YER: Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi, Benal Nevzat Salonu
TARİH: 05.10.2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Buca Engelliler Derneği, Harun Kara
2 / Yüzleşme Atölyesi, Talat Ulusoy
3 / Afrikalılar Dayanışma, Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Mustafa Olpak
4 / Ka-Der, Hülya Uslu
5 / Sosyal Değişim Derneği, Erkin Erdoğan
6 / Ege Yerel Yönetimleri İzleme Derneği, Özlem Coşan
7 / Türkiye Bilişim Derneği, Taner Ay
8 / İZDİM, Timuçin Gündem
9 / İşaret Dili Çevirme ve Eğitimcileri Derneği, Zeki Buzgar
10 / İzmir Sağlık ve Hasta Hakları Derneği, Mevlüt Ülgen
11 / Dostluk ve Demokrasi Derneği, Talat Özmen
12 / FİDE-Der, Ersin Damarsardı
MESLEK ODALARI
1 / Ziraat Mühendisleri Odası, Ahmet Öziri
2 / Makine Mühendisleri Odası, Hasan Acar
SENDİKALAR
Yok.
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Hürriyet Mısırlıoğlu (izmirizmir.net)
2 / Dr. Oktay Gökdemir, Ahmet Priştina Kent Arşivi Müzesi Müdürü
3 / Yar. Doç. Dr. Erkan Serçe, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Bölümü
4 / Dr. Pelin Böke, Yazar
5 / Hakan K. Taşkıran, Yazar
GÖZLEMCİLER
1 / Arif Ali Cangı, Eşitlik ve Demokrasi Partisi İl Başkanı
2 / Süleyman Eryılmaz, Halkların Demokratik Kongresi İl Yürütme
3 / A. Kadir Uçar, Ak Parti Karabağlar İlçe Başkanı
4 / Zerrin Ak, Ak Parti Menderes Belediye Meclisi Üyesi
5 / Tuncay Atmaca, Özgürlük ve Sosyalizm Partisi İzmir İl Örgütü
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Erdal Aksünger, CHP İzmir Milletvekili
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok.
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok.
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 46 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Doğan Haber Ajansı
2 / Ege Telgraf
3 / Dicle Haber Ajansı
4 / Yeni Asır
5 / Haber Ekspres
MODERATÖR
Şanar Yurdatapan – Moderatör
KONULAR
GENEL KONU: Yeni Yasama Yılında TBMM’yi ve TkMM’yi Neler Bekliyor?
YEREL KONU: 1922 İzmir Yangını
KONUŞULANLAR
1 / Oktay Gökdemir: İzmir yangını, İzmir’in kurtuluşundan dört gün sonra çıktı. Birinci tez, İzmir’i Türklerin yaktığı tezidir, kente geldikten sonra yaktılar denilir. Diğer tez ise Ermenilerin ve Rumların yaktığı yönündedir. Türklerin yaktığını iddia edenler genelde kanıt olarak Falih Rıfkı Atay’ın Çankaya kitabını tez olarak gösterirler. Ancak aynı Falih Rıfkı Atay Çankaya kitabından üç sene önce Babanız Atatürk kitabında, İzmir’i Ermenilerin yaktığını iddia eder. Mesela Ayşe Hür yazdığı bir yazıda Atatürk’ün yangın hakkında hiçbir şey demediğini, yangını sadece ‘nahoş bir durum’ olarak değerlendirdiğini belirtir. Oysa Atatürk’ün yangın raporu vardır ve burada üzüntülerini belli eder.
2 / Oktay Gökdemir: ‘Yangını kim çıkardı?’ gibi yaklaşımların önümüzdeki süreçte barışa katkı yapacağına inanmıyorum. Yeni düşmanlıklar yaratma peşinde değiliz. Evet, İzmir yandı ve neticesinde büyük bir facia yaşandı. 21. yüzyılda bunu ısıtıp ısıtıp öne getirmenin bir anlamı yok. Güya resmi tarih eleştirisi yapılıyor. Bir kere bu olay resmi tarihte yoktur. Resmi tarih eleştirisi yapacağım diye gayrıresmi bir tarih yaratmanın anlamı yoktur. Tahrifat yaparak, uzlaşı değil ancak çatışma ortamı yaratılır.
