Yer: Türkan Saylan Kültür Merkezi
Tarih: 05.06.2010
Katılımcılar:
a. Dernek, Vakıf ve Girişimler:
1- İzmir Romanlar Derneği (Abdullah Çıstır- Başkan)
2- Mazlumder (Kadir Tiril- YK Üyesi)
b. Meslek Odaları
c. Sendikalar
d. Kanaat önderi bireyler (Bir sosyal grup var ama örgütsüz ise veya o kentin simgesi bir kişi varsa)
Katılan Milletvekilleri:
1- İbrahim Hasgür (AK Parti)
Belediye Başkanları:Katılım olmadı.
Mazeret Bildiren Vekiller:
Moderatör: Mustafa Kaylı
Gözlemciler:
1- Eşitlik ve Demokrasi Partisi
Medya:
1- Günaydın Adana
2- DHA
3- İHA
Konular:
Genel konu: Anayasa Değişikliği Paketinde HSYK ve Askeri Yargı
Genel konu: Gazze’de Ambargo Krizi, Ne Yapmalı
Konuşulanlar:
1- İbrahim Hasgür: Filistin cinayetleri gündemi birden bire değiştirdi. Medya gücüyle övünmemiz gerek bu cinayetler ülke olarak bizi yasa boğdu kimse bunu onaylamadı toplumsal bir mutabakat oluşturuldu isteğimiz bir daha böyle bir seyın olmaması yardım konvoyu sadece yardım olarak değil ambargoyu kıracak bir hareket olarak takdir edilmeli. Ben bu durumla iftahar ediyorum AK Partili olarak değil bir sade vatandaş olarak. İsrail’in yaptığı cinayetler hep yanına kalıyordu ama bu sefer Türkiye’nin çabasıyla BM, AB, NATO ve İSLAM KONFERANSI harekete geçirildi. BM’nin kınaması çok etkileyici oldu. Böylece Mısır Refah kapısı açıldı bu bile ambargoyu görece kırdı. Bundan sonra Türk kamuoyu hassas ve takipçi olmalı benim şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
2- Süleyman Eryılmaz: Sunumda Yahudi kelimesi geçti bu beni rahatsız etti Yahudi yerine İsrail halkı kullanılsa daha iyi olurdu çünkü Filistinlilere Müslüman demiyoruz Filistin halkı diyoruz. Çünkü İsrail halkı da barış istiyor buradan hareketle kendi ülkemize bakacak olursak Kürt bölgesinde binlerce köy boşaltıldı eve dönüşler başladı ama istenilen şey olmadı. Taş atan çocuklarla ilgili yasa ortada duruyor şahsi fikrim AK Parti Kürtlerle oynuyor.İsrail’in bu insanlık suçuna karşı birlikte tepki gösterildi çingenelere Kürtlere türbanlılara karşıda aynı tepkiyi birlikte göstermeliyiz Türkiye’nin başarısıyla BM’ de Amerika İsrail katliamını kınadı bu bir başarıdır Türkiye’nin bir başarısıdır ama eksiktir.
Askeri vesayet yargı vesayeti kalkamadan demokrasi olmaz. Sizin çalışmalarını destekliyoruz ama eksik. Madem her şey demokrasi, 22 temmuz 2010’a kadar seçim barajını düşürün. Bu bir samimiyet göstergesidir. 12 Eylül’de bir siyasi parti temsilcisi olarak söylüyorum biz bu anayasayı oylayacağız. Ama bu seçim barajı meselesi bir turnusol kâğıdıdır.
3- Abdullah Çıstır: Tüm dünya gibi biz de bu katliamı lanetliyoruz. İskenderun’daki şehidin aynı zaman denk gelmesi şaşırtıcıdır. Ben buradan romanlara gelmek istiyorum. İsrail meselesine bu kadar tepki verildi. Bizde doğal olarak bize niye aynı müsaama gösterilmedi bu ayıp bize de yapılıyor.
Ayrımcılık yasası ile ilgili kendiniz çalıp kendiniz oynuyorsunuz kusura bakmayın sayın vekilim derneklere sormadan yasa tasarısı hazırlanır mı?
4- İbrahim Hasgür: Biz İHH’ ya git bu yardımı götür demedik bu saldırı bizim beklediğimiz bir şey değildi. Ama diğer meseleler bizim iç meselemiz Aleviler Kürtler Romanlar haklarını ilerletti ve bizde bu demokratik haklar için elimizden geleni süreç içerisinde yapıyoruz yapacağız ayrımcılıkla ilgili yasa tasarısı meclise geldi zaten.
Alevi kurultaylarında gördük ki alevi dernekleri kendi arasında anlaşamıyor. Örgülenen yedi sekiz kurultaydaki tatışmları sizde gördünüz.
Devletin bir kanadı demokratik açılıma ayak diriyor bunları görüyoruz. Kuşkumuz odur ki siz adımlarınızı cesaretli atmazsanız ergenekon sürecinde diğer taraf galip gelecek.
Anayasa mahkemesi 3-5- maddeyi bozabilir diğer maddeler referanduma tabi olacaktır bu durum seçim tarihini etkilemez.
