YER: Pazarcılar Derneği
TARİH: 05. 04. 2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / ZİÇEV (Mehmet Güleç – Başkan)
2 / Tüm İşçi Emeklileri Derneği ( Mehmet Kayabaş – Başkan )
3/ İnsiyatifa Azadiya İslami ( M. Atik Okuyucu – İl Temsilcisi )
4 / Goncalar Solmasın Derneği ( Hacı Ormanoğlu – Başkan )
5 / İlim ve Hayra Hizmet Vakfı ( Zülfü Biçerer – Yön. Kur. Üyesi )
6 / İpekyolu Derneği (Abdülkerim Avanoz– Başkan )
7/ Muhtarlar Derneği ( Hayrettin Tanyıldızı – Başkan )
8 / Pazarcılar Derneği ( İbrahim Özdemir – Başkan )
9 / İlim Yayma Cemiyeti ( Hakkı Tüver – Yön. Kur. Üyesi )
10/ Palu Gökdere Derneği ( Selahattin Gürgöze – Başkan )
11/ YADER ( Salih Çetin – Başkan )
MESLEK ODALARI Katılım Olmadı
SENDİKALAR Katılım Olmadı
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
Hayri Bilgehan ( Araştırmacı )
GÖZLEMCİLER
Siracettin Sarı ( Hak-Par İl Başkanı )
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Katılım olmadı
BELEDİYE BAŞKANLARI Katılım Olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR
Sermin Balık ( Ak Parti Elazığ Milletvekili )
Şuay Alpay ( Ak Parti Elazığ Milletvekili )
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
1 / Kanal E
MODERATÖR
Zülfü Biçerer ( İlim Ve Hayra Hizmet Vakfı )
KONULAR
GENEL KONU: Seçimlerin Ardından Türkiye
YEREL KONU:
KONUŞULANLAR
1 / Zülfü Biçerer: Seçim bitti ve halkımızın sağduyusuyla bu seçim sonucuna razı olduğunu görüyoruz. Bu sevindirici bir hadisedir. 10 yıldır iktidarda olan Ak Parti ipi bir kez daha göğüslemiştir. Ak Parti’ nin neden bu kadar oy aldığını düşündüğümüzde, görüyoruz ki bu halk; özüne, kültürüne, milli ve manevi değerlerine tercüman olan bir partiye oy vermiştir. Yani başarının sırrı yerli malında gizli. Türkiye haritasını göz önüne aldığımızda, diğer partilerin tüm işbirliğine rağmen Ak Parti’ nin Türkiye’ nin yarısından fazla ilde ipi göğüslediğini görüyoruz. Diğer partilerin bu seçim sonucunu iyi okuması lazım ve bu doğrultuda proje ve politika üretmesi gerekir. Türkiye’ de istikrar söz konusu olduğunda ekonominin pozitif anlamda düzeldiğini görüyoruz. Nitekim seçimlerden sonra dolar, euro ve altındaki düşüşler bunun en somut örnekleridir. Bu bize şunu gösterir; istikrarlı bir Türkiye Ortadoğu barışı adına, dünya barışı adına çok önemlidir. Şayet bu istikrar böyle devam ederse önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimleri de iktidar partisinin lehine sonuçlanır. Aynı şekilde birbuçuk yıl sonraki genel seçimleri de Ak Parti alır diyebiliriz. Tabi Ak Parti de bu sonuçlarla bir rehavete kapılmamalıdır. Kendisini siyasi, iktisadi ve tüm alanlarda gözden geçirmelidir. Bu seçim sonuçlarından önde gelen dünya devletleri rahatsız olmuşlardır. Çünkü güçlü bir Türkiye dünyada söz sahibi olacaktır. Biz bunu Gezi Parkı olaylarında da gördük, 17 ve 25 Aralık operasyonlarında da gördük.