3 / Talat Ulusoy: Bence barışa giden yol yüzleşmelerle sağlanır. Ne korkutuyor bizi böyle? Eskiden ‘Ermeniler’ yaktı denilirdi, şimdi o denmiyor. Ermeni ulusu mensubu birkaç kişi yaktı, Ermeni çeteciler yaktı deniliyor, aslında özcülükten ve nefret söyleminden uzaklaşma anlamında bu bile bir aşama! Ayrıca Türklerin her yaptığı işi sahiplenmeyelim, Türklerin de çetecisi yok mu? İzmir’de binlerce insan öldü, o insanlar kaçamadı bile, rıhtımda ezilerek/boğularak öldü çoğu. Kim yaktı sorusunun yanıtından önce, ölen İzmirliler için vicdanım sızlıyor benim. Barış, milli şuurla değil, gelse gelse vicdanla gelecektir.
4 / Erkan Serçe: Nasıl oldu da yıllardır kardeşçe birlikte yaşayan farklı gruplar, birbirlerinin boğazlarına sarılıp evlerini yaktılar? Bu nefret on yılda nasıl oluştu? 1908’de bu insanlar Kordon’da ikinci meşrutiyeti kutluyorlardı. 1922 yangını İzmir’de neyi götürdü peki? Sonrasında çıkan oluşum bugünü nasıl etkiliyor? Pek çok rapor var. Tersini de kılmak mümkün. Tartışmada bir fail aramak bizi bir yere vardırmayacak. Bu insanlar birbirini nasıl boğazladı? Bence bu araştırılmalı.
5 / Pelin Böke: Kim yaktı sorusu anlamsız. Bu tartışma doksan yıldır yapılıyor, hala bu soruyu sorarsak bir doksan yıl daha tartışırız. Algıyı değiştirmek lazım. Yazdığım kitap öncesi yangını yaşayanlarla konuştum. Ermenilerin de, Rumların da, Türklerin de yaktığı söyleniyor. Görüştüğüm Hüseyin Kurnaz, evinin önünden silahla geçen Yunanlı komşusunun evini yaktığını ve yangının kendi evine sıçradığını söyledi ama kendini kahraman ilan etti. İşte bu kahramanlık algısı değişmeli. Murat Belge’nin güzel bir lafı var; gerçeklikle aramıza ördüğümüz duvarın büyüklüğü yüzünden, gerçekliği göremiyoruz.
6 / Mevlüt Ülgen: Tarihçi değilim. Neden bu trajediyi yaşadığımız sorusu çok önemli. Yunan diyoruz ve tüm Yunan halkını yargılıyoruz. Yunan, Yunanistan vatandaşlarına denir, eğer siz İzmir Rumlarına Yunan diyorsanız, burada onların bu topraklara ait olmadığını vurguluyorsunuz. İzmir Rumları sanki binyıllardır bu topraklarda yaşamamış, başka bir yerden gelmiş gibi. Bu dil problemli ve dışlayıcı. Travmalarla nasıl yüzleşeceğiz? Travmalar üstü örtülerek, yok sayılarak iyileşmez. Toplumsal travmalarda böyle. Toplumsal travmalar, ancak mağduru anlayarak, kurbanların duygu ve düşüncelerini paylaşıp, onların acılarını paylaşmakla iyileşir, üstünü örtmek ve yok saymakla değil. O yaktı veya bu yaktı demek güzel bir şey değil, neticede onbinlerce insan hayatını kötü bir şekilde kaybetmiş. Bu acıyla yüzleşilemez ise sürekli ortaya çıkacaktır.
7 / Oktay Gökdemir: Birlikte yaşayan insanları birbirine emperyalizm düşürdü. Kim Yunanistan’ı Paris Konferansına gönderdi? Ortadoğu için, petrol için, Anadolu toprakları için emperyalistler gönderdi. Irkçılığı üreten batı modernizmidir. Bunlar hassas konular, tahrif edilmemesi gerek.
8 / Erdal Aksünger: Bu konuda siyaseten tartışmak doğru değildir. Daha tarihçiler bile anlaşamamış. Bir çok şey açıkta değil. Dersim konusunda 120.000 belgelik bir arşiv var. Bunların hepsinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Dersimce’den Osmanlıca’ya, Osmanlıca’dan Türkçe’ye çevrilmiş belgeler bunlar, sizce aslı mıdır? Çeviriler sağlıklı değil. Yangınla ilgili bilgi sahibi değilim, yorum yapamam. Ama birilerinden kuru kuru özür dilenir mi? Bilemem. Bu işin içinde kültür, inanç ve mülk tahrikatları var. Tarihçiler bize yön vermeli.
