkiye’nin her ilinde olduğu gibi Ak Partinin Hakkâri’de de iki milletvekilleri vardır. Bu onlar için de büyük fırsattır. Doğu ve güneydoğuda zarar görmeyen kimse yoktur herkes bedel ödemiştir öyle veya böyle birinin köyü yakılmış birinin oğlu şehit olmuş birinin oğlu hala dağdadır bunları görmemezlikten gelmemelidirler. Bu sorun, Kürt sorunu; Ortadoğu sorunu; mutlaka çözülmelidir.Deniz Baykal’ın malzemesi var sürekli konuşur asla iktidara gelemez sadece konuşur; fakat icraat yoktur.MHP’nin çizgisi belidir Kürt düşmanıdır.Kürtler Türkiye’de sorun değildir Kürtlerin sorunları vardır.bu sorunun çözümü de hep beraber olacaktır.vatandaş demokrasiye özgürlüğe susamış…kimse yanlış anlamasın bölünme yoktur kimse ikinci bir devlet istemiyor bunun için bizim yapacağımız şey birlikte bu Kürt sorununu çözmemiz.Türkiye’yi daha güzel günlere taşımamız lazım..
4- Ahmet Şen (Hakkari Ticaret Odası Başkanı) : İş adamı olarak söylüyorum: iş aleminde huzur olmadığı zaman işte olmaz,.güven olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Biz önce huzur ve güven istiyoruz. Kürtçe şarkılar söylendiğinde söyleyenler ülke dışına çıktılar veya dışlandılar. TRT 6 açıldı Kürtler’den bahsedildi ülke bölünmedi dünyada kopmadı. Hepimiz de mutlu olduk. Biz bölgede çok çektik iş âlemi olarak ta savaşın olduğu yerde siz ne yatırımı istiyorsunuz ne yapacağız? Geldiğimiz nokta çok güzel hükümet güçlü ama biraz katkıda bulunmamız gerekir. Bunların konuşulması tartışılması gerçekten çok önemli bu güne kadar biz hiçbir yerde rahat konuşmadık böyle bir hakkımız yoktu bölgede buraya kadar gelmişsek bunun devamını da getirmemiz lazım hep birlikte herkesin elinden geleni yapması lazım.
5-Ahmet Korkmaz: Demokratik açılım tabii ki önemli hepimiz açısından; ama açılımı uluslararası standartlar, temel insan hakları, Birleşmiş Milletler, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi babında değerlendirdiğim zaman ki bizim de insan haklarından doğan sorunlarımız var; bu sorunlarımızın demokratik ve hukuk çerçevesi içerisinde çözülmesi gerekiyor. Açılımın son “milli birlik projesi”, 1960’ larda Menderes idam edildiği zaman ve yeniden askeri bir yönetime geçildiği zamanki milli birlik komitesi ismi çağrıştırıldı Dolayısıyla umudumuz yok mudur? İsmi konulmadığı sürece kesinlikle imha ve inkârdır. Zaten bir barış olacaksa bu barışın ancak bir araya gelerek olması mümkündür. Ben dağdaki insanımı kardeşimi getirmek istiyorum diyorsan ama kardeşin arkadaşın Avrupa’dan Maxhmur’dan gelmek istediği zaman da hayır gelebilirsin ama kesinlikle gider evinde oturursun diyeceksin. Bu insanlar ne için geliyorlar; barış için diyorlar ki biz artık barışa susadık. Elbette Kürtler barışa çok özlem duyuyorlar ve bu barışın sağlanması için de hükümetin gerçek anlamda bir şeyler yapması lazım. Hükümetin irade sahibi olması gerekir.
