YER: Van Kent Konseyi
TARİH: 06.01.2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Van Kadın Derneği (Aylin ÇELİK, Sema BAĞIŞ – Gönüllü)
2/ İnsan Hakları Derneği (Hamdi BAYHAN – Şube Sekreteri)
3/ Van Gençlik Meclisi (Muhammed Doğan- Dönem Sözcüsü)
4/ Van Kadın Dayanışma Merkezi (Emine ADIYAN- Çalışan)
5/ Mavi Göl Kadın Derneği (Keje GÜLER- Gönüllü)
6/ Yerel Gazeteciler Girişimi (Naif YAŞAR- Gönüllü)
7/ Van Engelliler Meclisi (Necat SARICA- Dönem Sözcüsü)
MESLEK ODALARI Yok
SENDİKALAR
1/ Türkiye Yol İş Sendikası (Ferzende BİLİCİ – Genel Sekreter)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Turgut Demirhan (Afili UyUmSuZlAr)
GOZLEMCİLER
1/Cemal Şen (CHP – İl başkanı)
2/Hekim Karabıyık (AKP – İl Bşk. vekili)
3/M. Ali Yaşim ( AKP- Çatak İlçe Bşk.)
4/İsmet Bner (AKP- İl y.k.)
5/Selami Taşdemir ( AKP- İl Bşk. yrd.)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / Mustafa BİLİCİ (AKP)
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / Belediye başkan yrd. Abdurrahman DOĞAR ( Van Belediyesi)
MESAJ YOLLAYANLAR YOK
DİĞER KATILIMCILAR Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 5 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Van Haber gazetesi
2 / Başkale News
3/Van Bülten
MODERATÖR Cevahir Yiğit BÖKE, Aktivist ( Moderatör, toplantı günü katılamayacağını bildirdiği için devralmak zorunda kaldım, asıl moderatör, Doç. Dr. Zeki Taştan, Akademisyen, Köşe Yazarı
KONULAR
GENEL KONU: Hükümetin 10 yılının değerlendirilmesi
YEREL KONU: Van’daki hava kirliliği
KONUŞULANLAR
(En az 100, En çok 200 kelime ile özetlenmiş, kısa cümlelerle ve konuşanın ağzından)
1 / Hamdi BAYHAN: Dünya STÖ’leri 4. Kuşak hakları tartışırken bizler hala Türkiye’de adaleti tartışıyoruz. Türkiye de sağlık konusu, AKP 10 yılda sağlık konusunda çok çalıştı ve bununla övündü; ama hala paralı bir güvence sağlanıyor, bırakın Kürt sorununu eğitim hakkında AKP ne kadar bireyi hesaba katarak reform gerçekleştirdi. Başbakanın kadın da olsun çocuk da olsun gereken yapılacak demesi ve Ceylan Önkol örneği ya da sokakta tekmelenen kadınlar, bu defa olacak dediğimiz de hükümet bizleri hep yanılttı, insanın merkeze alındığı hiçbir çalışma yapılmadı. Oluşturulan demokrasi buysa ben AKP’nin 10 yılını karanlık görüyorum. Barınma hakkı denen bir hak var ve hala konteynerler da barınan insanlar var. Buradaki sorunların çoğu Kürt sorununa dayanıyor; ancak genel anlamda mesele kürt sorunu değil aynı zaman da kapitalizm ve neo liberal politikalardır. Türkiye’de 10 yılda yargıya güven de azaldı, bugün insanlar özel yetkili mahkemeler de gelişi güzel tutuklanıyor, Türkiye’de yargı artık hükümete hizmet ediyor. Adalet kavramı ideolojik bir hal aldı, bu durum toplumun %30’unu bertaraf etmektir. İnsan hakları açısından Türkiye son 10 yılda gittikçe zayıflamıştır.
