YER: Belediye Toplantı Salonu
TARİH:07.05.2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/Muş Kadın Derneği ( Gül Özdemir-Üye)
2/TEMA Vakfı ( İhsan Aytemiş-Yön. Kur. Başk. )
3/BEM_BİRSEN ( Hüseyin İlbasan-İl Temsilcisi )
4/İHD Muş ( Melik Sonkur – Üye )
5/Muş Zehrader ( Yılmaz Mutlu- Yön. Kur.. )
6/Muş Barış Meclisi ( Mehmet Işık-Sözcü )
7/ESM Merkez ( Kazım Korkmaz-Yürütme Kurulu Üyesi )
8/El Sanatları Derneği ( Zübeyde Tanıt-Yön. Kur. Başk. )
9/KAMER Muş Şubesi( Necmiye Boz-Ayşe Söylemez-Muş Sorumluları )
10/Sanayi Sitesi ( Şerafettin Subaşı-Başkan )
11/Geçici ve Taşeron İşçiler Derneği ( Orhan Erkul- Yön. Kur. Baş. )
12/Tüketiciyi Koruma Derneği ( Sabahattin Karadağ-Yön. Kur. Başk. )
13/TUHADDER ( Şahin Kotan-Başkan )
14/Muş Doğal Kaynakları KOruma Derneği ( Heybet Özmen-Başkan )
15/Muş Kültür Sanat Merkezi Kop. ( Kasım Sığınç-Başkan )
MESLEK ODALARI
1/Ticaret Odası ( Abdurrahim Devrim- Yön. Kur. Başk. Yrd.)
BİRLİK VE KOOPARATİFLER
1/Ziraat Odası ( Muzaffer Sonduk-Üye )
2/Şöförler Odası ( M. Salih Kılıç-Başkan )
3/Esnaf Sanatkarlar Odası ( Orhan Erkul-Başkan )
SENDİKALAR
1/Şeker İş Muş Şubesi-Türk İş ( Fikret Sancar-Şube Başk. )
2/Tes İş Muş Temsilciliği-Türk İş ( Ramazan Erdenci-Baş-Temsilcisi )
3/Eğitim Bir Sen ( Hamdullah Karasu-Şube Başkanı )
4/Yol İş Sendikası ( Zeynelabidin Türker-İş Yeri Temsilcisi )
5/DİYANETSEN ( Şerif Karakaya-Üye )
6/DİYANETSEN ( M. Salih Çelik-Teşk. Sekreteri )
7/DİYNETSEN ( Ayhan Karakuş-İl Sekreteri)
8/Eğitim-Sen ( Tuba Çalışçı-Üye )
9/DİYANETSEN ( Kerim Sönmez-Üye)
10/DİYANETSEN ( İhsan Çelik-Üye )
11/Sağlık-Sen ( Kuzey Vurar-Şube Başkanı )
12/ Enerji-Birsen ( Muhsin Göktürk-İl Başkanı )
13/Tarım İş ( Beşir Işık-Şube Başkanı )
14/DİYANET-SEN ( Feyat Asya-Şube Başkanı )
15/Şeker İş ( Fikret Sancar-Şube Başkanı )
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLERİBelediye çalışanları , Hizmetli 8 kişi ( isim yazmamışlar )
GOZLEMCİLER
1/Muş Belediye Başkan Yardımcısı ( Tarık Mümtaz )
2/Sırrı Sakık'ın Danışmanı Altan Baran Sakık
3/BDP ( Robin Erdenci-İl Başkan Yardımcısı )
4/ Muş Meclis Başkanı ( Muhsin Yiğit )
KATILAN MİLLETVEKİLİ ADAYLARI
1/ BDP Millet Vekili Adayı Sırrı Sakık
2/ CHP Millet Vekili Adayı Fuat Kaya
3/ BBP Millet Vekili Adayı Abdullah Has
4/BDP Millet Vekili Adayı Demir Çelik
BELEDİYE BAŞKANLARI
DİĞER KATILIMCILAR Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 8-10 kişi izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1/Muşun Sesi Tuncay Çanga
2/Hürriyet Gazetesi Şahin Şahin
3/Yeni Şafak Gazetesi Recai Sever
4/Günaydın Muş Y. Emre Gökarslan
5/Muş Ovası Sinan Balkaya
MODERATÖR: Feyat Asya Diyanet Sen Şube Başkanı
KONULAR
GENEL KONU: 5İstek
YEREL KONU: 5 İstek
KONUŞULANLAR
Muş Sivil Toplum Örgütlerinin Millet Vekili Adaylarından Türkiye Genelinde 5 isteği;
1/Anayasa: Yeni anayasa devlet odaklı değil birey ve insan odaklı bir felsefeyle kaleme alınmalı, meşru olan-olmayan düşünce ayrımı yapmamalı ve ideoloji bakımından tarafsız olmalı, toplumun en büyük beklentisi olarak tespit edilen eşitlik ve adalet kavramları, özgürlükle birlikte anayasanın değerler sistemini oluşturmalı, yeni anayasa milliyetçiliğe yer vermemeli, çoğulcu bir felsefeye sahip olmalı ve farklı kimliklere hak temelli yaklaşmalı, vatandaşlığın tanımlanmasında ''Türklük'' kavramına yer verilmeden, vatandaşlık bağı devletle birey arasındaki anayasal bir ilişki olarak tanımlanmalı. Ulus kavramı hukuki nitelik taşımadığından, Anayasa'da "Türk Milleti" veya milliyetçiliğe atıf yapan ifadeler ve etnik çağrışımı olan vurgular yer almalı, kadın ve engellilere pozitif ayrımcılık fiili olarak hayata geçirilmeli.
