YER: SAİT TANIŞ KÜLTÜR MERKEZİ
TARİH:07/06/ 2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Sakarya Kent Konseyi- Şadi Tanış
2/ Sakarya Dayanışma Derneği- Muharrem Demircan
3/ Değirmen Dergisi- Mehmet Özdemir
4/ Feta Girişimi- Menderes Daşkıran
5/ Şehir Sakinleri Hareketi- Emre Mert
6/ Sakarya Gönüllü Eğitimciler Derneği- Rüstem Budak
7/ Özgür Yazarlar Birliği- Muharrem Demircan
8/ Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı- İsmail Tekdal
MESLEK ODALARI
1/ Faruk Özmen/ MÜSİAD
2/ Ahmet Genç/ MÜSİAD
SENDİKALAR
1 / Eğitim- İlke- Sen – Beytullah Önce
2/ Nesim Yalvarıcı- Türk Eğitim Sen
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ Şaban Günel
2/ Faik Bostancı
3/ Ali Arslanoğlu
4/ Kemal Vardal
5/ Ali Kılıçarslan
6/ Hakkı Gerçek
7/ Muzaffer Narman
GÖZLEMCİLER
1/Emre Durmuş
2/ Onur Yılmaz
3/ Sacide Uras
4/ Resul Aktaş
5/ Fatih Durmuş
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Yok
PARTİ Aziz Koçak- BDP
BELEDİYE BAŞKANLARI
GENEL GÜNDEM: Gezi Parkı Olayları, Gösteri Hakkı, Toplumun Kararlara Katılımı
YEREL GÜNDEM: Sakarya'da AVM'ler ve Alışveriş Kültürü
MODERATÖR: Rüstem Budak
Nesim Yalvarıcı: Dünya siyaset merkezlerini etkileyen bir bölgedeyiz. Türk toplumu bütün yapılarıyla etkileyen bir konumdadır. Sağlıklı bilgi alamıyoruz. Bazılarını polislerin yaptığına da şahit oluyoruz. Tarafların ifadeleri bu süreci şiddetlendireceğini anlıyoruz. Devlet ile millet arasında hakem olmalıdır. Hadiselerden nemalanmaya çalışıldığını görüyoruz.
Ali Kılıçaslan: Demokrasi dediğimiz şey sorgulanan bir şey değil. Bizi kurtuluşa götürecek bir şey olarak değerlendiriyoruz. Varoluş meselesine dönüyoruz. Biz kimiz sorusuna doğru dürüst cevap veremiyoruz. Kim olarak kalacağız. Türk olarak mı kalacağız. Türkiye kim olduğunu belirlemek durumundadır. Yanılgının büyüğü burada. Sınırları çizilmiş bir alanda konuştuğumuz için böyle bir Türkiye yaşayamaz. Burada konuşurken bizim kafamız karışıyor. Fikir sahibi olamıyoruz. Düşüncesizleşiyoruz. Bağlılığımızın köklerine inmek lazım. Nasıl vatanlaştırdığımızı bilmezsek bir zaman burada olamayacağız. Konuyu üst bir soruya bağlarsak? Kim olarak nasıl kalabiliriz? Başkalarının kelimeleriyle konuşursak bir yere varamayız. Demokrasi dersleri verdim. Bunun uygulanabilir bir şey olmadığını da gördük.
Muharrem Demircan: Faiz oranları- döviz kurları… sol- chp yönlendiriyorsa bu denli etkili oluyorsa o zaman Akp devlet olamamış demektir. 10 yıl içinde neler yaptın? Büyünün bozulduğunu düşünüyorum. Kürt meselesinin çözüldüğünü düşünüyorduk. Ekonominin bir kitap almakla bozulmayacağını iddia ediyorduk. Ama ne oldu? böyle oldu. ben büyünün bozulduğunu düşünüyorum?
