YER : Adana Tabip Odası Toplantı salonu
TARİH: 03.05.2014
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1./ TİHV (Mustafa ÇİNKILIÇ – Adana Temsilcisi)
2./ ADD (Özel GÜLTEKİN¬¬- Adana Şb. Başkan Yrd. )
3./ ADASÜLKALDER (Acar PEK-Adana Sürdürülebilir Kalkınma Çevre Tüketici Koruma ve Kültür Derneği Temsilcisi)
4./ SODEV (Fatma TEMEL –Adana Şube Temsilcisi)
5./ STGM (Leyla SAĞLAMTİMUR- Adana Temsilcisi)
6./ AESOB (Nihat SÖZÜTEK-Başkan Yardımcısı)
SENDİKALAR
1. / Eğitim Sen sendikası (Esma KARA Adana Şb. YK. Üyesi)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
GOZLEMCİLER
2 temsilci
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Katılan milletvekili olmadı
BELEDİYE BAŞKANLARI
Katılan Belediye Başkanı olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
Yeni Adana Gazetesi
http://www.bulten01.com/index.php/bu-toplantiya-onyargilar-giremiyor/
http://www.gundemadana.com/index.php/bu-toplantiya-onyargi-giremiyor/
http://www.adanaxhaber.com/index.php?sayfa=habertekil&id=5793
http://www.gunaydingazetesi.com.tr/guncel/onyargilarin-giremedigi-toplanti-h26169.html
http://www.sanalbasin.com/adana-gazeteleri/manset/gundem01-onyargilarin-giremedigi-toplanti-26025-4865489.html
MODERATÖR
TİHV (Mustafa Çinkılıç – Adana Temsilcisi)
KONULAR
GENEL KONU: Cumhurbaşkanının seçimi-Cumhurbaşkanın yetki ve sorumlulukları
YEREL KONU: Seçim sonrası belediyelerden beklentiler
KONUŞULANLAR
ACAR PEK: İktidarın başbakanı cumhurbaşkanı adayı olarak göstermesi kesin gibi. Ama başbakanın yıllardır süren özellikle gezi olaylarından bu yana artarak devam eden bir ayrıştırıcı, toplumu kaplara bölen bir üslubu var. Cumhurbaşkanı toplumu birleştirici olmalı. Bu nedenle muhalefetin, herkesin oyunu alabilecek bir Cumhurbaşkanı göstermesi gerekiyor. Birde sayın Bahçeli sık, sık Bahçelinin sık sık “seçilemez” demesinin bir nedeni mi var?
MUSTAFA ÇİNKILIÇ: Tartışma ortamı açılsın diye soruyorum. Peki bu kadar kutuplaşmanın olduğu yerde hem 1 Mayıs yaşadık hem de seçimden yeni çıktık. Tarafların kutuplaştığı yerde uzlaşma gibi bir şey görünüyor mu?
ACAR PEK: Geçmişte halkımız iktidarlara çeşitli uyarılar yapmıştır. Örneğin eski siyasilerin siyaset yasağının kaldırılması için referandum yapıldı. Muhalefet gerçekten de dayanışma içerisindeydi. Özal hükümetine bir ihtar çekildi. Belki bu seçimlerde de böyle olur.
ÖZER GÜLTEKİN: Cumhurbaşkanı Türkçe'de bitişik yazılır. Ama iktidar Cumhurbaşkanı'nı iki ayrı kelimeden oluşur dönüştüren kafa yapısına sahip olduğunu hem açıklamalarıyla hem de davranışlarıyla gösterdiler. Bizim ihtiyacımız olan başkanlık sistemi dediler. Anayasal düzenin toptan değişmesi gerektiğini düşündüler ve bir ölçüde de amaçlarına ulaştılar. Cumhurbaşkanı'nın mecliste seçilmesi hususunda sıkıntılar çekmişlerdi. O yüzden ,Cumhurbaşkanını da halkın seçmesi için referandum yaptılar ve o referandum çok ilgisiz bir şekilde geçti. Şimdi bundan çok pişman oldukları ortaya çıkıyor. Kutuplaşma hat safaya varmış durumda. Ortak bir anlaşmaya varacakları malum. Muhalefet de çok yeterli değildir. O yüzden ne yazık ki iktidarın bu süreçte karlı çıkacağını düşünüyorum. Anayasa değişiklikleriyle bilindiği gibi Cumhurbaşkanı'nın yetkileri de arttı. Şimdi bu süreçten sonra istedikleri husus Başkanlık sistemini getirerek, Cumhurbaşkanının daha fazla yetkiye sahip olmasını hedeflemektir.