2 / Hacı Ormanoğlu: Güzel bir seçim oldu, katkılım iyiydi. Ufak tefek sorunlara rağmen halkımız olgunlaşacak, kavga etmeden demokrasiyi hazmetmeyi öğrenecek. Bu seçim gösterdi ki insanlarımız yüz yıl önceki söylemlerden kurtulmak istiyor. Proje istiyor, iş istiyor, üretim istiyor. Doğrusu ben seçim propagandalarını beğenmedim. Çok da farklı şeyler görmedim. Sokaklara bayrak ve flama asarak propaganda yapmak yerine, insanlara proje ve alternatifler sunarak teknolojinin imkanlarından faydalanarak propaganda yapılmalıydı ve bu kadar israf yapılmamalıydı. Nitekim seçim sonuçları gösterdi ki insanlar artık projelere oy vermektedir. Bu konuda biz STK lara görev düşmektedir. Elazığ’ da yüzlerce STK olmasına rağmen sadece 15-20 tanesinin sesi çıkmaktadır. Hepimiz kendimizi gözden geçirmeliyiz ve işi sadece siyasilere bırakmamalıyız. Seçimi kazananlara hayırlı olsun ancak şunu unutmamalıdırlar; sorumlulukları artmıştır ve binlerce insanın üzerlerinde hakları vardır. Allah diyor ki ‘‘ben her şeyi affederim ama kul hakkını asla’’. Bu sorumluluklarını yerine getirenler de binlerce insanın hayır duasını alacaklar, bu da işin diğer boyutudur. Ben seçimde görevli biri olarak, YSK’ nın kendini baştan sona, adam akıllı bir şekilde gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü biz elli yıl önceki sistemler seçim yaptık. Tamam sandıklar şeffaflaştı ama, o pusulalar neydi öyle. Sandık görevlileri yeteri kadar eğitilmedi ve bu da seçimde sıkıntılara sebep oldu. Partiler de propagandalarını yaparken seçmenlerini nasıl oy kullanmaları konusunda mutlaka aydınlatmalıydılar.
3 / Atik Okuyucu: Öncelikle siyasi partilerimizin genel başkanlarının tavırları ve üsluplarının kabul edilemez olduğunu belirtmek isterim. Demokratik ülkelerde sayın ve beyefendi şeklinde hitap edilirken, bizde küfür üslubu kullanılmaktadır. Liderlerin böyle yaptığı bir ülkede tabandakiler ne yapsın. Sayın başbakanın başarısı inkar edilemez, bu seçim zaferi tesadüf değildir. Sayın başbakanın özellikle Kürt sorunu konusundaki girişimleri ve görüşmeleri bu zaferin en önemli etkenlerindendir. Oysa diğer partilere baktığımızda adeta bir bölge partisi haline gelmişlerdir. Ak Parti ise tüm bölgelerde oylarını arttırmıştır. Ben şahsen başarılı buluyorum. Elazığ’ da belediye başkanlığına seçilen sayın Mücahit Yanılmaz’ ın da Ak Parti’ nin değil tüm Elazığ’ ın belediye başkanı olmasını umuyorum.
4 / Hakkı Tüver: gerçekten ülkemizde şu anda huzur var ve inşallah bundan sonra da böyle devam edecektir. Başbakanımızın ve partisinin bu denli halkın teveccühünü kazanması boşuna değildir. Güçlü ve istikrarlı bir Türkiye hem kendisi için, hem de İslami ve Türki diğer devletler için oldukça önemlidir. Halkına zulüm edenleri bertaraf edeceği kanaatindeyim. Bizler de birlik ve beraberlik içinde olursak bu anlamda devlete daha çok katkı sağlarız. Gerçekten halkımız kendine hizmet eden partilere gerekli cevabı sandıkta veriyor. Tıpkı Menderes dönemindeki halkın teveccühü bugünde sayın başbakanımız için kendini göstermektedir. Ancak birbirine zıt görüşteki partilerin Ak Parti karşısında işbirliğine gitmeleri ve Ak Parti gitsin de ne olursa olsun anlayışıyla hareket etmeleri kabul edilemez. Halkımızın dik duruşu tüm bu çabaları boşa çıkarmıştır. İnşallah gelecek ülkemiz ve Müslüman halklar için daha iyi olacak diye düşünüyorum.
