Yer: Öğretmenevi Toplantı Salonu
Tarih: 02.05.2009
Yerel Katılım:
1.Toplum Gönüllüleri Vakfı Malatya Koordinatörü – Mehmet BALİN
2.Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı – Fevzi ÇİÇEK
3.Uluslararası Af Örgütü Malatya Grubu Üyelik Geliştirme Koord.-Ferman SALMIŞ
4.Sakatlar Derneği Başkanı – Ali Haydar KOYUN
5.Kadın Girişimcileri Derneği Başkanı-Ayşe YILDIRIM ÖZCEYHAN
6.Türkiye Yazarlar Birliği Temsilcisi-Adil AKKOYUNLU
7.Eğitim Bir Sen-Selahattin CANPOLAT
8.Tüketici Hakları Derneği-Ali DÜZOVA
9.İHD-Tahsin PEKER
10.Mazlum Der-Sinan Oral
11.İnşaat Mühendisleri Odası-Vehbi ALUÇLU
12.Gazeteci-Asım DEMİRKÖK
13.Beydağı Yamaçları Eğitim Kültür Day.Der.-M.Sait AYTEKİN
14.SES (Sağlık Emekçileri Sendikası)-Bülent UÇAR
15.Türk-İş -Servet AKBUDAK
16.TÜKO DER-Nesrin YILDIRIM
17.TOG-Mehmet Can ŞENLİK
18.Uluslar arası Stajyer Değişim Programı-Murat MENTEŞ
19.BTS (KESK) –Hasan AKDEMİR
20.Elektrikçiler Odası Başkanı-Hüseyin BAŞTÜRK
21.Mimarlar Odası-Tayfur ELMAS
22.Mehmet BİRSİN-Eğimci-Yazar
23.Raşit ALACA-Avukat
24.R.Deniz YILDIRIM
25.M.Reşat EŞİYOK
26.Ramazan BALİN
27.Alperen ÖZDEMİR
Medya:
GÜNEŞ TV,ER TV,TV MALATYA,KANAL MALATYA,UFUK TV
Moderatör: Mehmet BALİN –Toplum Gönüllüleri Vakfı Malatya Koordinatörü
Konular:
Kalıcı Bir Anayasa Nasıl Yapılabilir?
Genel konu: Toplumsal Uzlaşmayı Nasıl Sağlanır?
Yerel konu: Yerel Yönetim Sivil Toplum İlişkileri
Konuşulanlar:
1.Kalıcı Bir Anayasa Nasıl Yapılabilir?
Malatya Barosu avukatlarından Raşit Alaca Anayasa türleri ve Türkiye’de Anayasaların yapılma süreçleri ile ilgili Foruma bilgi verdi.Anayasa, bir devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceğini belirleyen, bazı ülkelerde yazılı, bazılarında ise yazısız genel kabul görmüş kurallar dökümanıdır. Anayasa denilen bu belgeyle ayrıca kişilerin temel hak ve özgürlükleri güvence altına almıştır.Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirtir. Devletin temel kanunudur.
Türkiye'de ilk anayasa, 1876'da yürürlüğe giren Osmanlı Devleti`nin anayasasıdır. O tarihten Osmanlı Devleti’nin sona erişine kadar anayasaya kanun-i esasi deniyordu. 1876 tarihli Kanun-i Esasi, padişahın yetkilerini kısıtlamamıştı. Yurttaşlara düşünce, toplantı ve dernek kurma özgürlüğü, bireylere dokunulmazlık hakları tanımıyordu. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra, 1909'da bu anayasada değişiklikler yapılarak padişahın yetkileri kısıtlandı. Kişisel hak ve özgürlükler tanındı, basın üzerindeki sansür kaldırıldı. Hükümet artık padişaha değil, meclise karşı sorumluydu.
Anayasa Türleri
Yumuşak Anayasa
Normal yasalar gibi tüm anayasa maddeleri değiştirilebilir. Değiştirilemez maddesi yoktur.