LEYLA BAĞLAMTİMUR: Bir sorum olacaktı: Halkın bir çoğunluğu seçime gitmeksizin Cumhurbaşkanı seçilirse bir aday, bu geçerli olur mu?
MUSTAFA ÇİNKILIÇ: Yasal olarak geçerli olur. Herhangi bir baraj yok. Ancak meşru olmaz. O da ayrı bir şey tabi ki.
NİHAT SÖZÜTEK: Bizim gönlümüzden geçen tüm partilerin ortak bir aday göstermesidir. Demokrat bir aday gösterilmelidir. Ancak gelinen noktada bu mümkün değil. Çünkü çok fazla yarış var. 1 Mayıs'ı yasaklamalarında biz kutuplaşmaları gördük. Ortak bir aday olmadığı müddetçe Türkiye'nin gerilime gideceği bellidir. Başbakan daha farklı bir Cumhurbaşkanı örneği göstereceği görünüyor.
ESMA KARA: Önümüze aday olarak kim gelebilir? Sürece baktığımızda, AKP kendi adayını belirleyecek, netleşiyor. Adayları da Recep Tayyip Erdoğan. Yerel seçimlerde de %42 oy oranı aldı, bu kadar olumsuzluklara rağmen. Erdoğan Cumhurbaşkanı olacaksa aslında çok fazla değişen bir şey olmayacaktır. Zaten başkanlık devam edecektir. Yasal olarak görünmese de uygulama olarak başkanlık sistemi gelecektir. Sıkışınca Meclis'teki çoğunluğunu kullanarak yasayı değiştiriyor. Kabul etsek de etmesek de halkın %40-50 arası arkasında duruyorsa muhalefet çok da bir şey yapamıyor. Birleşme olur mu? Şu aşamada görünmüyor. Ama siyasetin bir sonraki aşamasını kestirmek çok zor. Bugünkü durumda maalesef birleşme görünmüyor. Yetkilerin genişletilmesi durumunda ne olacak? Yetkiler genişletilirse, gerçekten beni kaygılandırıyor. Gerçek anlamda nasıl bir Cumhurbaşkanı olması gerekiyor? Herkesi kapsayan, tüm dinleri, tüm mezhepleri kapsayan bir Cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Bu ayrımcılığı yapmayan birisi olması gerekiyor. Türkiye'nin en ihtiyaç duyduğu husus budur. Teşekkür ederim.
MUSTAFA ÇİNKILIÇ: Peki Eğitim Sen olarak bir Cumhurbaşkanı adayınız var mı? Mesela, Yaşar Kemal gibi. Yaşar Kemal üniversite mezunu olmadığı için olamıyor ama en azından onun gibi bir Cumhurbaşkanı adayınız var mı?
ESMA KARA: Sürekli siyasetçi, başbakanlık yapmış, bürokratlar vs. bu gruplar Cumhurbaşkanı oluyor. Şimdi bir yazar, edebiyatçı, sanatçı bu gruplar da Cumhurbaşkanı yapabilir. Türkiye'nin belki buna ihtiyacı var. Her rengi kapsayacak grupların olması gerekiyor.
LEYLA BAĞLAMTİMUR Konunun çok dışındayım. Ama ben bir kadın Cumhurbaşkanı adayı düşünüyorum. Halkın içinden çıkmış, halka kendini sevdirmiş biri de olabilir. Cumhurbaşkanı halkın içinden gelmiş, halkın benimsediği biri de olabilir. Şartları yerine getirmek şartıyla.