5 / Mehmet Güleç: Ben şunu gözlemliyorum; sanki biz bir yerel seçim değil de,adeta bir genel seçim veya bir referandum yapmışız gibi fikirlerimizi beyan ediyoruz.Oysa biz mahallemizi,ilçemizi ve şehrimiz yönetecek insanları belirlemek içi seçime girdik.Maalesef bu hiç konuşulmuyor ve görüyoruz ki bu durum basın ve sosyal medya tarafından da manipüle edilmektedir.Türkiye’ de rejim yeniden değerlendirilmelidir,seçim sistemi yeniden gözden geçirilmelidir.Kalkıp diyorlar ki yüzde 45 oy aldı geri kalan yüzde 55’ e ne olacak. Projeler üretip bu ülkeye katma değer sağlamamız gerekirken, küfür ederek hakaretlerde bulunarak on üç yaşından küçük çocukların duymaması ve görmemesi gereken bir hal aldılar. Dolayısıyla seçimler de hedefinden saptırıldı. Buradaki arkadaşlara sorsak; siz neye oy verdiniz diye hiçbiri belediye başkanının adını anmayacak ve hiç biri adayların projelerinden bahsetmeyecek. Durum öyle bir hal aldı ki, yatak odalarına kadar girilip deşifre edildi ve hiç kimse bunlara tepki göstermedi. Ülkenin mahrem konularını deşifre edilmesi karşısında iktidar ve muhalefetin birlikte hareket edememesine tepkiliyim. Ben sistemin değiştirilmesinden yanayım. Çünkü basın medyayı ele geçiren güçler ülkeyi istedikleri gibi manipüle edebilmektedirler. Yerel seçimleri genel seçim havasına, genel seçimleri ise referandum havasına sokabilmektedirler. Öte yandan biz Elazığ’ da yerel yöneticilerimizi seçerken hiç birinin projesine bakmadan, kapasitelerine bakmadan götürüp oyumuzu verdik. Her şeye rağmen halkın iradesine saygı duymak lazım ve bu tür durumlardan da ders çıkarmamız gerekir. Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimleri için de şunu söylemek istiyorum; siyasi partiler kendileri olmalıdırlar, her parti kendi adayını çıkarmalı ve adayların kendileri değil, projeleri yarışmalıdır. Ben ülkücü görüşe mensup biri olarak, CHP’ nin MHP ile ittifak yapmasını içime sindiremiyorum. Ayak oyunlarıyla sırf o olmasında kim olursa olsun mantığı bu ülkeye zarar verir. Çünkü her partinin bu ülkeye cumhurbaşkanı olacak kapasitede insanı mevcuttur.
6 / Salih Çetin: Bazı arkadaşlarımı adayların projelerinin olmadığından bahsettiler. Oysa bakıyoruz; başkanımız Mücahit Bey’ in çok güzel projeleri olduğunu gördük. Dış güçlerin 17 ve 25 Aralık operasyonlarındaki etkileri seçimleri bir referandum havasında algılamamıza sebep oldu. Dolaysıyla ABD dışişleri basın sözcüsünün ‘‘ bir imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz ’’ demesi Türkiye’ de insanları rahatsız ve rencide etti. Oysa gördük ki 30 Mart’ ta halk imparatorluğun çökeceği düşüncesine aylarıyla gereken cevabı verdi. Yerelde baktığımız zaman ulaşımın çözümüne yönelik ELBÜS projesini, teknoloji geliştirme merkezi olan EBAM projesini, ayrıca Harput’ un kalkınmasına katkı sağlayacak olan Fünikelerin olduğunu görüyoruz. Şunu da belirtmek isterim; bazı tv kanallarında halka aptal diyen ve halkın iradesine saygı duymayan bazı sanatçılara savcılar neden soruşturma açmadılar. Bazı bölgelerde ise seçim sonuçlarına saygı duyulmaması ve olaylar çıkarılması demokrasiye aykırı tavırlardır. Seçim sistemi tartışılabilir ancak bizler bu sistemi kabul ederek seçime gitmişiz. Bizler STK’ lar olarak seçimlerden sonra verilen sözleri ve vadedilen projeleri takip etmeliyiz. Bence cumhurbaşkanlığı seçiminden önce başkanlık sistemine geçilmeli ve ondan sonra seçim yapılmalıdır. Çünkü parlamenter sistemin getirdiği olumsuz sonuçlar yüzde 90 ların üzerindedir. Bu yüzden başkanlık sisteminin ülkemiz için daha faydalı olacağına inanıyorum.
7 / Hayrettin Tanyıldızı: Bu seçimde YSK sınıfta kalmıştır. Ben seçimi kazanmış bir muhtar olarak bunu gözlemledim. Yazıktır bu halkın oylarına. İnanın kullanılan oyların en az yüzde onu iptal oldu, yani iradelerine saygı duyulmadı. Sandık görevlileri yeteri kadar eğitilmedi ve herkes çok zor durumda kaldı. Muhtarlık oylarından dolayı siyasi partiler çok büyük darbe aldılar. Engelli vatandaşların oylarını üç veya dördüncü katlarda kullanıyor olması onları sırtımızda taşımamıza sebep oldu. Oysa yasal olarak sandıkların aşağıya indirilmesi gerekiyordu.