2/ Kürt Sorunu : Siyasete malzeme yapılmaksızın, ayırıma yol açan politikalardan vazgeçilmeli, kültürel haklar tanınmalı, anadilde eğitim hakkı tanınmalı, diyalog yoluyla sorun çözülmelidir. Güneydoğu'ya hakim olan Kürt sorununun ve diğer kimlik sorunlarının çözümüne katkı sağlanmalı. Yerelleşmenin artırılması koşuluyla üniter.yapının güncel ihtiyaçlara cevap verebilmesi mümkün olsa da üniter devlet ilkesinin esnetilmesi ile ortaya çıkan bölgeli devlet yapısı da tartışılmalı
3/ Siyasi Partiler ve Seçim Yasası: %10 luk seçim barajı kaldırılmalı, dokunulmazlıklar kalkmalı, İnsan haklarının ayrılmaz bir parçası olan kültürel hakların, yeni anayasada ayrı bir hak grubu olarak ayrıntılı biçimde yer alması gerektiği ''Yeni anayasa, başörtüsü ile ilgili görüş ayrılıklarının çözüme kavuşturulmasında bir fırsat olarak değerlendirilmelidir'' üniversite öğrencilerinin, milletvekillerinin, öğretim üyelerinin ve belli kurallar dahilinde kamu görevlilerinin başörtüsü kullanmalarına özgürlük getirilmesi gerektiğiLider sultasına yol açan hükümler ayıklanmalı, parti içi demokrasi hakim olmalı.
4/ İşsizlik, Yoksulluk ve Sosyal Güvenlik: işsizliğin önüne geçecek politikalar üretilmeli, kişilerin huzur ve refahı esas alınarak yoksullaşmasının önüne geçilmeli, Sosyal güvenlik uygulamaları ve sigorta anlayışı; insanı esas almalı ve sosyal devlet ilkesini işlevsel hale getirmelidir.Organize sanayi bölgeleri oluşturulmalı ve yatırımcıların hizmetine sunulmalıdır.
5/Çevre: Ekolojinin korunması, verimli tarımsal arazilerin tahrip edilmemesi, doğanın insanların zengin olma ihtirasına kurban edilmemesi, Nükleer enerji ve HES projelerinden vazgeçilmesi. Çevrenin insan sağlığına zarar verecek her türlü etkiden uzak tutulması için çalışılmalı.
