YER: MÜSİAD
TARİH: 03. 05. 2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / FİED (Vedat Tanyıldızı – Başkan)
2 / Tüm İşçi Emeklileri Derneği ( Mehmet Kayabaş – Başkan )
3/ İnsiyatifa Azadiya İslami ( M. Atik Okuyucu – İl Temsilcisi )
4 / Goncalar Solmasın Derneği ( Hacı Ormanoğlu – Başkan )
5 / İlim ve Hayra Hizmet Vakfı ( Zülfü Biçerer – Yön. Kur. Üyesi )
6 / Bingöllüler Derneği (Suphi Döner– Başkan )
7/ Muhtarlar Derneği ( Hayrettin Tanyıldızı – Başkan )
8 / Arıcaklılar Derneği ( Abdulkadir Ünal – Başkan )
9 / Palu Gökdere Derneği ( Selahattin Gürgöze – Başkan )
MESLEK ODALARI
Katılım Olmadı
SENDİKALAR
Katılım Olmadı
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
GÖZLEMCİLER
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Katılım olmadı
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılım Olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR
Sermin Balık ( Ak Parti Elazığ Milletvekili )
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
1 / Kanal E
MODERATÖR
Ercan Sözüer ( TkMM Girişimcisi )
KONULAR
GENEL KONU: Cumhurbaşkanlığı Seçimi-Cumhurbaşkanının Yetki ve Sorumlulukları
KONUŞULANLAR
1 / Atik Okuyucu: Yerel seçimlerden çıkmış bu halk ülkemizde bir ilki gerçekleştirmektedir. Başkanını cumhur kendisi seçecek. Bu çok önemlidir. Çünkü yıllardır halkın onayı alınmadan ya parlamentodan ya da parlamento dışından cumhurbaşkanı belirlenmiştir. Ancak önümüzdeki seçimlerde halkın cumhurbaşkanını seçmesi çok doğal ve çok mühimdir. Seçimin çok adaylı olması da önemlidir. Bakıyoruz meclisteki üç muhalefet partisine, ancak Ak Parti karşıtlığında bir araya gelmektedirler. Bunların ortak bir aday göstermeleri de pek mümkün görünmüyor. Son Ak Parti MKYK toplantısının sonuçlarına bakacak olursak; 2015 seçimleri de mevcut seçim sistemiyle gerçekleştirilecek. Bizim temennimiz ülkeyi buraya kadar getiren ve tüm zorluklara rağmen bu kazanımları elde eden bu hükümetin arkasında durmak gerekir. Bu hükümet deneyimli ve teknokrat bir yapıya sahiptir. Biz sayın başbakana güveniyoruz. Ülkeyi refaha ve saadete götüreceğine inanıyoruz. Belki hemen değil ama ileride başkanlık sistemiyle ülkeye daha da faydalı olur diye düşünüyorum. Seçilecek olan cumhurbaşkanının bir noter gibi olmasını değil de; yetkilerle donatılan, iş yapabilecek, ülkenin huzurunun devamını sağlayabilecek kapasitede biri olmasını ümit ediyorum. Daha ziyade halkla iç içe olan ve halkın sorunlarıyla ilgilenen bir cumhurbaşkanı olmasını istiyoruz. Ben sayın başbakanın aday olması durumunda Kürtlerin de desteğini alacağına inanıyorum.
