YER: Eczacılar Odası Toplantı Salonu
TARİH: 2 Mayıs Cumartesi 2015
SAAT: 13.00
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / ASİM-DER (Göksel Gülbey-Başkan)
2 / Iğdır Organizasyon (Çetin Deniz-Başkan)
3 / Tİ-DER (Suat Akkuş-Gençlik Sorumlusu)
4 / Azerbaycan Derneği (Metehan Aşırım-Üye)
5 / Kerimbeyli Hayvan Yetiştiricileri Kooperatifi (Ziraat Mühendisi Ahmet Malgaz-Başkan)
6 / Eyyüp Başaran (Iğdır Terekemeler Derneği Yön. Kurulu Üyesi)
7 / Pozitif Düşünce Platformu (Serkan Kızıltaş-Üye)
MESLEK ODALARI
1 / Iğdır Barosu (Av. Yusuf Aslan)
2 / Iğdır Eczacılar Odası (Nazım Karadağ-Başkan)
3 / Mimarlar Odası (Orhan Ağırkaya- Yönetim Kurulu Üyesi)
SENDİKALAR
1 / PTT Sendikacı KESK (Ömer Koşik-Temsilci)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Ferzende Şavluk (Kanaat Önderi- Nuh Nebi Cami Derneği Yönetim Kuurlu Üyesi)
GOZLEMCİLER
1 / Ahmet Karakuş (DSP İl Başkanı)
2 / Adil Aşırım (CHP Iğdır Milletvekili Adayı-Eski Iğdır Milletvekili)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI
Yok
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok
DİĞER KATILIMCILAR
Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 14 izleyici/gözlemci katıldı.
MEDYA
1 / Haftaya Bakış Gazetesi (Akay Aktaş)
2 / Iğdır Oluşum Gazetesi (Tacettin Erbek)
MODERATÖR
Akay Aktaş (Haftaya Bakış Gazetesi-Emekli Öğretmen)
KONULAR
GENEL KONU "Siyasi Partilerin Seçim Beyannameleri"'
KONUŞULANLAR
1/ Çetin Deniz: CHP’nin seçim beyannamesi, AK Parti’nin açıkladığı ile arasında iki temel fark beliriyor. Biri, AK Parti geçmişe bakarken, CHP geleceğe bakan bir açı çizmiş. İkincisi ise AK Parti güvenlikçi ve devletçi bir politika çerçevesi koyarken, ‘40 yılın devletçi partisi’ CHP’nin beyannamesi her katmanda bireyi selamlayan ve bireysel özgürlükleri kollayan, genç kuşağa, beyaz yakalılara hitap eden bir çerçeveye oturmuş. Bugün yerinde büyük boşluk olan çoğulculuk ve katılımcılık ön plana çıkarılmış, daha sosyal demokrat çizgiye oturmuş. Beyannamenin giriş bölümü; geride kalan 4 yılda siyaset ve ekonomide her alanı kilitleyen ve toplumsal refahta ilerlemeyi frenleyen otoriter şemsiyenin, bir ‘haklar ve özgürlükler siyasetinin hayata geçirilerek’ kaldırılması, sivil toplumun güçlendirilmesi niyetini ilan ediyor.
2 / Ömer Koşik: CHP’nin 2011’de önerdiği Aile Sigortası modeli, yoksulluk ve eşitsizlik sorununa önemli bir açı getirmişti. Bu seçimde ise epey üzerinde çalışıldığı ve daha da güçlü bir şemsiye model haline getirildiği görülüyor. Desteklerin, yararlanan yurttaşların onurunu zedeleyici nitelikte, çok sayıda kurum tarafından, kuralsız ve düzensiz, başvuru esasına göre yapıldığı; yararlananların, ‘yardımların kalıcı olamayacağı kuşkusu’ yaşadıkları vurgulanarak, ‘hak temelli’ bir açı da kazandırılmış. ‘Yoksulluğu yönetme’ yerine yoksulluğa son verme taahhüdü veriliyor. Aile Sigortası çerçevesinde ‘hedef kitle’, yoksul 16.7 milyon kişi. Hiçbir hanenin gelirinin 720 TL’nin altına düşmemesini sağlama taahhüdü var. Ayrıca ödemelerin nakit olarak ve kadınların banka hesabına yapılacağı vurgulanıyor. 5 milyonun üzerinde kişinin ilk kez sosyal yardım kapsamına alınacağı anlatılmış. Böylece, sosyal yardım ya da desteklerin dağıtılmasında kayırmacılığın ve usulsüzlüklerin de ortadan kalkacağı vurgulanıyor. Kadınlara özel ekonomik destekler çok çarpıcı ve heyecan verici. AK Parti politikaları kadınları eve kapanıp çocuk doğurmaya teşvik ederken, CHP’nin önerdiği politika kadınların ekonomik özgürlüklerinin sağlanmasını ve işgücüne katılımını her boyutta destekleyen bir çizgi oluşturmuş. Güçlü bir sosyal destek programı ortaya koyan CHP, bununla ekonomik büyümeye de önemli bir katkı geleceğini düşünüyor. Tek sorun var; kamuya ilave olarak ne kadarlık bir mali yük geleceğini de söylüyor olmalıydı.
