YER: Malatya Belediyesi Fırat Toplantı Salonu
TARİH: 04 Haziran 2016
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Sakatlar Derneği (Ali Haydar Koyun)
2 / Uluslararası Af Örgütü (Ferman Salmış)
3 / İmam Hatipliler Derneği (Mustafa Baştürk)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Asım Demirkök (Gazeteci)
2 / Hamza Doğuç (Emekli Eğitimci)
3 / Yasemin Özbey (Eğitimci)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Katılan Olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok.
MODERATÖR
Semine Dengeşik
KONULAR
GENEL KONU:Neden Başkanlık,Nasıl Bir Başkanlık?
KONUŞULANLAR
1 / Ferman Salmış Siyasetin konuyu tartışması biraz sorunlu;muhalefet, olmazsa olmazımız parlamenter sistemdir, buna dokunduğunuzda herşeyi yıkarsınız, yerle bir edersiniz. Onlara göre başkanlık sistemi diktatörlüktür, başka tanım içine koymuyorlar böyle bir bakış açısı yönlendirici bir bakış açısıdır. Dolayısıyla baştan kapıyı kapatan, toplumun bunu gerilim üzerinden tartışmasına neden olan bir zemin sunuyor. Aynı şekilde hükümetin de benzer bir tavır sergilemesi, parlamenter sistemi tamamen devre dışı bırakıp sadece başkanlık sistemine vurgu yapması ve çözümün burda olduğunu söylemesi bir yönlendirmedir. Ama onlar parlamenter sisteme diğerlerinin başkanlık sistemine yaptığı olumsuz vurguyu yapmıyorlar, sadece Türkiye için toparlayıcı olamayacağını Türkiye’nin deneyiminden bunun anlaşıldığını söylüyorlar. Kaldı ki başkanlık sistemini isteyen hükümetin Mustafa Kemal Atatürk, İnönü dönemlerine yaptıkları bir vurgu var. Bizde parlamenter sistem 1960’da biraz zemin buldu ve gelişti, onun öncesinde kırk yıllık deneyim var; aslında bu otoriter sistem. Hafıza yenilendiği ölçüde bizim için demokratik olan, bizi daha iyi bir yerlere götüren sistem hangisiyse bunu oturup tartışmamız gerekiyor. Parlamenter sistemde birçok eksikliler listesi ortaya çıkarabiliriz;başta darbeler olmak üzere. Mesela parlamenter sistemi savunanlar şunu söylemiyorlar, nasıl bir parlamenter sistem? Hangi eksiklikler giderilsin? Sadece yüzde on barajı mı, siyasi partiler yasası mı? genel başkanlar tek belirleyici kişiler bunun dışında demokratik bir yapılanmayla yapılandırılmıyor. Aynı şekilde hükümetin de en temel açığı nasıl bir başkanlık sistemi istediğini topluma deklere etmiş değil. Temel sorun şu; iki tarafta da açıklanmamış, detaylandırılmamış bir yaklaşım var ama sanki bize bunlar anlatılmış gibi bir hava veriyorlar. O nedenle bunu üstten alta doğru tartışmayı çok doğru bulmuyorum. Demokratik olan alttan üste doğru tartışılmasıdır.
2 / Mustafa Baştürk Türkiye’nin demokrasi ve insan haklarına ihtiyacı var. Siyasiler işlerine geldiği gibi demokrasiyi yorumluyorlar. Yürürlükte olan bir darbe anayasası var kısmen değişse de tabi. Demokratik ve sivil bir anayasaya ihtiyacımız var. Ama bu parlamenter sistem nezdinde mi tartışılır, başkanlık sistemi nezdinde mi tartışılır göreceğiz. Başkanlık sistemi söz konusu olduğunda özellikle muhalefet partileri direk Tayyip Erdoğan’ı görüyorlar, bu çok büyük bir yanlış. Tartışılması gereken bir şey varsa iktidar partisi de bunu yani nasıl bir başkanlık sistemi istiyorsa detaylarıyla önümüze koyması lazım. Türkiye için daha uygunsa başkanlık sistemine gidelebilinir ama parlamenter sistemde devam edeceksek de öncelikle yeni bir anayasaya ihtiyacımız var. Var olan sıkıntılarımızı aşmamız için sivil toplum örgütlerinin aşağıdan yukarıya doğru tartışması nihayetinde sağlıklı bir sonuç almasında yarar var. Yoksa konuyu sadece siyasiler nezdinde tartıştığımızda sonuca ulaşmamız mümkün değil. Parlamenter sistemi değiştireceksek de insanların daha iyi yaşayabileceği, haklarını özgürce kullanabileceği, düşüncesini ifade edebileceği ve tarafsız bir hukuk sisteminin olduğu ortamın sağlanması lazım. Ama bu parlamenter sistem bizi götürmüyor, tıkanıp duruyor. Sivil toplumun konuyu tartışarak siyasi partilere baskı kurması gerekiyor. Muhalefet ortaya bir şey koyamadan direk karşı çıkıyor ve Erdoğan’ı merkeze koyuyor. Türkiye’yi kimin yönetceği önemli değil, ideolojik kaygılarımızın ber taraf olduğu, herkesin kendini özgür hissetiği ve güven içinde yaşayabileceği bir ortamın oluşturulması lazım.
