Yer: KONAK BELEDİYESİ PROF. DR. TÜRKAN SAYLAN KÜLTÜR MERKEZİ
Tarih: 05.12.2009
Yerel Katılım:
1.Barış Meclisi (Coşkun Üsterci)
2.Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP – Erhan İçöz)
3.Ege Doğal Yaşamı Koruma Derneği ve Doğa Derneği (Deniz Güler)
4.Elektrik Mühendisleri Odası (Salih Ertan)
5.Güzelbahçe Çevre Derneği (Kenan Özbaş, Saim Şimşir)
6.Hümanist Düşünce Derneği (Erşan Altürk)
7.İzmir Romanlar Derneği (Abdullah Çıstır)
8.Mazlum Der (Kadir Tiril)
9.Türk Psikologlar Derneği İzmir Şubesi (Övgü Özdoğan)
Diğer Katılımcılar:
Bağımsız (Servet Ali Çınar)
Milletvekilleri: Milletvekili katılımı olmadı. CHP Milletvekili Canan Arıtman’ın mazeret ve başarı dileklerini ileten telgraf geldi.
Belediye Başkanları: Belediyelerden katılım olmadı.
Medya:
1.Dicle Haber Ajansı (DİHA – Haci Güneş)
2.Doğan Haber Ajansı (DHA- Burcu Taner)
3.Zaman Gazetesi (Ali Rıza Karasu)
Moderatör:Coşkun Üsterci (TİHV- İnsan Hakları Aktivisti)
Konular:
1-Genel Konu: “Aleviler ve Dersim”
2-Yerel Gündem: “İzmir’in Çöp Sorunu” (Prof. Dr. İbrahim Alyanak’ın sunumuyla)
Konuşulanlar:
ALEVİLER ve DERSİM:
Mutfak ekibi tarafından hazırlanan sunum materyali gösteriminin ardından moderatör Coşkun Üsterci, kısa bir giriş konuşması ile sözü salona verdi.
Abdullah Çıstır (İzmir Romanlar Derneği): Medyanın bize yansıttığı kadarını biliyoruz. Aslında birbirimizi tanımıyoruz. Artık biliyoruz ki sorgulamamız gereken bir tarihimiz var. Ancak sorgularken yargılamamak gerekiyor. Hesaplaşılsın ama kimse idam edilmesin. Bir daha yaşanmamak üzere hesaplaşılmalı.
Coşkun Üsterci (Moderatör): 1970’lerden sonra tarihle yüzleşme diye bir süreç başladı. Özellikle Almanya, demokratik ve çağdaş bir ülke olmak için önce, o yaşanmışlığa kafa yordu ve “geçmişle yüzleşmek” diye bir kavram ortaya koydular. Gerçekleşen kayıp ve yıkımlar telafi edilerek, bir daha bu suçların yaşanmaması için adım atılması gerekiyor. Aleviler, Kürtler, 12 Eylül döneminde yaşananlar, bunların hepsi için özür ve telafi mekanizmalarının hayata geçirilmesi gerekiyor.
Kadir Tiril (Mazlum Der): Benzer pek çok olay yaşandı tarihte, bir hakikatler komisyonu kurulmalıdır.
Coşkun Üsterci (Moderatör): Tanıtım filminde konunun pek çok boyutundan söz edildi. Bu boyutlardan biri de ayrımcılıktı. Anayasada yapılacak düzenlemeler ile ayrımcılığın yasaklanması, farklılıkların ifade edilebileceği bir düzenleme yapılmalıdır. Laiklik konusunda herkesin kendince bir algısı var. Bu konunun tartışılması ve ortak noktalarda birleşilmesi gerekiyor.
İbrahim Alyanak: Bu konuyu sadece Cumhuriyet döneminde değil Osmanlı’dan itibaren ele almak gerekiyor. 200 yılı aşkın süre Dersim ayrı bir devlet gibi yaşıyor. Sadece devletin değil, çeşitli tarikatler ve şeyhlerin de bu olaylardaki payları tartışılmalı.
Coşkun Üsterci (Moderatör): Şapka Devrimi’nden sonra en çok Dersim’de şapka takılmıştır. Bu kabul görme anlamında önemli bir göstergedir. Ancak Cumhuriyet projesi önündeki her türlü engeli kaldırmak istedi. Bu projenin başında Atatürk olması tartışılmasını engellemiştir. Cumhuriyet’i rahatsız eden bir isyan bile olsa, bunun sonucu olarak asimilasyon ya da yok etme kabul edilebilir bir şey değildir.
Abdullah Çıstır (İzmir Romanlar Derneği): Madem demokratik açılım sürecinde ayrımcılık komisyonunda söz ediliyor, o halde akademisyenlerin yer aldığı bir alt komisyon oluşturulup, geçmiş sorgulanmalı.