Beytullah Önce: Dışarıya yansıyan ile içeride olan aynı değil. 7 gazeteye aynı manşeti attırmak maharet olsa gerekir. Enformasyon konusunda ciddi sıkıntı var. Kızılaydaydım. Tayyip Erdoğan’ın merkeze alındığı bir protesto var. 15- 25 yaş aralığı gençler vardı. Bu denli yoğun baskıya o gençlerin cevap vermesi doğaldı. Neyden memnuniyetsiz olduklarını farklı farklı görebilirsiniz. Statüko Erdoğan ile özdeşleşti. Benim dönemde Demirel nasıl sembolleşti ise şimdi Erdoğan statüko oldu. Muhalefet partilerinin sesini anlatamamasından dolayı gençlerin meydana çekildiğini söyleyebiliriz. Birçok noktada manipüle edeceğiniz nokta var. Yeterince malzeme var. Alttan gelen basınçla şiddetin doğduğunu görüyorsunuz. Başbakanı yedirtmeyeceğiz derseniz bir zaman sonra paranoya başlar. Bir kişiyi bu kadar yüceltseniz çevresi boşalır. Yakın çevreden bir brütüs de çıkar. Her şeyi orta yere döker.
Hakkı Gerçek: Sakıp Sabancı geçmişte bu varoşlardakiler bir gün aşağı inecek, demişti. Burada kaç kişi bankalarda canı yanmış, kaç işsiz var bilmiyorum, mahkemelerde canı yanmış, vergide canı yanmış kişi var bilmiyorum. Şirketler- bankalar bize bir çok oyun oynayarak para topluyor. Yasalarımız var. Yoksulların etkisi yok. Mahkemelerin bu yasalar üzerinden yargılıyor. Bunların toplamında İstiklal cad. yürüyen genç mağazalardakileri ürettiğini ama tüketemediğini görür. Gazeteler onların denetiminde. Tvler onların denetiminde. Eğitimliler onların denetiminde. Çare aradığında bulamayan kuşaklar sahaya çıktı. Kendisini ifade edemeyen nesillerin uyarısı olduğunu düşünüyorum.
Aziz Koçak: Türkiye’de on yıldır başbakanın hükmettiği ülkeye bakalım. Ayyaşlar, tasmalılar dememelidir. Tek dil dememelidir. 3. köprüye yavuz ismini veremez. Mustafa Muğlalı 33 kişi katletti ismi silindi. O 40 bin kişi öldürmüştü. Benim milletim, milletvekilim diyemez. İyi niyetli olmayacağım diyemez. Benim güvenlik güçlerim gerekeni yapacaktır diyemez. Kendine oy verene hakaret edemez ama diğerine de edemez. Diğer %50 ninn hakkı yok mu? 63 yaşındayım bu kadar başarılı başkan görmedim. Verilen oylar Tomalar göndersin diye verilmedi. Milletvekiline hesap sorabildik mi? Dikey bir yapılanma var. Yatay örgütlülük olmadıkça bir yere varamayız. Gençler bizlerden daha ilerdeler dersek onlarda ezilir. Gençleri yanına alıp oraya gitmek lazım. HDK orda… Eğitim- sen orda… Seçim yasası değişmeden bir şey değişmez. Milletvekilinin yakasına yapışmadan bir yere varamayız. Baskın seçime giderek CHP’yi sıkıştırmak istiyor.
Menderes Daşkıran: Derinlerde biriken çelişkilerin tezahürleri var. Çelişkiler gölüne 2 kanaldan beslenme var. Ak Partinin adalet isminin yerine kalkınmayı aldı. Kalkınmayı önceledi. Adaleti önceleseydi neden bu kadar adaletlisin diyecekti. Karşı tarafta kalkınmacı- modernist damardan hareket ediyor. Toplumun derin amerikancı kökleri var. Kullanılacak her söz aleyhine kullanılacaktır şeklinde kullanılıyor. Derinde seyreden çelişkilerin birikimi bu çatışmayı büyütecektir. Aklın göstergesi az konuşmaktır. Hergün herkes bir şeyler konuşuyor. Özellikle hükümet erkanı çok konuşuyor. Alabildiğine kişi merkezli hareket ediyoruz.
