Yer : Eczacılar Odası
Tarih : 03.07.2010
Yerel Katılım:
Memur-Sen (Cahit Çekmen-Bşk.)
Baro (Yusuf Tanrıseven-Bşk.)
MAZLUMDER (Murat Çiçek-Bşk.)
Nubihar-Der (Nuri Mehmetoğlu-Bşk.)
Özgür Eğitim-Sen (Mustafa Seviçer-Bşk.)
Ticaret ve Sanayi Odası (M. Salih Yıldız-Bşk. Yrd.)
BAT-DER (M.Emin Bulut-Bşk.)
Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti (Fazıl Sezer-2. Bşk.)
Çevre Gönüllüleri Derneği (Hasan Argunaga-Bşk.)
İHD (Eyüp Şahin-YKÜ)
ESM Sendikası (M.Selim Pilotin-İşyeri Temsilcisi)
Türkiye Emekliler Derneği (Bedri Demir-Basın Sözcüsü,Remzi Çekmen-G.S)
Faysal Yaman ( Hakimiyet Gazetesi Yazarı)
Milletvekilleri:
Milletvekili Katılımı olmadı.
Belediye Başkanları:
Belediye Başkanı katılımı olmadı.
Medya:
Yerel basın katılımı oldu.
Moderatör: Sacit Kayasu (Eski Savcı)
Konular:
Genel konu: Anayasa değişiklik paketindeki ekonomik ve sosyal maddeler
Yerel konu: Son yaşanan olaylar ve barış
Konuşulanlar:Son yaşanan olaylar ve barış
Bedri Demir: Kürt halkı olarak büyük bir hayal kırıklığı yaşıyoruz. Büyük beklentilerimiz vardı ama maalesef hevesimiz kursağımızda kaldı. Başbakan herkes elini taşın altına koysun ricasında bulundu ama elini taşın altına koyan herkes tutuklandı. Yaşanan bu süreci anlamış değilim.
Hasan Argunağa: Vekil müvekkil buluşması ama uzun zamandır aramızda vekil göremiyoruz. Ama yine de bu toplantıları önemsiyoruz. Çok acı bir süreç geçiriyor, acı şeyler yaşıyoruz. Batman’da 83 STK bir araya geldi, ortak bir çağrı yapıldı. Farklı kesimlerin üzerinde uzlaşabildiği bir metindi bu. Kürt sorununun çözümü için atılan adımlar yeterli değil. Hükümet bu konuda cesur davranmıyor. Hükümet iyi başladığı, güzel şeyler yaparak hepimizi umutlandırdığı iktiranın son döneminde bir yavaşlama hatta duraklama içine girdi. Çok enteresan ve değişik olayların yaşandığı bir dönemdeyiz. Örneğin Tokat Reşadiye olayı, örneğin hiçbir dönemde olmadığı kadar çok çocuğun cezaevlerinde oluşu gibi… Bize düşen görev çağrıda bulunmaktır. Şuan için acilen silahların susması gerekiyor.
M. Emin Bulut: Sadece bu coğrafyada değil dünyanın her tarafında bir rekabet hali yaşanıyor şu anda. Kürtler geçmişten bugüne kadar hep zulüm ve baskı görmüştür. Kürtler herkesle kucaklaşmış ama karşılığını bulamamıştır. Empati yapmak gerekir. Biraz da Türkler kendilerini Kürtlerin yerine koymalıdır. Kürtler her toplumla hep barış içinde yaşamıştır. Bence Türklerin barışa yönelik adımlar atması gerekir.
Nuri Mehmetoğlu: Tek çözüm var o da demokrasidir. Çözümü silahta bulup bu yola girene silahı bırak demek, ya da devlete operasyonları durdur demek ne kadar etkili olur bilemiyorum. Kürt açılımı paketi bence bitti. Demokratik adımlar atılmadıkça bu iş çözülemez. Bölünme mümkün değildir. Burada görev devletin üst kesimlerine düşüyor. Daha cesur olup ellerini taşın altına koymalıdırlar.
M. Salih Yıldız: Devlet en üst kademesinde, devletin en önemli sorununun Kürt Sorunu olduğu dile getiriliyor. Bu sorun burada hep var, ama ülkenin batısında sadece şiddet olunca gündeme geliyor. PKK açısından bakınca bu onlar için teşvik edici bir durum oluyor. Şu görüldü ki açılım, içi doldurulmamış, PKK’yı tasfiyeye yönelik bir hareket olarak ortaya çıktı. 1500’den fazla Kürt siyasetçi içeri alındı. PKK’yı saf dışı etmeye çalışmak sorunun çözümüne katkı sağlamaz. Her iki tarafta da bu işin sonlamasını istemeyen kesimler var. STK’ların halkın desteğini alarak inisiyatif alması ve etkili olması gerekiyor. AB’ye girme belki de en önemli çözüm olur.