FATMA TEMEL: Türkiye'nin bir sancılı sürece gireceğini düşünüyorum. AKP'den birisi gelirse özellikle çok kötü olacaktır. Sadece biz değil, tüm halkın yapması gereken çok iş var. Süreç kötüye gidiyor.
ESMA KARA: Şimdi %50'yi biraz aşarak iktidara gelirse, diğer %49luk kesim ne olacak? Ne derece meşru olacaktır? Bu olumsuzluklara rağmen yine %50lik kesimle seçilecekse iktidar tarafının adayı bu muhalefetin başarısız olduğunu gösterir. Muhalefet sadece iktidarı eleştirmek değildir. Alternatif üretebilen demektir. Halkın sorunlarını gündeme, basın yansıtan demektir. Başbakan %50 yi zor tutuyorum dedi. Bu seçimlerde %44 aldı. Diğer %56 kesimde, kaygı duymadan güçlü bir aday oluşturarak bu süreçten başarılı çıkabiliriz. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin. Siyaset aslında teorik olarak bir araçtır, amaç değildir. Amaç halkın refahıdır.
MUSTAFA ÇİNKILIÇ: Bizim çağrı yaptığımız diğer kurumlar gelseydi. Mazlum-Der, İHH vs. gelseydi. Buraya ne yazık ki tek taraflı muhalif kesim gelmiş. Çok renkli olmadı. Şimdi burada birileri gelip "Erdoğan'dan iyi Cumhurbaşkanı olur" demelidir. Benim düşüncem şu; bir hukukçu olarak baktığım zaman, süreç gerçekten sıkıntı. Cumhurbaşkanını 20 kişi önerecek Cumhurbaşkanı adayı olacak. Sonrası seçim yasalarında var. Bu Cumhurbaşkanı tek başına Türkiye'yi ve Dünya'yı dolaşacak. Bir parti onu destekleyemeyecek. Ortaya çıkan kişi tek başına seçime girecek. Ortaya çıkan kişi benim 100 liram var vereyim, seçim kampanyasına destek olsun diyemeyecek. Kişiler bir adaya en fazla 9 bin TL civarında yardım yapabilecek. Hukuken böyle. Ciddi bir dengesizlik var. Eğer Erdoğan aday olursa, bütün adaylardan önde başlayacak. Diğer adayların ülkeyi dolaşıp, kendini anlatması hemen hemen yok gibi. Burada aslında seçim değil, seçimsizlik var. Bütün bunlar bir tepki üzerine ortaya çıktı. Mecliste Cumhurbaşkanı seçimi için meşhur 367 kararı çıktı. O günün kafaları böyle bir şey çıkardılar. Sırf 367'ye tepki olsun diye, halk oylamasıyla Cumhurbaşkanını halk seçmesi kuralı getirildi. Şimdi garip bir şey oldu. Bizim sistemimize uyan yanı yok. Cumhuriyet tarihi boyunca da böyle. Hep tepki yasaları ve Anayasalarıyla yönetildik, yönetiliyoruz. Bu tabloda kim çıkar, miting yapar? Biz gide gide yasal bir diktatörlüğe gidiyoruz."Senden yana", "benden yana" olanlar böyle bir kutuplaşma var. Cumhurbaşkanının bir sorumsuzluğu var. 17 Aralıklar vs. bunların hesabı bir gün sorulacak ama bunun sorulmaması için bir kapıdır. Biz aslında parti içinden çıkmış ve partisini de kendi Cumhurbaşkanı döneminde kullanan bir örneği yaşadık. Özal Dönemi. Kukla bir başbakan koydular. Yine dikkatinizi çekmiştir belki, diyor ki “Bakanlar Kuruluna başkanlık eder.” Cumhur ve Başkanı da ayırdılar Özer Bey'in dediği gibi. Süreç toplumu giderek sıkıyor. Ya gerçekten sıkan ve baskı altında olan bir toplum olur ve patlar. Ya da başka bir çözüm olur.