1 /Fuat Kaya: Kürt sorunu da bizim sorunumuzdur,aş iş sorunu da bizim sorunumuzdur.Çiftçiyi aç,işçiyi aç bırakmayacağız.Siyasiler halkı ve sivil toplum örgütlerini duymak dinlemek istemiyorlar.Sorunları beraber çözebiliriz.Ben insanım.Kürt,türk,alevi benim için fark etmez.Faili meçhuller açıklansın diye meclise önerge sunuyoruz,mecliste parmaklar kalkmıyor,kalkmadığı içinde önerge kabul edilmiyor.Meclistekilerin barış dilini kullanması lazım.Halk patlamaya hazır bomba gibi.350 bin atanmamış öğretmen var,40 bin öğretmen dışarıdan ithal ediliyor.Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.Sen Şeker Fabrikasını kapat Amerika’dan şeker al.Muş’ta cinayet işleniyor,burada ithal et yiyorsak yazıklar olsun bize.Toprak Mahsülleri Ofisi bize 240 liraya verirken yurt dışına 140 liradan veriyor.Ortada yoksulluk var bunun hesabını kim soracak?Biz Güneydoğu da özelleştirmeleri durduracağız.İş yeri açmak isteyen iş adamlarına Çin’e vs gitme,gel burada aynı şartlarda iş kur diyeceğiz.Mazotu 1.5 liraya vereceğiz.Hakikatlari araştırma komisyonu kuracağız.Muş'ta ve Ülkede barış içinde bir seçim sürecinin geçmesini temenni ediyorum. Özgürlüklerin temel anlamda kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Bir yerde doğmak için illa oralı olmak şart değil. Küçük Millet Meclisi ve Muş'ta ki Sivil Toplum Örgütleri Muş'un sorunlarından uzak duruyor. Türkiye'de işsizlikte başta gelen iliz. Gayrisafi milli hasılaya baktığımızda Ülkenin durumu çok kötü.Bu Ülkenin gelişime değişime ihtiyacı var.Bazı Sivil Toplum Örgütleri TİGEM özelleştirilmesin diye imzalar veriyor bazıları ise özelleştirilsin diyor.Ben bu sivil toplum örgütlerini anlamadım.
2/Demir Çelik: Kürt sorununa çözüm yollarının bulunması gerekir. Kürt sorununu yok sayamazsınız. Ne kadar yok sayarsanız o kadar büyür.
3/Mehmet Işık: Ülkede barış sağlanmazsa ekonomi, sağlık, eğitim olmaz olamaz bir yerlerde insanlar ölürken başka yerde güllük gülistanlık olmaz. Hepimizin barışa ihtiyacı var. Bediüzzaman hazretlerinin bir sözü var '' Ekmeksiz yaşarım ama hürriyetsiz asla '' ben özgür demokratik bir Türkiye istiyorum. %10 barajı işkence değil de nedir. İnsanların kendi anadillerinde eğitim görmek istemesi kadar doğal bir hak olabilir mi? İnsanın ana dilini inkar etmek yaratıcıyı inkar etmektir. Din halkın dini olmalı. Türkiye de yıllardır başörtü sorunu konuşuluyor ama nedense bir türlü çözülemedi. Millet vekili adaylarına ve STK'lara önerim anadil yada çoklu dil eğitimi üzerinde durmalarıdır.
4/Fikret Sancak: Yeni oluşturulacak Sivil Anayasa konusunda herkes destek verir. Dağlar ovalar bombalamaktan vazgeçilmeli. TİGEM’de çalışanlar dağıtıldı.Şeker de bine yakın çalışan var,özeleştirilirse bu bin işçi ne yiyip ne içecek?Çiftçiyi;nakliyeciyi düşünmüyorlar.Ben daha önce 1,200 dolar alıyordum 1000 dolara düştü.Biz Muş Milletvekili adaylarımızdan Şeker Fabrikamıza sahip çıkmasını istiyoruz.