Katı (Sert) Anayasa
Bu anayasalar için özel, değiştirilmesi zor yöntemler benimsenmiştir. Bir anayasanın 'sert' olduğunu gösteren özellikler:
Değiştirilemeyecek maddeler içermesi (Örn: T.C. 1982 Anayasası)
Değiştirilmesi için özel (nitelikli) çoğunluk aranması (3/5, 2/3 gibi)
Halkoylaması usulüne yer vermesi
Kurtuluş Savaşı sırasında, 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adıyla yeni bir anayasa kabul edildi. Bu anayasada egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu belirtiyordu. Yasama yetkisi de Büyük Millet Meclisi’ne bırakılmıştı. Cumhuriyet’in ilanından sonra daha kapsamlı bir anayasaya gereksinim duyuldu. 20 Nisan 1924'te bu amaçla, gene Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adını taşıyan yeni bir anayasa hazırlandı. 1924 Anayasası’yla yasama ve yürütme yetkileri Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bırakıldı. Meclis yasama yetkisini kendisi, yürütme yetkisini de cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu eliyle kullanıyordu. Cumhurbaşkanının onayıyla göreve başlayan bakanlar kurulu meclise karşı sorumlu sayılmıştı. Kurtuluş Savaşı döneminden başlayarak anayasa sözcüğü karşılığında teşkilat-ı esasiye kanunu kullanıldı. Anayasa sözcüğü ise, 1960'tan sonra hukuk sisteminde kullanılmaya başladı.
27 Mayıs 1960’taki askeri darbeden sonra yeni bir anayasa hazırlandı. 1961 Anayasası olarak bilinen bu anayasa, halkoylamasıyla yürürlüğe girdi. Bu anayasada egemenliğin ulusa ait olduğu ve ancak yetkili organlarca kullanılabileceği ilkesi benimsendi. Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına dayalı, milli, demokratik ve laik bir sosyal hukuk devleti olarak tanımlandı. Bu anayasayla iki meclisli bir parlamento öngörülmüştü: Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu. Bütün üyelerinin seçimle belirlendiği Millet Meclisi, Cumhuriyet Senatosu'ndan daha fazla yetkilerle donatılmıştı. Bu anayasayla yargı organlarının bağımsızlığı, kişi hak ve özgürlükleri ile sosyal hakları güvence altına alındı. Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yüksek Hakimler Kurulu gibi yeni kurumlar oluşturuldu.
12 Eylül 1980'deki askeri darbeden sonra Milli Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisi yeni bir anayasa hazırladı. Bu anayasa 7 Kasım 1982'de yapılan halkoylamasıyla kabul edilerek yürürlüğe girdi. 1982 Anayasası, bazı hak ve özgürlüklere önemli sınırlamalar getirmiş, Anayasa Mahkemesi'nin ve Danıştay'ın denetim yetkilerini azaltmıştır.
1982 ile 1961 anayasaları arasında temel bir bakış açısı farkı vardır. 1961 anayasasında Milli Birlik Komitesi'nin daha geri planda olduğu ve aslında anayasa üzerinde söz hakkının Temsilciler Meclisi'nde olduğu bir sistem izlemiş bunun sonucunda da bu güne kadar Türkiye için çıkarılmış en özgürlükçü anayasa oluşmuştur.
Adil Akkoyunlu anayasa hazırlanırken stk ların da görüşü dikkate alınmalıdır.
Asım Demirkök egemenliğin kime ait olduğu önemlidir.Kurallar bütününü kim koyacak?Gerçekten anayasa bugün yine egemenlerin egemenliği mi olacak?
Tayfur Elmas Türkiye’deki anayasa hep darbeler döneminde yapıldı.Dış güçlerin anayasa üzerinde ne gibi etkisi olur?
Selahattin Canpolat mevcut anayasadan çok rahatsızız.Yeni anayasa herkesi kapsayan bir anayasa olmalı.
Sait Aytekin yeni anayasada MGK gibi kurumlar kaldırılacak mı,muğlak ifadeler kaldırılacak mı*?
Tahsin Peker halka karşı devleti koruyan anayasalar yapılmıştır bugüne dek.Devlete karşı halkı koruyan bir anayasa oluşacak mı?Kürtler,aleviler vs. kendilerini anayasada görebilecekler mi?
Servet Akbudak vatandaşın özgürlüğü mü yoksa devletin gücü mü önemlidir?Anayasa hazırlığı yapılırken birey önemsenecek mi?
Ferman Salmış toplumsal talepler adına vekiller aldıkları notları umarım meclise taşırlar.Anayasanın insan haklarına dayanması gerekiyor.Tüm anayasalar bir mağduriyet yaratmıştır.Meclis çoğunluğu var.Bu konuda engel olan kesimler varsa bir kamu oyu çalışması yapılabilir.
Alperen Özdemir uzun zamandır tartışılan baş örtüsü konusu var,bu tekrar tartışmaya açılacak mı,böyle bir planlama var mı?
