Yer: Ticaret Odası Toplantı Salonu
Tarih: 05.04.2013
Katılımcılar:
a. Dernek, Vakıf ve Girişimler:
1- MUKADDER ( Nurcan Çetinbaş)
2- Muş Kültür Sanat Merkezi Koop.( Kasım Sığınç )
3- HDK ( Robin Erdenci-Üye)
4-İHD (Saim Atılgan-Muş Şube Başk.)
5- Tütün Koop. (Şehmuz Solgun-Başkan)
6-TEMA Vakfı (İhsan Aytemiş-Muş Şubesi Başk.)
7-Genç TEMA Vakfı (Engin Akyol-Başkanı)
b. Meslek Odalar:
1- TMMOB (Mazhar Altındere)
2-Ticaret Odası (Şehmuz Sinecem-Başkan)
3-TES İŞ Sendikası (Ramazan Erdenci-İl Temsilcisi)
c. Sendikalar:
1- Eğitim Sendikası (Yusuf )
2- Hak İş (Yaşar Kalır-İl Temsilcisi)
3- Teknikerler Birliği (Mehmet Işık-İl Temsilcisi)
Belediye Başkanları –
Millet Vekiller: –
Moderatör: İhsan Aytemiş
Medya: Manşet Gazetesi (Mustafa Söylemez)
Konular:
Genel konu: İklim Değişikliği ve Türkiye
Yerel konu: Muş’un Arıtma Tesisi İhtiyacı
Genel Konu Üzerine Konuşulanlar “İklim Değişikliği ve Türkiye”
1- İhsan Aytemiş: Toplumsal olarak neler yapıyoruz? Bireysel olarak neler yapıyoruz? Toplum olarak çevre sorunlarına ekolojiye karşı çok duyarsızız. Türkiye’nin üçüncü büyük ovasına sahip olmamıza rağmen doğanın veriminden faydalanmıyoruz. Mera ıslahı yapılmıyor.
Normal şartlarda mera ıslah projesi bitmiş olması gerekiyordu. Biz doğaya böyle davrandığımız sürece doğa da bize iyi davranmayacaktır. Böyle devam ederse biz Türkiye’de buğdayı bile ekemeyecek duruma gelebiliriz. Mesela Konya ovası Türkiye için tarımın bel kemiğidir o ovayı bile kaybedebiliriz. Bundan sonra ne yapabiliriz yapacak çok şeyimiz var elbette ki çözümsüz bir şey yok ama şimdi müdahale etmezsek çok geç kalabiliriz. İnsanlar akıbetlerini kendileri belirler. Ağaçları kesiyorlar sonra orman vasfından çıkartıp yeni yasalar çıkartıyor özelleştirip üzerine binalar yapıyorlar. Çocuklarımızın geleceği gasp ediliyor.
2- Mehmet Işık: Ormanları kendi elimizle talan ediyoruz kestik biçtik resmi boyutuyla da böyle. Kentsel dönüşüm yasası çıkarıldı bu kapsamda depreme dayanıksız Türkiye’de 9 milyona yakın bina yıkılacak! Peki neden? Tabi çarpık kentleşmeden dolayı oto kontrol uygulanmadığından dolayı, belediyenin, çevre il müdürlüğünün görevlerini yapmadıklarından dolayı bu gün ülkemizde 9 milyon bina yıkılacak. Yerel yönetimler ve üst düzey kişilerin bu konuyu ciddi takip etmesi gerekiyor. Bir binanın inşaat alanı %35 iken biz inşaat alanını %90 kullanıyoruz yeşil alan ise %10 bırakıyoruz. Mesela Muş’ta hangi kooperatifin %60’şı yeşil alandır?
3- Şehmuz Sinecem : Geçmiş hükümetlerin almış olduğu kararlar yanlış kararlar sonucunda bu gün doğayla ilgili ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Bazı ülkelerde ekolojik dengenin korunması için çıkarılan yasaların ciddi takip edildiğinde güzel sonuçlar elde edildiğini görüyoruz. Bizim ülkemizde hem insanlarımızı bilgilendirmiyoruz hem de yasalarımızı uygulamıyoruz. Biz yasalarımızı uygulasaydık bu duruma gelmezdik. Mesela orman yandığı zaman o ormanı yeniden ağaçlandırmıyoruz, halbuki yanan ormanın yerine yeni bir proje ile ağaçlandırma yapılabilir, yada işlenen ocaklar bittiği zaman oralar tekrar yeşillendirilebilir. Ekoloji hem ülkenin hem de dünyanın sorunudur. Ben inşaatla uğraştığım için yaptığım binaların imar planına uyması ve doğaya zarar vermemesine dikkat ediyorum %25 inşaat alanı diğeri yeşil alan olarak bırakıyorum. Kağıdın geri dönüşümü için ciddi masraf gerektiğinden kimse yanaşmıyor. Doğanın tahribinin azalması için insanları bilinçlendirmek lazım. Örneğin Avrupa’ya gidiyorsun bakıyorsun insanların yemek yedikleri yerlerde plastik için ayrı, gıda için ayrı, kağıt için ayrı çöp kutuları bırakılıyor insanlarda bu kurallara riayet ediyorlar eğitim çok önemlidir. Bu duyarlılığı oluşturmak için kamu kurumları ile ortak işler yapmalıyız.