2 / Aylin ÇELİK: Kadın perspektifi üzerinden konuşmak istiyorum, hükümet kadın konusunda ne yaptı buna bakmak istiyorum, Türkiye’de 90’lardan bu yana kadın hareketi çok güçlü olmasına rağmen son 10 yılda bu güç kırıldı, bu hükümetin, devleti muhafazakârlaştırmasından kaynaklanmaktadır. Mesela Aileden sorumlu devlet bakanlığı kuruldu, kadın aileden bağımsız bir varlık, bizler bu konu da çok mücadele ettik; ama çözüme gidilmedi. Örneğim deprem sürecinde yalnız kadına barınma hakkı sunulmadı ailen yok mu, kocan, baban, abin yok mu diye cevaplarla karşılaştık. Bizde bu konuyla ilgili bir sürü başvuru var. Kadınlar bu süreçte herkesin yaşadığından daha fazla sorun yaşadı. Koruma kararı kadına şiddet uygulayanın 300 mt. fazla yakınlaşmaması gerekirken eski eşiyle kadın yan yana konteynera konuldu. Bizler konteyner kentlerde polis veya asker durmasın, özel güvenlik bulunsun diye bildirimler de bulunduk; çünkü kadın, polis veya asker tarafından da tacize uğruyordu. Kadın hareketinin yıllardır mücadele ettiği başka bir alan doğurganlık hakkıdır, kürtaj hakkımız elimizden alındı, yakın zaman da iki tecavüz vakası vardı ve hamile kadınlar kürtaj olmakta güçlük çekti, birini kürtajı yapıldı diğeri beş aylık olduğu için kürtaj yaptıramıyor sebebi ise, başvuru sürecinin uzamasıdır. Kadınlar bu ülke de şiddet yaşıyor ve ne yazık ki bunun sebebi aileye yapılan vurgudan ötürüdür. Bir cinayet davasında “sadece benim kardeşim mi karısını öldürdü” diye yanıt veriyor. Mesela Melek KARAASLAN davası, kocası hala elini kolunu sallayarak sokakta dolaşıyor herkes katil olduğunu biliyor. Türkiye’de son 10 yıldır kadın kıyımı oluyor. 3 çocuk doğuramayan kadın, kendini eksik hissettiriliyor. Van’da kömürden kaynaklı bir hava kirliliği vardır. Sosyal yardımlaşma vakfının dağıttığı kömürler havayı kirletiyor. Bu konuyla ilgili çok fikrim yok. Tokilere dağıtılan kömürleri yakanlar boğuluyoruz diyorlar.
3 / Emine BOZKURT: Başbakanın son söylemleriyle birlikte kadına uygulanan şiddet artmıştır. Kürtaj yasağı yasalaşmamasına rağmen uygulamaya girmiştir. Başbakanın kürtajı Robowskiyle eş değer tutması da bir faciadır. Toplantı dar ele alınmış, Van’ı temsil eden tüm STÖ’lerinin burada olmasını beklerdim. STÖ’leri de çalışma alanlarına yönelmişken tehlikeli görülüp günlerce sorguya alınıyor ve pasifize etmeye çalışılıyor. Van’da son dönemde kadın üzerinde ciddi tahribatlara yol açtı, kadın STÖ’leri daraltılmaya çalışılıyor. “ŞÖİM’ler” var mesela devlet eliyle kurulan ve siz şiddetle ilgili başvuru yapıyorsunuz ama çözüm olarak havuz sistemi üzerinden ilerliyor. Bir başvurucu kadın sığınma evine yerleştirilmek üzere günlerce bekleyebiliyor. Biraz Heyecanlıyım, İlk defa AKP vekilleriyle bir araya geliyorum. STÖ’leri buraya katılmamış, sanki umutları kalmamış artım zaten konuşuyoruz, aktarıyoruz bir şey değişmiyor diye düşünüyorlar bu yüzden katılım olmadı diye düşünüyorum. Şehire girerken havanın nasıl kirlendiğini görüyorsunuz. Ekolojik denetimler artmalı, yaz ayında belediyeden isteğimiz var ağaç dikme kampanyaları yapılsın. STÖ’leri ile birlikte ortaklaşa yapılan kampanyalar çok etkili olabilir.
4 / Necat Sarıca: Engelli sorunları gerçekten, gün geçtikçe can acıtıyor. Özellikle Sağlık sorunları var, Dr. ulaşmakta, sıkıntı çekiyor, bankalara gidince sorun yaşıyor, asansörler de yine sorunlar var. 7 basamaktan sonra asansör koymuşlar, engelli 7 basamak nasıl çıkacak, kent alanları engellilere uygun düzenlenmiyor. istihdam alanında ciddi sorunlar var, en son 7000 kişi işkur tarafından istihdam edilmiştir; içerisinde hiç engelli yurttaş yoktur TOKİ’de adama ev çıkmış 3 kat asansöz yok ki çıksın, sorunlarımız bunlardır; umarım hükümetimiz bir çözüm bulur.
