YER: Iğdır Doğuş Gazetesi
TARİH: 7 Ocak 2017 Cumartesi
SAAT: 13.00
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Tuncay Korkut (Çağdaş İlerleme Derneği)
2 / Tahir Kavri (Toplumsal İlerleme Derneği)
3 / Akay Aktaş (Asim-Der)
4 / İdris Demirel (Kurdi-Der)
5 / Sergen Güneş (Iğdır Genç-Der)
MESLEK ODALARI
Yok
SENDİKALAR
1 / Nihat Akkuş (Hizmet-İş-Hak İş)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
Mehmet Alp (Eski Belediye meclis üyesi-Kanaat önderi
Yok
GOZLEMCİLER
Murat Akkuş- TkMM İl Girişimcisi
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
MEDYA
Her zaman ki gibi haber yapıp meail atıyoruz. Hepsinde haberimiz çıkıyor.
MODERATÖR
Murat Akkuş- TkMM İl Girişimcisi
KONU
" Terör Ve Güvenlik?"
KONUŞULANLAR
Akay Aktaş (Asim-Der): Terörle etkin mücadele için demokrasi çıtasının alabildiğine yükseltilmesi lazım. Ülkemiz kendi sorunlarını kendisi çözmelidir. Dış güçlerin ülkemizin gelişmesini önlemek için sürekli desteklediği terör odakları ile mücadele için birlik ve beraberlik içinde yekvücut karşı koymalıyız. Dışarıdan ve içeriden istismar edilen sorunları kendi insanımızın ve ülkemizin geleceği için bizim çözmemiz lazım. Emperyalist güçler sürekli ülkemiz için kirli emeller içersindedirler. İnsan öldürerek hak savunulamaz. Silaha ve teröre herkes her kesim net tavır içerisinde olmalıdır. Uluslararası güçler uluslar arası terör ile ülkemizi vurmaya çalışmaktadırlar. Toplumsal bütünlük ve sorumlu vatandaşlık duyarlılığı çerçevesinde teröre ve teröristlere dur diyebilmek için kurumlarımıza yardımcı olmalıyız. Terörle her alanda mücadele ederek, profesyonel kadrolarla, güçlü istihbarat ile mücadele edilmelidir.
Mehmet Alp (Eski Belediye meclis üyesi-Kanaat önderi): Ülke içindeki bütün dinî yapılanmalar cemaatler, tarikatlar, çeşitli dinî gruplaşmalar derhal incelenmeye alınmalıdır. Grup liderleri, yönetici kadroları, yalnız terörist örgütlerle ilişkileri açısından değil, selefî, fanatik görüşlere sahip olup olmadıkları açısından da araştırılmalı ve kontrol altına alınmalıdır. Terör örgütleriyle, selefî görüşlerle ilişkili bulunan dinî yapılanmalar hemen dağıtılmalıdır. Ülke sınırlarından giriş ve çıkışlar sıkı kontrol altında tutulmalıdır. (Sınırlardaki mayınların neden kaldırıldığını hiç kimsenin sorgulamamasına şaşırıyorum.) Mülteci gruplarıyla ülkeye girenler de aynı şekilde selefî, cihatçı görüşlere sahip olup olmadıkları açısından incelenmelidir. Dine dayalı siyaset yapılmamalı, din işleri ve inançlar siyaset için kullanılmamalıdır. Yöneticiler ve siyasiler mitinglerde, kapalı salon toplantılarında, yazılı veya sözlü açıklamalarda, açılışlarda dinî referanslı ifadelerden vazgeçmelidirler. Ülke idaresi dinî değil dünyevi bir iştir. Özellikle iktidar mensuplarının camilerde vaaz eder gibi konuşmaları, hem ülkede laiklik yokmuş gibi bir intiba oluşturmakta, hem de fanatik ruhlu insanları tetiklemektedir.
