YER: Kocaeli Kent Konseyi Salonu
TARİH: 04.03.2011 saat 18:00 de
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Yahya Kaptan Toplu Yapı Koop.( Abdurrahman Subaşı – Başkan )
2 / MAZLUMDER ( Behlül Metin – Üye )
3 / Kocaeli Kızılay Şubesi ( Muzaffer Şişmanoğlu- Başkan )
4 / Yerel Gündem21 ( Nilgün Doğanay – Üye )
5 / KANÇEV-DER ( Hüseyin Öz – Başkan )
6 / Ordulular Derneği ( Mehmet Çun – Başkan )
7 / Tema Vakfı ( İbrahim Bayram – Başkan Yardımcısı )
8 / ŞEFKAT-DER ( Sezer Demirtaş- Üye)
9 / ŞEFKAT-DER ( Hayrettin Bulan – Başkan )
10 / İDEBİR ( Nezir Esirci- Başkan )
11 / Kocaeli Tarih Bilinci Şubesi ( Kenan Seyrek- Başkan )
12/ Kocaeli Sivil Anayasa Platformu ( Yusuf Aygün – Üye )
13 / İZGİAD ( İsmail Çoruh – Üye )
14 / ÇEKÜL ( Numan Gülşah – Kocaeli Sorumlusu )
15 / ŞEFKAT-DER ( Reyhan Bala – Yönetim Kurulu Üyesi )
16 / Kocaeli Kent Konseyi ( Sedat Yücel – Genel Sekreteri )
MESLEK ODALARI Katılım olmadı.
SENDİKALAR Katılım olmadı.
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Doç.Dr.Münevver Tekcan ( KOÜ Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi)
2 / Araştırma Görevlisi Serpil Yazıcı ( KOÜ Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi)
3 / SHÇEK Genel Müdürü ( İsmail Barış )
4 / Kocaeli SHÇEK İl Müdürü ( Hamdi Kadıoğlu )
5 / Kocaeli İl Müftü Yardımcısı ( Şaban Apaydın )
3 / MAZLUMDER ( Medine Küçük – Üye )
4 / KANÇEV-DER ( Fatih Aysel – Yönetim Kurulu Üyesi )
5 / Tema Vakfı ( Nejdet Kurumanoğlu – Üye )
6 / SHÇEK ( Mükremin Karakoç )
7 / SHÇEK ( Fevzi Koyunoğlu )
8 / SHÇEK ATİAD Toplum Merkezi ( Aynur Serbes – Sosyal Hizmet Uzmanı )
9 / Kocaeli Kent Konseyi ( Emel Ceylan Balcıoğlu – Kadın Kolları Başkanı )
10 / Marmara Ordulular Derneği ( Hüseyin Ocak – Üye )
GOZLEMCİLER
Katılım olmadı.
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Katılım olmadı.
BELEDİYE BAŞKANLARI Katılım olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
Katılım olmadı.
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 19 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
Katılım olmadı.
MODERATÖR Bahri Odabaş / İş Adamı / KkMM Hamalı
KONULAR
GENEL KONU: Kadına Yönelik Şiddet
YEREL KONU: —-
ANAYASA : —–
KONUŞULANLAR
1 / Doç.Dr. Münevver Tekcan: Yılda 1 milyon kişi hayatını kaybediyor. Şiddet sadece darpla sınırlı değil, duygusal, ekonomik, psikolojik şiddet gibi az gelişmiş ülkelerde erkek güçlüdür. Şiddeti önlemenin üzerinde durmalıyız. Geleneksel olarak erkek çocuğunun yetiştirilmesi önemlidir. Ayrıca STK’ lar ile eğitici seminerler, TV programları yapılmalıdır. Yapılan uygulamalar doğru ve yanlışlar gösterilmelidir.
2 / Hamdi Kadıoğlu: Şiddet aile içinde kendine yol bulmaktadır. Bunun için öncelikle erkeklerden başlamalıyız. Bu sorunu engelleyecek ve bitirecek olanda erkeklerdir. Öncelikli sorumuz şiddet neden var olmalıdır? Erkeklere güç sağlanıyor. Bu gücüde kendilerini kanıtlamak için kullanıyorlar. Bunu da etraflarındaki diğer erkeklerden ve kendilerini yetiştiren kadınlardan öğreniyorlar. Erkekler suskun kalmamalı, mücadele de yer almalıdırlar. 1935 yılında 10 Vekil Kadın, 3 Konukevi vardı. 8 konuk evimiz var. Şimdi daha iyi durumdayız, ama yeterli değil tabiî ki, AB nin gerisindeyiz. Konuyu gündemde tutmalıyız. Katkılarından dolayı herkese teşekkür ediyorum.