5/Sırrı Sakık: Halktan oy alanlar gelip halka hesap vermeli.Halka söz verenler gidip başbakanın emrine giriyor.Halkın olmadığı bir anayasa bir seçim barajı sıkıntısı varken demokratik bir şekilde seçimin olması mümkün değil.Biz 11 ilde ikinci partiyiz.Avrupa’da uygulanan seçim yasası burada olsaydı Muş’tan 4 milletvekili çkarırdık.Bütün partiler para alıyor BDP bir kuruş almıyor.Yerel Gazete: ‘’ Ölen her askere beş BDP Milletvekili ve iki belediye başkanı öldürülmeli ‘’diye yazdı.Biz bu gazeteye dava açıyoruz.Hakim düşünce suçu diyor.Yeni bir toplumsal sözleşme,yeni bir anayasa,kurucu meclis herkesin içinde olduğu(CHP,MHP,BDP,BBP,AKP,DYP)yeni bir anayasa şart.AKP CHP tankla tüfekle mevziye yattılar.Torba yasası diye bir yasa çıktı,öğrencilerle ilgili yasada düşünce suçu bile olana af çıkmadı ama karısını satırla paramparça eden katillere,canilere af çıktı.Türkler nasıl kendilerini rahat ifade ediyorlarsa;Kürtler,Lazlar,Çerkezlerde kendilerini özgür ifade edebilmeli.Biz merkezi bir yönetim şeklini istemiyoruz.Yörenin yerelin ihtiyacını karşılayan bir yönetim şekli istiyoruz.biz Ankara’nın Muş’u yönetmesini istemiyoruz.Her gün hastaların buradan kalkıp Ankara’ya gitmesini istemiyoruz.Bütün imkanların burada olmasını istiyoruz.Kimilerinin ‘’terör’’olarak gördüğünü benim halkım ‘’kahraman’’ olarak görüyor.Bizim bayrağımızla bir sorunumuz yok ama bayrak üzerinden,din üzerinden siyaset yaparsanız,dini kullanarak siyaset yaparsanız halka haksızlık etmiş olursunuz.Biz diyoruz ki din üzerinden,bayrak üzerinden siyaset yapmayın,dini kullanmayın.Dini kullananlar önce dini öğrensinler.Milli Güvenlik Kurulu’nda alınan kararlar burada uygulanıyor.Maalesef ki Muşumuz Türkiye’nin en fakir ilidir.Türkiye’de en çok çalışan vekillerden biriyim.Bu özelleştirmelerin olmaması için çok çaba sarf ettim ama mecliste koltuk sayımız az olduğu için önergelerimiz geçmedi.Burası er meydanı.Siyasetçiler gelsinler söyleyeceklerini burada söylesinler.burada iktidar yok,muhalefetin birinci sıra adayı yok.Neredeler?Bu şehir yaralı,bu bölge yaralı.Siz buradan oy alıp gidip Ankara’da diktatörlerin emrine gireceksiniz.Halkın oyuyla gelip halkı duymayacaksınız.Dünya değişti,her tarafta demokrasi var.1921 anayasası hala uygulanıyor.Tekçi,ırkçı bir anayasa olmasına rağmen varlığını sürdürmesi demokrasi,insan hakları adına büyük bir kayıptır.Yanı başımızdaki ülkeleri görüyoruz.Ya demokratik bir anayasa (hepimizi kucaklayacak bir anayasa)oluşturulsun ya da geleceği görmek için müneccim olmaya gerek yok.Anayasa ‘’sivil bir anayasa’’ bu ülkenin acil ihtiyacıdır.Siyasi parti ve seçim kanunu değiştirilmeli.Ak Parti bir taraftan 12 Eylül’ün hesabını soracağız diyor bir taraftan diktatörlerin getirdiği anayasayı uyguluyor.Bu halka hep kandan kanunlar yapıldı.Referanduma giderken 12 eylül’ün hesabını soracağız dedi,halkın oyunu aldı.Ceza alan tek bir kişi bile olmadı.TİGEM özelleştirilmesin diye çok çaba sarfettik.AKP milletvekillerine Muş için bir adım atarsanız biz bin adım atarız dedik.Biz Şeker,Tekel,Tigem için çok çağrıda bulunduk ama bizi duymak istemediler.Köyleri yakılan vatandaşlarımızın aradan 18 yıl geçmiş olmasına rağmen mağduriyetleri giderilmedi.Bu savaş için giden 1 trilyon dolardan bahsediliyor.Bu savaşı durdurduğumuz an hem ekonomik hem de huzur olarak refaha kavuşacağız.Canlar gitmesin,bu savaşa harcanan paralar ülkeye harcansa bu halkın diline,dinine saygılı olunmazsa Jitem korucu,askeriye camiyi kışlaya çevirirse biz onlara saygı duymayız.Saidi Kurdi dünyaca tanınan,dini en iyi anlatan Kürt alimlerinden biridir ama kürt alimlerinden olduğu için kabri bile belli değildir.KMM toplantılarına katılamayışımızın sebebi,milletvekili olarak az olmamızdan kaynaklı.İnşallah 40 vekil oluruz ve her KMM’ye katılırız.
6/Kazım Korkmaz :Bu ülkenin kürdünü, lazını, çerkezini, alevisini, sunisini tanıyan bir anayasa gerekli.Türk ve kürt çocukları öldürülmemeli,bu bölgede acil bir barış sağlanmalı. Yeni çıkartılan Torba yasasında sendikaya üye olabilirsin diyor ama senin grev yapma hakkını elinden alıyor.13 milyon işsizin hakkını sormak gerek.Bu haklar kolay elde edilmedi ama elimizden kolayca alındı.
