YER: MÜSİAD
TARİH: 05.03.2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / İlim ve Hayra Hizmet Vakfı ( Resul Şahin – Başkan )
2 / İHD ( M. Milat Özçelik – Yön. Kur. Üyesi)
3 / Tüm İşçi Emeklileri Derneği ( Mehmet Kayabaş – Başkan )
4 / Bingöllüler Derneği ( Suphi Döner – Başkan )
5 / Yader ( Salih Çetin – Başkan )
MESLEK ODALARI :
SENDİKALAR:
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER :
1 / Doç Dr. Zahir Kızmaz
2 / Fırat Ateş
3 / Nazım Demirbağ
4 / Dr. Gökmen Ercan
5 / Hüseyin Uğur
6 / Abdullah Bingöl
GÖZLEMCİLER:
1 / Siracettin Sarı ( Hak Par – İl Başkanı )
2 / Atik Okuyucu ( BDP – Yön. Kur. Üyesi )
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Milletvekili katılımı olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
Belediye başkanı katılımı olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 6 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Kanal E
2 / Cihan Haber Ajansı
MODERATÖR
Prof Dr. Mahmut Atay ( F. Ü. Sosyoloji Böl. Bşk. )
KONULAR
GENEL KONU: Kadına Yönelik Şiddet ve Türkiye’ de Kadın Ne Kadar Eşit ?
KONUŞULANLAR
1 / Mahmut Atay: Türkiye’ de neler oluyor dedirten bir problemle karşı karşıyayız. İşlenen kadın cinayetlerinde yüksek öğrenim görmüşlerin oranı yüzde 19 dur. Hiçbir din bu duruma cevaz vermemektedir. İslam bize eşlerimizi ve çocuklarımızı emanet olarak takdim etmektedir. Artık geleneksel bir toplum değiliz, günümüzde kitle iletişim araçlarının artmış olması, eğitim seviyesinin gitgide yükselmesi insanlarımızı bilinçlendirmiştir. Bu bilinçlenme kadınların ihtiyaçlarını şekillendirmiştir. Bu değişimi kadınlarda erkeklerde iyi takip etmelidirler. Eğitim ve öğretim şiddet konusunu aşmada önemli bir etmendir. Ayrıca sorunun çözümünde din de göz ardı edilmemelidir.
2 / Resul Şahin: İşlenen cinayetlerde yüksek öğretim mezunlarının da bulunması eğitim sistemimizde bir eksiklik olduğunu göstermektedir. Başta İslam dini olmak üzere hiçbir din zayıfı ezin ve onlara köle gibi muamele edin demez. İslamiyet dışındaki diğer dinler bu konuda tahrip edilmiş, İslam’ın ise erkek yorumu bunda hakim olmuştur. Oysa peygamber efendimiz bırakın eşlerine şiddet uygulamayı, sert bir tavrı bile olmamıştır. Ortada böyle bir örnek varken hala kadınlara şiddet uygulanması ancak cehaletle açıklanabilir. Bu durum güçlü devletlerin küçük devletleri ezip sömürmesine de benzetilebilir. Kadınların şiddet gördüğü inkar edilemez bir gerçekliktir. Bakıyoruz gücü eline geçiren kadınlar hemcinslerine daha fazla şiddet uygulamaktadırlar. Bunun en basit örneğini üniversitedeki ikna(baskı) odalarıyla açıklayabiliriz. Oysa burada gücü elinde bulunduran kadının hemcinsini daha iyi anlayabilmesi gerekir.
3 / Salih Çetin: Salih Çetin: Ailelere eğitim desteği sağlanamadığı için kadın cinayetleri devamlı artış göstermektedir. Aile danışma sistemi kurulabilirse bu tür olayların azalacağına inanıyorum. Bu noktada tüm şehirlerde kadın sığınma evleri kurulmalıdır.
4 / Atik Okuyucu: Bir ayette ‘’ilmi okumak, yazmak ve öğrenmek her kadın ve erkeğe farzdır’’ diyor. İslam adına kadına yapılan şiddet kesinlikle dine dayandırılmamalıdır. Dinde kadın erkek ayrımı yapılmaz ve erkek üstünlüğü de yoktur. Kürtler bölgede hem kadın olarak hem de Kürt olarak iki sefer ezilmektedir. Diğer partiler BDP’ ye bakarak kadın kotalarını yükseltmektedirler. Türkiye de kadınların siyasette en aktif olduğu oluşum BDP dir. İslam da cennet annelerin ayağı altındadır denir. Bu İslam’ın kadına verdiği önemi göstermektedir. Kadını sadece ismi ile değil, her şeyiyle değerlendirmek lazım. Kadın her şeyi yapabilecek konumdadır.
