Yer : HAK-İŞ Toplantı Salonu
Tarih : 05.12.2009, Cumartesi, 14:00-18:00
KATILIM
Sivil Toplum:
10 Aralık Hareketi – Kamil Ateşoğulları
Ak-Der – Rabia Mandal
Ankara MİKOM – Abidin Titirinli
Alevi Enstitüsü – Gönül Ekici
Alevi Kültür Derneği – Hande Malkaç
Başkent Kadın Platformu – Fatma Bostan Ünsal
DGAP/Doğu ve Güneydoğu Anadolu Platformu – Ali Nasır Çetin
Eğitim Hak-Sen – Hanifi Gökcek
Ev Eksenli Çalışan Kadınlar – Gül Erdost
Genç Siviller – Harun Doğan
Helsinki Yurttaşlar Derneği – Bülent Atamer
İHOP/İnsan Hakları Ortak Platformu – Feray Salman
İLK-DER – Saliha Bektaş
İMO/İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Platformu – Murat Çobanoğlu
İnsan Hakları Araştırma Derneği – Selahattin Üneş
Kaos-GL – Özge Gökpınar
Kozadan İpeğe Kadın Kooperatifi – Devrim Filiz Esenyel
Liberal Düşünce Topluluğu – Raşit Sarıkaya
MDDT/Muhafazakar Demokrat Düşünce Topluluğu – Murat Bozdağ
Memur-Sen – Halit Ortaköy
Öz Gıda İş Sendikası – Mustafa Paçal
Özge-Der – Berrin Alacaçanlı
Pozitif Düşünce Derneği – Necip Yüce
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi – Suade Arınçlı
TEPAV – Ülker Şener
Tüketiciler Birliği – Hakan Tokbaş
UAÖ – Volkan Görendağ
Uçan Süpürge – Selen Doğan
YASA-DER – İrfan Neziroğlu
Gözlemciler:
Baskın Oran (Ankara Üni. SBF)
Cemal Toptancı (AKP Genel Merkezi)
Deniz Songür (Ankara MV Burhan Kaya’nın danışmanı)
NDI /National Democratic Institute Temsilciliği- Mevlüde Sahillioğlu
Diğer katılımcılar
Halil Karaçalı
Mert Altıntaş (Sivil Toplum Geliştirme Merkezi )
Mühdan Sağlam (Genç Siviller)
Naciye Şafak (Kozadan İpeğe Kadın Kooperatifi )
Nurcan Yalçın (Kozadan İpeğe Kadın Kooperatifi )
Suat Dede (DGAP/Doğu ve Güneydoğu Anadolu Platformu)
Şahin Alişen (Memur-Sen)
Talha Tok (Ak-Der)
Siyasi Parti Temsilcileri:
Burhan Kayatürk (AKP) Ankara Milletvekili
Ahmet Münir Yaşar (DP)
Nursel Aydoğan (DTP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi
Atıf Özbey (SP) Genel Sekreter Yrd.
Kolaylaştırıcı:
Mesut Yeğen, Akademisyen (ODTÜ, Sosyoloji)
Medya:
1. Gazete Port- Yavuz Alatan
2. Haber Türk – Saliha Çolak
3. Milli Gazete – Ahmet Açıkay
Konular:
1. Demokratik Açılım
2. Demokratik Açılım’ın Anayasa karşısındaki durumu
Mesut Yeğen: Önce şu iki soruyu yanıtlamaya çalışalım:
1. Neden Kürt Meselesi var?
2. TC Kürt Meselesini nasıl çözmeye çalışıyor?
Çok etnikli, çok dinli bir ulus devletiz. Biz 1920 ile beraber ulus devlet kurma uğraşına girdik. Özel bir “bizlik duygusu” inşa ettik. İmparotorluk bakiyesi olarak, Türkleştirilmişler olarak hetorojen bir kompozisyonda müslümanlar ayrı, müslüman olmayanlar ayrı, çerkezler, boşnaklar ayrı ayrı Türkleşti. Kürtler ise bu davete icabet etmediler. Farklı “bizlik” duygularına sahipler ve onu gösterdiler. Sosyolojik yanıtla Kürtler çoğunluk olarak % 15-20 oranında Fıratın doğusunda ve belli bölgelerde bir ulusal topluluk teşkil ettiler. Osmanlı döneminde geleneksel uzlaşma ve özerklik 300 senelik hafıza oluşturmuştu. Cumhuriyet bu hatıraları sildi.
