YER: Diyarbakır Barosu toplantı salonu
TARİH: 03.01.2015
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Muhittin Batmanlı-Dicle Fırat diyaloğu Başkanı
2/ Musa Yeşiltaş-Beritanlılar Derneği başkanı
3/ Fatma Tunç-Kibele kadın kooperatifi Başkanı
4/ Türkan Güler-Uluslar Arası Girişimciler Derneği Başkanı
5/ Kasım Akgönül-İmam-Hatip Yardımlaşma Dayanışma derneği
6/ Lezgin Yalçın- Amid-Der
7/ Şah İsmail Bedirhanoğlu-GÜNSİFED
8/ Fıkret Özkan-DİMED Başkan Yrd.
9/ Fırat Ferhat Söyler-DİDER yöneticisi.
MESLEK ODALARI
1-Kutbettin Odabaşı-BARO
SENDİKALAR
1-Eyüphan Kaya-Diyarbakır DES İl Başkanı
2-İbrahim Gökdemir-Bem-Bir Sen Bşk.
KANAAT ÖNDERİ VE AKADAMİSYANLAR
1/ Burhan Zoroğlu-Eğitimci-Filolog
2/Kenan Çelik-Rehber Tv.tarihçi
3-Mahmut Baran -Araştırmacı-yazar
4-Burhan Deyak-Avukat
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
YOK
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
GÖZLEMCİLER
1-Abbas Çelik-DBT il yöneticisi
İZLEYİCİLER
1-Ramazam Kaya
2-Sabahattin Bey
MEDYA
İlkehaber
MODERATÖR
Av.Muharrem Erbey
KONULAR
GENEL KONU: Paralel yapı- Devlet İlişkisi, Yargının saygınlığı
YEREL KONU: KCK yakalanmaları
KONUŞULANLAR
Muharrem Erbey: TkMM’nin önemine ve ayrıcalığına vurgu yaptıktan sonra gündem maddesi hakkında bilgi vererek toplantı başladı.
Farklı düşüncelerin bir araya geldiği, fikirlerin tutanağa aldığı ve her ayın ilk haftası düzenli bir şekilde gerçekleştiği alternatifi olmayan bir çalışma olduğu ve bir ihtiyaca cevap verdiği bir gerçektir, dedi.
Kutbettin Odabaşı: Paralel yapı Hükümet uzun zaman beraber çalıştılar. KCK operasyonları paralel yapının eliyle yapıldı. Soyut nedenlerle bir çok kimse KCK üyesi olası hasebiyle 5 yıl tutuklandılar. Paralel yapı Yargı ve Bürokrasi alanında etkili olmaya çalıştı.
En son güvenlik paketinde sıkıntılar var, eskiye gidiş var. Avukatın müvekkilinin dosyasına ulaşması zorlaştırılıyor. Makul şüphe kavramı sıkıntılıdır. Gözaltı süresi uzatılıyor.Bunlar olumsuz gelişmelerdir.
Burhan Deyak: İktidar devletin kurumları üzerinde hakim olmaya çalışıyorlar. İlginçtir kendilerini sömüren ülkelerde güçlü olan iç işlerinde de güçlü oluyor.
Ta öğrencilik yıllarımızda birilerinin hizmetinde çalışan bazı arkadaşlarımız vardı.
Şuanda Avukatlardan yararlanarak hakim savcı ataması yapılıyor. Jandarma İç işlerine bağlandı.
Molotof’a karşı silah kullandırma meşru hale getiriliyor. Arama hakim kararına bağlıydı, şimdi amirin talimatına bağlanıyor.Bunlar sağlıklı gelişmeler değildir.
Şah İsmail Bedirhanoğlu: AK Parti ile cemaat arasında bir çatışmanın olduğu ortada.
Cemaat Kürt sorununun PKK’siz çözünmek isteniyordu. Ama bu dünya gerçeklerine uymadığı ortada. Bu kavga Oslo sürecinde gün yüzüne çıktı.