5/ Muhammed DOĞAN: AKP’ kendi sürecinde de çok sancılı süreçler yaşadı, her dönem politikaları farklılaştı. Eğitim ve güvenlik konusuna değinmek istiyorum. Bugün üniversiteden mezun olan genç mecburen polis olmak zorunda bırakılıyor. Bir köye, bir okula öğretmen atanması gerekirken, bir tane öğrenciye 3 tane polis atanıyor. Diyelim bugün ekonomik yatırımlar, herkesin hayranlıkla baktığı bu ekonomik yatırımların kaynağı nereden geliyor diye gördük ki, Van depreminden sonra ortaya çıktı, 99’dan bu yana alınan deprem vergileri, deprem için kullanılması gerekirken hükümetin yatırım argümanına dönüştüğünü gördük.2012’de Kürt sorununa bakış açısı, çok farklılaşmış adeta kıyıma dönüşen bir hal almıştır. Başbakan Bolu’da “Biz sizlere dağları deliyoruz” derken burada da bedenleri deliyordu.
6/ Turgut DEMİRHAN: Bizler Robowski Katliamı ile ilgili bir proje yürütüyoruz. Şu an orada bir fotoğraf atölyemiz var, çocuklarla çalışıyoruz. Öncelikle Robowski’den nasıl görünüyor buralar ona bir değinmek istiyorum. 7 yaşındaki çocuk sizlere şunu soruyor “Robowski de tekrar katliam olacak mı”, insanlar orada fırıncılık yapamıyor, kuyumculuk yapamıyor, dokumacılık, hayvancılık, bölgedeki hayvanların öldürülmesinden kaynaklı, yapamıyor, tarımla uğraşamıyor, bu insanların kaçakçılık yapmaktan başka çareleri yok peki tekrar “terörist” sanılıp öldürülecekler mi? Ya da nasıl bir çözüm bulunacak? Kaçakçılık yapamayan insanlar travma yaşıyor başka yolları yok ve siz orada 7 yaşındaki çocuklardan anneye kadar konuşunca AKP kelimesini kullanamıyorsunuz. Başbakan’ı tv de görünce katil diye bağıran çocuklar var. Gelelim AKP’nin siviller ve gençler üzerine etkisine, AKP 10 yıldır korku devleti yaratmıştır. 4-5 kişi bir araya gelince örgüt kurmak suçundan içeriye alınması an meselesidir. Bu yaklaşım genç örgütlenmeyi de etkiliyor. Aynı zamanda AKP son zamanlar da yatırımlardan bahsediyor hangi yatırımlardan nerede bu yatırımlar, genç işsizlik sayısında nasıl bir değişme var? Ankara’daki bir hapşırık, burada biber gazı olarak karşınıza çıkıyor. Her örgütlenme alanı daraltılıyor. AKP maalesef ideolojik ve bölgesel yaklaşım sergileyerek ciddi bir ayrımcılığa neden olmuştur. Bunun en büyük örneği depremdir. Bu arada Başbakan Robowski’den özür dilemesin adaleti getirsin, özür monarşi ülkeler de olur, özür değil, adalet istiyoruz. Ben yerel yönetimi soruyorum: Van’daki kömürcüler denetleniyor mu? Belediye bunları denetleniyor mu? Fabrikalar ne kadar denetleniyor? Elbette AKP’nin dağıttığı kömürler etkili; ama sadece kirlilik buna bağlanamaz. Van’da park oranı çok az, bu nasıl yapılacak, yapılan parklar ne kadar park olmaya uygun bunları da konuşmak lazım.
7/ Sema BAĞIŞ: 10 yılı değerlendirme şansımız yok, o kadar çok şey yapıldı. Merak ettiklerimi soracağım sadece: Kürtaj meselesi, örneğim Dr. isterse kürtaj yapar diye madde var, tecavüz mağduru bir kadın ne yapacak Dr. insiyatifine mi kalacak, ne olacak? Bir de şiddet yasası var, yapılabilir hakları bunlardır; fakat ailenin korunması gerekir. Aileyi korumak, kadını korumuyor ki, örn: Tekirdağ’da kadın nüfus müdürlüğüne gidiyor adres değişikliği yapacak, memur şiddet uygulayan kocanın yanına gönderiyor git ondan belge al diye. Bu böyle giderse kadın nasıl korunacak? Birde Van’da belli sokaklar var şiddet mağduru kadın polisten destek almak isteyince polis o mahalleye girmiyoruz, diye açıklama yapıyor, tehlikeliymiş o mahalleler, o mahalleler de oturan kadınlar şiddet görecek mi? Açlık grevleri olurken, burada biri var açlık grevine girdi mi girmedi mi belli de değil canım ya da ya sev ya terk et gibi söylemler oldu, bunlar yine olmaya devam edecek mi? Ben bu sorularımın yanıtını istiyorum.