Şaban Günel: Türkiye’nin gündemi değişmiyor. Sahicilikten uzak duruyoruz. Polis şiddet kullanır mı deniliyor. Ama onun ne suçu var. Halbuki sorgulanacak olan hükümettir. Chp, Ak Parti’nin yedeğidir. Başka bir muhalefet olmasın diye CHP orada duruyor. CHP’nin sokak tecrübesi yoktur. Yanlış iş yapan ve söyleyenler var. Beğenmediğimiz şeyleri ifade etmeye çalışıyoruz. Dünkü kabahatlerini bildiğimiz insanlar oradaydı. Kötü ile yan yana kıyasladığında kendi kendini kötülerle kıyaslamaması gerekir. Bir dönem sizi kurtardım istediğimi yaparım, denildi. En çok oy aldım istediğimi yaparım diyemez. Bu iktidarın Müslümanlığını dert etmezsek daha sahici oluruz.
Ali Arslanoğlu: 12 eylülden sonra gençliğin politikadan uzaklaştığını biliyordum. Bilgisayarda oyun oynarken görüyorduk. Gezi olaylarında kütüphaneler kurmaları, yemek getirmeleri insanların yeni bir dünya aradıklarını gördük. 3. köprü, 3. kanal projesiyle istanbulun bütünleşme yerine parçalanmaya doğru gidiyorlar. Gençlere umutla bakıyorum.
Faruk Özmen: Faizler yükseldi. Olayların oluşması bir günlük süreç değil. Tek tip insan projesi olmamalıdır. İşadamı isen telefon dinleniyor. Daha sıkıntılı bir durum var. iş yapmanın büyük sıkıntıları var. bir patlama olacak bir ortam oluştu. Biat kültürü var. Büyüğe itaat var. Onun gönlünü hoş tutacaksın. Artık yeni dönem öyle değil. Biat kültürü yok. İktidarların serbest bıraktığı ölçüde devam etmelidir.
Şadi Tanış: Kontrolü gerginlik iyidir. Siyasette bu gerginlik ile kontrol sağlanır. Pkk olayının barış sürecine girmesi ile birlikte yeni bir çatışma alanına ihtiyaç vardı. Ama bu olaylar kontrolden çıktı. %35 partiye bağlı hissetmiyor. % 8 ak partili. Ben kendim msp geleneğinden geliyorum. Ama oğlum ve kızım oradaydı. İnternet ile birlikte Türkiye ve dünya sorunlarıyla ilgilenen gençler varız dediler. Bizi de dikkate alın dediler. Bu diş macunundan macunun çıkması gibidir. Geriye koyamayız. Yeni bir siyaset alanına ihtiyaç var. Muhalefet güvenilir bir liman değil. İnsanlar kızdıkları halde kendilerini ifade edecek kanal bulamıyorlar.
Mehmet Özdemir: Eylemlerde şiddet unsuru her zaman olabilir. Cemaat- tarikat unsurları bu sürece karşı tedirginlik ile bakıyorlar. Adalet- özgürlük bir kenara itilmiş oldu. Hal diliyle bir şeyler anlatmaya çalıştılar. Namaz kılan birini koruyan gençlik farklı. STK’ların durumunu- konumunu yeniden gözden geçirmesi gerekir. Toplum için birer pranga oluyorlar. Siyasilerden gelebilecek zararlardan dolayı stklar sessiz kalıyor. Herkes çıkarını korumak derdindedir. Çağı okumaktan uzaklardır. Özgürlüğün ve geleceğin prangası oldular.
Faik Bostancı: Bu gençliğe aşk olsun. Bu toplantıda defaatle apolitik olduklarını söyledik. Ses çıkardılar. Konuştular. Bu çocuklara aşk olsun. Yolları açık olsun. Aşk olsun.
Ahmet Genç: Demokrasinin olmazsa olmazı muhalefettir. Yönetim yeri meclistir. Yönetmeyi- kazanmayı kendine şiar edinmiş olanlar için istikrar önemlidir. Muhalefet iletişim kanallarını açık tutmalıdır. İktidar bir şey söylediğinde çay içer giderler dememelidir. Bu ülkede 12 eylül eylemlerini bilenler sorunların sokakta çözülemeyeceğini de bilmeleri gerekir. Olayı tüm yönleri ile bakmamız gerekiyor. Ekonomimiz için bu süreç olumlu değil. Gelişen ekonomi gelişemeyen siyaset var. Yapılanları makbul bulmuyorum.
