YER: Eczacılar Odası
TARİH: 5 Şubat 2011
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Türkiye İnsan Hakları Vakfı (Mustafa Çinkılıç- Adana temsilcisi)
2/ İnsan Hakları Derneği (Aydın Sincar- Adana Şube Başkan)
3/ Atatürkçü Düşünce Derneği ( Mevlüt Berk- ADD Adana şube yöneticisi)
4/ Dünya Türkmenler Birliği ( Cezmi Yurtsever- Birlik temsilcisi)
5/ Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ( Fatma Temel – Şube YK üyesi)
6/ Pir Sultan Abdal Derneği (Miktat Öztürk – Adana Şube Başkanı
MESLEK ODALARI
1/ Adana Tabip Odası ( Rıza Mete- Oda Başkanı)
2/ Adana Eczacılar Odası (Ali Seçki- Oda temsilcisi)
3/ Elektrik Mühendisi Odası (Mehmet Mak- Oda Başkanı)
4/ TMMOB-İKK (Mustafa Altıokka – İKK Sekreteri)
5/ Adana Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (Nihat Sözütek- Yönetim Kurulu Üyesi)
SENDİKALAR
1/ DİSK ( Kemal aslan- DİSK bölge temsilcisi)
2/ TÜRK-İŞ ( Edip Gülnar – TÜRK-İŞ bölge temsilcisi)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ Özgür Onar
GÖZLEMCİLER
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Katılan milletvekili olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılan Belediye Başkanı olmadı. Ancak, Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisi 1. Başkanı Mustafa Tuncel, Adana Büyükşehir Belediyesi adına toplantıya katıldı
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Kürşat Atılgan (MHP)
2/ Nevin Gaye Erbatur (CHP)
3/ Hulusi Güvel (CHP)
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 1 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1/ KANAL A TV.
2/ KENT TV.
3/ Sabah Gazetesi
MODERATÖR
Mustafa Çinkılıç- Avukat- TİHV Adana Temsilcisi
KONULAR
GENEL KONU: Siyasette ve Toplumda uslüp.
YEREL KONU: Adana’da “Ortak Akıl” işliyor mu?
ANAYASA ….
KONUŞULANLAR
- Mevlüt Berk:, Cumhuriyet tarihinin en kötü üslubu son sekiz yıllık dönemde oldu. Milletin vekilleri sokak usulüyle, argo konuşuyor. Bunların düzey düşüklüğü halka da yansıyor. Halkı da kötü düşünür hale getiriyor. Yani nasıl diyeyim kültürsüzleştirme gibi bir etki bırakıyor. Atalarımızın dediği gibi ' imam cemaat' meselesi. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir Başbakan ana muhalefet partisi liderine 'üç nokta' diye söyledi. Bunun ne kadar feci bir şey, olduğu ve ne anlama geldiğini toplumda herkes biliyor. Bir başbakanın böyle bir konuşma yapmasının bir kültür cinayetidir. Bizim ahlakımızdan toplumumuzun örf ve ananelerine aykırı olduğunu açıktır. Bu su sorunu partilerin yapısının da kaynaklandığını düşünüyorum. Köksüz bir partidir. Emperyalizmin talebiyle kurulmuş bir partidir. Cumhuriyetin değerlerine tamamen karşıdır bir partidir. Bir parti lideri böyle davranınca, diğeri de ona bu aynı düzeyde bir yanıt vermek zorunda kalıyor bunu başlatan kusurludur sorumludur.