8 / Mehmet Kayabaş: Milletimiz tercihini sandıkta verdiği oylarla ortaya koymuştur.Seçim sonuçlarının milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.30 Mart yerel seçim sonuçlarının verdiği mesaj,demokrasinin yeniden tecelli ettiği yönündedir.Türkiye’nin artık seçim gündeminden uzaklaşarak,özellikle ekonomi gündemini ve cumhuriyetimizin yüzüncü yılına ilişkin hedeflerini konuşması gerekir.Milletimizin de tercihini huzur ve istikrardan yana ortaya koyarak demokrasinin temel unsuru olan seçme ve seçilme hakkının sağlıklı bir şekilde işlemesine verdikleri katkıdan dolayı teşekkür ediyorum.
9 / Abdulkerim Avanoz: Ben bu şekilde yapılan seçimleri doğru bulmuyorum. Kendilerini yönetecek kişileri vatandaşın seçmesi sağlanmalıdır. Oysa alışılagelmiş seçim sistemi devam etmektedir. Aday belirleme sistemi doğru değildir. Bizler vatandaş olarak bu konuları dile getirmeliyiz ki siyasi partilerimiz de bu tür konulara el atsınlar. Vatandaş söz sahibi olmalı ve yetkili kılınmalıdır. Bu sorun bir siyasi partide dile getirilse o kişi dışlanır. Siyasi partilerde bir yerlere gelmek için yalakalık yapmak kaçınılmaz olmuştur. Seçim sonuçlarına saygı duyuyoruz ancak muhalefet partilerinin seçim işbirliğine girmelerini doğru bulmuyorum. Mademki bir partisin, kendine ve projelerine güveniyorsun o halde kendi partinle milletin karşısına çıkmalısın. Bir takım iç ve dış entrikalarla bir yerlere gelmeye çalışmak son derece abes bir durumdur. Özellikle memleketin mahremini dış güçlerin oyunlarına alet etmek hiçbir siyasi partiye yakışmaz. Ben bu seçim sonuçlarının ülkenin geleceğini olumlu etkileyeceğini düşünüyorum.
10 / Selahattin Gürgöze: Halkın iradesinin sandığa yansımasını herkes saygıyla karşılamalıdır. Biz bunun tecelli ettiğini görüyoruz. İnşallah bir sonraki seçimde de iç ve dış karanlık güçlerin esiri olmadan tabanları birbirine zıt ve fikirleri birbirine uymayan ve ülkeyi karanlıklara sürükleyecek oluşumlara meydan verilmeyecektir. İnsanlarımız artık görüyor ve duyuyor, bu insanların sandıktaki iradelerine saygı duymalıyız. İnşallah bu seçim Elazığımız ve ülkemiz için hayırlı olur. Ülkemizin önüne engel olmak isteyenlere en güzel cevabı bu millet sandıkta vermiştir. Seçimler yerel olmasına rağmen bir genel seçim havası yaratıldı. 17 ve 25 Aralık’ ta halkın iradesine yapılan operasyonları ibretle izledik. Bunun sonunda şunu anladık; bu ülkenin iç düşmanları dış düşmanlarından daha iyi çalışmaktadır. Bu da bizim için üzüntü vericidir.
11 / Hayri Bilgehan: Bu seçimde tamamen istikrara oy verilmiştir diyebiliriz. Bu gerçeği kabullenmeliyiz. Amacımız da bu istikrarın devamını sağlamak olmalıdır. Halk bu seçimlerde muhalefet partilerine ideolojilere prim vermediğini göstermiştir. Halk güvene ve istikrara oy veriyor. Bence seçimler tam bir referandum yani güven oylamasına dönüştürüldü. Ben Ak Parti için şunu gözlemledim; belki birtakım politikaları ve vaatleri beğenilmemiş olabilir ancak istikrar vaat ettiği için seçimden galip çıkmıştır. Benim araştırmalarımda 1946’ dan 2002 yılına kadar Türkiye’ nin büyüme hızı ortalama 5.1’ dir. Ak Parti’ nin ilk dönemlerinde ise ortalama yüzde 7 civarlarında olmuştur. Ancak son on yıllık büyüme hızımız ortalama 4.8 olmuştur. Bu düşündürücüdür. Ak parti’ nin ilk dönemindeki büyüme hızı halka yansımamıştır. Süper güç olacak bir Türkiye’ den bahsediliyor. Kişi başı 10.000 dolarlık bir mili gelirle, açlık sınırının 2.500 TL ve asgari ücretin 840 TL olduğu bir ülkenin süper güç olması mümkün değildir. Ülkedeki mevcut sıcak parayı yatırıma dönüştürmediğimiz sürece bu paranın bize bir faydası olmayacaktır. İktidara her kim gelirse gelsin bunları göz önüne almalı ve bu doğrultuda hareket etmelidir diye düşünüyorum. Dediğim gibi bu seçimler bir güven oylamasıydı ve halk bu muhalefet liderlerine güvenmediğini gösterdi. Bu liderlerin en kısa sürede kongrelere gitmek yoluyla değiştirilmesi gerekir. Halkın teveccühünü kazanmak miting alanlarındaki eylem ve söylemlerle değil, yatırımlarla ve projelerle gerçekleşmektedir.