Ömer Faruk Öz her şey insan endeksli olmalı.Bir insanı nasıl mutlu yaşatabilirizi düşünmeliyiz.Anayasalar millet için değil,devlet için yapılmış.Özgürlüğün sınırı diğerlerinin hakkını engellememeli.Devletin üç erki var.Yargının siyasallaşmasını istemeyen bir iktidarız.Türkiye hukuk devleti olmak istiyor.Hala kanun devleti olarak hüküm sürmektedir.Tabi ki stk ların görüşleri alınacaktır.Toplumsal mutabakattan kasıt sadece meclisteki grubu bulunan partiler değil,herkesten görüş alınması gerekiyor.Artık globalleşen bir dünyada yaşıyoruz.Milliyetçi bir anlayışla bir anayasa yapılamaz.Bir baskı unsuru değil,insan haklarına uygun bir anayasa yapılmalıdır.Anayasanın muğlak maddelerini kaldırdık.Özellikle cumhurbaşkanının seçilmesi ile ilgili olan maddeleri.MGK birçok ülkede vardır.MGK toplumsal yaşamı dizayn ediyordu.Bu durum AKP iktidarıyla da etkisi azaltıldı.Anayasa mahkemesi olmalı fakat haddini aşmamalı.Anayasanın kendisinin sivil olması önemlidir.Devlette sınırsız egemenlik olmamalı,vatandaş da sınırsız özgür olmamalı.Bu ülkede yaşayan herkes istediği gibi yaşamalı.Laikliğin anayasada tanımı yapılmalı.Baş örtüsü konusunda olduğu gibi.
2.Genel Gündem: Toplumsal Uzlaşmayı Nasıl Sağlanır?
BTS milli gelirdeki payın eşit bir şekilde dağıtılması gerekiyor.Böyle bir ülkede toplumsal uzlaşmayı sağlamak sıkıntılıdır.
Servet Akbudak tüm normumuz anayasadır.Anayasayı sağlıklı kıldığımız vakit sorun çözülür.
Asım Demirkök eşitlik,özgürlük,adalet kavramları hem düşünce,hem inanç kavramları temelinde oluşmuştur.Adalet ve eşitlik oluşmuşsa uzlaşma söz konusu olur.Herhalde bu toplantılarla giderek eşitliğe saygı duyuyoruz,birey haklarına saygı duyuyoruz.Ön yargıları atıp gelirsek uzlaşma sağlarız demektir.
Tüko Der Türkiye’de ve dünyada haklar arasında sorun yoktur.Çatışmaları yaratan devletlerdir.İnsan hakları evrensel bildirgesinin yüzde yüz uygulanmasıyla sorunlar çözülebilir.Devlet elini halkın üzerinden çekmelidir.Herkes kazancına göre vergi verirse eşitlik ve adalet sağlanabilir.Herşey,birbirimizi sevmekten,hak ve özgürlüğüne sahip çıkmaktan geçer.
Raşit Alaca empati kurabilirsek ve bireyi önemsersek uzlaşı sağlarız.
İHD problem,anayasanın yapılması ile kısmen çözülecektir.Karşıdakinin inancına,etnik kimliğine saygı gösterilmeli.Kendisi için istediğini başkası için de istemelidir.
MMO önemli olan soyut olarak tartışmak değil.,somut olarak bir şeyler yapmaktır.Kafamızda çözmek önemli.İnsanları alt kimlikler bölmenin anlamı yok.
Ferman Salmış bu ülkede insanların kimliklerini yasaklarsanız,toplumu bölersiniz.Vurgulanan kimliklerin mutlu olması için herkes istediği gibi yaşamalıdır.Kin,nefret,korku imparatorlukları yaratıyoruz.
Adil Akkoyunlu Biz burada zaten bir uzlaşmayı sağlıyoruz.Toplumsal yaşamı sadece bir şeye indirgemememiz lazım.Sadece ekonomik yönü yetmez,dil,din,psikolojik durum önemli etkenlerdir.
Selahattin Canpolat farklı insanlar olarak bir arada yaşamayı biliyoruz.
NOT:Gündemin 3. maddesi olan yerel yönetim-sivil toplum ilişkileri belediye başkanının katılamaması nedeniyle Haziran Forumun kararı neticesinde toplantısına ertelendi
Değerlendirme:
1.İletişim
a.Sivil toplum ile
32 (Otuz İki) sivil toplum örgütüne davetiye verdik,telefon,e-mail ve yüz yüze görüşerek davet ettik.
b.Milletvekilleri ile
Tüm milletvekilleri ile telefonla görüştük ve faks çektik.AKP milletvekili Ömer Faruk ÖZ toplantıya katıldı.Fuat ÖLMEZTOPRAK mazeret bildirdi.
3. Medya
35 yerel ve ulusal medya mensubuna (yerel gazete,tv,ulusal medya yerel temsilcileri) mail attık,5 yerel tv kanalına telefonla ulaştık.5 yerel kanal,İHA muhabirleri katıldı.Tüm yerel kanallarda haber olarak verildi.
Değerlendirenler: Semine DENGEŞİK Malatya Forum OÇG Girişimcisi