ÖZER GÜLTEKİN: Ben birkaç bir şey söyleyeyim. Yasalaştırmak için yandaş partilerden göstermelik aday çıkaracaklar, "sanki demokratik bir seçimmiş" gibi gösterilerek bu yapılacaktır. Yazın yayla ve yazlıklardan çıkıp, sandığa gideceğiz. Mücadelemizi demokratik yollardan sürdüreceğiz. İki ayda pek çok şey değişebilir.
Seçimlerden sonra belediyelerden beklentilerimiz.
NİHAT SÖZÜTEK: Yine kötümserim. Bir kentin özellikle geçmiş dönemde 20 yıl yöneten bir insan. Bir kentin bir ulaşım planı yoksa, ben düzeleceğine inanmıyorum. Sıkıştığımızda kanun değişikliği gibi garabetlerde görüldüğü gibi bu da bu şekilde. Bir ülkenin parlamentosunda milletvekili maaşı zamları olurken bir itiraz çıkmıyorsa, ben bu ülkede bir şey değişeceğine inanmam. Belediye geçmişte proje sundu. Belediye otobüslerini kaldırdık. Metro başlı başına bir hata oldu. Belediye ağır ve hantal bir otobüs işletme sistemine sahip. Ulaşım Dairesi öyle. Eğer Adana kenti, bütün belediyelerle bir araya gelip toplu taşıma sorununu çözmezlerse, Adana'ya hizmet edemez. Milyar lira zararlar gördük. Tabi ki devlet belediyeler, sosyal belediyecilik yapmak zorundadır. Ama bunların hesabına gelmiyor. Plansızlık çok fazla. Bunu çözmesi için düzenleyici ve denetleyici olmak gerekiyor. Adana'nın her yerinde bütün otobüs şirketlerinin ortak noktaya varması gerekiyor. Belediyelerin mutabakata varması gerekiyor. Nabza göre şerbet veren tipleri göndermeliyiz. Kentsel dönüşüm de bana göre yanlış, hepsi rant dolu. Ulaşım olmazsa olmaz. Ulaşımın olduğu yerde kültür vardır, sürdürülebilir yaşam vardır. Temel nokta; bir ulaşım planı olması gerekiyor. Belediye Zabıtaları çıkardılar, hiçbir şey yapmıyor. İşleri güçleri ancak dolmuşçulara ceza yazmak. Siz baştan başlayacaksınız. İnşallah olur diye düşünüyorum. Biz çözüm için varız. Vatandaş daha iyi hizmet almalıdır. Pazartesi görüşeceğiz, ziyaret edeceğiz. Dosyamızı hazırladık. Şu battı-çıktı dedikleri alt geçit ayrı bir garabet. Trafik allak bullak. Şu Büyük Saat civarlarında trafiği azaltmak için büyük otobüsleri azaltmak gerekiyor. Gerçekten büyük otobüsler yayalara, minibüslere hiç fırsat vermiyor.
MUSTAFA ÇİNKILIÇ: Nihat başkanın dediği doğru. Hiç plan yok. Sabah ne kadar yoğunluk oluyor. Öğlen ne kadar yoğunluk oluyor. Hiç plan yok. Arkadaşlar ben bir resim çekmiştim, bir dahakine gösteririm. 1957 yılı Ankara Opera Binası. Kent bomboş, devasa bir bina duruyor. Zafer Çarşısının orda ana bulvar. Şimdi yetmiyor. Eleştirmişler, bu kadar büyük bulvar olur mu diye? Bakın şimdi yetmiyor. İşte böyle planlar yapmak lazım. Metronun hemen yanında aşağı inen yolda, Mücahitler caddesinin aşağı taraflarında, bir kaldırımı boyamışlar. Nedir dedim? Çocuklar dedi ki burayı söktüler, kaldırımdaki parkeleri çıkarmışlar oraya petrol dökmüşler, şimdi maviye boyuyorlar. Orası da bisiklet yoluymuş. Planlı bisiklet yolu yok. Gelmiş bir yerde durmuş. Ondan sonra dedi ki bisikletle geldim, yol bitti. Bir master plana ihtiyacımız var.