Coşkun Üsterci (Moderatör): Açılım aslında Avrupa Birliği sürecinde yapılmak zorunda olunan bir şeydi. Ak Parti’nin konuyu gündeme getirme biçimi bir göz boyama ve aldatmacadır. Ayrımcılık Komisyonu da bu sürecin bir parçasıdır.
İZMİR’İN ÇÖP SORUNU:
Prof. Dr. İbrahim Alyanak’ın sunumunun ardından, katılımcılar konu hakkında söz aldı. (sunum materyali power point sunum olarak ektedir.)
Abdullah Çıstır (İzmir Romanlar Derneği): Çevre Bakanlığı ve belediyelerin bu tür çalışmalara kulak asmadığını biliyorum. Şirketler de büyük maliyetler nedeniyle yanaşmıyorlar. Uzundere’ye gittim, yatırım maliyetleri içinde yer alan makinelerin her yıl yenilenmesi gerekirken bu yapılmadığı için, makineler çalışmaz durumda. Bir yandan İzmir dünya kenti olarak tanıtılıyor ama öbür yandan çöp sorunu çözülmüyor. Yeni yeni yapılmaya başlanan çalışmalar dünyada çoktandır yapılıyor.
İbrahim Alyanak: Yapılan pek çok şey göstermelik. Geri dönüşüm getirisi çok az olan bir alan, işletmesi bir de özelleştirilince işlemiyor. Değişik yöntemler var ancak bunların maliyetleri de düşünülüp, uygun olan seçilmeli. Dünyada ambalaj kullanan sanayiciler, bu ambalajın geri dönüşümünden sorumludur. Türkiye’de ise ÇEVKO var ve bu bir çevre örgütü değildir. Sanayide kullanılan ambalajların geri dönüşümü ÇEVKO’ya devredilmiştir. Dünyada ikili sistem kullanılmaktadır. Yeşil (organik atıklar için) ve sarı veya siyah bidon (diğer atıklar için). Türkiye’de ise bu yöntem henüz yaygınlaşmadı.
Erhan İçöz (EGEÇEP): Bizi yönetenlere buradan hangi mesajı vermemiz gerekiyor. Aziz Kocaoğlu Harmandalı için çözüm yolunda olduklarını söylüyor. İzsu ile yaptığımız bir görüşmede bize siyah bir taş gösterdiler ve taş, pek çok yerde kullanılabilirmiş. Çöp taş adını verdiğimiz bu siyah taş, çöplerden elde edilmiş ve yaklaşık 300 kamyondan bir kamyon elde ediliyormuş. Bu mümkün mü?.Harmandalı’nın çözümü var mı
İbrahim Alyanak: Harmandalı’daki çöpün başka bir yere taşınması mümkün değil. Olması gereken gaz çıkışı ve yağmur suyunun engellenmesidir. Yönetmeliğe göre, üstünün kapatılıp, yeşil alan olarak değerlendirilmeli ve ancak 30-40 yıl sonra yapılaşmaya açılmalı. Çünkü bu süre içinde gaz çıkışı devam ediyor.
Servet Ali Çınar: Harmandalı’nın birkaç yıllık zamanı kalmış daha sonra çöplerin Gökderee’de toplanacağını duyduk ve büyükşehir belediyesine yazılı olarak sorduk bunu. Gelen cevapta, henüz planlama yapıldığı, böyle bir şeyin olmadığı söyleniyordu ama fiili olarak bir süredir çöp toplanıyor burada. Bu bölgede birinci derece sit alanı var.
Deniz Güler (Ege Doğal Yaşamı Koruma Derneği ve Doğa Derneği): Daha önemlisi ise toplantı sonunda söz alarak belirttiğim üzere Gediz Deltası Homa Dalyan mevkiine 4.3 km'lik yol boyunca kaba moloz dökümü gerçekleştirilmiştir. Döküm yapılan alan Ramsar Koruma Alanı, 1. Derece Sit Alanı ve Av Yaban Hayatı Koruma Sahası kanunlarınca korunmaktadır. Ulusal ve uluslararası kanunlarca korunan bu alana moloz dökümü İBB araçları tarafından gerçekleştirilmiştir. Kaldırılması gereken moloz şu an alana İBB araçlarınca taşınan kum ile üzeri örtülmeye çalışılmaktadır.
Değerlendirme:
1. İletişim
a. Sivil toplum ile
Yaklaşık 70 kuruma e-mail yoluyla çağrı yapıldı. Bir bölümüne telefon ile ulaşıldı.
b. Milletvekilleri ile
24 Milletvekiline e-mail ve fax gönderilerek çağrı yapıldı. 1 milletvekilinin telgrafı dışında geri dönüş olmadı.
3. Medya
Yerel basın başta olmak üzere, İzmir’de bürosu olan tüm medya kuruluşlarına e-mail ile ulaşıldı. 3 medya mensubu toplantıya katıldı.
Değerlendiren: Ferda Ülker (İzmir küçük Millet Meclisi Hamalı)