2 / Zülfü Biçerer: yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleri geçmiştekilere nazaran çok farklı olacak. İlk defa halkın seçeceği bir cumhurbaşkanımız olacak. Malumunuz olduğu üzere cumhurbaşkanının yetki ve sorumlulukları 12 Eylül askeri darbesinin yetki ve sorumluluklarıyla sınırlıdır. Önümüzdeki seçimlerden sonra Türkiye’ de yeni bir değişim olacağına ve seçilecek olan cumhurbaşkanının bu görev ve yetkilerinin çoğunu meclise ve halkın iradesine sunacağına inanıyorum. Cumhurbaşkanı adayı belirlenirken toplumun bütün katmanlarının ihtiyaç ve görüşleri dikkate alınmalıdır. Çünkü 21. Yy.da lider bir devlet olmak isteyen Türkiye’ ye bu yakışır diye düşünüyorum. Aynı zamanda cumhurbaşkanı olmak isteyen bir insanın özellikleri çok ileri derecede olması gerekir. Bir vücuttaki baş ne kadar sağlam olursa vücudun diğer organları da o kadar sağlam olur diye düşünüyorum. Performansı iyi olan bir cumhurbaşkanıyla diğer devletlerle daha iyi bir mücadele veririz. Bir cumhurbaşkanının olmazsa olmazı, tüm halkı kucaklayıcı özelliğidir. Tabi burada halkın da bilinçli olması gerekir. Cumhurbaşkanını seçerken kendi dünya görüşlerinden ziyade bütün halka eşit mesafede durabilen kişi üzerinde yoğunlaşmaları gerekir. Seçilen cumhurbaşkanı da; dürüst olmalı, şaibeli olmamalı, vatanın ve milletin çıkarlarını üstün tutmalı diye düşünüyorum. Oturan ve noter görevi gören bir başkan değil, dünyayı gezen, tanıyan ve Türkiye’ yi dünyaya tanıtan biri olması gerekir. Vatandaşın ihtiyaçlarının karşılanması için hükümete yön ve destek vermesi lazım. Bunu yaparken de yumuşak başlı olmalı. İnsanlar seçim sürecinde canı, namusu ve dini kendileri için ne kadar kutsalsa aynı anlayış ve hoşgörüyü başkaları için de göstermeli.
3 / Hacı Ormanoğlu: bir düşünür diyor ki; herkes insanları değiştirmeyi hayal ediyor ama kimse kendisini değiştirmeyi düşünmüyor. Her şeyden önce STK ların kendilerini değiştirmeleri lazım. Tabi ki siyasileri de, cumhurbaşkanını da konuşacağız ancak şu anda buraya gösterilen ilginin yeterli olmadığını düşünüyorum. Her şeye rağmen TkMM leri kutluyorum. Biz de hep bu azimlerinin yanında olacağız. Hep eleştiriyoruz; bunlar neden bunu yapmadı diye ancak bunu yapması gereken bir araya gelecek olan bizleriz. Avrupa’ ya konferansa giden profesör arkadaşım şöyle demişti; ilin valisi geldi pek rağbet görmedi, ancak STK başkanları geldiğinde ayakta karşılandılar. Bizlerde kendimiz olursak ayakta karşılanırız ve sözümüz dinlenir. Cumhurbaşkanını cumhurun seçmesinden daha doğal bir şey olamaz. Beni temsil edecekse ben seçmeliyim. Ve bizden biri olmalı, yani halktan biri olmalı. Benim gibi olmalı. Benim inanç ve değerlerime bağlı olmalı, benim gibi düşünmeli. Yıllarca tepeden gelenlerle yönetildik ve bizi şucu bucu diye ayırdılar ve bize zulmettiler. Bir ikincisi gönül isterdi ki her ay köşke bir bölgenin STK ları ve kanaat önderleri davet edilsin ve sorunlar karşılıklı oturulup konuşulsun. Bir çok resmi kuruluşa attığımız mailler yanıtsız kalırken Cumhurbaşkanlığı makamına attığımız tüm mailler olumlu veya olumsuz cevaplandırıldı bu sebepten dolayı o çalışma ekibini kutluyorum.
