YER: Belediye meclis salonu
TARİH: 02.11.2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Genç Siviller (Ebru Peçe – Üye)
2 / Genç Siviller (– Üye)
3 / Diyarbakırlılar Derneği (Şehmus Seviş – Başkan)
4 / Çağdaş Eğitim Koperatifi (Mustafa Özçelik – Üye)
MESLEK ODALARI
1/ Şehir Planlamaları Odası ( Füsun Uyanık – Başkan)
SENDİKALAR
Katılım olmadı.
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/Pınar Ergüzen
2/ Erhan Sevimli
3/ Ahmet Demir
GOZLEMCİLER
1 / Hasan Durmuş (Has Parti – İl yerel siyaset çalışma grup başkanı)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİKatılım olmadı
BELEDİYE BAŞKANLARIKatılım olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ Aykan Erdemir (CHP)
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA: Katılım olmadı
MODERATÖR: Mehmet Emin Yalçın, Avukat
KONULAR:
GENEL KONU: Türkiye-AB İlişkileri ve Yeni Yerel Yönetimler Yasası
KONUŞULANLAR
1 / Mehmet Emin Yalçın :Son açıklanan AB ilerleme raporunu okuduğumuz da Türkiye’nin tersi bir istikamette hareket ettiğini veya AB kriterlerine uygun siyaset izlemediğini görüyoruz. Tabi bu ülkemiz için olumsuz bir durum, umarım hükümet bu durumdan ders alır diyeceğim de hükümet yetkililerin rapora verdikleri tepkileri hatırlayınca pekte iç açıcı bir durum söz konusu değil. Ancak her şeye rağmen STK’lar, kanaat önderleri ve medya hükümeti bu minvalde hareket etmesi için yönlendirmeli ve AB yolundan dönülmememsi gerektiğini hatırlatmalıdırlar.
Yerel Yönetimler yasasının değiştirilmesi bence olumlu bir adım olmuştur, temel de Kürt meselesinin belki çözüm için atılması gereken adımlardan birisidir. Yerel yönetimlerin bu minvalde geliştirilmesi ve yerinde yönetim ilkesinin hayata geçirilmesi meselenin çözümü için çok faydalı olacaktır.
Ben bu konu da ki görüşleri mi de belirttikten sonra sözü konuklara bırakayım.
2 / Ebru Peçe:Son açıklanan AB ilerleme raporunun o olumsuzluklarına rağmen ümidimizi kaybetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Evet hükümet bu konuda bir duraklama yaşadı ama şunu unutmayalım ki artık bu ülke de geri dönüş olmaz bu mümkün değil. Yani hükümet yetkililerin rapora o derece tepki göstermeleri bir şeyi değiştirmez. Bizler yani kamuoyu hükümeti bu doğrultuda hareket etmesi için baskı kurmalıyız o eski reformcu hükümete dönüşmesi için olumlu eleştiriler yapmalıyız, uyarmalıyız. Türkiye bu saten sonra AB’den vazgeçemez dediğim gibi bu mümkün değildir.
Yerel yönetimler yasası bunun en güzel örneği, AB kriterlerine birebir uymasa da ona benzer bir düzenlemeye gidiliyor bu olumlu bir adım. Mehmet Emin beyin de belirttiği gibi Kürt meselesi çözümünde belki bir adım olur tabi yerel yönetimlerin nasıl ve kim tarafında yönetilmesi konusu hiç tartışılmadı meselenin asıl özü burada, Yani bir sonra ki adım özerklik veya federasyon mu olur onu bilemiyoruz tabi ama bu konuların Türkiye için daha çok erken olduğunu da düşünmekteyim açıkçası.
3 / Erhan Sevimli: Hükümetin son dönemde pervasızlaşıp insanları tek tipleştirerek muhalefeti susturmaya çalışmasından sonra AB ilerleme/ilerlememe raporunun bu derece de eleştiri yapması şaşırtmadı beni açıkçası. Beğenmediği muhalif grupları bir ad altında tutuklaması, gazetecileri susturup işten kovmasına sebep olması, eylemlere katılan insanlara engel olması vs tüm bu olanlar son dönemin marifeti, adına da ileri demokrasi diyorlar. Elbette ki AB’den şaşmayıp kriterlerine uygun davranmamız lazım ancak bazı konularda kırmızı çizgilerimizin de olması lazım. Herhalükar da Hükümet AB’de geri dönüşüm yapamaz arkadaşların dediği gibi bu mümkün değil. Türkiye daha da ileriye doğru gitmelidir, geriye gidemez. Öyle veya böyle Türkiye’nin çağdaş bir devlete yakışır şekilde ve üniter yapısını muhafaza ederek AB’ye uygun bir siteme ulaşacağını umuyor ve inanıyorum. Hükümet yetkililerin AB raporunda ki eleştirileri dikkate alıp bunun üzerinde düşünmeleri gerekirken bu şekilde davranmaları trajikomik bir durum. Bu sorumsuzca bir tutumdur.