12 / Siracettin Sarı: Siyasi partiler demokrasilerin vazgeçilmez kurumlarındandır. Ancak bugün burada böyle bir konu tartışılırken hiçbir parti temsilcisinin olmaması üzüntü vericidir. Siyaset sürekli ve uzun soluklu bir iştir. Oysa adayların davet edildiği küçük Millet Meclisi toplantısı en üst düzeyde temsil edilmişti. Gönül isterdi ki seçime giren tüm siyasiler bugün burada olsun ve seçim sürecinde yaşadıklarını burada anlatsınlar. Ne yazık ki aynı duyarsızlık STK’ lar da da var. Bu toplantılara yüze yakın STK çağrılmış olmasına rağmen katılımın oldukça düşük olduğunu görüyoruz. Bu da bizim ilgisizliğimizin ve duyarsızlığımızın bir alametidir. Bizler olaylara dönemsel ve kısa süreli olarak bakıyoruz. Oysa biz seçimlerden sonra oylarımıza ve seçilmişlerimize sahip çıkmaz ve onları kontrol etmezsek bir daha aynı varlığı göstermemiz mümkün değildir.
Bu seçimler bizzat iktidar tarafından genel seçim havasına sokulmuştur. Adeta Kurtuluş Savaşı gibi lanse edip bu şekilde de götürdü doğrusu. Bir yandan kendilerine atılan çamura ve lekelere cevap verirken öte yandan Türkiye’ de neler yaptıklarına da yer verdiler. ‘‘ ben lafa değil icraata bakarım ‘‘ sloganı bence çok etkili oldu. Diğer yandan vatandaş işi sadece tapelerle ve ses kayıtlarıyla götürmeye çalışan muhalefet liderlerine pek güven duymadı. Başbakanında bazen dile getirdiği gibi bu muhalefet olduğu sürece Ak Parti daha çok iktidarda kalır. Çünkü muhalefet partilerinin ne bir projesi ne de bir programı var. İlginçtir dünyada üç dönem üst üste iktidar olmuş ve 8 tane seçim kazanmış bir iktidara pek rastlanmamıştır. Biz bundan çok da muzdarip değiliz. Çünkü bir projesi olmayan, değişim ve dönüşümden yana olmayan, mevcut iktidardan daha önde gitmeyen bir muhalefetin çok da takdir edilecek bir yanı olmasa gerek. Biz parti olarak iktidarın her olumlu adımını destekledik. Yetmez ama evet dedik. Şimdi de diyoruz ki ‘‘ halk size bu güveni verdi ve sizin sorumluluklarınız daha da arttı ’’. Örneğin Kürt sorunu konusunda olumlu bir takım adımlar atılmış olmasına rağmen sorun hala olduğu yerde duruyor. Diğer taraftan halledilmesi gereken bir alevi sorunu olduğu yerde duruyor. Yine darbe anayasası sorunu bir an önce çözülmesi gereken bir sorundur. AB’ ye girmek için gerekli adımların atılması gerekiyor. Bu seçimle hükümete bir avans verildi ve hükümetin bu durumu çok iyi değerlendirmesi gerekiyor.
ÖNERİLER
ORTAK SONUÇ
Bu seçimde YSK sınıfta kalmıştır. Seçmen ve seçim görevlileri yeteri kadar bilgilendirilmemiş ve bundan dolayı da halkın iradesinin tam olarak sandığa yansıması sağlanamamıştır. Bu ilkel seçim sisteminden vazgeçilmeli ve bir an önce seçimlerin elektronik ortamda yapılması için gerekli çalışmalara başlanmalıdır.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
80 den fazla sivil toplum örgütüne E-Mail, SMS, Sözlü olarak haber verildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
5 milletvekiline E-Mail ve SMS atılarak toplantı hatırlatıldı.
MEDYA İLE
İldeki neredeyse tüm yazılı ve görsel basın davet edildi, 1 TV kanalı katıldı.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Elazığ kMM Girişimcisi Ercan Sözüer