9 / Arif Ali Cangı: Tarihçiler tarafsız değildir. Resmi tarihi yazanlar da tarihçi değil midir? Siyaset nerede olmalı? Siyaset sorun çözme sanatıysa, sorunları çözme havası yaratmalı. Türkiye’nin tarihinden miras kalan Kürt sorunu var, Kıbrıs, Alevi, Ermeni sorunu var. Bum sorunların faili kim diye sorduğumuz zaman ayrışıyoruz. Her konunun tartışılmasının önü açılmalı. Tarihte yaşanan tüm olaylarla yüzleşme cesaretini gösterebilmeliyiz, yüzleşmeden çözüm olmaz. Ayrıca o tarihi olaydan haksız yere mülkiyet gaspı yaşandıysa, tazminat hukuku, mülklerin asıl sahiplerine geri verilmesi de sağlanmalıdır. Adalet başka türlü sağlanamaz. Toplum çok acı yaşadı, onun veya bunun acısı demeyip acıları ortaklaştırmamız lazım. Hakikatin birçok yönü vardır, tüm yönleriyle hakikatler araştırılmalıdır.
10 / Ersin Damarsardı: Ben bu konuda ön yargılıyım, tarih bizi buna itti. Kürt halkına kart-kurt diyen bir zihniyetten bugünlere geldik. Yanıbaşımızdaki ülkelerde anadilde eğitim hak iken bizde yasak. İzmir’in yarısından çoğu zamanında gayrımüslim ama biz geçen sene Ermeni toplantısında İzmir’de yaşayan Ermeni bulamadık. Hadi Ermeni yok, peki Rum’lar nerede? Ordu gittiği her yeri altüst mü eder? Ayrıca insanlar birbirini yakarken ordu buna neden bakar? Tarihi kazananlar yazarmış. Biz dünyanın en ırkçı ve milliyetçi ülkesiyiz. Yangınla hesaplaşmalıyız, barış ancak böyle gelir. Ayrıca belediye bu yangınla ilgili eski rıhtıma bir anıt dikmeli ve yüzleşme süreci başlamalı.
11 / Talat Ulusoy: Yeni anayasa için umutlarım gelgitli. Sivil anayasa bekliyoruz. Kentsel dönüşüm sivil dönüşüme ve yerellerin katılımına pozitif olmalı. İzmir’de tarihi Ege mahallesi kentsel dönüşüm içinde, orası hristiyan işçiler için yapılan ilk işçi konutlarıdır. Kentsel dönüşüm aşkına tarihin gitmesine izin vermemeliyiz.
12 / Hülya Uslu: Yeni dönem için kadınlar adına bir çok temennim var. Yerel seçimler yaklaşıyor. Yerel seçimlerde kadın adayların daha çok etkili olma konusunda ve karar alma mekanizmasında daha etkili olmasını bekliyorum. Ayrıca kamusal alan için de bir yönetmelik bekliyorum.
13 / Mevlüt Ülgen: Yeni anayasa konusunda toplumun farklı kesimlerinin tartışması lazım. Dün tezkere geçti, savaş felakettir. Barışı egemen kılacak bir anlayışı yaymak lazım. İç savaş durmalı, silahlar değil insanlar konuşmalı. Kim sorunu çözmek istiyorsa, elini taşın altına sokmalı. Kapitalizmin ve sanayinin gecekondulaştırdığını ve çarpık kentleşme yarattığını unutmamak lazım. İnsanları yok sayarak çözüm aranıyor. Tarih de yok sayılıyor. Kentsel dönüşüm yapılırken tarihi ve kültürel değerler korunmalı.
14 / Erdal Aksünger: Tezkere tartışılırken mecliste kapalı oturum yapıldı. Ben bu kapalı oturumlara karşıyım. Ortada zaten kapatılması gereken bir şey yok. Müzakere etmek için önce münazara etmek lazım, bizde münazaralık bir ortam yok. Tezkere barış için diyorlar, bu çok komik. Barış için münazara lazım. Ben geçtiğimiz günlerde Kilis bölgesine gittim. Sınır diye bir şey zaten kalmamış. Muhalefet dedikleri 10-15 kişi, onlar da birbirlerini vuruyor. Libya’da da demokrasi çığlıkları atılıyordu ama demokrasinin geldiği yok. Sekiz tane aşiret ülkeyi yönetiyor, feodalizmin kalesi olmuş. Zaten demokrasi için bir evre geçmesi gerek, onlar o evreyi geçirmemiş. Tezkereye tamamen karşıyım. Anayasanın temelinde sorun şu; devlet ile millet arasındaki güveni sağlamak.