3/ Orhan Ağırkaya: AKP, CHP ve HDP’nin seçim beyannameleri açıklandı. Hepsinin demokratik haklar, yeni anayasa, çözüm süreci, ekonomi gibi alanlarda pek çok vaadi mevcut. Büyük bir bölümü kamuoyunda tartışıldı, tartışılmaya da devam ediyor. Ancak, tüm bu sıcak siyasi gündemin yanı sıra Türkiye coğrafyasının pek çok noktasında çevre, kent ve yaşam alanları mücadeleleri de süregidiyor. Artık muhalefetin belki de siyasetin en temel dinamiklerinden biri çevre ve kent sorunları ile bunların getirdiği mücadeleler. Peki, bu partiler, iklim değişikliği, çevre koruma, nükleer enerji ve fosil enerji yatırımları konusunda ne düşünüyor, ne vaat ediyor? Bu yazıda üç partinin ağırlıklı olarak çevre koruma ve enerji alanlarındaki karşılaştırmalı vaatlerini anlatmaya çalıştım. “Yeni Türkiye Yolunda Daima Adalet Daima Kalkınma” başlığı ile açıklanan AKP’nin seçim beyannamesinde çevre alanında yapılanlar ve vaatler 5. Madde olan “Yaşanabilir Şehirler, Sürdürülebilir Çevre” başlığı altında toplanmış. Bu madde altında alt başlıklar olarak Refahın Bölgelere Dengeli Dağılımı, Mekan Planlaması ve İmar, Kentsel Dönüşüm ve Konut, Kentsel Altyapı, Yerel Yönetimler, Kırsal Kalkınma, Çevrenin Korunması ve Afet Yönetimi sıralanıyor. Yine, “Demokratik Anayasa” başlığı altında yer alan, “HDP, eşitlikçi, cinsiyet özgürlükçü, sosyal, ekolojik ve demokratik bir anayasayı yapmak için tüm gücüyle çalışacak. HDP’nin öngördüğü anayasa; eşit yurttaşlık temelinde din, inanç ve vicdan özgürlüğü ile ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, bütün temel hak ve özgürlükleri güvenceye kavuşturan, ekolojik, doğal varlıkların ve hayvanların korunmasını esas alan bir anayasa olacak” cümlesi ekolojik bir anayasa vaadi içeriyor. Madenlerle ilgili olarak da, “Madenlerde işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınana kadar üretim durdurulacak. Güvenli üretim koşulları sağlanana kadar, ücretlerin işveren tarafından ödenmesi garanti altına alınacak. Madenlerde kamu denetimi altında, çağdaş, güvenceli üretim koşulları sağlanacak. Madencilik alanındaki yasa ve mevzuat sendikaların, odaların, üniversitelerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenecek. Özelleştirme, taşeronlaştırma ve rödovans uygulamasına son verilecek” ifadeleri dikkat çekici.