Kürtlerin 80 yıl boyunca farklı tutumlarını üç dönemde ele alabiliriz:
1. 1918-1924,
2. 1924-1989,
3. 1989 sonrası
Cumhuriyet Kürt meselesine dair farklı siyasetler geliştirdi. Amasya tamimi ile açılan ilk dönemde (1921 Anayasasında) kuvvetli tanıma siyaseti değil, iller düzeyinde kendini yönetme hakkını tanıyacaktı. 1924’te Şeyh Said isyanyla Kürtleri tanıma siyasetinden dolayı olarak vazgeçildi. Cumhuriyet otoriteleşti, tenkile ve asimilasyon siyaseti izledi.
1989’la birlikte Özal Kürt federasyonu düşüncesini zayıf da olsa tanıma siyaseti yapmıştır. 1990 larda ise ayırımcılık siyaseti “sözde vatandaş” saymaya kadar ileri gitmiştir.
SORULAR ve YANITLAR
1. Tur Soruları: (Sorular birleştirilerek soruldu)
1. Demokratik Açılımın önündeki bariyerler nelerdir?
2. Açılım başarıya ulaşmazsa riskler nelerdir.
Burhan Kayatürk, (AKP Milletvekili)
Kürt kökenli bir Ankara Milletvekiliyim. Kürt meselesinde ciddi engeller var. Ancak, engeller sadece halk tabanında değil, yüzyıllık bir problemdir. Bu gün T.C.nin kurucu unsuru olan CHP nin net tavrını koymaması şanssızlıktır. MHP ise Türk milliyetçiliği temelinde tehlike boyutlarını da aşarak gerginliği tırmandırmaktadır. Devletin kurumları kırmızı çizgilerinden vazgeçmiyor. Alevilere Kürtlere devlet zaman zaman yumuşama gösterse de tekrar kırmızı çizgiye dönüyor.
Ahmet Münir Yaşar, (DP)
Biz DP olarak tüm meselelerin konuşulmasından yanayız, fakat bu meseleleri ulu orta konuşmak demek değil. İlk önce sorunları doğru tespit edilmesinden yanayız. Hemen ben size bir soru sorayım: “Biz burada demokratik açılım mı, yoksa Kürt açılımı mı tartışacağız? Projeler nelerdir?” Bu Kürt açılım bizi ayrışmaya götürür. Bu ayrışma politikasıdır. Peki, Kürtlere açılım yapacağız da Araplara, Çerkezlere ve diğerlerine yapmayacak mıyız? Federasyona mı gidiyor, milli devletten vaz mı geçiyoruz? İçerik ve yöntemi ortaya koyun. Habur sınır kapısı neden kapalı? Biz bireysel haklardan yanayız. Güneydoğuda son yedi yıldır yatırım yapıldı mı?
Nursel Aydoğan, (DTP)
Türkiyenin en temel sorunu Kürt sorunudur ve görmezlikten gelinmektedir. Farklı milliyetlerin de kimlik sorunu vardır. Kimliksizliğe 1920’lerde ulus–devlet kavramıyla adım atılmıştır. Soruna ırkçı bakılmamalıdır. Sorunun önündeki bariyer milliyetin yadırganmasıdır. TC’nin kuruluşundan bu yana 29 isyan oluşmuştur. PKK silahlı mücadelesi Kürtlügün inkarına karşı haklı bir mücadeledir. Sorunun ilk kez cumhurbaşkanlığı düzeyinde kabul görmesi nedeniyle DTP olarak katkı sunmaya çalışıyoruz. Ancak Kürt sorununu tarihsel, sosyolojik, ekonomik olarak doğru tanımlamak gerekir. Kürtler TC tarihi boyunca ayrımcılığa tabi olmuştur. 40 bin kişinin ölümü ile yaşanan süreç tarihsel arka planı ile anlatılmalıdır.