15 / A. Kadir Uçar: Kentsel dönüşüm konusunda her vatandaşa haklarını anlatıyoruz. Vatandaş, müteahhitlerin elinde rantsal dönüşüme uğramasın diye anlatıyoruz. İşin teknik boyutları var elbette. Bir de bu işin kültürel boyutu var. Bir çok insan kentin ortasında köy hayatı yaşamayı bırakıp, gerçek kent yaşamına dönecek. Bir de işin gençlik boyutu var. Gençliğin kendi yaşadığı yerde hayatını geçireceği bir alan yok. Bu dönüşümle bu da sağlanacak. Gençlik, sosyalleşmek için Alsancak’a, Karşıyaka’ya gitmek zorunda kalmayacak.
16 / Süleyman Eryılmaz: Kentsel dönüşüm konuşulduğu gibi naif yürümeyecek maalesef. Mavişehir Carfour yanındaki Kürt ve Çingene mahalleleri boşaltıldı, onları Örnekköy tarafındaki dağlara çıkardılar, boşalttıkları yerlere de devasa binalar dikip uçuk fiyatlara sattılar ve o alan rantsal dönüşüme uğradı. Parası olmayan romanlar ise hala çadırlarda yaşıyor. Kentsel dönüşümün en yoğun olarak saldıracağı yerler, yine Çingene mahalleleri olacaktır. Kapitalizmin inşaat alanı haline getirilecektir. Başbakan anayasayı Aralık ayına kadar çözdük çözdük dedi ve açtığı paragrafı kapadı. Oslo görüşmelerine CHP karşı çıkarak münazaraya karşı olduğunu bir nevi göstermedi mi? Kürt sorununda ise askeri yöntemler felaketi getiriyor. Çatışma kiminle yapılıyorsa, müzakere onunla yapılmalı. Abdullah Öcalan çözümün içine katılmalı. KCK tutuklamaları ise son bulmalı.
17 / Ersin Damarsardı: Anadilin deklare edilmesi lazım, KCK’dan tutuklu olanlar anadillerinde eğitim yaptıkları için tutuklular. Seçim barajı düşürülmeli. Oslo müzakereleri şeffaf olmalı. Suriye’ye ise dış müdahale kesinlikle yanlış, ayaklananlar demokrasi için ayaklandı ve dış müdahale ayaklananları ezer. Askeri vesayet ise bitmedi, barış gelmeden de bitmeyecek. Anayasa için hemen adım atılmalı, değişmez maddeler olmamalı. İnanç hakları olmalı, başörtülülere kamusal alan yasağı acayip bir durum ama bir alevinin cenazesini camiden kaldırması da başka acayip bir durum. Nefret suçları yasası islamafobi ile sınırlı kalmamalı; kadınları, eşcinselleri de kapsamalı. Hrant Dink nefret cinayetine kurban gitti. Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Robert Koptaş’a İşçi Partisi dava açtı, bu da bir nefret suçu. Gelen zamlar kriz yüzünden. Krizin bedeli zam olmamalı, gelire göre vergi alınmalı, dolaylı vergiler kaldırılmalı, asgari ücret alanlardan vergi alınmamalı. Mobbing yasası olmalı. Kentsel dönüşüme ise sahil şeridinden başlanmalı, çünkü oradaki evler İzmir’in havasını engelliyor.
ÖNERİLER
Yok.
ORTAK SONUÇ
Yok.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Toplam 91 sivil toplum kuruluşu e-mail yolu ile davet edildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon ve mail yolu ile parti il başkanlarına ve milletvekillerine ulaştık.
MEDYA İLE
5 medya kuruluşundan 7 kişi katıldı.
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin video gösterildi. Yerel konuya ilişkin olarak Dr. Oktay Gökdemir bir sunum gerçekleştirdi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
İzmir küçük Millet Meclisi Hamalı Pervin Mısırlıoğlu ve Sinan Canbay
05.10.2012 İzmir kMM Toplantı Tutanağı
previous post