Tahir Kavri (Ti-Der): Dindar ve kindar nesil yetiştirme siyasetinden vazgeçilmeli, laik ve dünyevi eğitime geri dönülmelidir. Tevhid-i Tedrisat (Eğitimin Birliği) Kanunu, hayati önemdedir. Bu kanuna aykırı olan yapılanmalar kaldırılmalıdır. İmam-Hatip Okulları, kuruluşta olduğu gibi sadece meslek adamı yetiştiren okullar hâline getirilmelidir. Esasen liselere konulan bazı dinî dersler, İmam-Hatip Okullarına (imam, hatip, müftü vb. din adamı yetiştirme dışında) ihtiyaç bırakmamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı dışında hiçbir gruba Kur'an kursu vb. kurslar açma müsaadesi verilmemelidir. Mevcutlar kısa zamanda kapatılmalıdır. Diyanet'e ait kurslardaki hocalar da sıkı bir kontrolden geçirilmelidir.4. Cemaat, tarikat, vakıf vb. dinî grupların okul, yurt, kurs vb. eğitim kurumları açmasına izin verilmemelidir; açılmış olanlar kapatılmalıdır. Dünyevi eğitim, bilime dayalı eğitim demektir. Evrendeki bütün olaylar bilimin konusudur ve çeşitli bilimler kendilerine özgü bilim yöntemleriyle bu olayları açıklamaya çalışırlar. Elbette bilimin açıklayamadığı olaylar, açıklanabilenlerden çok fazladır. Ancak bilim adamları, bilim yöntemlerini kullanarak onları da açıklayabilmek için uğraşırlar. Türkiye de dünya çapında bilim adamları yetiştirmek için gerekli tedbirleri bir an önce almalı, ilk ve orta öğretimde de çocukların beyinlerini bilime açık tutmalıdır. Dünyevi eğitimde, dünyadaki ve evrendeki olaylar sadece bilimle açıklanmaya çalışılır; bilim dışı açıklamalara itibar edilmez. Terörün kaynağı ister içeride ister dışarıda olsun, yapılması gerekenler bunlardır. Dış kaynaklar ancak uygun ortam ve uygun insan malzemesi bulurlarsa bir ülkeyi karıştırabilirler. Türkiye, yıllardan beri uyguladığı dinî eğitim ve dinî referanslı politikalarla din kaynaklı terör için uygun ortam ve insan malzemesini dış odaklara âdeta kendi elleriyle sunmaktadır.
Sergen Güneş (Iğdır Genç-Der): Son 20 yıldır, bu terör belası İslam coğrafyasının her yanını adeta kanser gibi sardı. Tüm İslam dünyasında kanser ve gözyaşı var!.. Üstüne üstlük, bu teröristler uzayda bir laboratuvarda üretilip bizim coğrafyamıza getirilmedi. Malzeme bizim coğrafyamızdan… Etnik veya dini görüntülü malzeme! Paris’te bir dergiye yapılan terör saldırısı sonrası bütün dünya teröre karşı saf tuttu. Ama daha birkaç gün önce Diyarbakır kırsalında PKK’nın patlayıcı araçla gerçekleştirdiği ve onlarca masum sivil vatandaşın hayatını kaybettiği saldırıda, dünyadan çıt çıkmadı! Çıkmaz da!.. Çıksa da ne olacak ki… Altı üstü siyaseten elde edilen birkaç cümle! Bataklığın ürettiği sivrisineklerle mücadele etmek… Maç mantığı ile skor ilan etmek… Bir işe yaramıyor! Yaramayacak da!.. Köpeğe taş atmayı bırakmalıyız! Sahibiyle yüzleşmenin zamanı!. Bu nasıl olacak? Türkiye’nin tek başına yüzleşmeye kalkması bir şey ifade etmez! Köpeğin sahibi belli: İslam coğrafyasında Batı’dan kimler varsa!. Tek yol, tüm İslam ülkelerinin bir araya gelmesi(bu İslam İşbirliği Teşkilatı kanalıyla da olabilir) ve köpeklerin sahiplerine çok açık ve net tavır koyması! Siyasi, diplomatik, ekonomik… kısaca her kimin ne imkanı varsa bunları masaya koyup, köpeklerin sahipleriyle yüzleşmesi!. Başka çıkar yol yok! İslam coğrafyasının tüm sokakları ve meydanları da hareketlenmeli ve bu köpeklerin sahiplerine sizi tanıyoruz! mesajları haykırmalı!. İyi organize edilirse, netice alınır.