6-Sabih Kayhan (Yüksekova Ticaret Odası Başkanı): Demokratik açılım söylemi bana daha sıcak geldi. İş dünyası olarak işin siyasi boyutunda da sosyal ve ekonomik boyutuyla daha fazla ilgilenmek gerekir. Bizi ilgilendiren bizi düşündüren insanların köyünden vatanlarından göç ettirilerek tüketici boyutuna getirerek bizi çok fazla etkilemiş olmasıdır. Biz bu demokratik açılım sürecinde nasıl tekrar yönetime katılabileceğimizin hesaplarını yapmak zorundayız. Bu konuda da çalışmamız lazım. Hükümet bu sorunu çözmede olumlu adımlar atıyor; ama ben de gene diyorum, Türkiye iç barışını sağlamadığı sürece dış barışını da sağlayamaz. Sayın vekilimiz, Hüseyin Çelik başkanlığındaki alt komisyonun üyesi olduğunu belirtmişti. Sonra bu çalışmaların içerisine girecekler biz kendilerinden düşüncelerini dile getirmesini isteriz; ama bu demokratik açılım eğer gerçekten Kürt halkının beklentilerine cevap vermek istiyorsa üç noktadan olaya bakması lazım: birincisi Kürt kimliğinin anayasa güvencesi altına alınması. İkincisi genel bir affın çıkarılması ve üçüncüsü Kürt dilinin eğitim ve öğretim dili olarak kabul etmesi gerekmektedir. Bunun önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir. Bizim istediklerimiz çok şey değildir. Bu paketin içinde yer alabilecek ümidi taşıyoruz. Bir de bu barış elçilerinin gelişi esnasında gösterdiği sevinç gösterilerine biraz değinmek istiyorum bu tabi yıllardır devam eden bir savaştan sonra doğan tezahürat. Onun için bunun muhalefet partilerinin istismar etmesine hükümetin gerçekten fırsat vermemesini istiyoruz. Muhalefet partilerinin bu tür demeçlerine ne yazık ki iktidarda ortak oluyor .
7-Mehmet Sevmiş (İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı) : Siyaset, geleceği öngörme sanatıdır. Yani bu hükümetin yapmış olduğu Kürt sorunun çözümü olsun muhalefet partilerinin, gerek CHP gerek MHP’ nin direnç göstereceği, karşısındakinin gelişmesini sabote edeceği noktada bunu tahmin etmeleri gerekir. Bu olağan üstü bir şey değildi. Bu partilerin gerek geçmiş yıllardaki perspektiflerine, geçmişlerine baktığımız zaman, bu beklenen bir durumdur. Özellikle son barış elçilerinin ülkemize gelmesinden sonra yaşananları, Kürtler’in barışa olan özlemi olarak değerlendirmek gerekiyor.
8-Halit Saydan: Kürt meselesi dünya meselesidir. Herkes üstüne düşeni yapmalı.
9- Zozan Taş (Kamer Başkanı) : Biz kadınlar kendimizle barışmayı öğrendik. Umarım herkes bunu başarır..
10- Serdar İke (Kurdi-Der Temsilcisi) : İlkin dil konusunda açılıma bakmak gerekir. AKP ile asimilasyon daha da şiddetlendi. “Kadın çocuk kim olursa olsun gereken yapılacak” demesi buna örnektir’’
Ortak Görüş :
1- Kürt açılımı barışla sonçlanmalı
Yerel Konu Üzerine Konuşulanlar:
1- Mehmet Sevmiş: Teknik konularda uzmanlara danışılmalı yapılan çalışmalardan sonra restorasyona gerek kalmasın. Yapılacak her çalışmada kurumum ile belediyeye destek vermeye hazırım.
2- Ahmet Şen : Ahbap çavuş ilişkilerinin engellenmesi gerekir.
3- Sabih Kayhan : :5084 sayılı yasayla batı illerinden bölgemize fabrika akınları olabilir. Teşvik yasasına destek verilmelidir.
4- İsmail Atabey (Eğitim-Sen Başkanı) : Bütün iler nereye çiçek ekeceğiz diye düşünüyor biz hala alt yapı sorunundayız.
Dokümantasyon:
Mutfaktan gönderilen DVD’nin gösterimi, Sivil önermeler kitapçığı
Değerlendirme:
Toplantıdan herkes memnun ayrıldı. Rüstem Zeydan sürekli katılacağının sözünü verdi.
Değerlendiren: Nesrin Acar