YER: Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi, Benal Nevzat Salonu
TARİH: 05.04.2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Anadolu Birliği, Ayşegül Yazıcıoğlu, Suphi Özihlan
2 / DDDD (Demokrasi, Dostluk ve Dayanışma Derneği), Talat Özmen
3 / İzmir Sağlık Hakları Derneği, Mevlüt Ülgen
4 / Ege Geriatri Derneği, Mevlüt Ülgen
4 / İnsanlığa Hizmet Platformu, Nadir Türkoğlu, Burhan Türkoğlu, Neşe Kökel, Mevlüt Türkoğlu
5 / Obezite ile Savaş Derneği, Doğan Emren
6 / Alzheimer Derneği, Dr. Aysel Gürsoy
7 / Atatürkçü Düşünce Derneği, Aynur Aydın, Engin Yılmaz
8 / BİLSES (Bilimsel Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı), Ali İhsan Yıldız
9 / Sosyal Demokrasi Derneği, Nurettin Ataman
10 / Ege Yerel Yönetimleri İzleme Derneği, Hülya Uslu
11 / İzmir Rehabilitasyon Spor Kulübü Derneği, Ramazan Kaymaz
11 / DÜŞ-DER (Düşkünleri ve Yaşlıları Koruma Derneği), Hanife Doğan
12 / Küresel Eylem Grubu Farkında mısın İklim Değişiyor Derneği, Ersin Damarsardı
13 / Afyon Dernekler Federasyonu, Akif Bozdağ
14 / Çevre İçin Hekimler Derneği, Ali Osman Karababa
MESLEK ODALARI
Yok
SENDİKALAR
Yok
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Hürriyet Mısırlıoğlu (izmirizmir.net)
2 / Şebnem Çığ (Emekli Serbest Muhasebeci)
3 / Eda Ebru Naneci (Ege Telgraf)
4 / Sinan Koyuncu (Vekilim TV)
5 / Nesrin Mısırlıoğlu (Emekli)
6 / Nuri Karahan (Emekli doktor)
GÖZLEMCİLER
1 / Birgül Doğa (Cumhuriyet Halk Partisi)
2 / Mahinur Yener (Cumhuriyet Halk Partisi)
3 / Semra Keskin (Cumhuriyet Halk Partisi Karabağlar Kadın Kolları)
4 / Gülşem Avşar (Cumhuriyet Halk Partisi Karabağlar Kadın Kolları)
5 / Yurdagül Kardelen (Cumhuriyet Halk Partisi Karabağlar Kadın Kolları)
6 / Reis Öncü (Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkan Yardımcısı)
7 / Hülya Uslu (Adalet ve Kalkınma Partisi)
8 / Süleyman Eryılmaz (Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Rıfat Sait (Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir Milletvekili)
2 / Özgür Özel (Cumhuriyet Halk Partisi Manisa Milletvekili)
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok.
BÜROKRAT
1 / Şafak Aydın (Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürlüğü)
2 / Murat Şahin (İzmir Meteoroloji 2. Bölge Müdürü)
3 / Ramazan Muslu (İzmir İl Müftülüğü)
AKADEMİSYEN
1 / Ali Osman Karababa (Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı)
MESAJ YOLLAYANLAR
1 / Ak Parti İzmir milletvekili Nesrin Ulema, TBMM'de grup olarak tam kadro bulunmaları gerektiğinden iki gün önce arayarak katılamayacağını bildirdi.