Atıf Özbey, (SP)
1. Kürt sorunu ülkemizin en önemli ve öncelikli sorunudur. Bu sorunun sancılarını derinden yaşıyoruz. Şu saat itibariyle ülkemizin bir çok yerinde bu sorundan dolayı çatışmalar yaşanmaktadır. Osmanlı imparatorluğundan bu yana bu sorun 100 yıldır devam etmektedir. Bu sorun sadece T.C. sorunu değil, bölge sorunudur. Türkiye, İran, Irak, Suriye’nin ortak sorunudur. Bu sorunun çözümünün önündeki en büyük bariyer 1982 askeri darbe sonucu cunta rejiminin ürünü 1982 anayasasıdır. Mevcut anayasanın 66. maddesinde şöyle denmektedir: “T.C. devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türktür”. İlaveten anayasanın 81. maddelerinin son fıkrasında “Anayasaya olan sadakatimden ayrılmayacağıma namusum ve şerefim üzerine büyük Türk milleti önünde and içerim” şeklindedir. Dolayısıyla siz Türk olduğunuzu itiraf etmeden ne cumhurbaşkanı olabiliyorsunuz nede TBBM’ne milletvekili seçilebiliyorsunuz.
2. Bize göre gönüllü birliktelik projesi -hükümete göre, demokratik açılım veya milli birlik projesi –sürecinde, meclisteki partilerin hazırlıklı olmadığını görüyoruz. Burada partileri temsilen bulunan arkadaşlarımızın da önünde yazılı bir projenin olmadığını görüyoruz. Ancak SP olarak biz şu elimdeki kitapçıkla bu konudaki tüm görüşlerimizi ortaya koyduk. 17 ağustos 2009 da İçişleri Bakanı sayın Beşir Atalay, genel başkanımız sayın Kurtulmuş’u ziyaret ettiğinde sayın Kurtulmuş tarafından kendisine takdim edilmiştir. Daha sonra 20 ağustos 2009’da da Doğu-Güneydoğu bölgesinde yapılan incelemelerden sonra genel başkanımız tarafından Diyarbakır’da bir basin toplantısı ile kamuoyuna açıklanmıştır. Projemizde ifade edildiği gibi 82 anayasası açıkça ifade etmese de felsefi arka plan olarak şu dört ilkeye dayanmaktadır: Bütün toplum etnik olarak Türk, din olarak müslüman, mezhep olarak sunni, yaşantı olarak seküler(laik) bir toplum olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla Türk, müslüman, sunni, seküler olmayan Kürtleri, gayri müslimleri, Alevileri ve de dindar olan insanlarımızı ötekileştirmektedir. Bütüncül bir anlamda bu sorunları ele aldığımız takdirde Kürt sorununu çözmemiz mümkün görünmemektedir. Bu konulara yaklaşırken risk ve rant endişesi ile hareket edilmemelidir. Ak parti hükümeti risk almaktan korkuyor. DTP de rant beklentisinden vazgeçmiyor.
2. Tur soruları: (Sorular birleştirilerek soruldu)
1- Kürt milletinin kimliğinin anayasal haklarla korunması için atılacak somut adımlar nelerdir?
2- Kürt sorunu çoğulculuğu, açıklığı, katılımcılığı içeren bir demokratik cumhuriyetle çözülebilir. Bunun içinde katı bir resmi devlet – ulus ideolojisi içeren darbe anayasasının değiştirilmesi gerekir. Bu görüşe siyasi parti temsilcileri katılıyor mu?
3- Kürt Enstitüsünün bir çok ilde kurulması için proje var mıdır?
Ahmet Münir Yaşar, (DP temsilcisi)
Türkiyede Kürt kökenli insanlar vardır. Neden Kürtçülük ve azınlık ayrımı yaşatılıyor? Darbe anayasası külliyen değiştirilmelidir. PKK terör örgütüdür ve silahlı mücadelesi normal değildir.
Nursel Aydoğan, (DTP temsilcisi)
TC, 20. yüzyılın ulus-devlet modelini almıştır. Tek ulus, tek kimlik, tek dil, tek kültürel yapıyı benimsemiş. Etnik kimliklere kültürel hakları verilmelidir. Anayasal değişiklik yapılmalı “herkes Türktür” tanımı değiştirilmelidir. DTP önerisi: “Sorunun aşılması için anayasada etnik kimlikler ifade edilmelidir. Vatandaşlık kavramı getirilmeli anayasanın ilk 3. maddesi değiştirilmelidir. Misak-ı milli sınırları içinde demokratik Türkiye ulusu biçiminde tartışılmalı ve üst kimlik konulması yeterlidr”.
