YER: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
TARİH: 6 Şubat 2011 Pazar
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1.Adaleti Savunanlar Derneği / ASDER (Gürcan Onat)
2.Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (Zafer Kıraç)
3.Türkiye Barış Meclisi (Faik Akçay)
4.Sosyal Demokrasi Vakfı (Güliz Kaptan)
5.Liberal Demokrasi Hareketi (Alper Korkmaz)
6.Düşünce Suçuna Karşı Girişim (Şanar Yurdatapan)
MECLİSTE GRUBU BULUNMAYAN SİYASİ PARTİ VE HAREKETLER
1.Liberal Demokrat Parti (Alp Pamir)
2.Hak ve Özgürlükler Partisi (Gönül Dabakoğlu)
3.Demokrasi ve Özgürlük Hareketi (İsmail Erdoğan)
MESLEK ODALARI
Yok.
SENDİKALAR
Yok.
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Yok.
BELEDİYE BAŞKANLARI Yok.
GÖZLEMCİLER
Uluslararası Af Örgütü (Ziya Çelik)
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 5 izleyici/ gözlemci katıldı.
MEDYA Yok.
MODERATÖR Veyis Ateş
Genel Konu: "Siyaset ve Toplumda Üslup"
Konuşulanlar:
Faik Akçay: Yukarıdan aşağıya oluyor bir işin belirlenmesi. Aşağıdan yukarıyanın hayat bulması çok kolay olmuyor. Taraftarların neden doğruyu yanlışı ayırmıyor oluşu, her şeyi olduğu gibi benimsiyor oluşu önemli. Hep aynı şeyi yaptığınızda o değişemiyor. Tümüyle haklı, tümüyle haksız gibi toptancı bir bakış açısı ile bakılıyor siyasi parti üyelerince. Siyasi partilerin tabanı kör. Bir de yüzer gezer, kararsız seçmen takımları var, siyasi parti başkanları onları ürkütmek istemiyor. Bunu eleştirerek kırabiliriz diye düşünüyorum. Eleştiri yapınca da partiden atılıyorsun.
Güliz Kaptan: Önce aileden başlamak gerekiyor. Küfürsever insanlarız. Hele bu kadınsa daha basit ve haklı görülüyor. İnsanlar haksızsa vahşileşiyor ve aşağılamaya başlıyorlar. Hak arayan kitleye haksızlığın verdiği güçle saldırıyor insanlar.
Gürcan Onat: Ne söylediğiniz kadar nasıl söylediğiniz de önemlidir. Siyasetçiler ya kendi fanatiklerini hareketlendirmek için öfkeyi kullanıyorlar, ya da gerçekten seviyesizler. İkisi de hoş değil.
Dünya değişti. Bugün Kürtler bir hak mücadelesi veriyorlar. Ben bir Türk olarak onları tanımak, anlamak istiyorum. Karşımızdaki insanı ne kadar anlarsak o kadar dilimiz de düzelir. Gençliğimde hiç tanımadığım insanlara düşman olmuştum. Bu ne kadar yanlışmış bugün anlayabiliyorum. Eğitim çok önemli. Hangi çeşit olursa olsun. Parti tutmuyorum, o an bana kimin hizmet edeceğine inanırsam onu destekliyorum. Üslubun düzelmesi için vatandaşların bilinçlenmesi ve STK’ların güçlenmesi gerekiyor.
Alper Korkmaz: Uslup duygu ve düşüncelere şekil vermektir. Ne kadar insan varsa o kadar uslup var demek ki. 100 yıl önce gelecekteki vekillerde böyle özelliklere denk gelinmez denmiş. Toplumu herkesin kabul ettiği bir seviyeye çekmek gerekli. Konuşturulmuyoruz. Dizginleri eline alan kişi konuşturmamayı bir hak olarak görüyor. “Yapma”, “etme”, “kabul et” gibi sözleri ile hayata başlayıp, hayata devam ediyoruz. Neden diye sorgulamaya başladığımızda ise eğitim bitiyor ve baskılar devam ediyor. Yaşlanınca da kendinde despot olma hakkı görüyor.