8/ Naif Yaşar: Ben bu toplantının gündemini önemsiyorum, 10 yıllık süreçte neler olup bittiğine baktığımız da STÖ’leri nerede; seçim yarışında olan STÖ’leri yok, maalesef bu diyalogsuzluk yıllardır devam ediyor. Burada hak ihlalleri olur, STÖ’lerden ses seda yok, bir uzlaşı temeli oluşturulmuyor. Kentimizdeki istikrarsızlıklar canımızı çok sıkıyor, bugün bu atmosferse beni umutlandırdı, STÖ’leri bu konu da çok samimi değil, samimi olsa bugün burada olur. En azından 2-3 soru sorabilirdi. Merkezi yönetimi bağlı STÖ’lerinin şubeleri sessiz, Bekir KAYA tutuklandığında biz STÖ’lerine neden tepki göstermiyorsunuz sorusunu sorduk o zaman Burhan KAYATÜRK çıktı ve “Bugün Bekir Kaya’nın başına gelen bizim başımıza gelmeyeceği ne malum” dedi. Yani biz burada STÖ’lerinin yerelden katılımımın olmaması çok kötü, basın nerde medyadan kaç kişi var, bakın mesele burada diyalogsuzuz.
9/ Cemal ŞEN: AKP’nin iktidarı sürecinde bu 10 yıllık olumsuz süreci değerlendirmek bana çok zor geliyor, milli görüş gömleğini çıkarttığını söyleyerek parti kuran Başbakan, gömleğinin altında bu kimliği sinsine tuttuğunu görüyorum. Gömleği cana yakın bir yere giymiştir. 2011 yılında 7,2 şiddetindeki o can alıcı depremden başlamak istiyorum. Aslında AKP’nin iç yüzü bu depremde ortaya çıkmıştır. 650’ye yakın yurttaşımızı kaybettik. 250 bin yurttaş şehri terk etmek zorunda kaldı. Başlattığımız bir kampanya ile Akdeniz bölgesinde 400-450 yurttaşımızı yerleştirdik. Ben orada yurttaşların ne kadar zorluklar çektiğini gördük AKP uluslararası yardımı red ederek kendi gücünü sınamıştı, çadır kentler de insanlar yandı. Konteynerlar kendi yandaş şirketlerine yaptırıp rant elde ettiler. Bu kentin insanları depremden sonra 2. Bir deprem yaşadı, o depremde Robowskidir. AKP’nin siciline Robowski kara leke olarak işleyecek. “Biz öldürmeseydik, bu insanlar kaçakçılıktan tutuklanacaktı” diyen bir Başbakan var. Halkımız ölüme her iki olayda da ölümle cezalandırdı.
10/ Abdurrahman DOĞAR: Böylesi platformları önemsiyoruz. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren o militar yapıyla, sivil toplum arasında hep bir sorun oluştu. Darbeler de buna örnektir. Devler kendisine muhalif olan, kendisine dur diyen her yapıyı terörist olarak gördü. Bu yüzden sivil toplum çok iyi bir yapı olamadı. Hükümet sivil toplum yapılarına hep müdahil olur ve şu anda bile bu strateji vardır. Maalesef sivil olarak ciddi bir muhalefet olunamıyor. Devletin mağdurların ancak bu işi çözer zihniyetiyle AKP başa geldi. 2002-07 arasında başbakanın dili bölgede umutla karşılandı ve sevindirici hale geldi. Bölgenin sorunları konusunda kendisinin bir aktör olduğunu, çözebileceği sinyallerini verip bu konu da inandırıcılıkta yakaladı. Devlet kendisine muhalif olan bütün odaklarını ötekileştiriyor, düşman görüyor. Kendisine benzemeyen herkesle ilgili başbakanın ağır sözleri var. Özellikle bunun en büyük mağdurları Kürtlerdir. Kürt özgürlük hareketi kolay kolay tasfiye edilemez, nitekim de edilememiştir. Başbakanın son süreçteki sözleri hakaret ve küfür noktasındadır. Gelinen süreçte hükümet inandırıcılığını yitirmiştir. Çatışmanın savaşın olduğu yerde, ekonomiden, sosyal politikalardan bahsedemezsiniz. Yaptığınız yatırımlar da boşa gider. Asıl meseleyi bir çözün öncesinde. Bütün sorunların odak noktasına Kürt sorunu gelir cuk diye oturur. SYV dağıttığı kömürler havayı kirletiyor. Yerel yönetimler bunu denetleyemez, engelleyemez. Belki kamuoyuna duyurur daha fazlasını yapamaz. Kaliteli kömür istiyor insanlar. Çevre kontrol müdürlüğü kurduk ama ben buna etkili olacağına inanmıyorum. Devlet politikası olarak ilerleyen yardım çalışması var, yardımı engellemek yanlış olabilir; ancak kaliteli kömür dağıtılması sağlanabilir. Van’daki kömürü halletmek lazım.