3 / Asım Demirkök Kafalarımız berrak değil, karışık. Siyasi olarak örgütlenmiş toplumlarda sistemin yerine getirdiği üç temel öğe var, bunlar; kuralları oluşturan yasama, bu kuralların uygulanmasını sağlayan yürütme ve denetleme işlevi üstlenmiş yargı organları. Tarihi süreç içerisinde düşündüğümüzde;eğer Türkiye’de siz 276 milletvekilliği alırsanız yasamayı istediğiniz gibi yaparsınız, yasamanın içinden yürütmeyi çıkarırsınız, cumhurbaşkanını da belirlersiniz, bir de anayasada yüksek yargıyı cumhurbaşkanı atar diye kural koyarsanız alın size sistem. Biz anayasayı değiştirmeden parlamenter sistemi yerine oturtamayız. Anayasayı toplumla birlikte değiştirmeliyiz, birilerinin yaptığı gibi değil. Biz rejimi değiştirmek istiyoruz, devletin kendisini değiştireceğiz. Devlet gücünü anayasadan alıyor. Anayasayı nasıl yapmışız? Demokratik bir cumhuriyetin oluşabilmesi ve demokratik bir anayasanın bunu sağlayabilmesi için başkanlığın olması gerekiyor. Çünkü artık yürütmenin hızlı karar alması gerekiyor. Varolan sistemde bir bakan atandığında bürokrasiye mahkum oluyor, başkanlık sisteminde ise dışarıdan, işi iyi bilen, yıllarını vermiş milletvekilinin tahakkümü altında olmayan kişiler olacak. Başkanlık; yasama,yürütme,yargıyı temelde anayasanın içerisinde birbirini denetleyecek şekilde olması lazım. Siyasi partilerin bunu topluma tek tek anlatmaları gerekiyor. Türkiye’nin sistemi tıkanmış ve bir sistem değişikliğine ihtiyaç var. On yılda bir dayak yememiz mi lazım? Farklı inanç ve kimlikte olan insanların o anayasada hak ve hukuku korunacak, bunu da ancak birlikte yapacağız.
4 / Hamza Doğuç Toplumda açık ve net taraftarlık yapılıyor. Bu da güven duygusunda soru işareti yaratıyor. Oysa bunun nedeni kaliteli ve demokratik bir uygulama, gerek teknokrat gerekse de bürokratların kaliteli bir yönetim anlayışlarının olması lazım. Özal bir dönem bunu yaptı; “işini iyi yapan benim için en kıymetli, en muteber insandır” dedi. Güven duygusu çok önemli,eğer idare edenler verilen yetki iyi kullanılmazsa o güçlendirme yerine yetki kargaşası çıkıyor. Seçim yasası ve siyasi partiler yasası değişmeli. Bizi temsil edenler gerçekten tarafsızlık ilkesi içerisinde objektif kriterlere göre anayasa yapacaklar mı? İktidar ve muhalefet artık yeter diyecek ve siyasi çekişmeyi ve taraftar olmayı bir tarafa bırakarak, ülkenin içinde bulunduğu bu zor durumu aşmak için samimiyetle, doğru ve dürüst konuşmaları gerekiyor. Anayasa ve başkanlık sistemi liselilerin münazara yöntemine dönüştü birisi “ak” derse diğeri “kara” diyor. Toplumda konuşulmadan, tartışılmadan yapılacak değişiklik doğru olmaz.
5 / Ali Haydar Koyun tartışmak ve konuşmaktan çok kavga ediyoruz. Tepedekiler bir şey söyleyince altta bunun yansıması çok farklı oluyor, fanatikliğe dönüşüyor. Siyasi liderlerin daha yumuşak konuşmaları gerekir. Başkanlık sisteminin bize ne getireceği anlatılmalı ki biz de ona göre gidip oy verelim. Mevcut sistemde milletvekili kendini temsil ettiği kişilere karşı değil, genel başkanına karşı sorumlu hissediyor. Bu sistemin değişmesi lazım. Geçtiğimiz süreç sancılı bir süreç, ya doğru bir anayasa çıkacak ya da devenin hörgücü gibi eğri bir anayasa çıkacak. Sürekli değişecek bir sistem değil de bizi uzun süre götürecek bir sistemi kurmamız lazım. Ülkemizde gerçek anlamda sivil toplum örgütü yok. Sivil toplum örgütleri dediğimiz kurumlar siyasi partilerin arka bahçesi gibi. Siyasi partiler ne demişse açıklamaları ve eğilimleri o yönde. Oysa stk ların tarafsız olması lazım ama sivil toplum örgütlerimiz ne yazık ki böyle olmayınca bizler havanda su dövmeye devam ederiz. Giderek kutuplaşma ve bölünmeye doğru gidiyoruz, bu gidişat da yanlış. Siyasi parti liderlerinin daha yumuşak, insanlara daha açıklayıcı bilgiler vermesi lazım, milletvekilleri de partilerin değil, halkın gerçek vekili olmalıdır.
6 / Yasemin Özbey Başkanlık sistemi paketinden ne çıkacak, sorunlarımıza çözüm olacak mı onu bekliyorum. Bu ülkede bütün ırkların, bütün dinlerin kendini daha rahat hissedebileceği, kendilerini ifade edebileceği, özgür bir ortam oalcak mı? Başkanlık sistemi birilerini ne derece yüceltecek ya da birilerini ne derece zedeleyecek onu da bir boyutta düşünmek gerek. Bizler belli sıkıntılı süreçlerden geçtik, çocuklarımızın geleceğinin daha iyi olması için endişe duyuyoruz. Toplumda kutuplaşmanın önüne geçecek, sistemin bize ne getireceğinin tartışılmasına ihtiyacımız var. Taraf olduğumuz siyasi partinin körü körüne yaptığı herşeyi onaylayarak değil de konuşmaya, tartışarak içini doldurmaya ihtiyaç var.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Görüşme, email ve sms çağrı yaptık.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mail, sms davet edildiler.
MEDYA İLE
30 civarında tv, gazete ve internet sitesine çağrıda bulunduk.
KATILIMCILARLA
Email ve sms davet ettik.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Semine Dengeşik
Malatya kMM Girişimcisi