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 50 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Doğan Haber Ajansı
2 / Ege TV
MODERATÖR
Pervin Mısırlıoğlu – Gazeteci
KONULAR
GENEL KONU: İklim Değişikliği
YEREL KONU: İzmir’de Yaşlıların Geleceği
KONUŞULANLAR
1 / Pervin Mısırlıoğlu: TkMM'nin iller bazında toplantı yapısı zaman zaman değişiyor. Bu ay genel konu olarak 'İklim Değişikliği' ve buna paralel yerel konu olarak da 'İzmir'de Yaşlıların Geleceği' başlıklarını konuşmak istedik. Hani yaşlanınca çocuklaşanlarımızın geleceğini… Niye 'İklim Değişikliği'ni düşündünüz derseniz, malumunuz bu sene 64 günlük özel bir sıcak hava dalgası bekleniyor. Isı yükselerek yaşamımızı ciddi bir şekilde etkiliyecek…
2 / Ersin Damarsardı: İklim değişikliği tamamen insan eliyle gerçekleşiyor. Artan karbon seviyesi sebebiyle 'İklim Değişikliği' yaşanıyor. Biz buzullar eriyor diye üzülürken, sanayiciler buzulların erimesinden sonra çıkacak kalanlardaki kaynaklara göz dikmiş durumdalar. Türkiye'de karbon salınımının %41'i kömürden kaynaklanıyor. Krizi teğet geçen ülke olurken karbon salınımında rekor kırdık dünya da. Şehirde toplu ulaşımı kullansak %70-80 karbon salınımı azalabiliyor. Sadece A++, A+++ gibi çözümler karbon salınımını azaltan çözümler değildir.
3 / Mevlüt Ülgen : Önce hasta edip sonra da milyonlarca dolar kaynak aktardığımız sorundan söz ediyoruz. Bu konuda el ele verip daha fazla baskı oluşturmamız gerekiyor.
4 / Süleyman Eryılmaz: Belki haberiniz vardır, Estonya’nın başkentinde toplu ulaşımı ücretsiz kullandırmaya başladı. Avrupa'da bisiklet yolları ulaşım için var ancak İzmir'de hobi amaçlı görünüyor. 'İklim Değişikliği' konusunda endüstriyelizm tartışmaya açılmalı. Ayrıca Aliağa bölgesi gemi söküm tesisleri, rafineri, demir çelik tesisleri ile zaten sanayii tesislerinin bulunduğu bölge. Ben ; Çandarlı'ya yapımı süren Ege Denizinin (Sadece Türkiye'nin değil) en büyük limanı olacağı belirtilen liman bitince bu bölgedeki sanayi tesisleri olağanüstü yoğunlaşacaktır. Buna dikkat çekip vurgulamak gerek.
5 / Ramazan Kaymaz (Korsan:)) Eğitim hakkı herkesin hakkıdır.1992 yılında Kutlu Aktaş'ın eşi yıkılmış bir ek binayı bize verdi. Ancak ulaşım sorunlarından eğitime ulaşılamıyor!..
6 / Ali Osman Karababa: Enerji kaynaklarından ne kadarı Türkiye için gerekli? Sorumuz bu olmalı. Termik santrallerin devlet teşvikiyle açıldığını biliyoruz, bi de bunların işi bitince kapatılma masrafları var. Yani her halükarda devlet eliyle harcanan paralar var. 2050'de Türkiye'nin kuraklaşacağı biliniyor. Neresi kalacak, sadece Doğu Karadeniz yağış alacak. Oraya da H.E.S. yapıyoruz. Yakında oradaki insanlara parayla su satacağız. Politik karar olarak en riskli karar durumundayız. Türkiye refah ülke olma noktasında endüstrileşmeye devam ederken geleceğimizi karartıyoruz. Şu an ki müdahaleyle bile geleceği bir miktar kurtarabiliyoruz.
7 / Nurettin Ataman: Cizre ile Şırnak arasına baraj yapılıyor. Az bir suyun aktığı vadiye. Sebep? Söylenen şu, bunlar güvenlik gerekçesiyle yapılıyor. Sınırdan geçenleri daha rahat kontrol etmek amacıyla.(Bu arada AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait konuyu not aldırdı). Değişen iklim mutlaka bilimsel ve akademik bir çalışmayla çözülmeli. Bunun için kurul oluşturmalı. İklim değişikliği için nükleerden vazgeçilmeli, savaşlar sona erdirilmelidir.