11/ Hekim KARABIYIK: Bu toplantıyı çok önemsedim. Kentin menfaatleri söz konusu olduğunda bir araya gelmek önemlidir. Çok notum var; ancak sn Vekil bunların hepsini cevaplayacaktır. Süre de kalmadı zaten, o yüzden sözleri sn. Vekile bırakıyorum.
12/ Mustafa BİLİCİ: Son günlerde ülke genelinde yaşanan süreçler olumlu olarak değerlendiriyorum. (Burada 45 dk. Salondan izin alarak, AKP’nin yaptıkları üzerine konuştu). Sizlerin bizlere elbette eleştirileri olacaktır. Bunlar çok önemlidir. Sabırla dinlememiz lazım. %12-13 engelli vardır. Biz bir bakıcı parası sistemi getirdik, bakımı zordur. Şimdi bu sorun çözüldü. Gerek şahsi bina yapanlar gerek devlet binaları olsun, engelliler düşünülerek yapılmalıdır. Gençlerle ilgili atmış olduğumuz adımlar ortada seçilme yaşını sürekli küçültüyoruz. CHP yanaşmıyor. Kadınlarla ilgili %30 kadın kotamız var. AKP yönetimin her alanında %30 zorunluluk var. Gençlerle ilgili yönetime katılması için çok önem veriyoruz. Güvenlikle ilgili bölgeye de zaten geçmişten bu yana ciddi bir sıkıntı var. Bu sıkıntılar bitmemiştir. Umarım süreçte hal olur ve güvenlik baskısı ortadan kalkar. Büyükşehir Van’ımıza hayırlı olsun.
ÖNERİLER
1 / Aylin ÇELİK: Belediye ve STÖ birleşerek bir basın açıklaması yapsın, SYV kalitesiz kömürüne karşı.
2 / Sema BAĞIŞ: Basın açıklaması yapalım. Mahkemeye verelim.
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
30 STÖ iletişime geçildi, davet edildi; ancak 9 STÖ katıldı. (E-mail, Yazı ile ) elimizde TkMM broşürü olmadığı için verilemedi
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Telefon, mail ile tüm vekillere ulaşıldı, AKP’den yalnızca sn. BİLİCİ’den yanıt geldi. BDP’den sn. TUĞLUK katılmayacağını bildirdi. Diğerleri dönüş yapmadı.
MEDYA İLE
Basının hepsine (12) yazılı ve mail olarak dönüş yapıldı. Sadece 4 basın mensubu katıldı.
KATILIMCILARLA
E-mail olarak konu için yanıt istedik; ancak kimseden dönüş olmadı.
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin videolar gösterildi. Katılımcılar hazırlıklı gelmişti genel konuya, yerel konuya kimse hazırlanmamıştı ve kısa sürdü tek cümleyle bitti. Katılım sayısı ilk defa bu sefer yüksekti. Vekilin katılmasının faydası oldu. Bu anlamda katılımı güçlendirmek için Ankara’dan vekillere ulaşmak daha iyi olacaktır. BDP ve AKP vekillerinin birlikte katılımı çok daha etkili olacaktır. Broşür gönderirseniz daha etkili olabilir. Basın ilk defa bu ay rağbet gösterdi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ VAN kMM Hamalı Cevahir BÖKE
05.01.2013 Van kMM Toplantı Tutanağı
previous post