Tuncay Korkut (Çağdaş İlerleme Derneği): Yaklaşık otuz yıldır ülkemizin baş belası olan terör, ulusumuzun birliğini tehdit etmekte. Her geçen gün şehitlerimizin sayısı artmakta. Güvenliğimizi tehdit eden terör örgütüne karşı mücadelede siyasetçiler ne yazık ki başarısız. Nedeni de akılcı ve gerçekçi çözümler üretememekteler. Siyasetçilerin terörün önlenmesi konusunda doğru çözümleri düşünüp bulamamasındaki nedenler nelerdir? En önemli neden, terörün arkasında duran küresel güçlerin istediği çözümlerin peşine takılmalarıdır. Önce terör örgütü niye var? Bu örgütün arkasında kimler var? Bu soruların yanıtlarını doğru olarak verdiğimizde işimiz kolaylaşır.
Terör örgütünü başta ABD olmak üzere batılı bazı ülkeler desteklemekte. Burada asıl belirleyici güç ABD. Çünkü PKK’nın üslendiği komşu topraklar ABD’nin kontrolünde. ABD, BOP kapsamında Ortadoğu’da sınırların değişeceğini ilan etmiş. Yine küresel emperyalizm, ulus devlerin ortadan kaldırılması için savaş açmış. Yaşadığımız coğrafyanın iki güçlü ulus devleti var: Türkiye ve İran. Diyeceksiniz İran tamam da ABD Türkiye ile neden uğraşsın? Bir defa Türkiye kuruluşu itibarıyla bölgemizin antiemperyalist ve çağdaşlaşma modelidir. Dünya enerji kaynaklarının büyük bölümünün yer aldığı Ortadoğu’da, Türkiye örneğinin olması emperyalistler için sakıncalıdır. Çünkü feodalizmin bataklığında güce tapınmayı yaşam biçimine dönüştürmüş halkların Türkiye’yi örnek alarak bağımsız ve çağdaş olmaları doğal kaynaklarına da sahip çıkmalarını gerektirecektir. Bu da emperyalistlerin çıkarlarına zarar verir. Bundan ötürüdür ki yüz yılı aşkın bir süredir dünün sömürgecileri, bugünün emperyalistleri, Ortadoğu’da gericiliği destekleye gelmişlerdir. Bu yolla da petrol ABD’nin elinde yeşil dolara çevrilmiştir. Geri kalmış, parçalanmış, kendi iç sorunlarına gömülmüş, bölgesel çatışmalarla meşgul olmuş bir Ortadoğu; ABD’nin çıkarlarına uygundur. Bu nedenle de Türkiye, emperyalizmin hedefindedir.
ABD’nin Ortadoğu’da vazgeçemeyeceği tek ülke İsrail’dir. İsrail, kurulduğundan beri savaş ortamında yaşamakta. Bu durum, İsrail’i yormakta, halkını da huzursuz etmekte. İsrail üzerindeki özelde Arap, genelde Müslüman ülkelerin tazyikini azaltmak gerekir diye düşünmekte küresel emperyalizm. Bu nedenle de ikinci bir İsrail’e, var olmak için ABD’ye göbeğinden bağlı bir devlete gereksinim duymakta Atlantik baronları. Bu yeni devlet, yani yeni İsrail Kürdistan’dır. Kürdistan; Türkiye, İran; Irak ve Suriye’den toprakların ayrılmasıyla öngörülmekte. Böyle olunca da bölgedeki Türklerin, Arapların, İranlıların düşmanlığını kazanacak bu yapay devlet. Yeni çatışmalar da gündeme gelecek. İsrail’e yönelen oklar, Kürdistan’a dönecek ve Tel Aviv yönetimi rahatlayacak. Varlığını ABD’ye borçlu olacak olan bu devlet de efendisinin isteklerini kayıtsız koşulsuz yerine getirecek bölgede. Savaş demek silah demek, silah demek, para demek olduğundan enerji kaynakları ucuz yoldan sömürülecek ve yoksulluk, gerilik bu bölgenin kaderi olacak.