Yusuf Tanrıseven: Kürt sorunu olduğu müddetçe bu böyle devam edecektir. Açılım yapıldı ama içi doldurulmadı. Doğudaki STK’lar kadar batıdaki STK’larda devreye girmeli. Bu durum sadece bir asayiş sorunu ya da ekonomik bir sorun değildir. Tek çözüm, daha fazla demokrasi ve insan haklarıdır.
Murat Çiçek: Burada çözümün yolu bellidir. Önemli olan ortaya iradenin konulmasıdır. Biz Batman’da 83 STK bir açıklama yaptık. Bu açıklamada belirtmek istediğimiz 3 ana unsur vardı. 1- Örgütün silahlı eylemlere son vermesi, operasyonların durdurulması idi. Ülkenin batısında suratlar ekşimeye başladı. İki tarafı da aynı kefeye koyma durumu oluşuyormuş. Oysa bizim temelde söylemek istediğimiz şey devletin operasyon yapmayı gerektirmeyecek, operasyona ihtiyaç duyulmayacak adımlar atmasıydı. 2- Sorun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmelidir. Ne olmalıdır mesela çocuklar içeri alınmamalı, Kürt siyasetçiler içeri alınmamalıdır. Bunlar çözümün önünde engeldir. 3- Demokratik açılım iddiasının içi doldurulmalıdır. Bu sürecin en güzel tarafı bol bol konuşuldu. Bütün düşünceler rahatlıkla dile getirildi. Yapılması gereken en önemli şeylerden biri de örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasıdır.
ANAYASA
Yusuf Tanrıseven: Bu maddelere çok bir itiraz yok. Ama pakete yapılan eleştirilerin tamamına katılıyorum. Her ne kadar yetersiz de olsa iyidir. Eğer devamı gelecekse, diğer adımların önünü açacaksa iyi, yoksa tek başına bir anlam ifade etmez.
Mustafa Sevinçer: Birden fazla sendikaya üye olma hakkının verilmesinin mantığını anlayamıyorum. Tıpkı daha önce sendika aidatını devletin ödemesi gibi…
Remzi Çekmen: Tümden yeni bir anayasa yapılması için hayır denmeli diye düşünüyorum. Malum maddeler nedeniyle Anayasa Mahkemesi’nden döneceğini düşünüyorum.
Cahit Çekmen: Yargısal boyutu önemli olabilir ama çok eksik bir paket oldu. BDP’nin eleştirilerine tam olarak katılmasam da, haklı taraflarının olduğuna inanıyorum. Ama her şeye rağmen destekliyoruz. Destekliyor olmamız yetineceğimiz anlamına gelmesin. Devamını isteyecek ve takipçisi olacağız.
Eyüp Şahin: Ekonomik Sosyal Konsey ile ilgili net bir açıklama yok. Sadece anayasal bir güvenceye alınıyor. İçeriği, yaptırımları ile ilgili net bir bilgi yok. Bu da bağımsızlığı ya da tarafsızlığı ile ilgili şüpheler uyandırıyor.
M. Selim Pilatin: Daha iyisini yapmalarına bir engel mi vardı? Neden yapmadılar ki?
Hasan Argunaga: Çok eksikleri olan bir paket. Ama sonuçta Türkiye’nin önünü tıkayan bir askeri ve yargı vesayeti var. Onları azaltması bakımından bence iyidir. Grev hakkının olmayışı bir eksikliktir.
Nuri Mehmetoğlu: Her şeye rağmen iyidir diye düşünüyorum. Çok sendikalılık sendikaları işlevselleştirecektir.
Faysal Yaman: Sandığı boykot edeceğiz demek çok tehlikeli bir söylemdir. İnsanların hür iradelerine baskı kurmak doğru değildir. Her şeyden önce kimden gelirse gelsin baskının ortadan kaldırılması gerekir. Her türlü baskıya karşı çıkmalıyız. Anayasa Mahkemesi iade ederse Meclis işlevini yitirmiş olacaktır.
Öneriler:
Ortak sonuç:
Değerlendirme:
1. İletişim
a. Sivil toplum ile
70 kadar sivil toplum kuruluşuna mail ve telefon yolu ile diğer bütün STK’lara da basın yolu ile duyuru yapıldı.
b. Milletvekilleri ile
Telefon, faks ve mail ile her dört milletvekilimize de ulaştık, katılım olmadı. 2 vekil mazeret bildirdi(M.Emin Ekmen-Ahmet İnal).
3. Medya
Bütün yerel basın ve ulusal basının temsilcileri davet edildi.
Değerlendirenler:
Cuma Gülcü (Batman kMM Girişimcisi)