Burada bunları konuşmamız çok güzel teoride konuştuklarımızı pratiğe dökmemiz gerekiyor.
4- Nurcan Çetinbaş : Bu tür toplantılar çok önemli küçük çemberden büyük çembere doğru gidebiliriz. Avrupa, Amerika gibi gelişmiş ülkelerde bazı insanlar evlerinin ihtiyaçlarını (elektrik, su, ısınma vs. ) tamamen doğayı kullanarak, doğaya zarar vermeden karşılıyorlar bizlerde bu doğa dostu insanların yaptıklarını yapabiliriz. Çevre illerde çöp konteynırları ayrı ayrı şişe, cam, tıbbi atıklar, kağıtlar için aynı konteynırlar kullanıyorlar. Biz Sivil Toplum Örgütleri olarak bunu Muş’ta uygulayabiliriz. Toplumda duyarlılık yaratmak için eğitimler, kampanyalar başlatabiliriz. Kağıtların toplanması hem ticari faydası hem de doğaya ciddi katkısı olan bir yöntem en çok ağaçlar kağıtlar için kesiliyor.
5- Kasım Sığınç: Muş’ta STK’lar olarak bişeyler yapabiliriz. Mesela geri dönüşüm için kağıtlar toplanabilir, şişeler, plastikler toplanabilir resmi kurumları biz zorluycaz onlar finansmanını sağlayacak bunlara odaklanmamız gerekiyor. Biz STK’lar olarak bir çevre platformu oluşturabiliriz. Sağlık il müdürlüğü, çevre il müdürlüğü gibi ilgili kurumlarla görüşmeleri yapıp organize edebiliriz. Yapabilirsek somut bişey çıkar ortaya o somut şey hepimizi mutlu kılar.
6- Robin Erdenci : Sorunlar birbirileri ile ilişkilidir. Hayata nasıl baktığımızla ilgili bir durum. Dün TEMA başkanımıza HDK’nin ekoloji komisyonunun ağaçlandırma kampanyasını başlatmak istiyoruz. Hem güney yamaçlarının kente çok yakın olmasından kaynaklı hem de bir oksijen kaynağı ve görsellik açısından ağaçlandırma çok önemli. Çevre orman müdürlüğü ile görüştüm c200 dönümlük bir arazi ağaçlandırılmış ama o ağaçlandırmayı yok eden bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bizde bir tecavüz kültürü var, doğaya, insan haklarına, kadın bedenine yönelik kültürümüz var. Ekolojik dengeyi sağlamak için yerel yönetimlerin toplumla ortak karar alması önemlidir. Önümüzdeki seçimde mevcut sistemi sorgulayıp gereken mesajı vermek Sivil Toplumun asli görevidir. Yerel seçimlerde bu esas üzerinden gidilmeli. İnsanlar olarak diğer canlıların hayatlarını korumakla yükümlüyüz. Dünyada en çok diğer canlıların hayatlarını talan eden canlı insanlardır belki en vahşi yaratıkta biziz. Doğayı tahrip etmemeliyiz.
Yerel Konu Üzerine Konuşulanlar ‘’ Muş’un Arıtma Tesisi İhtiyacı ‘’
1-Mehmet ışık : Önceki toplantımızda kişisel olarak yaptığım araştırma sonucunda 5 tane HES için başvuruda bulunmuşlar. Biri Varto Sağlıcak köyünde inşaatı devam ediyor 2014’te bitecek, ikinci HES Varto Alabalık, üçüncü HES Varto Yayıklı’da yapılması planlanıyor, dördüncü HES Eralan Köyü tarafında, beşincisi Mercimekkale’de yapılması planlanıyor. Var olan HES’imiz Bakanlar kurulu kararı ile yapılmış. Burada bulunan idarecilerin itiraz hakkı yok bakanlar kurulu kararı en üst karar mercidir. 1984’te çıkan imar yasasında inşaatlar için %35 kullanım alanı %75 yeşil alan kullanılmasını şart koşmuştur. Yerel yönetimler vatandaşa göz yumuyorsa vatandaşın suçu yok ben belediye olarak izin vermezsem bina yapılamaz. Oy kaygısından dolayı seçilenler vatandaşa karşı durmaktan korkuyorlar.