- Miktat Öztürk: Toplumsal barışa ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçtiğimiz bu dönüm, hem siyasi, hem de sivil toplum temsilcilerini hem de partim içindeki yöneticilerin üslubuna dikkat etmesi gerekir. Arkadaşa katılmıyorum. Biri başlattı diyen diğerinin de devam etmesi onu haklı kılmaz. Herkes söylediği sözden sorumludur Türkiye'de son bir ay içersinde bu konuda iyi bir sınav vermemiştir. Bize yakışan bir üslup olmamıştır. Eskiden beri parlamentoda olumsuz örnekler vardır. Kusuru yalnızca siyasilerde de aramamak gerekir. meclis bizim aynamızdır. Önce kişiler kendisini eleştirmeli. Bu kademe, kademe yukarıya doğru gitmeli. Kendi vekillerimizi ve kendi partililerimizde eleştirmemiz gerekir. Herkes bulunduğu partisinde eleştirilerini sürdürmeli
- Rıza Mete: Geçmişten bu yana toplumsallıkla insanların bireysel gelişim düzeyleri bir birini etkilemiştir. Bu etkileşim süreci, davranış modelleri; bulundukları coğrafi gelenek görenekle, bilimden aldıkları payla doğru orantılıdır. Sanayi toplumunda insanların kentle göç ettiği dönemlerde iki görüş ortaya çıkıyor:Biri profesyonellerin yönettiği, toplum mühendislerinin yönettiği bir davranış modeli var. Buna profesyonel modeli denilir. Bir de taşradan getirilen İlker davranış modelleri vardır. Bir yazılı metne bakmadan doğaçlama konuşmada bu etki ortaya çıkıyor. bilinç altı dışa vuruyor. Belki Tayyip Bey'in davranışlarını böyle yorumlamak gerekir. Profesyonellerde çıkarcı anlayış vardır. Toplum sizden ne bekleniyorsa danışmanlarınız bir metin hazırlıyor siz bunu konuşun diyorlar. Bunun dışına çıktığınızda gerçekçi duygularınız, arka bahçeniz ortaya çıkıyor. Buda kişinin kendi özü diye bakmam gerekir. Doğru mu? yanlış mı? diye baktığımızda yanılgıya düşülür. Tek bir doğuda yok. Ancak. insana yakışan; uzlaşıcı, yumuşak, orta akıl ile düşünmek, ortak akıl ile taratmaktır. Toplumun önünde olanlar örnek olanlar buna dikkat etmesi lazım. İnsanlar iki şekilde eğitirsiniz. Eğitim öğretimden geçirirsiniz bu uzun vadeli uzun soluklu kalıcı bir yönetimdir. Diğeri ise örneklemedir. Örnekleme yoluyla da kısa sürede eğitirsiniz. Ama kısa vadelidir. saman Alevi gibidir.çok uzun vadeli değildir. insanlar buna bakarak örneğe göre öğrenirler. Örnek modelleri arttırmak lazım
- Nihat Sözütek: Biraz size ters gelecek ama liderler bunu istemiyor. Halkımız istiyor halkımız ideolojik bazda düşüncelerinden uzaklaştı. Tamamen çıkar ve menfaat sarmalı yöneldi. Yoksunluk yoksulluk işsizlik aldı başına geliyor. Liderle izliyor. Anketler yaptırıyor. Reytingleri gözden geçiriyor. Gerilim politikasını sürdürenler, küfür politikasının,külhanbeyi tavrın, sokak jargonunun prim yaptığını görüyorlar. Üzüm üzüme bakarak kararır ama olumsuz kararıyor. Tabanın böyle isteyince liderler de buna uyum gösteriyor. Oy depoları taban bunu istiyor. Liderin de başka çaresi yok. Ben bir oda başkanıyım. Yeri gediğinde bende ajitasyon yapıyorum. Nabza göre şerbet veriyorum. Gerçekleri söylüyorum anlatıyorum bu hoşlarına gidiyorsa devam ediyorum. Hoşlarına gitmezse bende ne gerekiyorsa onu yapıyorum.
- Edip Gülnar: Liderlerin üslubuna dikkat etmesi lazım. Sendika yönetiminde bizde zaman , zaman Nihat beyin dediği gibi davranıyoruz. Anacak partilerin içerisinden de liderler tepki vermem lazım. Devlet Bahçeli'yi parti tabanı eleştiriyor. 'çok sessiz kalıyorsunuz' diyor. Bulun suyunu çok değiştirme başladı bunun baş nedeni ne biliyor musunuz? Kimse kusura bakmasın. Bunun baş nedeni: başbakandır. Kasımpaşalı tavrını sürüyor. bunun bırakmadı. Takımın başında kim varsa hesabı ona sorarlar. Bu üslup konusunda da liderden sorarlar hesabını. Kemal Kılıçtaroğlu da Devlet Bahçeli de sessizdi. Eleştirildiler. Şimdi onlarda bir canavar oldu. Bunları yapan Tayyip beydir. Baştaki insanların dikkat etmeleri gerekir. İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batıralım. Bizde zaman, zaman barbarlık yapıyoruz. Eleştiriye gelmemiz lazım
- Kemal Aslan: Ben aslında liderlerin bu tavırları normal buluyorum. Niye normal buluyor? Bizim topluma göre normal. Bir sendika toplantısında delege genel başkanına;"sen çok yumuşaksın, masaya yumruğunu vurmuyorsun" diyor. Genel başkanda; benim bu tavrım sanki suçmuş gibi eleştiriliyor eğer bu suçsa ben bu suçu işlemeye devam edeceğim dedi. Biz toplum olarak, hırsıza hırsız demiyoruz. Hırsıza "helal olsun" diyoruz. İyi insana enayi diyoruz. Böyle bir toplumda liderlerin tavrı "benim babam senin babanı döver." şeklinde sürüyor. Bu nedenle sözlerime "bizim toplumda bu durum normaldir." diye başladım.