Yerel yönetimler yasasına gelince orda çekincelerimiz yok değil. Bir yanda kendi seçim bölgelerini genişletmek veya mevcut yerleri kaybetmemek için yapıldığı söyleniyor diğer yandan daha fazla hizmet için yapıldığı söyleniyor hangisi doğru onu zaman gösterecektir. Tabi bu düzenleme sonrasında ülkenin bölünme tehlikesi yaşar mı yaşamaz mı onu bilemiyoruz tabi. Elbette ki Kürt meselesini çözmemiz lazım ancak bunu üniter yapıyı koruyarak yapmalıyız aksi durum bu millet için sonucu iyi olmayan bir durum ortaya çıkabilir.
4 / Şehmus Seviş: Türkiye – AB ilişkilerinin hükümetin ilk yıllarına göre şimdi ki durumu hiç iç açıcı değil. Son dönemde ki AB’yi küçümseyici açıklamaları ve çeşitli sistemleri gündeme getirerek AB’ye ihtiyacımız yok havasını vermeleri çok talihsiz bir durum. Son raporda gördüğümüz gibi Türkiye’de bir baskı siyaseti uygulandığını görüyoruz. Siyasiler, gazeteciler, öğrenciler ve diğer hak talep eden insanlar ya tutuklanıyor, ya susturuluyor, ya coplanıyor yada itibarsızlaştırılıyor. Bu çok kötü bir durum. AB ilerleme raporunun bu konuda ki eleştirileri çok yerinde, hükümet bundan ders alması gerekirken sorumsuzca davranması talihsiz bir durum tabi. Bugün demokrasi isteyen insanlar sayesinde hükümet istese de AB’den geri dönüş yapamaz, yaptığı takdirde Ortadoğu ülkeleri gibi ne hale geleceğini o da çok iyi biliyor, gerçi son uyguladığı siyasetle Ortadoğu ülkelerini aratmıyor ama bu böyle devam edecek anlamına gelmez.
Yerel yönetimler yasasına gelince, bu düzenlemenin ne kadar yararlı olacağını tabi zaman gösterecek ancak bu Kürt meselsinin çözümü için yapılan bir düzenleme ise ki genel bir kanı o yönde tabi bu olumlu bir adım ancak bunla birlikte yerel yönetimlerin merkezden mi yoksa daha özerk bir yapı mı yönetecek onu da zaman gösterecek. Çünkü asıl mesele o nokta da çözülür yani özerk veya federasyon tarzı bir yerel yönetim olmadığı müddetçe Kürt meselesinin çözüleceğini düşünmek biraz saflıktır affedersiniz. Yani bu düzenlemelerle ülke bölünmez kimsenin d korkusu olmasın, bilakis baskı ve görmezden gelme böldürür ülkeyi, kaldı ki özerk veya federasyon sistemleri netice de merkeze bağlılar ve bölünme söz konusu değildir. Bu kavramların kamuoyu tarafından iyi bilinmesi lazım.
5 / Hasan Durmuş: Ben Has Parti mi yoksa Ak Parti üyesi olarak mı konuşacağı mı şaşırdım, buradaki teşkilatı daha dağıtmadığımız için, Has Parti adına konuşsam daha uygun olur. Türkiye – AB ilişkileri son dönemde çok iyi olduğu söylenemez evet ama bu sadece AB kriterleri hayata geçirmeme konusunda iyi değil, diğer konularda AB’den ayrı düştüğümüz söylenemez. Türkiye’nin AB Kriterlerini hayata geçirmesi tüm ülke için çok yararlı bir durum olur, temel meselelerimizi bu kriterler sayesinde çözebiliriz düşüncesindeyim. Hükümet yetkililerin rapora bu denli cevap vermeleri hoş olmamıştır tabi eleştirileri olgunlukla karşılayıp bundan sonra kriterlerden taviz vermeyeceklerini açıklasalardı çok daha yararlı olabileceğini düşünmekteyim. Hükümetin son dönem de farklı davrandığı konusunda bende hemfikirim ancak buna karşı çıkacak adam akıllı bir siyaset üreten bir kuruluşta gösteremezsiniz bana, muhalefet yapacak bir yapı da yok Türkiye’de bence meselemiz hükümetin zorbalığından ziyade muhalefetin yokluğundandır.
Yerel yönetimler konusunda diyeceğim o ki, olumlu ve hayırlı bir düzenleme olduğudur. Bundan böyle hizmet daha aktif hale gelecek ve merkezin etkisi kısmen de olsa azaltılmış olacak tabi bunun neticelerini zaman gösterecek ancak Kürt sorununun çözümü içinde bir adım olabilir düşüncesindeyim.
ÖNERİLER
Katılım daha fazla sağlanmalı…
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Yaklaşık 100 STK ve Siyasi partilere telefon mesajı ve mail gönderildi. Ama katılım maalesef bu kadar oldu.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Milletvekillere önce mesaj sonra telefon edildi. Çoğunun programı vardı bazıları ise şehir dışındaydı.
MEDYA İLE
3 büyük haber ajansına ve yerel medya ya haber verilmesine rağmen katılan olmadı.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Bursa kMM Hamalı Emin İleri