3 / Aynur Serbes: Şiddeti uzakta aramamalıyız. Yakını başımızda en yakınımızda oluyor. Günde 3 kadın bu yüzden hayatını kaybediyor. Bunların %49 u bu durumu paylaşmıyor. %20 ila %90 toplumdan uzaklaşıyor. Gebelikte bile şiddet başlayabiliyor. Kadın sokağa çıkmıyor. Şiddeti bi şekilde kabulleniyor. Sebep olarak ise sevildiği, kıskanıldığı için böyle bir muameleyle karşı karşıya kaldığı söylenmektedir. Kadınlarımızın şiddete maruz kaldıklarında arayabilecekleri yardım alabilecekleri ve ücretsiz olan bir hattımız bulunmaktadır. 183 nolu telefonu Türkiye’nin her yerinden arayabilmektedirler. Bunun gibi bilgileri topluma yaymalı ve bilgilendirmeliyiz.
4 / Şaban Apaydın: Öncelikle böyle bir program oluşturulduğu için emeği geçenlere teşekkür ederek başlamak istiyorum. Hür iradesi insana iki dünyada da kazandırır. İnsanlara hizmet, mahlukata merhamettir. Allah insanların hoşça geçinmesi için sevgi ve merhameti içimize koymuştur. Sevgi ve merhamet, Allahın varlığına delil sayılmıştır. Sevgi ve merhamet bir ibadettir. İslam dini kadını her zaman yüceltmiştir. Peygamberimize sorarlar, kime iyilik edeyim diye annene yanıtını alırlar tekrar tekrar sorarlar, annene yanıtını alırlar, dördüncüsünde babana buyurmuştur. Veda Hutbesinde ‘Sizin en hayırlı olanınız, kadınlarımıza hayırlı olanınızdır.’ Denmiştir. İslam dininden evveline baktığımızda kız çocukları diri diri gömülüyormuş. Öksüz ve yetimlerin malları yağma ediliyormuş. Şiddetin temeline baktığımızda İslam dininde araştırdığımızda ise böyle bir şeyin mümkün olmadığını çünkü ‘ Birbirini dinleyip anlamanın ibadet’ sayıldığı hatta eşler arasındaki sevgi ve merhametin bir ibadet olduğunu bilmeliyiz.
5 / İbrahim Bayram: Konuşulanlar çok güzel fakat şöyle bir gerçek var ki, şiddete uğrayan kadınların çoğunun okumuş ve belli bir yerde olduğunu görüyoruz. Bununla ilgili olarak Münevver Hocamdan bilgi almak istiyorum.
6 / Doç.Dr.Münevver Tekcan: Dediğiniz doğru tabi ki, dünya görüşü olduğunu düşündüğünüz yada zannettiğiniz hatta aynı meslekten olanlar arasında bu tür olayların olduğunu gördüm. Tahammülsüzlük, stres, yorgunluk olduğunu zannediyorum. Bilmediklerimiz, bildiklerimizden çok fazla bence, yapılan bu eylemler kişinin eğitimi ile de çok ilgili değil kişiliği ile yaşam tarzı, çevresi, ailesi ve yetiştirilme tarzı ile ilintilidir.
7 / Numan Gülşah: Televizyonlarda izliyoruz. Seyrederken insanın kanını donduran haberler, bizler bu durumdan hem rahatsızlık duyuyor, hem de üzülüyoruz. Örneğin: Yasemince diye bir program vardı. Yıllarca itilmişle, kakılmışı izlettiler bizlere, bu sebepten dolayıdır ki, insanlara bu olaylar normalmiş gibi gelmeye başladı. Aslında bizlere rol model olması gerekirler. Bu konuları TV lerde eğitici programlar yapabilir. Tüm taraflar bir arada olmalı ve birlikte bir şeyler yapmalıyız. Cinnet haline gelmiş toplumu nasıl düzeltebiliriz.?