- Ali Seçki: Eleştiren bir toplumsal yapımız olmadığını açıkça ifade edebiliriz. Şu anda siyasi liderler tartışıyor. o nedenle bende toplumun genelini değil siyasi parti lideri açısından konuya bakacağım. Benim siyasi liderlerin rastgele söyledikleri düşünceler olduğu inancında değilim. Bu kadarı danışmanları, bu kadar toplum mühendisleri var. Bunların yani liderlerin, eline verilen bir metinler üzerine konuştukları kanaatindeyim. Böyle konuştukları takdirde kendi toplumuna kendi tabanının mesaj verdiği, gerilim yarattığı ve reytingi yükselttiği götürülüyor, düşünülüyor. Oy oranını artırmak için böyle konuştuklarını düşünüyorum.
- Mustafa Altıokka: Bir düşmana ihtiyaç duyulmasında kaynaklanıyor. Önce bir düşman yaratmak gerekiyor,düşman yaratırsanız kendinize yandaş buluyorsunuz. Bölme politikası son yıllarda toplumda inananlar, inanmayanlar başörtü örtenler, örtmeyenler şekilde bir ayrıma tabi tutuluyoruz. Bu günde mevcut hükümeti destekleyen, desteklemeyen toplum iki ye ayrılmış. Bu bilinerek ve istenerek devam ediyor.
- Aydın Sincar: Ülkede bir demokrasi sorunu var. Bence buna bakmak gerekir. Biz ne kadar demokratik ülkeyiz ve insanlar ne kadar demokrasinin var olmasını istiyor. Önce bunu sorgulamanız gerekiyor. İleri demokrasilerde sorunlar tartışılarak çözülür. İleri ülkelerde bu olmuyor da neden Türkiye gibi geri kalmış ülkelerde oluyor? Bu üslup sekiz yılın, 18 yılın değil cumhuriyet dönemi hatta cumhuriyet döneminde de öncesinde başladı. Geleneksel yapımızda bu var.sokak kültürü, feodal yapı bunun sürmesinin nedenidir. Demokrasiyi özümseme, içselleştirme, eleştiri ve özeleştiriye tahammül yok. Var olan gündeme, ülke sorununa ne çözüm getiririm yerine ne söylersen bu çözümden uzaklaştırırım yarışı başlamıştır.
- Mehmet Mak: Toplum eğitimin ilk yıllarından beri düşünmekten uzaklaştırıldı. Bizim zamanımızda bir felsefe dersi vardı.dersin öğretmeni kitabın bazı sayfalarını yırttırdı. Baktım marksın görüşlerinin oldu sayfaydı. İnsanların düşünceleri engellenerek farklı düşünmesi önlenerek bu hale geldik. Farklı düşüncelere tahammül gösterecek şekilde eğitilmemiş insanlarla gelinen düzey bu kadar olur. Eğer insanların önünde yazılı metin yoksa aklından geçeni söylüyor ve küfürleşme başlıyor. Bizim toplum, hele de yöremiz erkekçe davranıyor. bayan olsa da erkekçe davranıyor. Bizde böyle konuşuyoruz. Yetişme tarzımız konuşma tarzımızı belirliyor aslında.