7/Yılmaz Mutlu: Benim milletvekilim sıkıntım olduğunda sesimi duymalı.Hukuksal eşitlik sağlanmalı.Dokunulmazlığın kaldırılması haksız kim olursa olsun cezalandırılması demokrasinin gereğidir.Dinin ve Diyanetin siyasetin tekerinden çıkarılması gerek.Bizim dört düşmanımız var :Cehalet,Zaruret,Fakirlik ve İhtilaftır.Bireysel menfaatleri bırakıp toplumsal menfaatin derdinde olmalıyız.1910 yılında Bediüzzaman Hazretleri bölgede gezerken,onlara siz göçersiniz demişti.Bizim temel insani şartlarda yaşama arzumuz var,en temelindeki anayasa kavramı olarak bahsedilen ayyuka çıkan tarafıyla bunu istiyoruz.Halkı ve insanları bilinçlendirme cihetine gitmemiz gerek.Anadilde eğitimin verilmesi kürt sorununun anayasa da güvence altına alınması gerekiyor.
8/Muhsin Yiğit: TRT 6 açıldı, kürtçe yayınlar yapıldı. Ben kızımın ismini ‘xezal’ bırakıyorum bu sorun oluyor.Yasa batıda farklı doğuda farklı uygulanıyor.Yerelde bizi bitirdiler.Çiftçilik,hayvancılık bitmiş durumda. Burda bir suç bir ihmal varsa bu herkesin suçudur.Toplumun duyarlı olması gerekli.Hepimiz aynı ülkede yaşıyoruz.Ülkede bir sorun varsa hepimizi etkiler.El ele verip sorunları beraber çözmeliyiz.
9/Melik Sonkur: Bizim meclise gönderdiğimiz vekillerimiz sadece parmak kaldırmasın,orda halkın sesini duyursun.Keşke AKP Vekil Adaylarımız burada olsaydı bizleri duysaydı.Meclisteki bazı konularda halkın önerileri alınmalı.Halkın isteklerine kulak verilmeli.
10/Şerafettin Subaşı :Ben öncelikle isteklerimizi hatırlatmak istiyorum.
11/ İhsan Aytemiş: Yeni bir anayasa oluşturulmalı, kökten bir değişime ihtiyaç var.Çözüm bulan bütün halkları tanıyan çevre ve orman sorunlarının çözüme ulaştırıldığı bir anayasa istiyoruz.Çevre ve Orman Bakanı Muş’a geldiğinde çevre düzenleme planı sivil toplum kurumlarıyla ortaklaşa yapılsın dedi ama yapılmadı.Sivil Toplum Örgütlerine hakkettikleri değer verilmeli.
12/M.Salih Kılıç: Muş’ta ki sorunların çözüme ulaşması gerekiyor.Biz Muş’taki Sivil Toplum Örgütleri olarak bölgede yapılması planlana ‘Tıp Fakültesi’nin Muş’ta yapılmasını istiyoruz.Muş’ta orman bitti,tütün bitti elimizde kalanlar bitmesin istiyoruz.Bitlis yolunda açılacak olan 300 yataklı hastanenin Bölge Hastanesi’ne dönüştürülmesini istiyoruz.
13/ Şehmuz Kotan: Keşke AKP milletvekili adaylarımız burada olsaydı,onlar iki STK bir araya getiremiyorken burada 57 Sivil Toplum Örgütü var.Neden buraya değiller?Türkiye olarak AB’ye girmeye çalışıyoruz.80 bin ton tütün AB’den Türkiye’ye getirildi.Neden burada yeterince ekim yapılmıyor?Burada işçi mi yok toprak mı yok?Bunlara hükümetimiz,vekillerimiz cevap versin.80 bin işçi bize bağlı.Bu işçilerin haklarını korumak zorundayız.
13/Muhsin Göktürk:Şeker Fabrikamızın özelleştirilmemesi gerekiyor.Siyasetçilere güvenimiz kalmadı.Köylerin yakılmasından 1996 dan sonra hayvancılık ve çiftçilik bitti.Özellikle bu bölgede hayvancılığa ve çiftçiliğe özel teşvik kredileri ve destekler verilmeli.
14/Kasım Sığınç: Günümüzde iradeler açlıkla,yoksullukla,zorla alınıyor mu bunu da tartışmak lazım.