8 / Murat Şahin: Küresel iklim değişikliği Türkiye'de çok hassas inceleniyor. İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu oluşturuldu, İklim Değişikliği Eylem planı hazırlandı, 1. ve 2. Ulusal Bildirim sunuldu, Kyoto Protokolüne imza koyuldu, iklim değişikliği eylem planında sürdürülebilir kalkınma önemlidir, İyimser ve kötümser senaryolara göre planlar hazırlanmakta… İklim değişikliği ve özellikle artan meteorolojik kaynaklı afetler açısından can ve mal emniyeti için korunma tedbirleri ve zarar azaltma stratejilerinin yarar sağlayacağını belirtebiliriz.
9 / Pervin Mısırlıoğlu: 64 günlük sıcaklıkla ilgili ne düşünüyoruz. Dönemsel sıcaklıklarda artma ve azalma çok fazla görünüyor.
10 / Murat Şahin: Evet. Kuvvetli meteoroloji olaylarda yıkıcı bir artış var… Nüfus yoğunluğu, Arazi kullanımı ve kentleşme, Biraz daha sakin düşünüp, analiz ederek, tedbir alarak zararları azaltabiliriz. Şehir planlamasında meteorolojik şartların ve iklim değişikliğinin göz önüne alınması yarar sağlayacaktır.
11 / Ersin Damarsardı: İklim değişikliğinin kaynağı insandır. A+++'larla bu iş çözülmez. Ancak %6-7 indirebilirsiniz…
12 / Murat Şahin: Meteoroloji kaynaklı doğal afetlerde artış var.
13 / Ali Osman Karababa: Afetler doğadan değil insan eliyle olduğunu yaşarken böyle konuşmak doğru değil. Doğayı etkileyen yapay yapılara dikkat etmeli asıl.
14 / Özgür Özel: Meseleyi siyasallaştırmadan ortak akılla ilgili tespitler yapmak lazım. Bu vahşi kapitalizm daha çok enerji kaynağı istiyor… Koruyucu sağlık sistemine kapitalizm hizmet etmez. Kendi ürettiği kaynakları kendi enerjisi yesin ister. Doğaya ve demokratik gruplara yatırım yapılmaz. Ne zaman bürokrat devreye girer, siyasi ranta girmek adına devreye girer. İzmir'de ki yerleşim yapısı rüzgar kesiyor demek dünyanın sorunlarını çözmez. Devletin alma garantisi ile ilgili meselesi var: Doğalgaz! Bu enerjiyi tüketmede kararlığım diyor devlet. Al ya da öde yapılıyor ve en pahalı şekliyle alıyoruz. Burada ki heba olan ekonomiyle pekala hızla alternatif enerji kaynakları oluşturulabilir… Bu ara da iyi şeylerde oluyor; Türkiye'de elektrikli araba üretimi ile ilgili bir Hollandalı firmanın başvurduğunu mutlulukla söyleyebilirim… Ayrıca 'İklim Değişikliği' konusunda hiçbir seçim bildirgesi olmayan Ak Parti'ye karşın CHP'nin sayfa 48'de ki 'İklim Değişikliği' ile ilgili seçim bildirgesini de okumak isterim: Tüm politikalarda iklim değişikliğiyle mücadelenin gözetilmesini sağlayacağız. Dünyada yaşanan iklim değişikliğinin, başta tarım ve turizm sektörlerinde olmak üzere, Türkiye için yaratacağı fırsat ve tehditlerin incelenmesini ve adaptasyon stratejilerinin geliştirilmesini içeren ‘Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi’ni hazırlayacağız. Küresel ısınmayla mücadele için ulaştırmada deniz ve demiryollarıyla toplu taşımacılığın kullanımına ağırlık vereceğiz. Yarattığı hava kirliliği ile vatandaşlarımızın sağlığını da ciddi şekilde tehdit eden termik santrallerdeki yakma teknolojilerinin AB standartlarına yükseltilmesini zorunlu kılacağız. Az karbon, yüksek verim içeren teknolojilerin uygulanmasını sağlayacağız. Enerji ve su kullanımında tasarrufu sağlayan uygulamaları destekleyeceğiz. Rüzgar, güneş ve jeotermal gibi temiz enerji kaynaklarının kullanımını yaygınlaştıracağız.
