Yer : Belediye Konferans Salonu
Tarih : 06.12.2009
Yerel Katılım:
1. KAMER (Nadide Doğmaz – Kamer Temsilci)
2. TMMOB (Fethi Kılıç – İKK Sekr.)
3. Ziraat Mühendisleri Odası (Ayten Taş- Tem.)
4. Hacı Bektaş Veli Cemevi (Celal Karagöz – Bşk. Yrd.)
5. Ticaret ve Sanayi Odası (Mehmet Katurman – Sekr.)
6. Eğitim Gönüllüleri Derneği (Yılmaz Kılıçoğlu – Bşk Yrd.)
Milletvekilleri:
Katılım olmadı.
Belediye Başkanları:
Katılım Olmadı.
Mazeret Bildirenler:
Milletvekilleri Şerafettin Halis ( DTP), Kamer Genç ( Bağımsız)
Belediye Başkanı:Belediye Başkanı il dışında olduğundan Belediye Başkan Vekili Hüseyin Tonç katıldı.
Moderatör:
Şanar Yurdatapan (TkMM mutfağından)
Medya:
Haydar Yavuzak İHA
Haydar Toprakçı AA
Kadir Merkit SHOW TV- Tuncelinin Sesi Gazetesi – Halkın Sesi Gaz. temsilcisi
Diğer Katılımcılar: Belediye Başkan Vekili Hüseyin Tonç
Konular:
1. Genel konu: Aleviler ve Dersim
Konuşulanlar:
Şanar Yuırdatapan (Moderatör) : TkMM’ler hakkında bilgi verdi, soruları yanıtladı.
1- Mehmet Katurman (Ticaret ve Sanayi Odası) : 1938 yılında Dersim’de yaşananlar bir alevi katliamı değil aynı zamanda bir kürt katliamındır. Devlet 1938 yılında yapılanların bir katliam olduğunu kabul etmeli yapılanlar ile ilgili hesap verilmeli ve Dersim’den özür dilemelidir. Cemevleri ibadet hane olmalıdır. Zorunlu din dersi uygulamasına son verilmeli ve diyanet kapatılmalıdır.
2- Celal Karagöz ( Cemevi) : 1938 yılında yapılan kelimenin tam anlamıyla bir alevi katliamıdır. Yöredeki Sünni Kürtler hiç zarar görmemişlerdir. Dersim olaylarında çeşitli kışkırtmalar olmuştur ancak bu durum yaşananların soykırım niteliğini değiştirmez. Olaylar tamamen soykırımdır. Ve devletin Dersim’e ve Alevilere bir özür borcu vardır. Sadece özürle bitmez gerekli yasal düzenlemeler ve cezalandırmalar yapılmalıdır. Cemevleri ibadethane statüsüne alınmalıdır. Din dersleri kaldırılmalıdır. Diyanet işleri başkanlığı kapatılmalı ancak kapatılamazsa bile bir din işleri kurumuna dönüşmeli fakat devletten tamamen bağımsız ve bütün din ve mezhepleri kapsamalıdır. Dedelere maaş ödenmesi gibi bir talebimiz yok çünkü parayla çalıştırırsan parayla her şeyi yaptırabilirsin.
3- Hüseyin Tonç ( Belediye Başkan Vekili ) : Yörede yaşanan kışkırtmalar katliam yapılmasını meşrulaştırmaz. Dersim 38 katliamı dinsel kimlik katliamı değil etnik kimlik katliamıdır. Onur Öymen’in söyledikleri de o katliamların devam ettirilmesidir. Kürtler tıpkı 38 de olduğu gibi 2009 yılında da soykırımla imha edilmelidir mantığıdır. Devlet Dersim’den özür dilemeli, arşivleri açarak katliam ile yüzleşmelidir. Sürgün kayıtları ve evlatlık olarak verilen Dersimli çocukların bütün bilgilerini açıklamalıdır. Dersim adı iade edilmelidir. Bütün inançlar kendilerini özgürce ifade edebilmeli, Alevilerin bütün talepleri anayasal güvence altına alınmalıdır. Türkiye’de sorun demokrasi sorunudur. Demokratikleşme sağlanırsa kürt sorunu da dahil bütün sorunlar çözülecektir.
4- Nadide Doğmaz (KAMER) : Bölgede yaşananlar aslında ne Kürt ne de Alevi katliamıdır. Yaşananlar Osmanlıdan beri egemenlik altına alınmayan Dersim’i devlet egemenliği altına alma çabalarıdır. Ancak bu katliam gerçeğini değiştirmez. Alevi köylerine yapılan camiler kapatılmalı ya da cemevine dönüştürülmeli, bu köylere atanan din görevlileri geri alınmalıdır. Diyanet kapatılmalı, zorunlu din dersleri kaldırılmalıdır. Alevi dedelerine maaş ödenmemesi konusunda Sayın Celal Karagöz ile aynı fikirdeyim.
5- Ayten Taş ( Z.M.O. ): Devlet 1938 yılında yaşananlar için nedeni ne olursa olsun özür dilemelidir. Din ayrımcılığına son verilmeli devlet Aleviliği tanımalı ve kabul etmelidir. Din dersleri ve diyanet kaldırılmalıdır.
6- Fethi Kılıç ( TMMOB) : Devlet geçmişten beri yanlışlar yapmıştır. 1938’den beri Dersimlileri dinlememiş ve anlamamıştır. Olaylar diyalog yoluna gidilseydi kansız biçimde çözülebilirdir. Şimdi ise devlet 1938 yılında yaşananları açıklamalıdır. Devlet arşivleri açılmalıdır. Diyanet işleri kaldırılmalı, din dersleri sosyoloji içinde anlatılabilir.
7- Yılmaz Kılıçoğlu ( T.E.G.D) : 1938 ile ilgili ciddi bir bilgi kirliliği var. Dersim nedir? Alevilik nedir? Halkımız bilmiyor. Anlatılanlar hep farklı. 38 katliamı ile ilgili sadece T.C. arşivleri değil Osmanlı arşivlerine kadar gidilmelidir. Halk bilgilendirilmedir. Devletin otorite savaşı vardır ancak katliam inanç katliamıdır. Tarihsel gerçekler halka anlatılmalıdır. Diyanet kaldırılmalı, zorunlu din dersleri olmamalıdır. Cemevleri ibadethane olmalıdır.
Öneriler:
1. Cemevleri ibadethane olmalı.
2. Zorunlu din dersi uygulamasına son verilmeli.
3. Diyanet işleri başkanlığı kapatılmalı.
4. Dersim’de yaşanan katliam kabul edilmeli, arşivler açıklanmalı, devlet özür dilemeli
5. Dersim adı geri verilmeli.
Ortak sonuç:
1. Cemevleri ibadethane olmalı.
2. Zorunlu din dersi uygulamasına son verilmeli.
3. Diyanet işleri başkanlığı kapatılmalı.
4. Dersim’de yaşanan katliam kabul edilmeli, arşivler açıklanmalı, devlet özür dilemeli
5. Dersim adı geri verilmeli.
Değerlendirme:
1. İletişim
a. Sivil toplum ile
18 sivil toplum kuruluşuna davetiye gönderildi, davetiyelerle birlikte OÇG broşürleri de verildi.
b. Milletvekilleri ile
Telefon ile iki milletvekiline de ulaştık, her iki vekilimizde mazeret bildirerek gelemeyeceklerini ilettiler
3. Medya
Ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. 3 muhabir toplantıyı izlemek için salona geldi.
Değerlendirenler: Nazım Arslan (Dersim kMM hamalı)