ACAR PEK: Kentsel dönüşüm hakkında bilgi vermek isterim. 1984-87 yıllarında dünya bankası denilen Adana merkezli pilot bir proje yapıldı. Proje 3 sene sürdürüldü. Ben de görevliydim. Öyle bir plan yapıldı ki, 87'den 25 sene sonrasına kadar içme suyu fiyatları vs. hepsi hesaplandı. Sıra uygulamaya geldi. Aytaç Bey böyle şeyleri sevmiyor. Çünkü planda kontrollü kredi vardı. Bu yüzden kabul etmedi. Aytaç Bey: "bana güvenmeyen kurumun parasına ihtiyacım yok, ben mühendisim Adana'yı daha iyi yaparım" dedi şimdi gelinen nokta bu. Eğer uygulansaydı çok güzel bir şehir olacaktı. Birisi DPT'de, birisi Dünya Bankası'nda diğeri de Aytaç Bey atmasaydı B.Şehir Belediyesi'nde olması gerekiyor. Birkaç sene önce Çukurova kalkınma ajansı kurulduğunda eski bir vali yardımcısı ilk ajan sekreteri olarak atandı. Onu ziyaret ettim, tebrik ettim. Bundan kısaca bahsettim. O planı bulabilmek için hemen not aldı. Ama bu adamında tayini çıktı, kaldı öyle.
LEYLA BAĞLAMTİMUR: B.Şehir Belediyesi zarar edebilir ama zarar etse de yapmak zorundadır. Çünkü orası bir devlet kurumudur. Bana hizmet gelmezse, o devletin hizmetinden anlamam ben. Trafik gerçekten çok sıkıntılı. Otobüsler üzerimize üzerimize sürüyor. Bir kadın sürücü olarak çok sıkıntı çekiyorum. Bir de korna. Olamaz böyle bir şey.El alışkanlığı olmuş şoförlerde, saniye başı korna çalarak gürültü kirliliği yapıyorlar. Bence onlardan kornayı kaldıralım. Adana'nın gerçekten sosyal refah seviyesine yetişebilmesi için sosyal adaletli bir hizmet verebilmesi için katılımcı, stratejik bir plan yapılması lazım. Bütçe değerlendirmesi, master planları hazırlamak gerekiyor. Benim görüşümü almadan yapılan her şey dayatmacı olarak. Atatürk Caddesi'nin yoğunluğu 2,4'e çıkacakmış… Hepsi israf. Atatürk Caddesi'nde evler yeni yapılmış, 20 yıllık evler. Burada kentsel dönüşüm yapılabilir mi? Benim çocukluğumun geçtiği yerlerde de kentsel dönüşüme tabi tutulmuş, gayet plansız bir şekilde, yeşillik alanların hepsi yok ediliyor. Genel bir plan yapılması gerekiyor, katılımcılık olmadan bu iş olmaz. Bir de Adana'da insanların canını yakan hırsızlık sorunu var. Hırsızlar yakalanmıyor. Bunu İçİşleri Bakanlığı yapamıyorsa, Belediye bir özel birim yapacak. Çocukluğum döneminde bekçiler vardı. Biz ona "kel bekçi" derdik. O bekçiler, hırsızlık şöyle dursun, çocuklara yaramazlık bile yaptırmıyordu. Asayişi sağlaması gerekiyor.
MUSTAFA ÇİNKILIÇ: Bir gün gündemimize Adana'daki hırsızlığı alalım. Evet, Esma Hanım, Eğitimciler olarak ne diyorsunuz?