15 / Rıfat Sait: Son yıllarda 0,75 °C artış var. 2-3°C değil. Üniversitelerin gerçek bilgileri bize vermeleri gerekiyor… Bu arada Şırnak'ta ki baraj olayını inceleyeceğimizi belirtmek isterim… Tasarruf yapalım, Türkiye'de enerji açığı var.
16 / Ali Osman Karababa (Sunum): Yaşlılık, insanın doğumu ile başlayan yaşam süresince, ölümden önce yaşanan kronolojik bir kavramdır. Dünya sağlık örgütü 65 ve yaş üstünü yaşlı grubu sayıyor. 80 ve üzeri çok yaşlı grubu dünyada artan bir nüfus. 1935'te 2000 aralığı nüfus piramitleri istatistikleri baz alınarak 2050'de ülkemizde yaşlı sayısının artacağı ön görülüyor. Ülkemizde bulunan huzurevlerinin sayıları, kapasiteleri ve doluluk oranlarına baktığımızda, 106 Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı huzurevlerinde kapasite 11.732 doluluk 10.688, 2 diğer bakanlıklara bağlı huzurevleri nde kapasite 566 doluluk 566, 20 belediyelere ait huzurevlerinde kapasite 2013 doluluk 1409, 32 dernek ve vakıflara ait huzurevlerinde kapasite 2.720 doluluk 1.904, 7 azınlıklara ait huzurevlerinde kapasite 961 doluluk 673, 128 özel huzurevleri nde ise kapasite 6304 doluluk 4413. Yani toplamda 295 huzurevinin 24.296 kapasitesinde doluluk 19.653 olarak görülüyor… Bir yandan teknolojinin de yaşam süresini arttırma etkisi var ancak kanser artıyor. Doğumdan yaşlılığa kadar sağlığımızı bozan bir yapı var. Bu çark içinde bitkiler güneşten enerji ememez hale geliyor ve azot noksanlığından bitkiler bodurlaşıyor çiçek ve meyve oluşumu azalıyor. Bu sanayileşme hızıyla küresel ısınmaya neden olan sera gazlarından metan gazının salınımı, dünyada evrimin en başına, su ortamındaki tek hücreli fitoplanktona götürecek yaşamı. Küresel ısınmda en yüksek risk yaşlılardadır. Yaş ilerledikçe bu yaşam yapısında akciğer hipertansiyonu ve kronik hastalıklar artıyor… Herkes gözünü buzulların erimesine çevirmişken Sibirya'daki erimenin altta kalan metan gazının yayılma riskini arttırma ihtimali çok büyük bir tehlike oluşturabilir. Şu an ki endüstriyel süreçlerden kaynaklanan karbondioksit emisyonlarının dünyadaki haritasına baktığımızda hiçbir bilimsel öngörü ya da teori bu kadar etkili kalamıyor. Durum korkunç. Sera etkisine neden olan karbondioksit emisyonunun % 80’i fosil kaynaklı yakıtların yanmasıyla, % 20’si ormanların yanmasıyla artıyor. Yine erimelerden kaynaklı deniz seviyesinin yükselmesi kıyı bölgelerde ki insan yaşamını göçe zorlayacak ve yaşlılar kökünden sökülen ağaç misali yeniden ekilemeyecek ve ölecek. Misal, Bangladeş'de bu göçlerden etkilenecek toplam nüfus 17 milyon, yani nüfusun %15'i olarak öngörülüyor. Suyla kaybolacak toplam kara yüzeyi 22.000 kilometrekare yani ülke karasının %16'sı. Sivrisinek vb. böcek alanları ovadan dağa çıkacak. 6.5 milyar kişiden 2 milyar kişi sıtma riski altında, sivsisineklerin yüksek alanlara doğru gelişen göçüyle her yıl 160-200 milyon kişi sıtma hastalığına yakalanmakta. Her yıl 2 milyon ölüm ve bunların 1 milyonu 5 yaş altı çocuk. Tabi bunlar yeni koruma tedbirlerine yol açacaktır. Ancak ekolojik kaos değişim yaratamazsak böyle sürecek. Bakın şu an ki iklim değişikliği neler yaratıyor: Su kirliliği, sel, denizlerin yükselmesi, enfeksiyon hastalıklar, göç, çölleşme, hava kirliliği, sıcak dalgası, kıtlık… Sonuçta tek çare, sanayiyi dizginlemektir. Çünkü gelecekte temiz havaya ve suya ihtiyacımız var. Ekolojinin kuralları ve ilkeleri vardır. Doğa bir bütündür. Doğada çeşitlilik vardır. Doğa en uygun çözümü bulur. Doğada var olan bir şey yok olmaz Doğanın ve doğadaki her şeyin bir sınırı vardır . Doğada öz denetim vardır . Doğa kendisine yapılana tepki gösterir . (Ali Osman Karababa sunumunu süre darlığından kısaltmak durumunda kaldı).