Alp Pamir: Yukarıda olanlara aşağıdakiler de uyum sağlamak istiyor. Bugünkü siyaset yapanların gayesi toplum bilimi değil, çıkar. Oy kapma telaşı vb. içinde siyaset yapma derdini unuttuk. Yapmamız gereken siyasette bilime önem vermek. Üzerinde yapılaştığımız rakamları farklılaştırmamız lazım. Ekonomi rakamları yerine kadın- erkek eşitliği, okuma oranı vb. ile uğraşmamız lazım. Gerçekten halkına hizmet edecek olan insanlar yönetimde olduğunda bu üslup değişecektir.
Gönül Dabakoğlu: Küfürleşmenin yukarıdan başladığını düşünüyorum. Yeni yetişen bir siyasetçi olarak bu üslup beni çok incitiyor. Çocuklarımız da bunlarla büyüyor. Siyasette bir kabadayılık edası yerleşiyor. Maalesef kendine demokratım diyenler de buna dahil oluyor. İçinde bulunduğumuz kurumlarda da demokrasi yok.
İsmail Erdoğan: Toplumun tüm kesimlerinin Süleyman’ları var. Bunlarla hesaplaşmak ve aşağıdan yukarıya yenilemek lazım. Referandum sürecinde sosyalistler arasındaki farklı düşünceler vardı. Herkes birbirini Ergenekoncu, AKP’ci… olarak yaftaladı. Halbuki Irak’ın işgali zamanında AKP hariç herkes yan yana gelmişti. Kendini güçlü hissettiği anda kendini yetkili görüyor ve kendini dayatıyor. Aşağıdan yukarı değişim ifade edildiğinde yukarıdan aşağıya sopa iniyor. Projesizlik ve ötekinin eksikliği üzerinden politika yapma bunu doğuruyor. Eskiden A diyen, bugün B diyor, yada susuyor.
Faik Akçay: Sistem halkın yararına işlemiyor. Böyle olması için halka kanal açmak gerekir. Siyaset toplum için yapılmaya başlanmazsa, bu oyun bozulmaz. Hergün yapay olarak üretilen bir gerilim ortamı. Ve gerçek sorunlara insanların kafa yormasının engellenmesi.
Şanar Yurdatapan: Bir an düşünün ki, bir partinin başına yeni bir lider geldi ve kendi inancına göre "ben kötü söz kullanmam" diye düşünüyor. Ve bütün teşkilata emir veriyor. Bundan sonra efendice konuşulacak diye. Başüstüne derler ve bunu yaparlar. Bir kişi, iki kişi ters konuşmaya başlasa, emir yukarıdan geldi, disiplin bu şekilde olacak diye düşünülüp,öyle konuşulmaya başlanır. Yani üslubun iyi yada kötü olmasıyla, iç yapının demokratik olup olmadığı ile kesin bir sebep sonuç ilişkisi yok, elbette etkiliyor, her şeyin birbirini etkilediği gibi.
Değişimlerin olması için bizim bu yapıları sarsmamız lazım. Yukarıda her zaman uzlaşma olabilir. Ama iş kişilere inince, birbirlerinin yüzüne bakamıyor hale geliyorlar.
Gürcan Onat: Paradigmalarımızı değiştirmeliyiz. Taraf olmak, olamamak meselesi. İnsanlar düşüncelerini ifade etmeli, ne olursa olsun. Karşımızdakine tahammül etmeliyiz.
İsmail Erdoğan: Siyaseti elitizmden uzak tutmak gerekiyor. Siyasette üslubun değişebilmesinin yolu siyasetin toplum tarafından yapılması. Politika yapmak sosyal statüye dönüşmüş durumda, bundan vazgeçemiyoruz. Bundan vazgeçtiğimizde yeni bir dil yaratan nesiller gelecek.
Azad Sağnıç: İncitmek için küfür gerekmiyor. “Hırsız bendense iyidir, iyi sendense kötüdür” . Ortadoğu kültürümüzden gelen üslup bu kadar olur. Kabalığı olanı seviyoruz. Kürtlere yönelik yapılan gaflar, bilinçli değil, bilinçaltlarına yerleşen algılar yüzünden.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Konu ile ilgili 50 sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon, faks ve mail ile tüm İstanbul milletvekillerine ulaşmaya çalıştık. Ancak katılım olmadı.
MEDYA İLE
Ajanslara mail yoluyla haber verildi.
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi. Genel konu ele alındı.
DEĞERLENDİREN KİŞİ Selin Karakartal
06.02.2011 İstanbul kMM Toplantı Tutanağı
previous post