15/Abdullah Has :Allah’ımız, Kur’anımız her şeyimiz bir. Kimisi çıktı Atatürkçüyüm dedi, kimimiz çıktı dinciyim dedi.Bir elinde Kur’an diğer elinde bilgisayar olan gençlik istiyoruz.ÖSS’yi bahane edip çocukları sokağa döküyoruz.Kim haktan yanaysa kim adaletten yanaysa Allah onu muvaffak etsin.Biz bir kanız,biz bir canız.Devlete hainlik edenlere,bizi bölmeye çalışanlara kulak asmamalıyız. Birisi çıkıyor 10 bin kişiyle Taksim’de yürümekten bahsediyor, diğeri de 1000 bozkurtla ona meydan okuyor. Milletin çoluğu çocuğu üstünden birbirlerine adeta racon kesiyorlar. Bu ülkede bunlardan birisi halen iktidar partisi diğeri de muhalefet partisi. Biz de diyoruz ki erkekseniz çıkın meydana, olmadı mindere nereye çıkarsanız çıkın başlayın kavgaya o zaman kim kimi mağlup ederse o kazansın ya da kendi öz çocuklarınızı yollayın onlar hesaplaşsın, bu halkın evlatlarını kendi güreşçiniz, badigartınız yapmaya hakkınız yok… Yarın şayet Allah korusun sempatizanları birbirlerine girerse hesabını kim verecek? Yakışmıyor ülkeyi yönetmeye talip siyasilere bu laflar, yeter artık milletin birbirine düşman oldukları, birliğin ülkeye hizmet etmenin yarışılacağı bu zaman da ülkeyi temsil edecek geleceğin gençliğini yanlış yönlendirmek. Biz Büyük Birlik Partisi olarak diyoruz ki! Siyasi liderler tabanlarını, sempatizanlarını, onlara inananları yönlendirmeli ama kavgaya değil, kırgınlığa değil, iç huzursuzluğa değil, birliğe, kardeşliğe, ülkenin selametine, örnek bir gençlik olmaları yönünde çaba sarf etmeli, bunun mücadelesini vermeliler. ÖSYM yüzünden tüm gençler mağdur olmuştur. Bu mesele sadece bir kısım ideolojik grupların ve gençlerin meselesi değildir. Muhafazakâr gençler sokaklara inmiyor, protesto yapmıyorsa memleketin selametini düşündükleri içindir. Yoksa onlar da ÖSYM’nin yaptığı hataların kurbanı olmuştur. Muhafazakâr gençlik kimsenin sözüyle hareket etmez. Doğru bildiklerini yapar ülkenin selametini düşünür, geçmişte düşürülen tuzağa düşmezler. Geçmişte birbirlerine kırdırılan sağcı ya da solcu diye tabir edilen iki grubunda gençliği bunun gibi dolduruşlarla mezara, zindanlara, hastanelere kondular. Oysa o gençlik bu ülkeye hizmet etmeye yönlendirilselerdi, kavgalarını meydanlarda değil konuşarak masalarda çözüm aratsalardı ülkemiz onca kötü günler yaşamaz milyonlarca aile kan ağlamazdı. Ülke de adeta okumuş, okuyan gençliği katlettiler. ÖSYM’nin yaptığı sözde sehven hatadan dolayı sokaklarda tepkisini dile getiren bazı ideolojik gruplara ait gençliğin yanına birde kendi gençlerinizi katarak birbirlerine girmelerine sebep olmayın.
Siz meydanlarda birbirinize hakaret ederken, hatta destek verenlerinizi sokağa göndermek isterken Gençlik iş bekliyor, aş bekliyor, yarınlardan umut bekliyor, Milleti çaresiz sanıyorlar. Millet çaresiz değil. Bu milletin sağduyusu ve basiretinden korkulmalıdır. Eminiz ki 12 Haziran’da millet, milletin derdiyle dertlenenlere yetki verecek. Eminim ki BBP, holdingleşmiş partilerin millet iradesinin önüne set olarak koyduğu yüzde 10’luk barajı milletle birlikte yıkıp geçecek. Meclis’te güller açacak. TBMM’ne pozitif ve ilkeli siyaset BBP kadroları ile gelecek”.