17 / Mevlüt Ülgen: Ege Gereiatri Derneği olarak İzmir'de İleri Yaş Sempozymu düzenliyoruz. Bu yıl aktif yaşlanmayı işledik. Türkiye'de 65 yaş üstü 5 milyon insan var. Biz üniversite, yerel iktidar ve yönetim olarak kaynak problemi olduğunu düşünüyoruz. Yaşlıları huzurevine vardırmadan yaşam alanlarını düzenleyerek ve projeler oluşturarak ortak akıl yaratılabilir.
18 / Şafak Aydın : İzmir'de yaşlı oranı çok fazla. Başbakanın önerisi burada ciddiye alınmalı. 2050'de dünya nüfusunda 2 milyon yaşlı olacak. İzmir'de ise 65 ve üstü % 8-18 olacak. Bu çok büyük bir rakam. Yine İzmir'de huzurevi kapasitesi 3.500'dür. Bu sayıyı arttırarak ‘Yaşlılar Evi’ açıyoruz ve bu ortamlarda gençlerle yaşlıları buluşturuyoruz.
19 / Hülya Uslu: Yaşlıların huzurevlerine değil huzurlu evlere ihtiyacı var.
20 / Şafak Aydın: Yaşlılara 3 ayda bir iş göremez durumuna göre ek gelir verilirken aynı zamanda huzurevlerindeki yaşlılara 106 lira veriliyor.
21 / Özgür Özel: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı eleştiremeyiz çünkü ülkemizde bu konuda ki ilerleyişinde elle tutulacak bir durumu yok. Bakanlığın bu konudaki her adımı desteklenmelidir. Yapılan her şey hizmet için bir ektir. CHP, seçim bildirgesi sayfa 73'de ki 'İtibarlı, bağımsız yaşlılar' başlığı ile bu konulardaki çözüm önerilerini şöyle açıklar: Öncelikle insan onuruna yaraşır bir gelir, kaliteli ve çağdaş bir bakım… Yaşlılarımızın aileleri de dahil kimseye muhtaç olmadan, itibarlı, bağımsız yurttaşlar olarak kaliteli bir yaşam sürdürmelerini sağlayacağız. Yaşlılarımız Aile Sigortası kapsamında destek alacak. Toplumsal yaşamın her alanında yaşlıları dışlayıcı uygulamaların önüne geçeceğiz. Ailede yaşlı bakımının yarattığı sorunları çözecek kurumsal destek ve hizmetleri hızla uygulamaya koyacağız. Evde yaşlılara bakan aile üyeleri için sosyal, psikolojik ve finansal destek sistemleri oluşturacak, mevcut olanları iyileştireceğiz… Ev ortamı sıcaklığında kurumsal bakım… Gelecekte duyulacak yaşlı bakım ihtiyacını karşılamak için yeni bir bakım anlayışı çerçevesinde kapasite ve altyapı çalışmaları yapacağız. Yalnız yaşamak zorunda kalan yaşlı kadınlarımız için gündelik yaşam destekleri ve gündüz bakım sistemleri geliştireceğiz. Günlük bakım hizmeti veren kurumları sayıca artıracak ve geliştireceğiz. Böylece evindeki yaşlıya bakan kadınlarımızın bağımlılık ve sorumluluklarını azaltacağız. Yaşlılarımıza bakım ve destek hizmeti veren kurumlarda onur kırıcı davranışlara asla izin vermeyeceğiz. Özel hayata saygılı olmayan ve para karşılığı sunulan hasta ve yaşlı bakım uygulamaları yerine ücretsiz ve insan haklarına duyarlı bakım hizmetleri geliştireceğiz… Yaşlılara özel sağlık hizmetleri… Önleyici hekimlik, erken tanı ve tedavi hizmetlerinin