ESMA KARA: Ulaşım bir problemdir, çözümü ne olabilir? Mesela, halka halka yani merkezden kenara doğru halka sistemi yapılabilir. Birinci halka da asla özel araçlar giremiyor. Belli saatlerde girebiliyor. Girecekse de parasını veriyor. Bir halka da sadece toplu taşıma araçlarına ayrılmalıdır. Toplu taşıma teşvik edilecektir. Hem ülkemiz hem de doğamız kazanacaktır. Mesela bir halka da bisiklet yolları yapılacaktır. İngiltere'de ben kaldım ve gördüm. 7-70'e her insan bisikletle ulaşıyordu orada. Adana'da da neden olmasın. Yerel seçim öncesinde, Arıkan'a sorduğumda kentsel dönüşüm için 10 katlı, 8 katlı apartmanlardan bahsetti, otopark dedi… Kentsel dönüşüm gerçekten bu mudur? Yeşil alandan bahsetmedi. Bana sonra kavşaklardaki yeşil alandan bahsetti. Bunu duyunca çığlık atmak istedim gerçekten. Avrupa ülkelerine baktığımızda cidden çok güzel park alanları var. Yeşil alanların çok olması gerekiyor. Ben mesela, evimi TOKİ'ye götürdüm. Adana'nın en yeşil alanı.
Çöpler. Çöpler cidden büyük bir problem. Ne yapılabilir? Çöplerin elektrik enerjisine üretilmesi gerekiyor.
MUSTAFA ÇİNKILIÇ: Çöp fabrikamız var bir tane.
ACAR PEK: Benim bu konuda projem var aslında. Gerçi danışmanlık da yaparım.
FATMA TEMEL: Benim sorunum yaya kaldırımları. Yayadan çok araba var. İkinci olarak ben kafelerden çok şikayetçiyim. Geç saatlere kadar rahatsız ediyorlar. Polisleri arıyorum susuyorlar ama geçici olarak. Yine başlıyorlar.
NİHAT SÖZÜTEK: Ben şunu sormuştum adaylarımıza. Mezarlıkları çok katlı mezarlık sistemine dönüştürmeyi düşünüyorlar.
ESMA KARA: Okul alanları girişlerinin çoğu yola bakıyor. Çocuklar çıkarken bir korkuyoruz. Okul girişlerinde bariyerler olabilir. Sıkıntı olabilir. Bir diğer sıkıntı maddi durumu çok sıkıntılı öğrencilerimiz var. Belediye bu anlamda bazı çalışmalar yürütebilir.
ÖZER GÜLTEKİN: Kumaş kalitesiz olursa, elbise de çürük olur. Öncelikle sn. Sözlü'ye gittiğimizde, kendim adına söylüyorum. Toplu taşıma araçlarında telefon konuşmalarını sınırlayalım. Millet toplu taşıma içinde yarım saattir bizi rahatsız ediyorlar. Özel hususları konuşuyorlar. Kimse onları çekmek zorunda değildir. Küçük yerlerde bu yasaklandı. Müzik yasaklandı. Özellikle arabesk müzik yasakladı. Bir kere belediye başkanı olacak insan öncelikle mimar olmalı ve sosyolojiyi bilmelidir. Planlı belediyecilik yapılmalıdır. Metro olayı güdük kalmıştır. Mezarlık, yeşillik sorunu da var. Son olarak şunu söylüyorum önce kendimize çeki düzen vereceğiz.
MUSTAFA ÇİNKILIÇ: Biz belediye başkanlarımıza 10 isteğimizi imzalatmıştık. Bu konuşmaların çözümü rapor haline getirildiğinde metin haline getirilecektir. Burada birer temsilcilerin bulundurulmasını isteyelim. Biz her gündem de belediyeye ilişkin bir şey söyleyeceğiz. Her ay bir temsilci olmalıdır. Bizi doğrudan dinlemelerinin daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.
SONUÇLAR
Mutfağın hazırladığı sunum gösterildi. Kuruluşumuz, Temel ilkelerimiz ve Milletvekillerinin fotoğraflarını içeren karnesi slayt halinde hazırlanmıştı, sunuldu. İsteklerimizi iletmek üzere belediye başkanlarından randevu alınması ve katılımın arttırılması için çaba sarf edilmesi gerektiği yönünde görüşler ileri sürüldü.
Adana kMM Hamalı Mustafa Çinkılıç