Atıf Özbey, (SP temsilcisi)
Demokratik açılım tartışmasında yazılı proje eksikliği var. 100 yıldır problem var anayasa toplu olarak tartışılmalı laik, müslüman, alevi vb kimlikler verilsin. Yaşanılanın iç savaş olduğu doğru değil. AKP DTP ile birlikte çözüm üretmelidir (iktidar ve rant korkusu olmadan) TC’de demokrasi vardır.
Burhan Kayatürk, (AKP Milletvekili)
Çözüm, sivil toplum ve halk ile tartışmalar sonucu şekillendirilmelidir. 100 yıllık problemi, karşılıklı ve sağlıklı pozitif diyalog ortamı oluşturarak çözmeliyiz. Kürt Enstitüsü önemli bir adımdır. Evrensel insan haklarına önemli bir katkıdır.
Serbest Sorular:
Selen Doğan – Uçan Süpürge
– Lütfen politik cümlelerle değil, samimiyetle yanıtlayın.
– Hükümetin zihinsel alt yapısı demokratik açılım süreciyle çelişiyor. Çünkü demokrasi, muhafazakarlıktan, hoşgörüsüzlükten, cinsiyetçilikten hoşlanmaz. Başbakan, memurları eylem yapmasınlar diye tehdit ediyor. Kadından sorumlu bakan, şiddet mağduru kadını Türkiye yasaları koruyamadığı için AİHM'den ceza kararı çıkınca 'Karara itiraz edeceğiz' diyerek tarafını hatırlatıyor. Bir başka bakan, kadınları işsizliği derinleştirmekle suçluyor. Oysa demokratik olabilmek için önce hak temelli bakabilmek gerekir. Bu süreçte bunun için bir gayretiniz olacak mı?
– Kadınlar bu sürecin neresinde? Bu süreçte kadın örgütlerinden beklenen ne? Daha doğrusu, kadınların görüşüne itibar edilecek mi?
Selahattin Üneş – İHAD
T.C ulus devlet olarak kurulduğu dönemde, hatta Osmanlıda akıllardan bile geçirilmeyen bir ayrımcılığı terk etmeyen bir etnik grup olduğu ifadeleri üzerine soruyorum. 1980-1990
seçimlerinde sayın Erbakan’ın MHP ile seçim ittifakına girdiği ve bunun Kürdistan bölgesinde halkta nasıl bir travmaya neden olduğu? Yüksek seçim kuruluna isimlerin bildirildiği halde bu ittifakın reddedildiği son anda nasıl ortaya çıktı?
Fatma Bostan Ünsal – Başkent Kadın Platformu
Ortada bir Kürt sorunu olduğu çok açıktır. 30-40 bin ölü var. OHAL, adı olmasa da çok yerde hala geçerli. Türkiye’de etnik ayrışmanın derinleşmemiş olmasından hareket ederek bu olumlu harekette bir şeyler kazanabilir miyiz.?
Yanıtlar:
Burhan Kayatürk, AKP Milletvekili
AKP kadın bakış açısına önem veriyor parti yönetimi mutlaka % 33 kadın kotası istiyor. Partimizin hedefi analar ağlamasın! Kadınların örgütlenmeye, STK’lara katılımı sağlanmalıdır. Demokrasi, halkın, kadının ve STK ların katkısı ile yerleştirilir.
Ahmet Münir Yaşar, DP temsilcisi
Türkiyede gerçek anlamıyla demokrasi yoktur. Sadece Kürtler için değil herkes için ekonomik sosyal problemler var. Devletin temelde vatandaşa bakışı problemlidir. Kimlik çatışmasına girmeden demokrasi problemini kollektif olarak çözebiliriz.
Nursel Aydoğan, DTP temsilcisi
TC’nin teklik anlayışından kurtulması gerekiyor, tek din, tek dil, tek kültürlülük. Türkiyede halklar arasında problem yoktur, sistem tarafından suni çatışma yaratılıyor. AKP doğru tanımlama yapmıyor, ayrıştırma politikaları izleniyor. Kürt sorunu PKK’dan, İmralı’dan ayrı düşünmemeliyiz. PKK silah bırakıp siyasi ve ekonomik yaşama katılmalı.