4 / Abdulkadir Ünal: Ben şahsen Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilecek olmasından dolayı çok mutluyum. 20 yıldır içimde bir ukteydi. Ben bir milletvekiline oy verirken onun performansına bakarım. Şayet performansı beni ve halkı tatmin ediyorsa Cumhurbaşkanını onun seçmesi beni tatmin edebilir. Ancak beni tatmin etmiyorsa o insan benim yerime cumhurbaşkanını seçemez. Cumhurbaşkanını halkın seçmesine sebep olanlara sonsuz teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanının hangi partiden olacağından ziyade hakka ve hukuka inanması önemlidir. Ülkenin birliğini ve bütünlüğünü sağlayıcı olmalıdır. Ben Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olacağına inanmıyorum, çünkü bu ülkenin onun gibi bir başbakana ihtiyacı vardır. Bence başbakanın yetkilerinin arttırılıp, cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması daha iyi olacaktır. Recep Tayyip Erdoğan’ sız bir Ak Parti düşünemiyorum. Şayet öyle olursa istikrarlı bir Türkiye’den bahsedemeyiz. Ancak bir takım ayak oyunlarıyla bu yapılmaya çalışılıyor. Kısacası seçilecek kişi halktan olmalı, halkı kucaklayıcı olmalı ve bütün fikirlere saygılı olmalı. Ben Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olacağına inanmıyorum. Bu hem ülkenin açısından hem de Ak partinin geleceği açısından önemlidir diye düşünüyorum.
5 / Mehmet Kayabaş: T.C tarihinde ilk defa Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilecek olması bizi çok memnun etmiştir. Bizi yönetecek olanı bizim seçmemizden daha doğal bir şey olamaz. Cumhurbaşkanın görev ve yetkileri yasalarla belirlenmiştir. Bununla birlikte mevcut Cumhurbaşkanının tekrar aday olmasına razı değilim. Türkiye Cumhuriyeti’nin kanaat önderi ve mihenk taşı olmasını istiyorum. Mevcut başbakanımızın cumhurbaşkanlığına aday olmasını istemiyorum, çünkü hem iyi bir lider hem de iyi bir idarecidir. Bu haliyle devam etmesinden yanayım. Ancak cumhurbaşkanlığına aday olması da en doğal hakkıdır.
6 / Suphi Döner: Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa cumhurbaşkanını halkın seçecek olması hem cumhuriyetin genel nitelikleri hem de Türkiye halkı adına önemli bir kazanımdır. Şöyle bir baktığımızda ülkede son yıllarda birçok sorun çözüldü ve ülke rahata kavuştu. Bunun üzerine seçilecek cumhurbaşkanı halkın tercihleri doğrultusunda biçimlenirse ülkenin rahatlığını pekiştireceğini düşünüyorum. Örneğin bir Kürt sorunu çözüldüğü gibi, en azından masaya yatırıldı ve cesur adımlar atıldı ve sonuç alınacağını düşünüyoruz. Ekonomik gelişmeler halkın refah ve mutluluk düzeyini arttırıyor. Uluslararası gelişmelere bakacak olursak, Türkiye’nin batı nezninde ki popüleritesi gittikçe artıyor ve İslam dünyasındaki liderlik fonksiyonu da giderek güçlenmektedir. Bana göre seçilecek Cumhurbaşkanı ülkenin tüm katmanları tarafından kabul görmelidir. Herkes tarafından içselleştirilmeli ve benimsenmelidir. Seçim sürecini güzel bir şekilde idare etmek ve şaibeden kurtarmak gerekir ki, seçilecek kişi aynı tartışmaların üzerine beş yıllık bir süreç daha yaşamasın. Dolayısıyla seçilecek aday, adayın propagandası ve bunun partiler üstü sürmesi gelecekte bu kişi üzerinde bazı alt grupların veya hükümetlerin etkisinden arındıracağı için, rahat etmeleri açısından son derece önemlidir diye düşünüyorum. Her ne kadar halkın seçeceği bir Cumhurbaşkanı olacaksa da aday belirleme sürecinde partizanlıktan kurtulamıyoruz. Daha çok insanın aday olacağı bir sistem geliştirilmeli ve aday olanlarında adaylıklarını sınırlayacak düzenlemelerden kaçınılması gerektiğine inanıyorum. Özellikle meclis içerisinden 20 vekil tarafından desteklenmesi bazı insanların bu tür taleplerinin önüne geçilmesi anlamına gelir. Bir diğer husus, propaganda sürecinde partiler üstü olmasını umuyoruz ve herkesi kucaklayıcı olmalı diye düşünüyorum. Başbakanın geçen günkü şu söylemi dikkat çekicidir; aslında cumhurbaşkanlığı makamı Türkiye’de zaten güçlüdür ve bu 12 Eylül anayasasıyla da desteklenmiştir ancak cumhurbaşkanları bu yetkilerini kullanmıyorlarsa biz ne yapalım. Bundan anlaşılıyor ki kendisi gibi biri gelirse bu yetkiler kullanılacak. Bizde seçilecek cumhurbaşkanının güç ve otoritelerini kullanmalarını ve anayasada bahsedildiği üzere birleştirici fonksiyonlarını icra etmelerini bekliyoruz.