sağlanacağı yaşlılık hekimliği (geriatri) hastaneleri kuracağız. Evde bakıma ihtiyaç duyan bütün yaşlı yurttaşlarımız için yardımcı sağlık personeli görevlendireceğiz. Yaşlılarımızın göz, diş sağlığı ve genel sağlık durumunun korunması için uzman ekiplerle düzenli taramalar gerçekleştireceğiz… Dünya Sağlık Örgütü yaşlılığı; çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azar azar azalması olarak tanımlamıştır. Yaşlanma sürecinde kuşkusuz kişilerin yitirdikleri bazı yetenekler vardır, fakat geçen zamana karşın kalıcı olan pek çok yeteneğin varlığı da yadsınamaz. Yani yaşlıların değişen davranış ve ihtiyaçlarını görüp ona göre politika üretilmeli. Günümüzde yaşlılar aileler için yük oldu bunu görüyoruz, öte yandan huzurevleri son çare olmalı diye bakıyoruz. Bunu adı tecrittir. Denetime açık şeffaf kurumlar oluşturulmalı. Önemli olan bulunulan yerde kaliteli hizmet oluşturmak ve vermektir.
22 / Pervin Mısırlıoğlu: Erken yaşlandıran bir sisteme sahibiz…
23 / Özgür Özel: Erken emekli etmek çağdaş bir yaklaşımdır. İnsanlar erken emekli edilmeli ancak sosyal güvencesi sıkı tutulmalıdır.
24 / Rıfat Sait: Evet. Denildiği gibi huzurevi değil huzurlu evlere ihtiyaç var. Ancak yine de bizim yaşlıları yanımızda yaşlandırmalıyız. Evde en çok bakıma ihtiyacı olan yaşlılardır. İlerde 65 yaş ve üstü 17 milyon vatandaşımız olacağı söyleniyor… Bizim bu olayları ahlaki ve inanç değerleriyle aşmaya ihtiyacımız var.
25 / Mevlüt Ülgen: Bir kere şunu ortaya koyalım; 65 yaş zorunlu emeklilik yaşıdır. Ne kadar geleneksel kültür bu işi çözer diyorsanız da kültür değişiyor. Bu parçalayan, atomize eden sistemler içinde bu zor, bunu görelim.
26 / Ali Osman Karababa: Sosyal güvenlik sistemleri yakın zamanda yok edilecek. Özel emeklilik yasası nasıl bir bütçeyle karşılanacak Rıfat bey?
27 / Rıfat Sait: Evet. Bu önemli bir uygulama biçimi Avrupa'da. Kademe kademe bu durumu çözeceğiz.
ÖNERİLER
Yok.
ORTAK SONUÇ
Yok.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Toplam 182 sivil toplum kuruluşu, meslek odaları ve sendikalar dahil, e-mail yolu ile davet edildi.
AKADEMİSYEN İLE
Telefon ve mail yolu ile 4 akademisyen davet edildi.
BÜROKRAT İLE
Telefon ve mail yolu ile 3 bürokrat davet edildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon ve mail yolu ile parti il başkanlarına ve milletvekillerine ulaştık.
MEDYA İLE
2 görsel medya kuruluşundan 3 kişi katıldı.
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin video gösterildi. Ömer Madra'nın söz aldığı video bölümünde ses çıkışı teknik bir hatadan dinlenemedi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
İzmir küçük Millet Meclisi Hamalı Pervin Mısırlıoğlu ve Asım Aykut Aksakal
05.04.2013 İzmir kMM Toplantı Tutanağı
previous post