5- Recai Atalay: Gündem çok karışık olağanüstü günler yaşıyor Türkiye. İkili bir yapılanma gelişiyor. Çok sevimli gösterilerek, dünya gündemine müdahale edebilecek bir konuyu küçüçük bir konuymuş gibi ortaya koydular. Muhalefetteki değişim için biranda olağanüstü bir heyecan yaratıldı. Sanki Türkiye’nin bütün sorunlarını çözecekmiş gibi, derin devlet yapısını ortadan kaldıracakmış gibi, Ergenekon’a farklı bir çözüm bulacakmış gibi. Demokratik yollardan yapılamayacak toplumun ümitlerini tüketecek tehlikeli bir yola giriyor ülke.. Yükselen hareketliliği yönetecek bir yapı yok. İktidar var, muhalefet iktidarın yaptıklarına karşı, yapamadıklarını önermiyor. Çözüm üretmiyor. Temel sorun, demokrasi sorunudur. Yani politik belirsizlik ideolojik yetersizlikten kaynaklanıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu sorunları yönetecek yönlendirecek çekim alanlarına ihtiyacımız var. Bakın orada adları var kendileri yok. Ben çok isterdim onun için geldim zaten onlara sorular soralım yanıtlar alalım. Referandum hakkında ne düşünüyor muhalefet. Tamam TV’den izliyoruz. Ama gelip böyle platformlarda ayrıntılı bir şekilde anlatmalılar. İktidarın olduğu yerde muhalefet de olmalı. Toplantı iyi bir toplantı değildi. Nicelik olarak demiyorum bir tek kişi olsa bile bu toplantılar yapılacak. Ama iyi şeyler de çıktı. Temel sorun, demokrasi sorunu. Kimse gündeme getirmiyor. Kürtlerin, romanların bu sorunları dünden bugüne olmadı.
6- Kadir Tiril: Anayasa sürecinde şeffaf bir iktidar göremedik, şeffaf bir devlet olamadık. Hukuk ve demokrasi bağlamında, özellikle bireyin özgürlüğü paralelinde göremedik. Sürekli meclisin üzerinde bir yargı kurumu ve özellikle bu ülkede kırmızı çizgileri belirleyen bir yargının oluşu sürekli insanları rahatsız etti ve ötekileştirdi. Ben bunlardan bahsedilmesini istiyordum. Gerçekten şeffaflık ve demokrasi gerekiyor sayın vekilim. Bu yüzden de hak temelli olmak gerekiyor. Nefret suçları konusunda da bizim rehabilite edilmemiz lazım. Nefret var çünkü bende.
7- İbrahim Hasgür: Türkiye’de 1982’den beri yargı imparatorluğu kurulmuş. Kim eğer belli bir kuruluşun yada güç odağının dediğini yapmazsa o adamın yargı mekanizması içinde olmasının mümkün atı yok. Türkiye’de basına yansımamış binlerce olay var. Düşünsenize bir davada bir hakim karar veriyor, 3 ay sonra aynı hakim farklı bir karar veriyor. Yani arkadaşlar, bu reformları yapmamız lazım. Burada bizim bir artı-eksimiz yok. Kendi adamlarımızı yerleştirme derdimiz yok. HSYK’nın yapısını sunumda gördünüz. Bunun 15 tanesi tamamen hakim ve savcılarda oluşuyor. Demokratik olarak seçiliyor. Yargıtay’dan, Danıştay’dan 11 bin hakimin içinden. Yeter ki şeffaf, hassas, soruşturulabilir olsun. Anayasayı değiştirebilirsek öteki unsurlara daha kolay ulaşacağız. Diğer demokratik engellerin daha kolay aşılacağını düşünüyorum. Türkiye askeri vesayet kalkmadan demokrasiyi gerçekleştiremez. Yargı vesayeti de var ve bunlar iç içe geçmiş durumda. Belediyeler yasa taslağını yaparken askerler peşimizde koştu. Belediyeler sorumlu olduğu alanlarda en yetkili kurum olacak yasayla birlikte. Ama asker diyor ki, bize dokunmayın. Neden dokunmasın, Seferihisar’da 15 km sahil şeridini yılda 2 hafta atıl olanı olarak kullanacaksın diye biz halkı niye mahrum edelim. Niye senden kimse hesap soramasın.
Değerlendirme:
İletişim:
a. Sivil toplum ile
Sivil toplum örgütlerinin bir kısmına e-posta ile bir kısmına ise telefonla ve ziyaret edilerek ulaşıldı.
b. Milletvekilleri ile
Milletvekilleri ile grup başkan vekillikleri ve bizzat telefonla ulaşıldı.
c. Medya ile
31 yerel medya mensubuna e-posta ile bir kısmına ise sms ile ulaşıldı. Toplantıyı izleyen olmadı.
Sonuçlar:
Toplantı tam vaktinde başladı. Bir sivil toplum örgütü temsilcisi ve moderatörle birlikte videoları izledik. Milletvekili ve diğer katılımcılar toplantıya yarım saat sonra katıldı. Toplantıya 10 kişi katıldı. toplantı boyunca ne yazık ki konuya sadık kalınmadı ve konu sürekli dağıldı. Gazze ve anayasa dışında her şeyi konuştuk. Bu sebeple yer yer müdahalede bulunulsa da bir değişiklik olmadı. Sanıyorum artık, sivil toplum özellikle anaysa meselesini konuşmaktan sıkıldı. En azından yargı gibi teknik meselelerde bence öyle değil ama onlar öyle diyor, konuşacak bir şey bulamadıklarını belirtiyorlar. Bu toplantıda da aynı şeyi yaptık konuşsunlar diye zorluyoruz. Onların gündeminde maalesef anayasa yok. İzmir’dekilerin gündemi değil en azından. Bu yüzden bundan sonraki toplantılarda anayasa dışında bir gündem daha belirlemeyi öneriyorum.
Değerlendirenler: Nergis Öztürk- İzmir kMM Girişimcisi