17-25 aralık sürecinde elbette ki yolsuzluk da vardı, fakat asıl niyet Hükümetin elini zayıflamaktı.
KCK’nin yakalanmaları da bırakılmaları da talimat üzere olduğu kanaatindeyim.
Bir tercih söz konusu olursa tabiî ki ben tercihimi meşru hükümetten yana kullanırım.
Burhan Zorlu: Bu gün var olan sorunlar devlet geleneğinin devamı olduğuna inanıyorum. İstiklal mahkemelerinde, darbeler dönemindeki sıkıntılar zaman zaman deneniyor.
Ergenekon sanıklarının bir çoğu faili meçhul olaylarıyla irtibatları vardı ama yargılanmalarına yansımadı.
Tansu Çiller’le gündeme gelen örtülü ödenek o gün susurluk çetesine kullanılmıştı acaba şu anda o örtülü ödenek var mı?
Başbakan “ne istediler de vermedik” dedi yani bunlar birlikte bir çok şey yaptılar.
Keyfi cezalar uygulanıyor. Ceza evinde insanlar hastalıktan dolayı ölüyor.
Şu anda da bir çok haksızlıklar oluyor her bir şeyi paralele mi bağlayacağız?
Musa Yeşiltaş: AK Partinin elbette ki eleştirilecek bir çok yanı vardır. Ama kendine Hizmet hareketi adı verilen ve iyi niyetli insanlarımızın katkılarıyla büyüyen bir yapı seçimle iş başına gelen bir iktidara müdahale etmek istendi.
Fakat Hükümet bunu önceden fark edebilmeliydi. Demokrasilerde iktidarlar seçimle gelir seçimle giderler. Örneğin bu şehirde BDP belediyeyi kazanmış sevsem de sevmesem de tanımakla yükümlüyüm.
Muhittin Batmanlı: Bu coğrafyada iki kesim arasında sorun çıkıyorsa bunun nedeni Paralel yapıdır.
Ancak bizim sorunumuz şu, devlet bir tarafın üzerine geldiği zaman diğer taraf ilgisiz kalıyor.
PKK nin üzerine gittiği zaman Hizbullah kanadı, Hizbullah üzerine gittiği zaman PKK kanadı tepki gösterebilmeli. Ayrıca bölgesel partilerimizi de yerel yönetimlerimizi de eksiklerini dile getirebilmeliyiz.
STK’larimız Cizre olaylarında aracı müdahil olmalıdırlar. Yakalan Kürt, Vurulan Kürt, Sıkıntı yaşayan Kürt bu oyuna dur dememiz gerektiğini düşünüyorum.
Kenan Çelik; Paralel yapının mağdur ettiği geniş kitleler oldu. Özellikle Fıratın doğusunda ciddi sıkıntılar oluşturdu. Bir çok Dernek yöneticisi sıra dışı cezalandırmalarla ceza aldılar.
PKK güdümünde “namus toplumsal kabustur” mantığı topluma aşılanmak isteniyor. Bir zaman Mustafa Kemal buna benzer bir ifade kullanılmıştır.
Bölgede tek tipleştirme çalışmaları yapılıyor.Cizre olaylarında saldırıya uğrayan kesim uyarılıyor. Halbuki saldıranın karşısında durmak lazım.
Paralel yapı 17-25 aralık müdahalesi iktidarı düşürmeye yönelikti.
Fırat Ferhat Söyler: 28 Şubat’tan buyana Paralel yapının mağduruyum. Aslında bu işin başı ÖSYM’nin çetesi başında bulunan Mehmet Sağlamdır. Kazanan sınavları kazanmamış gibi göstererek bu haksızlıkları başlattılar. İlginçtir bu şahıs da AK Partide milletvekilidir. Defalarca sınavlarda kazandığım sınavlar kayıp ettirildi.