2-İhsan Aytemiş: Hepimizinde bildiği gibi Muş’ta arıma tesisimiz maalesef ki yok. Bütün atıklar zaman içinde yer altı suyuna karışıp karasuya gitmektedir, karasudan da buğdayımız, mısırımız vs. yani bize gelen bütün gıdalar bu suyuyla sulanıyor. Bunun farkında olalım piller kırılıp yerlere atılıyor pilin içindeki radyoaktif maddeler insanlarda ölümcül ve kalıcı hastalıklara neden oluyor. Toprağa karışan her pislik dolaylı olarak bedenimize geliyor. 1 litre atık yağ milyonlarca litre temiz suyu kirletiyor. Biz STK’ların önemli bir rolü var hedef 2023 diyoruz bizim hedefimizde 2023’te nasıl bir olmalıdır bu şekilde giden bir Muş mu yoksa gerçekten doğasıyla barışık, çarpık kentleşmenin olmadığı, yeşil alanların bol bol olduğu bir kenti olacak? Biz Muş’un çevre sorununu rapor haline getirelim tabi çözümleri ile beraber yerel yönetimler ve kamu kurumlarına sunalım biz hatırlatan zorlayan taraf olmalıyız.
3- Robin Erdenci: Genel konuda demiştim ya tecavüz kültürümüz var diye yerelde de adamlar kaldırımları işgal ediyor babasının malıymış gibi kaldırımlara sandalyesini eşyasını yığıyor, bir zihniyet fukaralığı var. İmar planına değinmek istiyorum kenar mahallelere baktığımızda en sağlam zemine bile iki katlık izin veriyor sırf kenar mahalle olduğu için adamın orda 10 dönüm arazisi var yapı yapamıyor. Belediyenin buna izin vermemesinin sebeplerinden biri de oraya yeterince hizmet götürememesinden kaynaklanıyor. Burada kim sağlam bina yaparsa, yeşil alan çok bırakırsa biz ona pozitif ayrımcılık yapıp daha çok katlı yapmasına izin veriyoruz denilemez mi?
4-Mazhar Altundere: 2003 yılında ben o zaman çevre müdürlüğündeydim vali yardımcısı katı atıkların bertaraf edilmesi ile ilgili bizden rapor istedi. Bizde bölgeyiz gezdik raporu tuttuk. Şeker fabrikasının kuyusundan aldığımız numunede katı atıklar vardı. Katı atıkların oranı çok yüksekti sebebi de aşağıda bütün çöpler bir yerde toplanıyordu zaman içinde yer altı suyuna karışıyordu. Kızılağaç tarafında eski bir barik madeni var doğal çukur oluşmuş orayı değerlendirmiyorlar. Biz arıtma tesisi düşünüyoruz ama Muş’ta hala katı atık, tıbbi atıkla ilgili sorunlarımız var. Tıbbi atıkları yanılmıyorsam Elazığ’dan gelip alıyorlar hastanenin önünden geçerken felaket bir koku yayılıyor çocuklar içine girip karıştırıyor bunun hemen yanında bina yaptım sağlık müdürlüğüne dilekçe verdim insan sağlığına zararlıdır kaldırılsın diye belediye buraya ruhsat vermiş. Arıtmasının olması lazım ama öncesinde çöplerimiz ortada önce katı atıkların bertaraf edilmesi gerekiyor her yıl milyonlarca insan ölüyor. Dün çocuğumu hastaneye götürdüm hastane tıklım tıklım çocukların hepsi bağırsak enfeksiyonu kapmış hepsi içme suyundan dolayı.
5-Yaşar Kalır: Bildiğim kadarı ile arıtma tesisi için maliye bakanlığına proje gönderildi ihalesi yapıldı, ödeneği çıktı inşallah kısa zaman içinde yapılır.
Öneriler:
Akil insanlarla toplantı yapılması önerildi.
Ortak sonuç: Dünyada ve Türkiye’de doğanın ekolojik dengesinin bozulduğu bu konu hakkında acil eyleme geçilmesi gerektiği, yerelde kamu kurumları ile bu konu hakkında ortak çalışmalar yürütülmesi gerektiği konusunda ortaklaşıldı.
Değerlendirme:
a Sivil toplum ile
STK ve belediyeler ile toplam 115 kişiye SMS yolu ile bilgi verildi
b. Milletvekilleri ile
Önce bilgilendirme mesajı gönderildi sonrasında telefonla 4 milletvekili ile görüşüldü.
c. Katılımcılarla
Daha önceden STK ile yapmış olduğumuz toplantıda yerel gündemimizi belirlemiştik.
d. Medya ile 2 ulusal 6 yerel gazetelere mail ve sms yolu ile bilgilendirme yapıldı. 1 yerel gazete katılım sağladı.
Sonuçlar: Sivil Toplum Kuruluşları ve katılımcılar birbirlerini dinledi. Toplantı düzenine uygun bir katılım gerçekleştirildi. M. Vekilleriyle tek tek görüşülmesine rağmen kimsenin katılmaması STK’lar tarafından hoş karşılanmadı. Mutfaktan milletvekillerinin katılımlarını sağlamaları konusunda çalışmalara devam etmeli.
Değerlendiren: Nurcan Çetinbaş