- Mustafa Çinkılıç: "Durum budur, böyle yürüyor ve değişmez" deniyorsa buradan bir şey çıkmaz. Biz Karanlık yerine biraz aydınlık bir şey söyleyelim. Kendi partimizde olsa bile, kendi büyüğümüze, kendi vekilimize “Dediğin doğru olabilir, ama üslubuna katılmıyorum.” diye bir tarz tutturmamız lazım. Kendimize söz vermemiz lazım, başkasına değil. Nihat başkan söylüyor:"bizde ajitasyon yapıyoruz" Bunu yapmaya başladığımızda bu tabandan tavana doğru olumlu ditsin dediğimiz şey olumsuz gitmeye başlar. evet böyleyiz. doğru. Ama bu olumsuz tablo ila nihayet böyle gidecekse, ört ki ölek yani. Bizim başka bir şey söylememiz lazım. Söylem tarzımızı ısrarlı bir şekilde değiştirelim. Ben inanıyorum ki bir gün doğru olduğun da belki o an için değilse bile bir süre sonra doğru olduğu söylenir. mesela Erdal İnönü’yü nasıl anıyoruz olumlu olarak etkilememiz lazım. Sesimizi yükselte biliriz, küre varan geri zekalı diyen, soysuz diyen, ahmak diyen, tarzı bu noktadan çıkarmamız lazım. Dil önemli "tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır." gibi iyi şeylerde söyleyen bu dilimiz, kötü şeylerde söyleyen bu dilimizdir. Sunumda belirtildiği gibi hangi takımı tutuyorsan başarılı olduğu zaman alkışlıyoruz, başarısız ise eleştiriyoruz. Kendi Genel Başkanımız bir eleştiri yaptığında "tamam eleştirinde haklısın ancak üslubuna katılmıyorum." diyebilmeliyiz. İşte yıllardır tersten kurmaya çalıştığımız Genel Başkan'ın partisi, Genel Başkan'ın il başkanı, hatta Genel Başkan'ın ilçe başkanı olunca Genel Başkan'ına bir şey demiyor. Ama bunu terse döndürebilirsek, bütün partilerde tersine döndürebilirsek belki yukarıyı etkileyebilir yukarıda bundan etkilenir. Her partili kendi genel başkanına yanlış gördüğü üslubunu eleştirel bir tepki gösterirse, gösterebilirse bu durum değişebilir diye düşünüyorum. Bir kapımızın önünü süpürmede biraz tembeliz gibi geliyor.
Gündemin 2. Maddesine geçildi.
“Ortak akıl, ortak başarı” fikrinin doğru olduğu ancak bunun içeriğinin daha da zenginleşmesi gerektiği konuşuldu.
Mustafa Tuncel Ortak Akla ulaşmaya ve sorunları bu yolla çözmeye hangi koşullar nedeni ile geldiklerini açıkladı. Bir yerel yönetimde demokratik yöntemle nasıl başarılı olunacağını tüm Türkiye’ye bu davranışları ile örnek olacaklarını söyledi.
ÖNERİLER
1/ Katılımın siyasi yelpaze olarak çeşitlendirilmesi konuşuldu.
2/ Siyasi Parti İl başkanlarına gidilmesi konuşuldu.
ORTAK SONUÇ
Katılımın siyasi yelpaze olarak çeşitlendirilmesi için çaba sarf edilmesi gerektiği sonucuna varıldı.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
20 sivil toplum kuruluşuna doğrudan telefonla birebir görüşmeyle duyuru yapıldı. Toplantı lobisinde TkMM broşürleri de verildi
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekillerine mutfak aracılığı ile ve cep telefonlarına mesaj ile ulaşılmaya çalışıldı. İki vekille doğrudan telefonla görüşüldü. Bir milletvekilinin sekreteriyle görüşüldü.
MEDYA İLE
Geçmişte basına faks çekiyorduk ancak yeterli ilgi olmuyordu. Bu kaz doğrudan 3 kuruluşla görüştüm. Üçü de temsilci gönderdi
KATILIMCILARLA
Telefonla katılımcılardan konu istedim. Bir öneri gelmedi. Mutfağın genel gündem önerisini sundu. Yerel gündeme ilişkin olarak da ‘Torba Yasa’yı konuşalım’ dendi onun genel bir gündem olduğunu söyledim. Konuşmalardan sonra yerel gündem oluştu.
SONUÇLAR
Mutfağın hazırladığı TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi. Videoların hazırlanması konunun toparlanması açısından olumlu bulundu.
Adana kMM Hamalı Musfafa Çinkılıç