Malum adalet, hak edenin hakkını iade etmektir, Umarım bu ülkede istenilen düzeyde insan yetişir ve hayatın dengesi düzelir.
Paralel yapı maddi manevi sıkıntılar oluşturmuştur.Toptancı bir tarzda herkesi paralelci yapmakla da yanlış yapılıyor kanaatimce.
Lezgin Yalçın: Yargı bu devlete eskiden beri ayar veriyor.Şu anda Hükümet yargıyı yanına almak istiyor. Ancak yargının Kürtlere bakışında, algısında değişiklik olmuyor.
Bu paralel iktidarla paraleldir. Bunlar ortaktırlar. Ciddi bir toplumsal muhalefet de yoktur. Bu meclislerde kendimizi ifade etmemiz lazımdır. DkMM’yi daha da geniş tutmamız lazım.
Bu tür meclislerde ön yargılarımız giderilir ve birlikte yanlışa karşı sesimizi yükseltebiliriz.
Abbas Çelik: Yürütülen bir iktidar mücadelesidir. “öküz gitti ortaklık bitti” diye bir Kürt sözü var. KCK ve benzeri oluşumlara karşı birlikte hareket ettiler.
Bu tür toplantılarda toplumsal fikir eksersizi yapılabilir. Bu tür toplantılarda kimseyi yargılama imkanımız yok, ancak kolektif haklar konusunda bir ortak ses oluşturulabilir diye düşünüyorum.
Fikret Özkaya:Bataklıktan gelen pis kokuları yok etmeye çalışmak akıl karı değil, bataklığı kurutmak lazım.
Osmanlı sonrası yanlış temeller üzerinde, kan ve göz yaşı ile annelerin bedduaları üzerinde inşa edilen bu yönetim bir gün rayına oturmak zorundadır.
İktidarlar;yetkili etkili kimseler bazen yoldan çıkabilir, şımarabilir aynı durum bizim dahi başımıza gelebilir. Hükümetin, eksiklerini fazlalıklarını Paralel ile kapatmasın. Bu olup biten yanlışlardan Hükümet sorumludur.
Mağduriyet söz konusu olduğu zaman bir gün sıra bana de gelir diye sesimizi yükseltmemiz lazım.
Fırat’ın doğusunda yapılan zulümlere Hükümet görmezlikten geliyor.
Kasım Akgönül; Türkiye Cumhuriyeti halkına göre değil kendini istila eden kimselerine taleplerine göre şekillenmiş. Yargının ithal çeviri kanunlarla ayakta durmaya çalışıyor.
Halkın değerlerini tanımamaktadır. Ondan dolayı yargı Türk milleti yerine Türk devleti adına karar verdiğini söylemelidir.
Anadolu insanı Müslüman’dır. Ancak devlet her fırsatta bunu törpülemektedir. Devletin yapısına hep bir paralar yapı vardı. Bu seferki farkı güya Müslümanlar aracılığıyla yaptılar.
Hükümetin de yaklaşımı odur. Ama hükümet sanki tam teslim olmamış ki kendisine başka yol yöntemlerle ayar veriliyor.
İbrahim Gökdemir: Bu bölgede paralel var: polisin kendi panzerini yakması buna en açık delildir.
6-7 Ekim olaylarının failleri yakalanırken yakalanmalara karşı yerel partilerimizin bir kısmı tarafından yürüyüşler düzenlenmesine anlam veremedim.
Hatta birileri o katillere selam gönderdi. PKK’nin devlete zeytin dalı uzatırken Kürtlerin bir kısmını iç düşman gibi görmesi kabul edilemez. Bu bölgede ciddi bir silahlanma var.
Bu meclisin kıymetini bilelim.
Sıtkı Zilan: Türk yargısı hakka hakikate dayanmıyor. Mekanizmasında Kemalist bir bakış açısı var. Kürtleri bir defa yok kabul ediyor.