16/Demir Çelik: Üniter devlet 500 yıldır insanlığa açlık ve zulüm getirmiştir.74 milyon nüfusa sahip bir ülkeden tek merkezden yönetilmesi güvenlik sefahat ve huzur içinde olması geçtiğimiz örneklerde de gördüğünüz gibi mümkün görünmüyor.Temel problem 1921 sonrası ulusal üniter devleti bozmayan zihniyetlerdir.74 milyonluk ülkenin idari,siyasi ekonomi yapıdan etnik ve öğreti sınırları olmaksızın bölgesel yönetimlerin olması gerekir.Ülkede 36 etnik ve 4 din inancı vardır.Kürtlerin kendi coğrafyasında kendilerini yönetmesini istiyoruz.Mevcut durumları sevmek ve devam ettirmek istemiyoruz.Birlikte ortak demokratik bir ortamda demokratik bir ülkede de birlikte yaşamak istiyoruz.Yılda 1 milyar 400 ton toprağı kaybediyoruz.Sizin gücünüzü kırmak,haklarınızı almak istiyorlar.Ermeni yok Alevi yok,varsa yoksa Türk-İslam sentezi.Anaerkil neolitik toplumda yaşadı.Gidip mevcut olan hiyerarşi haksızlığı sahiplenmeyeceğiz.Halkın sesini duyuracağız.
17/Beşir Işık: Bütün konuşmalara katılıyorum Bununla beraber konuşmalarımızın sonu iktidara eleştiri olarak gidiyor. İktidarın herhangi bir parti olmasından dolayı değil hükümet olarak var olduğu içindir. İşçiler ödünç işçiliğe getirildi (bu vahşicedir)hükümet yasal düzenlemeler yaparken bu düzenlemeleri nasıl yapıyor? Baktık ki kırka yakın Sivil Toplum Örgütleriyle (kendisine yakın) bu yasal düzenlemeleri yapıyorlar. Türkiye’de Sivil Topluma eşit mesafelerde yaklaşılması gerekiyor. İş güvencesi yasası çıkardılar. Yine işçiler yasasından yaralanmadan çalıştılar. Sosyal Güvenlik Yasası’nda 65 yaş emeklilik yasası geldi. Bunlar bize karşı uygulanan zalimce kararlardır.
18/ Hamdullah Karasu: Öncelikle demokratik anayasası hepimizin temel isteğidir. Temel isteğimiz ancaklardan kurtulmuş, demokratik çözümcü bir anayasadır. Artık bütün Müslümanlar kardeştir söylemleriyle bizi avutmaya çalışmasınlar. Kardeşliğin hukukunu yapsınlar. Vekil adaylarımızın söylemlerine katılıyorum ama neden sokağa çıktıklarında bir ötekileşme, birbirlerine hakaret başlıyor? Dinin siyasete alet edilmemesi gerekir. Eğitimciler olarak vekil adaylarımızın söylemlerine katılıyoruz ama Muş için neler yapacaklar?
19/Abdurrahim Devrim: Başbakanımız Diyarbakır’da ‘Kürt sorunu benim sorunumdur’ deyip Muş’ta Kürt sorunu yoktur diyor. Bu büyük bir çelişkidir. Ülkede bir korku imparatoru varsa Diyarbakır’da Kürt sorunu vardır. Başbakanımız önce insanlara umut veriyorsun, sonra umut verdiğin insanları yok sayıyorsun. Böyle bir sistemde nasıl bir demokratik anayasa varsa artık… MHP BDP meclise giremeyecekse burası nasıl bir ülke olur? Bugün Başbakana inancım yok. Cezaevleri doldu taştı, kapasite kaldırmadığı için insanlar yerlerde yatıyor.13 Haziran’da çıkacak sonuçta eğer AKP güçlü çıkarsa korkarım Mısır’da Libya’da olanlar başımıza gelecek. Böyle bir baskıda böyle bir rejim de nasıl demokratik bir seçim olur?
20/Şahin Kotan: Başbakanımız Diyarbakır’da ‘Kürt sorunu benim sorunumdur’ deyip Muş’ta Kürt sorunu yoktur diyor acaba o söyleminden şimdi pişman mı oldu? Sivil Topluma saygıları olsaydı AKP milletvekilleri adayları burada olurlardı. İnsan olarak cezaevlerindeki insanların acısına sessiz kalmak mümkün değil. Muş cezaevinin kapasitesi 300 kişilikti, şimdi 800-900 kişi yaşıyor. Eğer tutuklu Kürt ise bunlar bölücüdürler ölsünler, Türk ise Ergenekoncudur ölsünler diyorlar. Biz böyle bir hükümet istemiyoruz. Binlerce faili meçhuller var, bunların aydınlatılmasını istiyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümü olmazsa var olanı, mevcut olanı ileriye taşımazsak bir misyonumuz olmaz. Tüm kimliklerin, inançların özgür bir şekilde ifade edilmesini istiyoruz.
