YER: SAİT TANIŞ KÜLTÜR MERKEZİ
TARİH: 02.06.2017
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Şafak Yeşil – Sakarya Dayanışma derneği
2/ Ali Yavuz – Eğitim Sen
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 /Şaban Günel
GOZLEMCİLER
1 / hdk – Veysel saka
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
1 / YOK
2 / YOK
BELEDİYE BAŞKANLARI
1 / YOK
2 / YOK
MESAJ YOLLAYANLAR
1/ YOK
2 / YOK
DİĞER KATILIMCILAR
Kadir Balçın
Mücahid Güler
MEDYA
1 / YOK
2 /YOK
MODERATÖR
Erhan Duru Öğrenci
KONULAR
GENEL KONU: OHAL’de Yaşamak
YEREL KONU: YOK
KONUŞULANLAR
1/ Şaban Günel
Olağanüstü hal, bir toplumsal deprem geçirilirken olabilir bir de doğal afetler olurken olabilir. Eskiden de OHAL ve KHK vardı, ani gelişen olaylarda hükümet KHK yayınlıyordu ama daha sonra en kısa zamanda meclis kararları onaylıyor ya da reddediyordu. Bu da şundan kaynaklı; ani gelişen olaylar esnasında Meclisi'nin toplanması ve karar vermesi pratik olmaya biliyordu.
14 Temmuz'da ülkeyi kim yönetiyorsa bugün de aynı kişiler yönetiyor. Onun için uzaktan baksak da tarafsız baksak da OHAL ve KHK’ların devamı için bir sebep görünmüyor, burada keyfilik söz konusu.
Türkiye'de 60 ertesi, 70 ertesi, 80 ertesi ve 28 Şubat ertesini de biliyorum, sıkıyönetim yasaları ile sıkıyönetim mahkemeleri ile bugünkü OHAL karşılaştırıldığında hiç anlaşılacak hiç kabul edilecek bir tarafının olmadığını düşünüyorum. İnsanlık tarihinin birikimlerine de uygun değil, Türkiye'nin pratiklerine de uygun değil, evrensel hukuka da uygun değil bu uygulamalar.
Yönetenler de söylediler zaten, normal hale hiç geçilmeyeceğini söylediler. Sümerlerden beri bakıldığında hızlı karar alma meselesi devletin aleyhine olan bir şeydir. Çünkü devlet sürekli hızlı karar alıp pardon derse inandırıcılığı kalmaz. Hem ahlaka hem hukuka aykırı buluyorum bütün bulunan kararları.
2/ Veysel Saka
2002'de OHAL’i kaldırdık diye övünenler bugünkü OHAL’i kaldırmadık diye övünüyorlar, burası bir handikap bir çelişki. Bir de bu OHAL sürecinde 100 bin kişinin ihraç edildi 130 bin kişinin açığa alındı bir süreç. Dolayısıyla burada bir hukuk yok, bu kabul edilemez.
Bugün laik olanların, muhalif olanların, Kürt olanların işlerine son veriliyor. Böyle bir hukuksuzluk var, böyle bir kriz var. Hükümet OHAL’i kullanarak muhalifleri tasfiye etme yoluna gidiyor. Çevremizdeki birçok insan cezaevine gönderildi bu son dönemlerde. Kendi düşüncesinde, kendi inancındaki insanlara alan açmak için, kadrolaşmak için fiili bir durum yaratılıyor.
Bu garabete, bu hukuksuzluğa karşı toplum olarak ne yapmalıyız bunu düşünmemiz lazım. Bence bu hayır meclisleri üzerinden yeniden bir araya gelmeliyiz. Hayır meclisleri kendi temsilcilerini seçerek ortak bir demokrasi kurmalı ve bu işin içinden nasıl çıkacağını üzerine kafa yormalı, çözüm arayışlarına girmelidir.
3/ Ali Yavuz
OHAL ve sıkıyönetim birbirinden ayırt edilmeli. Aslında OHAL sıkıyönetimin bir alt uygulama biçimidir. Genişi kapsamayan, konusu ile ilgili uygulanması gereken bir şey. Türkiye'deki OHAL 15 Temmuz darbe girişimine karşı uygulanması için ilan edildi ama kapsamı sıkıyönetimi de aşan bir uygulamaya dönüşmüş durumda. Konuşmacılar da anlattı kamudaki ihraçlar ve açığa alınmaların yanında, gündelik hayatta ticaret yapanların da mal varlıklarına el konuldu ve bunu yaparlarken hiçbir hukuk kuralı tanınmadı bir mahkeme kararı alınmadı. Bugüne kadar uygulanan sıkıyönetim kararlar içerisinde böyle bir uygulama var mı yok mu bilmiyorum ama ben bugüne kadar böyle bir uygulama TÖBDER hariç görmedim. Biz KESK olarak bu ihraçlar için bir Kurultay düzenledik, yurtdışından misafirler ağırladık.
Buraya nasıl geldik diye bir değerlendirme yapmak gerekir, devlet bu darbe ile ilgili bilgi sahibi olmaması mümkün değil. Bu darbe bir 2 saatte karar alınıp yapılabilecek bir şey değil, mutlaka öncesinden hazırlıklar ve planlar yapılmıştır. Devletin eğer buralardan haberi yoksa çok basiretsiz bir şekilde Devleti yönetiyorlar demek.
Ama benim dikkatimi başka bir şey çekiyor. Atatürk Orman Çiftliğine külliye denilen devasa bir şey yapıldı. geçmiş Cumhurbaşkanlığı çalışanları ile bugün orada istihdam edilenlere baktığımızda getirilmek istenen yönetim şeklinin bize ipuçlarını veriyor. kurulan külliyeye dönük bir yönetim şekli ayarlanmış, süreçte yavaş yavaş buraya getiriliyor, OHAL de buna zemin hazırlıyor. bunu açmanın 2 yolu var; bir yerel yönetimler, iki 2019 seçimleri. Eğer bu engellenemez ise Irak ve Suriye'deki geçmiş yönetimler gibi bir yönetim burada alışkanlık haline getirilebilir. zaten böyle devam ederse aykırı muhalefet, sendika hiçbir şey kalmayacak. 2019 dan sonra bizim de sesimiz çıkamayabilir.
ÖNERİLER
1 / YOK
ORTAK SONUÇ
YOK
1 / YOK
2 / YOK
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
MİLLETVEKİLLERİ İLE
MEDYA İLE
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Sakarya kMM Hamalı Erhan Duru