Ahmet Münir Yaşar, DP temsilcisi
DTP ye soru: Türk kimliği kavramı ile problem var, bir süre sonra Türkiye kavramı ile sorun olacak mı?
Nursel Aydoğan, DTP temsilcisi
Sorun devletin adının yanlış konmasından kaynaklanıyor. Devletin adının Anadolu Halkları Cumhuriyeti olabilirdi (Hilmi Özkök’ün ifadesi). Doğru tanımlamadır, şu anda TC denilmesi sorun yaratmaz.
Atıf Özbey, SP temsilcisi
Usul esastan önce gelir. Sn Gnl Bşk. Prof.Dr.Numan Kurtulmuş sn başbakanın ve tüm parti liderlerinin usluplarına çok dikkat etmesi gerektiğini ısrarla vurguladı.
“Başbakan oldun ama adam olamadın”, “Eşek ölür, kalır semeri; insan ölür, kalır eseri. Sizin ne eseriniz var?”, “Çakallık yapma”, “Erciyeste uluyorsun ama Ankaraya gelince meliyorsun”
Liderler sorunu ç bu üslupla mı çözecekler? Maalesef DTP’nin de İmralı’yı muhatap göstermekten başka bir çözüm önerisi yoktur. Eğer İmralı muhatap alınacaksa DTP’nin varlığının ne anlamı var? Milletin muhatabı sizsiniz. Bölgede bütün milletvekilleri sizin partinizden seçildiler, belediyelerin çoğunluğu sizin partinizden.
Kürtlerin sadece kimlik sorunu yoktur, aynı zamanda ekonomik-sosyal sorunları vardır. Bu sorunlarına da çareler üretmek zorundasınız. Ak parti hükümeti demokratik açılım çerçevesinde yaptığı icraatların hiç birisinin hukuki alt yapısını oluşturmamıştır.
TRT Şeş dahil olmak üzere yaptığı bütün işler hukuki mesnetten yoksun olduğu için Ak parti yerine gelecek bir hükümet tüm bunları lağvedip failleri hakkında dava açabilir.
Sorunun çözüm yeri TBMM, muhatabı da bütün milletimizdir. PKK koşulsuz olarak silah bırakmalı, TSK rutin operasyonları durdurmalıdır. 1991’deki MHP-RP seçim ittifakı Müslüman Kürt halkının vicdanında aklanmamıştır. Bunu bir özeleştiri olarak yapıyorum, zaten MHP’nin bu süreçteki tavrı da bizi haklı çıkarmaktadır.
Sayın başbakanın gerek şehit ailelerinden gerekse bölgede çocuklarını kaybeden tüm ailelerden özür dilemesi lazımdır. AK parti hükümeti demokratik açılım süreci ile ilgili eylem planını mutlaka açıklamak durumundadır. En azından anayasadaki vatandaşlık tanımını yeniden düzenlemelidir. Vatandaşlık tanımının yeniden düzenlenmesi konusunda Genelkurmay Başkanlığı’nın açık desteği söz konusudur. Bu konuda Ak partinin devlet kurumlarıyla değil, milliyetçi olan tabanıyla sorunu vardır. AK parti hükümeti, Avrupa Birliği müzakere sürecinde lezbiyenlere devlet kurma hakkı tanımıştır, zinayı suç saymaktan çıkarmıştır, domuz çiftlikleri açanlara kredi desteği sağlamıştır.
Serbest sorular:
Özge Gökpınar – Kaos-Gl
Türkiyede eşcinsel- biseksüel- transeksüellerin varoluş sorunları var. Çalışma yaşamında aşağılanma, dışlanma ve ötelenmeye maruz kalıyoruz. Demokratik açılım süreci dünyada eşgüdümlü iken TC de yavaş yavaş, atıl bir şekilde ilerliyor. TC ‘de eşcinsel olmak yasak değil ama anayasanın 10 maddesine varoluşumuz eklenmemiştir, bunun anayasaya eklenmesi için ne yapıyorsunuz?