YEREL KONU
Muş Sivil Toplum Örgütlerinin Millet Vekili Adaylarından Muş için 5 isteği;
1/ Çevre ve İmar Sorunları : Planlı programlı bir kentleşmeye ihtiyaç var. Bu kentlilik bilinci oluşurken doğa ile uyumlu çocukların, kadınların, engellilerin ve gençlerin taleplerini karşılayan bir kent olmalı.. Çevre politikaları gözden geçirilmeli. İmar planı uygulanırken yeşil alanların korunması, çarpık kentleşmenin önüne geçilmesi
2/ Turizm : Devlet teşviği ve yatırımları sağlanmalı; İlimizin tarihi değerlerine sahip çıkılmalı, eski yapıların restore edilerek turizmin canlandırılması gerektiği, ilimizden çevre ülkelere yönelik somut ve kalkınmaya yönelik çareler aranmalı; ilimizin yer altında kalan güzellikleri ve tarihi dokusu gün yüzüne çıkarılmalı.
3/ Tarım ve Hayvancılık : Modern tarım ve hayvancılığın canlandırılması için ovamızın sulandırma projesi nihayete erdirilmeli, Tarım ürünlerinin pazarlarının oluşturulması, Üretilen ürünleri pazarlayacak kooperatif v.s. İşletmeler açılmalı. Muş'a özel tarım ve Hayvancılık için hibe ve teşvik kredileri sağlanmalı.
4/ Kamu STK İlşkileri ve Kadın, Çocuk, Engelli Hakları : 2006/17 sayılı Başbakanlık genelgesinin( tüm kamu kurumlarının '' Kadına Yönelik Şiddet ' konusunda tüm sorumluluklarını yerine getirmeli ve bu alanda çalışmalar yürütülmeli) ''Muş'ta artış gösteren sokak çocukları için rehabilite çalışmaları başlatılmalı. Bütün kamu kurumları çalıştıkları alanlarla ilgili Sivil Toplum Kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yürütülmeli Kadın sığınma evleri hemen açılmalı; çocuklar için her mahallede birden fazla uygun oyun alanları yaratılmalı; yol, bina ve araçlar engellilerin kullanımına uygun hale getirilmeli.
5/ Eğitim, Sağlık, Kültür :Toplumun önemli yapıtaşlarından olan Eğitim ve Sağlığın geliştirilmesi ve alanında hiç iş tecrübesi olmayan acemilerin Muş'a getirilmemesi, Muş'un kendine özgü evleri, mutfağı, farklı dinsel ve etnik kökenli insanlarını bir arada yaşama ve yaşatma, kültürünü koruma ve geliştirme politikalarına öncelik verilmeli; Farklı olana saygı esas alınmalı; gençlerin programlı bir şekilde sosyal etkinlikler içerisinde yer alacağı önlemler alınmalı; her ilçeye bir sinema-tiyatro-spor salonu ve kültür merkezleri yapılmalı.
ÖNERİLER
ORTAK SONUÇ : Sivil Toplum Örgütleri isteklerde hemfikirdi. Millet vekili adayları da farklı bakış açılarını sundu.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
STK ve Belediyeler ile toplam 125 kişiye SMS ve mail yolu ile bilgi verildi. Yaklaşık 10 STK ziyaret edildi ve Küçük Millet Meclisinin amacı anlatıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Önce bilgilendirme mesajı gönderildi sonrasında telefonla 16 milletvekili adayı ile görüşüldü. 5 vekil adayı işlerinin yoğunluğu nedeni ile katılamayacaklarını söyledi. 4 vekil adayı toplantıya katıldı.
MEDYA İLE
Medya ile 4 ulusal 6 yerel gazetelere mail ve sms yolu ile bilgilendirme yapıldı. 5 yerel ve ulusal gazete katılım sağladı.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
10 istek videosu izlendi. Sivil Toplum Kuruluşları ve katılımcılar birbirlerini dinledi. Toplantı düzenine uygun bir katılım gerçekleştirildi. Muş belediye başkanı Necmettin Dede'nin ve AKP millet vekili adaylarının toplantıya, katılmamaları eleştirildi. Mutfaktan milletvekillerinin katılımlarını sağlamaları konusunda çalışmalar yürütülmelidir.
DEĞERLENDİREN KİŞİ Muş kMM Nurcan Çetinbaş