Türk Bayrağı kanunu, Türk Silahlı Kuvvetler, Türk Polisi diyerek Türk’ü yazılı olarak tanıyor. Kürdü ise hiç tanımıyor. Kürdistan bölgesinde Türk Bayrağının yanında Kürdistan Bayrağı da olmalı, Türklerin de buna itiraz etmemesi lazım.
Gülen Cemaati daha çok ABD ile işbirliği içindedir. Belki de PKK’in ABD’ye karşı oluşundan kaynaklıdır. Fakat Erdoğan’ın taktikseldir, ABD ile sam,mi değildir.
Mahmut Baran: Ben bölgemizin alimlerinin hayatını araştırıyorum. Şeyh Abdurrahman Aktepe, bakıyorsun bir yandan tebliğ ediyor bir yandan başkasının yardımına koşuyor.
Dolayısıyla devletin hakimine savcısına gerek duymadan kendi iç hukukuna bakmamız lazım. Kendi içimizde adil olmamız lazım. Şeyx sait idamından sonra neler olmuş neler. Birbirimize sahip çıkalım. Bu paralel hadisesinden daha çok önemlidir.
Fatma Tunç: Diyorlar ki Fatih Mehmet bir Yahudi ile mahkemelik olmuş, Kadının huzuruna çıkınca kadı onu sanık sandalyesinde oturtmuş ve mahkeme sonucu haksız bulunmuş ve Yehudiye hakkını teslim edilmiş. Peki 4 bakanın çocuklarında bunu yapabildik mi?
Ayrıca 90’lı yıllarda burada mahkemeler tam mesai yapıyordu nice nice insanlarımız haksız yere yargılandı, mahkum edildi. Kimsenin sesi çıkmıyordu. Aynı durum bizim içi de geçerlidir.
Eğer başımıza gelen sıkıntılarda birbirimize destek olmazsak yarın beterin beteri başımıza gelir.
Türkan Güler; Bir zamanlar “adalet mülkün temelidir” deniliyordu, şimdi ihanet mülkün temeli olmuş. Cemaat hükümet mücadeleleri normal bir şey değildir. Cemaatin yanlışları oldu ama hükümet çok üzerine gidiyor. Hakan Fidan olayı, Twetter yasağı 6-7 Ekim olayları..
Maalesef bir rant kavgası vardı. Bu kargaşa rant paylaşımından ibarettir. Cemaate haksızlık yapılıyor.
Eyüphan Kaya: Yargıya bir çeki düzen verilebilecekse hakimler savcılar 7 yıl avukatlık yapan yargı mensuplarından seçilmeli. Ayrıca devletin avukatı konumunda olan Savcı da mahkeme platformundan inmesi lazım. Avukatların hizasında olmalıdır.
Bir öğretmen arkadaş, mahkemede davasını kayıp ediyor, sonra kendini halkı çıkaracak bir belge eline geçiyor. Savcı diyor ki belge getirince davayı kazanacağınızı mı sanıyorsunuz. Öğretmen arkadaş belgeyi iadeli taahhutlu gönderdiği halde bakıyor dosyasında belge yok. Orada yazmış, zarf geldi içi boştu. Yani bir savcının yaptığı yanlışa bak.
Ayrıca zamanın valilerinden biri, günün hükümdarına, bana bir miktar para gönder yerleşim biriminin etrafını sur ile çevireceğim. Hükümdar ona şu manidar cevabı gönderiyor.Sen şehrin etrafını adalet suruyla çevir.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Yaklaşık 300 STK ya da kişilere mail gönderildi. 5 kişi telefonla arandı. 20 kişiye mesaj gönderildi.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mesaj gönderildi.
MEDYA İLE
Bazı Haber ajansları ve gazeteler ziyaret edildi İLKHA Hazır bulundu
SONUÇLAR
Genel konuya ilişkin video gösterildi.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Diyarbakır kMM Girişimcileri:Eyüphan Kaya-Muharrem Erbey