Feray Salman – İHOP
Silahlı çatışmanın var olduğu bir durumda geçmişle hesaplaşmadan demokratik açılım ne kadar mümkündür? DTP ve PKK’yı kaale almadan sorunu nasıl çözeceksiniz? Şiddetle ilgili faillere dokunulmuyor. Demokratikleşmeye ilişkin çözüm nedir? Dersim gibi, faili meçhuller gibi olayların yaşanmamasın garantisini verebilir misiniz?.
Raşit Sarıkaya – LDT
TSK’dan irtica ile ilgili ihraçlar yaşandı, Ergenekon örgütünün hemhal olduğu hiç kimse ihraç edilmedi bu konuyu açıklar mısınız?
Bülent Atamer – HYD
Devlet-yurttaş ilişkilerinde sorun var, türevleri olarak da Alevi, Kürt, kadın vs sorunları var. Bunun gündelik hayata yansıması olan “bireylerin birbirini öteki olarak algılama” sürecini durduracak neler yapıyorsunuz?
Yanıtlar:
Burhan Kayatürk, AKP Milletvekili
İnkar politikaları devam ediyor AKP olarak şuurlu olmak zorundayız. Sosyal haklar verilmeye başlandı. Kürtçe yayın, kürt dili çalışmaları, azınlık dillerinde yayınlar gibi.
Ahmet Yaşar Münir, DP temsilcisi
Sorunların çözümü için kollektif irade gerekiyor. Demokratik bir Anayasa oluşturmalı. Kaos-GL sorusu yanıt olarak, bu konu parti programımızda var. Kanunlar, tüzükler ve yönetmeliklerin düzenlenmesi gerekir.
Nursel Aydoğan, DTP
Demokratik açılımın karşılığı Kürt sorunun çözümüdür. PKK ve İmranlı’nın tanınması gerekiyor. Sorunun özü ve temelini belirlemeli. PKK silah bırakmalı ,dağa çıkanlara anayasal ve yasal güvence verilmeli, çatışmalar sona erip silah bırakılmalı.
Atıf Özbey, SP
Başbakan şehit ailelerinden özür dilemeli, AKP eylem planını açıklamalı, Anayasal düzenlemeler yapılmalı. Barış süreci intikaya uğramıştır. Sorun DTP’nin kendi tabanıdır. Azınlıklar ötekileştirilerek çözüm olmaz.
Serbest sorular:
Devrim Filiz Esenyel – Kozadan İpeğe Kadın Kooperatifi
Demokratik açılım sürecinde, mağdurlar (kadın ve çocuklar) için bu travmatik geçişte ne yapılıyor?
Hakan Topbaş – Tüketiciler Birliği
Teorik-pratik olarak iki boyutlu İktisadi sorunlar çözülmeden sorun çözülecek mi? Dağdan inenlere ve Kürt vatandaşlara ekonomik ve sosyal haklar sağlanacak mı? Pratik süreçte harekete geçildi mi? İktisadi sorunun çözülmesi için ne yapılıyor?
Murat Bozdağ – MDDT
Demokrat partinin çözüm önerileri nelerdir. Kürt meselesinde samimiler mi?
Volkan Görendağ – UAÖ
Türkiyenin ayıbı olan mahmur kampında kalan 12 bin insan konusunda neler yapılıyor?
Saliha Çolak – Haber Türk
Kürt sorunu – İmralı, somut talep nedir?
Emrullah Beytar – Mazlum Der
DTP Kürt sorunun çözme bağlamında Öcalan ve PKK’ya atıfta bulunuyor? Bu durum, demokratik kültürle çelişmiyor mu?
Yanıtlar:
Burhan Kayatürk – AKP Milletvekili
İktisadi boyutta yatırım ve destekler oldu ve devam da etmektedir. GAP ve DAP projelerine kaynak gösterdik. 2012’ye kadar bitirilmesi bekleniyor. Tarihimizle yüzleşmemiz gerekir. Doğruda sebat etmek lazım. DTP kendini parti olarak görmeli, şiddet ortamından kurtulmak lazım. DTP şiddeti durdurmalı, problemlerimizi demokratik yollardan çözmeliyiz. Demokratik açılım projesini önemsiyoruz.