8/ İsmail Barış: ‘Kanuni Zigedavara giderken, karınca öküzün ayağını ısırıyor. Altını karınca üzerine düşürüyor. Ebussuad soruyor. Yarın mahşerde hak kadı olunca, karınca hakkını alır, diyor.’ şiddet zayıf ile güçlü arasındaki kavgadır, aslında askerde ere, makamda memura yapıyoruz. Önlemek tek taraflı değil, manevi, hukuki, sosyal yönleri vardır. 1.Cezalar yeterli değil, 2. Ahlaki doğrularımızı yüceltmeliyiz. 3. Kötü örf ve adetlerimizden sıyrılmalıyız. ‘Beyaz gelinlikle çıktın. Kefenle dönersin ancak ‘ anlayışından uzaklaşmalıyız. Evladımıza şu mesajı vermeliyiz. Bu kapı sana sonuna kadar açıktır. Önce insan olmayı öğrenmeliyiz. Ve insan olmanın gerektiği gibi davranmalıyız. Hiçbir zaman unutmamalıyız, ahlakın kaynağı ilahidir. Bunun için çocuklarımıza hocalar, öğretmenler kul hakkını iyi anlatmalıdır. Batıda ekonomik özgürlük, aile kavramı, şiddet görünürlüğü artarken, dünyanın en hafif geçiş yapan Ülkesi Türkiye, savaşta bile silahı olmayanı öldüremezsiniz. Şimdi konuşuldu TV programlarından daha tehlikeli bir şey var, oda internetdir. Devlet hepimizin kurumudur. Bu sebeptendir ki, şiddet göreni korumak, meslek edindirmek, herkesin görevidir.
9/ Hayrettin Bulan: 15 yıldır bu konularla ilgili olarak çalışmaktayım. 3000 ailenin yerleşim olanaklarını sağladık. İsmail Beyle paslaşarak çalışıyoruz. Kendisi her konuda bizlere yardımcı olmaktadır. Bunun için kendisine tekrar teşekkür ediyorum.
10/ İsmail Barış: Bizi ciddi şekilde eleştiren, samimi ve ciddi başarılara imza atmıştır.
11/ Hayrettin Bulan: Evlerimizden birine Pipa Baka ismini verdik. Gerçekleşen bu olayın unutulmaması için her yıl eylem yapan arkadaşları kutluyorum. Bu evlerde 10.000 kişi kaldı ve hali hazırda kalmakta, herkese açık evlenip gidiyorlar tekrar şiddet görüp geri gelenler bile var içlerinde son olan olaylarda olduğu gibi cezalar çaydırıcı değil, koruma talebi ile 30 kez başvuruda bulunan ve öldürülen Ayşe Paşalı gibi. 4320 sayılı yasa gereği çoğu tutuklu olmadan sıyrılıyor. Şiddet bir numaralı terördür. Koruma isteyen birine Devletsen koruma bulacaksın, personelin yetmiyorsa alacaksın. Ne oluyor, mahkemede düğmeni ilikleyerek, durunca ve bide ‘küfür etti’ dediğinde tahrik indiriminden yararlanarak veya hutta akli dengesi yerinde değil savunması ile ceza almadan salıveriliyor. Emniyet ile kurumlar arası protokol imzalandı. Belediyelerde bununla ilgili çalışmalar hali hazırda yürüyor. Ama genede eksikler var. Kurumlara gidildiğinde 80 tl para veriliyor. Burada anca 3-4 gün kalabilirsin diyorlar. İnsanları çaydırmaya yönelik konuşuluyor. Kanunda ‘Nufüsü 50 bini geçen belediyeler kadın sığınma evi açar.’ Demektedir. Sevgiye muhtaç toplum bir şey yapmıyor. Yeteri kadar gönüllü değiliz!…
12 / İsmail Çoruh: Arifiye de bir Kurban Bayramında yiyeceklerimi alarak bir Sosyal Hizmetle Kurumunu ziyarete gittik. Oraya gittiğimizde yetkili yiyeceğe ihtiyaçları olmadığını, buradaki çocukların sevgi ve şefkate ihtiyacı olduğunu söyledi. Bu bizim geleneklerimizde var olan bir şey Selçuklularda bile yetimleri kadın bacı yetiştiriyordu.