Kemal Vardal: Bu eylemleri tasvip etmiyorum. Taleplerini belirttiler. Geriye baktığımızda herhangi partiye angaje olmamışlar. Buraya ulusalcı- Ergenekoncu kesim geliyorsa buraya ben soru sorarım. Ekonomi dibe vursun beklentileri var. Bu gençliğin dışında örgütler var. Bu süreç başka bir yöne yönlendirilmeye çalışılıyor. Örgütler var. Ulusalcılar var. Atatürk’ün askerleriyiz deniliyor. İstanbul sermayesi bu ülkenin örgütleyicisi olduğunu düşünüyorum.
Onur Yılmaz: Buradakilerin çoğunluğu baba anneden hemen herkes şiddet görmüştür. Babaların en büyük korkusu çocuğuna şiddet görse gideceği yeri olduğunu düşünüyor. Bugün baba her gün evladını dövüyor. Siyaset sadece sokakta mı olur? Evet bence sokakta olur. Seçimleri bekleyemeyiz. Seni rahatsız etmiyorsa kimsenin içkimize karışma hakkı yoktur. Gençlik kendini en iyi sokaklarda ifade edebilir. Abbas Güçlü’nün programlarında gençlerin talepleri var ama karşılanmıyor.
Muzaffer Narman: Oradaki gruba polis müdahalesi olmasaydı bu olay bu derece büyür müydü? Belediye başkanı diğer stkların taleplerini yerine getirseydi bu sorun konuşulmayacaktı. Esas korkulması gereken haber olması gereken olay haberin kısıtlanmasıdır. Medyaya emir veren kişi olmamasına rağmen herkesin susmasıdır. Oto sansür çok önemlidir. Göz ardı edilmeyecek noktaya gelince haberler verildi. Twitter ve facebook tek organize merkeziydi. Denetim dışına çıkıldı. Baskı aşıldı. Devletten çıkarı olanların sürece sessiz kalmaları önemliydi.
Kadrican Mendi: İlla bir isim verilecekse bu bir isyan. Aslında gençler apolitik olmak istiyorlar. Üst üste binmiş kriz hatları var. AKP faşist bir iktidar kurma çabaları var. geleneksel toplumu nasıl kapitalistleştirebiliriz çabası ile yapılıyor. Cemaat içinde olanlara güvence verildi. Gençler bu tarz kalkınmayı küçümsüyorlar. Sınıfsal olarak bunlar aileye de bağlı değiller. Esprili sloganlar, muhabbetler… Ak Parti modeli küçümseniyor. Aynı şeyi görmüyoruz. Her isyan statükonun bozulmasıdır. Tayyib Erdoğan bu olayı küçümsüyor. Yeni statüko her şeyi kendi cemaatine dahil etmeye çalışan haline isyandır. Bu ön dalgadır. Siyasallaşmayı getirecek. Dışarıdaki dünya çalışıyor. Ütopyayı koruyamayacaklar. Politize olacaklar. Devrimin öncesi olarak ta önemli görüyorum. Dindar cemaatler- sosyolojik cemaatler güvenli değiller. Eve ailesine isyan eden çocuklar olarak görülüyorlar.
Resul Aktaş: Aşağıda gelen kuşak başbakan ile aynı yerden bakmıyorlar. Gazeteciler bunu yazarsam evime gelirler mi? Korkusu var. Gençlik korkuyor. Aileler korkuyor. Başbakandan baskın için izin isteyen kişiler var. Bu kamplaşmayı doğurur. Polisler- öğrencilerde bizdendir. Başbakan’ın bir sözü ile yükselen dolardan dolayı ben 800 tl zarar ettim. Bu zarar payı artarsa insanlar Başbakan’ı suçlayacaklardır.
ÖNERİLER
Öneri Olmadı
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
25 sivil toplum örgütüne duyuru yapıldı. E- mail, mesaj ve telefon ile ulaşıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Sakarya Milletvekilleri Hasan Ali Çelik- Ayşenur İslam- Ali İhsan Yavuz- Ayhan Sefer Üstün- Münir Kutluata- Engin Özkoç
MEDYA İLE
Sakarya ilinde faaliyet göstermekte olan ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ Rüstem BUDAK
07.06.2013 Sakarya kMM Toplantı Tutanağı
previous post