Atıf Özbey – SP temsilcisi
Milli görüş partisi olarak Doğu- Güneydoğudaki ekonomik kalkınmaya büyük önem vermişiz. Onun için diyoruz ki, yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Diyarbakır’daki rakı fabrikası hariç tüm fabrikalar bize aittir. Kars’taki 8 fabrikanın 8’i de bize aittir. AK partiye tavsiyem şudur: 367 kararına rağmen sayın Abdullah Gül nasıl cumhurbaşkanı seçildiyse, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmalarını nasıl sağladıysa, Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısını nasıl değiştirdiyse bu konuyu da bir risk endişesi taşımadan, aynı cesaretle çözmeleri lazım. Siyasal-hukuki-ekonomik-sosyal reformlar yapılmalı. Göçün önlenmesi, geriye dönüşün sağlanması, köy koruculuğunun kaldırılması ve terörün sona erdirilmesi gerekiyor. Türkiye’de eğer demokrasi olmasaydı biz bugün bir arada olamazdık.
Nursel Aydoğan – DTP temsilcisi
DTP sorunun çözümü için yol haritasını belirlemiştir.
Kürt sorunu ile ilgili Meclis araştırma komisyonu kurulmalı. Adalet ve hakikatleri araştırma komisyonları kurulmalı, gerçekler araştırılıp TBBM görüşülmeli. PKK ile görüşmeler yapılmalıdır, PKK silahlı güçlerini yurt dışına çekmesi gerekir. Çatışmalar durdurulmalı, TC yasal ve anayasal çözümler üzerinde çalışmalıdır. Ülkenin sınırları ve bayrağı ile bir sorun yoktur. 30 yıllık acıların paylaşılması gerekir. AKP nin çözüme yönelik önerileri yoktur. AKP, DTP’den çözüm konusunda görüş istemedi. DTP savaştan beslenen bir güç değildir. Genel Kurmayın görüşü: Ekonomiyi düzeltmeden PKK’ye katılımlar durdurulamaz. PKK’ye katılım duygusal değil bilinçli katılımdır. Avrupa Birliği kendi çıkarları eksenli yaklaşımda bulunmaktadır. Sorun terör sorunu değildir, bir halkın kimlik mücadelesidir. Kürt sorunun çözmüş bir Türkiye, Ortadoğu’nun ve Avrupa’nın en güçlü ülkesi olacaktır.
Ahmet Münir Yaşar, DP temsilcisi
Faydalı bir toplantı olmadı, somut öneri ve çözüm talebi yok. Biz mikro milliyetçilik yapmıyoruz. Hukuk devleti içinde çözüm olmalıdır, DTP ve MHP Kürt düşmanlığından besleniyor. Ergenekon tasvip edilemez, sivil ve askeri darbeye karşıyız. Toplum çoğulcu demokratik anlayışıyla problemleri çözmeli, Ötekileştirmeden – ayrıştırmadan demokratikTtürkiye istiyoruz. Ayrışan değil barışan Türkiye istiyoruz.
Ortak Görüşler:
1. Türkiye’de demokrasinin tam işlemediği,
2. 12 Eylül Anayasasının hala değiştirilememesinin problemi büyüttüğü,
3. Doğu ve Güneydoğuya ekonomik ve sosyal yönden geri bırakılmış olduğu.
Değerlendirme
İletişim:
a. Sivil Toplum örgütleriyle
1. Sivil Toplum ve kişilerle telefon, e-posta ve birebir görüşerek iletişim kuruldu.
2. Toplantı lobisinde TkMM broşürleri verildi.
3. Bu görüşmeler sonunda Alevi-Bektaşi Federasyonu, Halkevleri Genel Merkezi, Çağdaş Hukukçular Derneği, Ankara kMM çalışmalarına katılmayı uygun bulmadıklarını telefon konuşmalarında sözlü olarak ifade ettiler.
b. Milletvekilleriyle
Mecliste birebir görüşüldü. MHP Katılım sözü verdiği halde katılım sağlamadı.
CHP toplantıya katılmak istemiyor.
c. Medya ile
Medya ile e-posta ve birebir görüşmeler yapıldı. Üç katılımcı oldu.
İstek ve eleştiriler:
10 Aralık Hareketinden Kamil Ateşoğulları toplantılarda katılımcı olarak fon ouşturmak istemediklerini, toplantılarda kısa sunumlar yapmak istediklerini söyledi.
Değerlendiren:
Nursema Çınar (Ankara kMM hamalı)