Türkiye, jeopolitik açıdan dünyanın en önemli yerindedir. Yalnızca Ortadoğu’nun kontrolü için değil, Orta Asya ve Balkanlar için de önemlidir. Bunun içindir ki Türkiye’nin varsıllaşıp güçlenmesi dünyanın efendilerinin işine gelmez. Nasıl I.Dünya Savaşı Osmanlı topraklarını paylaşmak için yapılmışsa, bugün de Ortadoğu savaşları (3. Dünya Savaşı da denilebilir.) Türkiye’yi parçalamak içindir. Bu gerçekleri bilmeden sapa yollardan gitmek, duygusal saptamaların peşine takılmak, mağduriyet ve masumiyet söylevleriyle politikalar oluşturmak sorunu çözmez, tersine daha da büyütür. Gündelik politikaların ve koşulların dayatmasının gereği olarak PKK’yı zaman zaman da olsa destekleyen ya da güvenlik zaafları nedeniyle varlığına göz yuman bölge ülkeleri olsa da bölücü örgütü asıl kontrol eden ve kullanan gücün ABD olduğu gerçeğini değiştirmez. BDP yöneticileri Şam, Tahran ya da Bağdat’tan değil; Washington’dan rol istemekteler. Bu da bölücü örgütün hangi güce tapındığını göstermekte. Özellikle son dönemde PKK’nın destekçileri olarak İran ve Suriye’nin gösterilmesi bilinçli bir oyun ve kışkırtmadır. Bu yolla kamuoyunun beynini yıkayarak İran ve Suriye’ye Türkiye’yi saldırtmanın altyapısı hazırlanmakta.
Ülkemizde terörü bitirmenin bir başka yolu da ekonomik kaynaklarının kesilmesidir. Terör örgütü, bugün milyarlarca liralık bir bütçeye sahip. Örgütün parasal boyutunu tam olarak belirlemek olanaksız. Her türlü kaçakçılıktan orta büyüklükte bir devletin sahip olabileceği ekonomik olanakları var. Bölgedeki yurttaşlardan ve batı illerimizde yaşayan Kürt kökenli zenginlerden “vergi” adı altında aldıkları haraçları da unutmamak gerek. Özellikle kaçakçılık, tek başına yapılamaz. Ülkemizde bazı devlet görevlilerinin haberi olmadan böylesine büyük çaplı kaçakçılığın olması olanaksız. Son yıllarda devlet kurumlarındaki disiplinsizlik, kurumsal çöküş PKK’ya yaramakta. Yolsuzluğun her geçen gün artığı, AKP iktidarının kendi ideali doğrultusunda kurumsal gelenekleri değiştirmesi, deneyimli, iş bilir memurların tasfiyesi bölücü örgütün ekmeğine yağ sürmekte. PKK’nın büyük bir ekonomik güce sahip olması; hem silah, mühimmat, teçhizat, araç, gereç, yiyecek, içecek, giyecek alımında hem de militanlara parasal olanaklar sağlamada kolaylık sağlıyor. Bölücü örgütün para kaynaklarının yolu kesilmeden çökertilmesi olanaksız. Bu nedenle Güneydoğu’da bazı illerimizde yaşam biçimine dönüşmekte olan kaçakçılık önlenmeli. Devlet yöneticileri bu konuda duyarlılık göstermeli. Tabi, bu da ülkemizdeki rüşvet çarkının durmasına bağlı. Rüşveti yok edemeyen bir ülke, kaçakçılığı önleyemez.
ORTAK GÖRÜŞ
Yok
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı. e-mail? Sözlü? Telefonla? Mesajla Toplantı lobisinde bulunuldu. Toplantıda Çay, kahve ve kuru pasta ikramı yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mesajla ve Telefonla davet edildiler.
MEDYA İLE
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. Gelemeyenlere haberi attık. Yayınladılar.
KATILIMCILARLA
Katılımcılarla birlikte yerel konuyu belirlemeye devam ediyoruz.
SONUÇLAR
Iğdır küçük Millet Meclisi çalışmalarını sürdürüyor.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Iğdır kMM Girişimcisi Murat AKKUŞ