7 / Selahattin Gürgöze: Bizlerde önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkın iradesinin sandığa yansıyacak olmasından dolayı çok mutluyuz. Önceki dönemlerde çeşitli oyunlarla ve çeşitli baskılarla halkın onayını almadan, halkın iradesine saygı duymayan cumhurbaşkanlarının başa getirildiği bir gerçekti. Ülkemizin yararına olan şeylerde bile birçok kez vetolarla karşılaştık. Yerel seçim sürecinde sıkıntı yaşayan ve strese giren birçok partinin şimdi de sancılar içinde kıvrandığını görüyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde seçilecek kişinin halkın oylarıyla gelecek olması bizleri çok mutlu etmektedir.
8 / Vedat Tanyıldızı: Ben tüm seçimlerde gerçek manada seçimlerin amacına uygun olmadığını düşünüyorum. Seçimlerde iki tane temel parametre vardır. Birisi temsilde adalet,öteki de yönetimde istikrardır.Hiçbir zaman bunların ikisini aynı anda başarmak mümkün değildir. Ben yasama organının seçiminde çok ciddi sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Hatırlarsanız 1991 seçimlerinde tercihli oy kullanmıştık. Benim seçim sistemiyle ilgili bir takım çalışmalarım var. 2002’de milletvekillerine de açıkladım bu çalışmalarımı. Ancak çok kayıtsız kalındı. Ve anlaşılan genel merkezleri tarafından refüze edildiler. Aslında bu sistemde bizler hizmeti değil de, ya partileri ya ideolojileri oyluyoruz. Ben cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini pek doğru olmadığı kanaatindeyim. Doğrudan adım koymadıktan sonra sistemde bir istikrar arayışının olacağı kuşkusu çok kişi tarafından telaffuz ediliyor. Muhafazakâr kimliğin paralelinde, kişisel bir takım şeylerin yaşanacağı apaçık ortadadır. Bence cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, yasama organının doğru seçilmemesinin sonucudur. Bizler yasama organını doğru seçersek Cumhurbaşkanlığı seçimi için kafa yormamıza gerek kalmaz. Yasama organını doğru seçememe nedenimiz de siyasi partiler ve seçim yasasıdır. Benim bu konudaki önerim, doğrudan doğruya bilgisayar ekranında ama dos işletim sistemi üzerine yüklenecek bir sistemle ve o bilgisayara dışarıdan herhangi bir müdahale olmaksızın ve internet bağlantısı olmadan, şayet elli kişinin içerisinden 5 kişilik bir aday seçilecekse, hiç biri diğerinden öncelikli olmayacak şekilde bütün adayların resimleri ve isimleriyle ekranda görülebileceği bir seçim sistemidir. Bunun birçok milletvekilinin işine gelmediği de hepinizin malumudur.
ÖNERİLER
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
80 den fazla sivil toplum örgütüne E-Mail, SMS, Sözlü olarak haber verildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
5 milletvekiline E-Mail ve SMS atılarak toplantı hatırlatıldı.
MEDYA İLE
İldeki neredeyse tüm yazılı ve görsel basın davet edildi, 1 TV kanalı katıldı.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Elazığ kMM Girişimcisi Ercan Sözüer