13 / Abdurrahman Subaşı: Bende Sayın Müdürüme bir şey sormak isterim. Yahya Kaptan Toplu Yapı Kooperatif Başkanıyım. Semtimizdeki bayanlar bana gelerek, yardım istediler. Sosyal hizmetlerde bulunan 0-18 yaş grubu çocuklarımıza yardım için, randevu aldık hep beraber gittik. Yetkili Müdür bunun mümkün olmadığını söyledi. Ve şu şekilde bir açıklama yaptı. Konunun hasas olduğunu, gönüllü olarak annelik, ablalık yapmak için belli bir eğitim almış olunması gerektiğini söyledi. Bizlerde bu konuda ne yapabiliriz aşamasında sizlerden yardım istiyoruz. Bu eğitici bir kurs olabilir.
14 / İsmail Barış: Evet konu hasas çünkü burada bulunan çocuklarımız normal bir aile ortamı içinde yetişmedikleri için, pedogolojik ve diğer eğitimlerle donanımlı olunması gereklidir. Sunum yapan arkadaş sosyal hizmet uzmanı yani bunun eğitimini almış bir kişidir. Önceden şartlar daha farklıydı. Şimdi bununla ilgili üniversitelerde bölümler açıldı. Burada yapmış olduğunuz davranış çok güzel ama yardım edeyim derken zarar vermemek gerekir. Yeni bir oluşum içerisindeyiz. Sevgi evlerinide kaldırmayı düşünüyoruz. Onun yerine sizin sorunuza kısmen cevap olacak, yardım etmek isteyenler bu çocuklarımıza iyi bir muhitte ev tutsunlar. Onların kendi ayakları üzerinde sizlerin içinde ve sizlere emanet edilerek yaşamalarını sağlamak gereklidir. Sonuçta bu çocuklar hepimizin çocukları nasıl ki komşumuzdan sorumluyuz. Onlarda bir komşumuz olsun. İl Müdürümüz burada bu konuda ne yapılabilir, detaylı olarak görüşebilirsiniz..
15 / Numan Gülşah: İsmail Beye katılıyorum. Bununla ilgili bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir tane oğlum var. Bundan 20 sene önce tabi SHÇEK gittik. Koruyucu aile olmak istediğimizi söyledik. Oğlumla kaynaşan anlaşan bir çocuk vardı, çok akıllı zeki bir çocuktu. Gidip geliyorduk. Bir müddet sonra hafta sonları bize gelmeye başladı. Yetkili arkadaş çocuğun bizden döndükten sonra çok mutsuz olduğunu söyledi. Çocuğa duygusal olarak zarar verdiği, etkilendiğini söyledi. Ondan sonra ise bir şekilde koptuk.
16 / İsmail Barış: Kurumlarda olumsuzluklar yok değil, ama olaylar münferit olmalıdır. Eğitimli personelin çalışması şartdır. Ama ne olmuş ilkokul mezunu yada mezun bile olmayan insanlar çalıştırılmış. Şuan 11.000 çocuğumuz yurt ve yuvalarda bulunmaktadır. 7000 çocuğumuz çeşitli sebeplerle bırakılmış olduğu yuvalardan ailesine dönmüştür. 30.000 çocuğu destekliyoruz. Çocuk evine yöneliyoruz. Göreve geldiğimde 2004 te 3 Kadın sığınma evi vardı. Şimdi 45 ev var. Yeterli değil tabi ama ben sığınmak istiyorum, diyen kimseyi sokakta bırakmayız. Gerekirse otel tutarız, ama dışarıda bırakmayız. Başbakanımız bana tüm imkanları verdi. Ben geldiğimde 121 Trilyon olan bütçemiz, şuanda 3 Katrilyondur.
ÖNERİLER
1 / Numan Gülşah: Bu konuda STK lar, ilgili kurumlar bir arada çalışarak toplumu bilinçlendirici programlar ve seminerler düzenlemeliyiz.
2/ Ortak Öneri: Bu tür toplantıların yaygınlaşması. İlgili konularda ilgili kişilerle bir araya gelinerek konular hakkında bilgi alışverişinde bulunulması.
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
78 sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı. (E-mail? Faks? Yazı ile? Sözlü? Telefonla? )
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Faks ve mail ile vekillere ulaştık.
MEDYA İLE
2 Yerel Televizyon ve 50 kadar ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi.
KATILIMCILARLA
E-mail ile tüm katılımcılardan konu istedik, yanıt gelmedi, sonuç olarak genel ve yerel konular belirlendi.
SONUÇLAR
TkMM ilkelerimiz videosu ile genel konuya ilişkin videolar gösterildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ Kocaeli kMM Hamalı Bahri Odabaş
04.03.2011 Kocaeli kMM Toplantı Tutanağı
previous post