5 / Siracettin Sarı: Tarihsel sürece bakıldığında ilkel komünal dönem hariç hiçbir zaman kadın erkek eşitliği olmamıştır ya da çok az olmuştur. İlkel komünal dönem sonrası kadın ikinci sınıf bir çerçeveye hapsediliyor. Erkek egemen kültürü baskın gelmektedir. Peygamber zamanında kadın değer gören bir obje konumundadır. Ama daha sonraları bu durum değişmiştir. Cumhuriyet döneminde kağıt üzerinde kadınlara bir çok hak verilmiştir. Ama somut anlamda ve toplum içinde bu pek rağbet görmemiştir. Erkek egemenliği perspektifinden olayı değerlendirmek gerekir. Her anlamıyla kadını incelemek ve kadının neden ikinci plana atıldığının nedenlerini yine toplumsal olayları irdeleyerek bulmalıyız. Kadın olmadan hiçbir toplumsal yapı tam anlamıyla başarılı olamaz. Bu noktada devlete çok iş düşmektedir. Kadını ön plana çıkarmada devlet politikası önemli yer tutmaktadır.
6 / Mahmut Atay: 21.yy’ ın kadınların yüzyılı olacağı söyleniyor ve bunun alametleri de var. Bizim sosyoloji 3. sınıfının üçte ikisi kız öğrencilerden oluşmaktadır. Erkekler gece sabaha kadar dışarıda kalabiliyorken kadınlar için böyle bir durum söz konusu değildir. Bu durum kadınların başarısını olumlu yönde etkilemektedir. Kadına yönelik şiddet batıda da var ama istatistiksel olarak arada farklar mevcuttur. Batıda birlikte yaşama süresi gittikçe uzuyor. Kapitalist sistem kadınların bedeninden faydalanıp bir kenara atıyor. Kapitalizm kendi devamlılığını sağlamak için ne erkeğe ne de kadına acıyor. Sosyoloji hürriyetlerin olduğu yerde gelişir.
7 / Zahir Kızmaz: Aile çalışmaları batıda 60 lı yıllarda bizde ise 90 lı yıllarda başlamıştır. ABD’ de her yıl 1500 kadın öldürülmektedir. 20.000 kadın tartaklanmakta ve 2 milyon kadın da darp edilmektedir. Ama batıda bunun sebebi olarak alkol ve uyuşturucu ön plana çıkmaktadır. Bizdeki gibi ataerkil toplum olmaktan kaynaklanmamaktadır. Bizler kavgayı toplumda öğreniyoruz ve öyle devam ettiriyoruz. Kent yaşamı insanda hayal kırıklığı yaşatmaktadır ve bunun sonucu olarak bu deşarj olayını evde eşimize ve çocuğumuza uygulamaktayız. Modernizm in gereği olarak kadının toplumdaki ihtiyaçları artmıştır. Bunun sonucu olarak erkek de egemenliğini şiddetle sağlamaya çalışmaktadır. Ülkemizde aile içi şiddet son 3- 4 yılda suç sayılmaya başlandı. Toplum olarak bir geçiş sürecindeyiz ve bunun sıkıntılarını yaşamaktayız. Şiddet de bunun bir sonucudur. Namus cinayetlerinde mahalle baskısı da söz konusudur. Günümüzde kadınların tercihleri çeşitlenmiş ve artmıştır. Kadınlar en çok yüzde 32 ile erkeğin ailesiyle ilgili konularda şiddet gördüklerini söylüyorlar. İkinci sırada yüzde 22 ile ekonomik sıkıntı, üçüncü olarak yüzde 21 ile erkekle ilgili sorunlar, dördüncü olarak yüzde 18 ile kadınla ilgili sorunlar ve beşinci olarak da yüzde 12 ile çocukla ilgili sorunlar gelmektedir. Yine kadınların yüzde 14 ü gördüğü şiddet karşısında haksızlığını kabul etmektedirler. Şiddet gören kadınların sadece yüzde 8 i STK lara veya emniyete başvurmaktadırlar.
8 / Salih Çetin: Aile danışmanlığı kurumu neden hala kurulmuyor. Bu durum devletin ve ilgili kurumların bir eksikliğidir.
9 / Muhammet Özçelik: Toplumsal yapının bireyler üzerindeki etkisi inkar edilemez bir gerçekliktir. Ama şiddet bireysel tercihlerin bir sonucudur. Şiddetin bir sonraki aşaması Vandalizm dir. İnsanlığın her döneminde şiddetten yana veya şiddete karşı insanlar olmuştur. Bunun toplumsal bir tercihten ziyade kişisel tercihlerin bir sonucu olduğunu düşünüyorum. İnsanlar kendilerini bütün toplumsal baskılara rağmen şiddetten alıkoyabilir.
ÖNERİLER
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
60 kadar sivil toplum kuruluşuna E Mail, telefon, SMS ve bizzat ziyaret edilerek duyuru yapıldı. Toplantı lobisinde TkMM broşürleri de verildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
5 milletvekiline SMS ile çağrı yapıldı, katılım ve geri dönüş olmadı.
MEDYA İLE
Bütün yerel ve ulusal medyaya e mail ile haber verildi.
KATILIMCILARLA
.
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Elazığ kMM Hamalı Ercan Sözüer ve Gönüllü destek veren Yunus Güneş.
05.03.2011 Elazığ kMM Toplantı Tutanağı
previous post