4/ Nazım Karadağ: AK Parti'nin ardından CHP de seçim beyannamesini açıkladı. Beklendiği gibi, ekonomi ağırlıklı bir beyanname hazırlanmış. Ancak, bu kadar bol vaadi benim gibi kimse beklemiyordu şüphesiz. Toplumun neredeyse tüm katmanlarını kucaklayan ve refah seviyesini yükseltmeyi vadeden bir beyanname şeklinde özetleyebiliriz Kılıçdaroğlu'nun açıkladıklarını. Bin lirayla geçinmeye mahkum edilmiş asgari ücretlinin yüzünü güldürecek, sefalet ücretiyle kaliteli bir yaşlılıktan mahrum edilmiş emekliyi sevindirecek, geleceği, sistemin vicdanına hapsedilmiş taşeron işçiye iş garantisi sağlayacak, faiz sarmalında hayatı karartılmış milyonlarca kredi ve kredi kartı mağduruna nefes aldıracak, milletin efendiliğinden bankaların eline düşmüş köylüyü yeniden tarlasına döndürecek, elle tutulur, gözle görülür, somut ve buram buram refah ve sosyal adalet kokan bir seçim taahhüdü de diyebiliriz beyanname için. Kuşkusuz, bu vaatlerin gerçekleştirilmesine dair tartışmaları ekonomi uzmanları yapacak. Halk ise, inandırıcı bulursa zaten gereğini yapacak, popülist bulanlar da tercihini farklı partilerden kullanacak. Ancak, geniş halk kesimlerine hitap eden, ağırlıklı olarak da yoksulları ve orta sınıfın refah seviyesini yükseltmeyi temel hedef olarak önüne koyan CHP'nin, dünden bugüne geldiği nokta kayda değer. İktidar partisi liderinin yarattığı gündemin peşinden koşan ve polemik tuzağına düşen CHP'den eser yok. Eski CHP gitmiş, doğal tabanına hitap eden, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini merkezine alan, politik kulvarını laiklik ve rejim tarışmalarından, iş, aş ve ekmek kulvarına doğru değiştiren 'yeni CHP' gelmiş. CHP iktidara gelemez ve bu vaatler de boşa giderse ne olacak? Hiç kuşkunuz olmasın, yarından itibaren iktidar partisi de, karşı hamle yapacak ve müjdeleri peyderpey açıklayacak. Yani bu seçim, farklı bir seçim. Polemikler ve hakaretler değil, vaatler havada uçuşacak gibi görünüyor. Doğru olan da bu değil miydi?Yani, siyaset nihayet gerçek mecrasına kavuşuyor.
5/ Eyyüp Başaran: CHP'nin ekonomi ağırlıklı beyannamesinde, demokratikleşme, siyasette şeffalık ve eğitimde reform sayılabilecek önemli adımlar da var. Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirilmesiyle birlikte lider sultasının sona ermesi ve yüzde 10 barajının indirilmesi. Bunlar küçümsenecek reformlar değil. Bu iki konuda da, ciddi bir toplumsal talepten söz edemeyiz. Ancak, lider sultasınının önünü açan Siyasi Partiler Yasası'nın değiştirilmesi ve temsilde adaleti yok eden seçim barajının inmesine de toplumun kahir ekseriyetinin bir itirazı olamaz.12 Eylül ürünü YÖK'ün kaldırılması da son derece isabetli olur. Tüm dönemlerde siyasi iktidarların taşeronu olan YÖK'ün tasfiye edilmesi, sadece CHP'nin değil, Türkiye'nin sorunu olmalı. İktidar partisinin CHP'nin vaatlerini gerçekleşebilir bulmaması, moda deyimli 'popülist' bulması, son derece doğal. Bugüne kadar sıkı maliye politikası izleyen hükümetin, para musluklarını açacağını söyleyen bir muhalefet partisine karşı, başka bir söylem geliştirmesi, kendisiyle çelişmesi anlamına gelirdi. Ancak, asgari ücretin vergiden muaf tutulması, emekliye 2 maaş ikramiye verilmesi, işçisinin sigortasını ödeyen işverene sıfır faizli kredi verilmesi gibi vaatler, sosyal devletin gereklerinden değil mi? Bu uygulamalarla, olsa olsa, gelir dağılımındaki eşitsizlik biraz da olsa azalır. Yani, CHP'nin vaatlerini, 2 anahtar veya Cem Uzan ile Haydar Baş'ın yaptığı gibi 'bol keseden atmak' olarak algılamadım ben.
6/ Serkan Kızıltaş: 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri öncesinde, seçimlere katılan siyasi partiler ardı ardına seçim beyannamelerini, basın toplantıları ile açıkladılar. Seçim beyannamesi kabaca, bir siyasi partinin seçim sonucu iktidara gelmesi halinde uygulayacağı politikaların ve yerine getirmeyi vaat ettiği uygulamaların sıralandığı bir belge, bir çeşit taahhütname olarak tarif edilebilir. Bu bakımdan seçim beyannamesi, siyasi partinin ülke yönetimine dair genel bakışını, sorunları tasnifleme ve ele alma tarzını gösteren önemli bir belgedir. Başka bir deyişle, seçim beyannamesinden partinin ülkenin sorunlarına yaklaşımını okumak mümkündür. Beyanname açıklamalrını olumlu bir çalışam olarak görüyorum. Vatandaş bu sayede partiler hakkında fikir sahibi oluyor.
7/Adil Aşırım: Iğdır eski milletvekili ve CHP Iğdır Milletvekili Adayı Adil Aşırım, forumda yaptığı konuşmada, partisinin seçim beyannamesi ve Iğdır için hedef ve projelerini anlattı.
Iğdır’ı Bölgesel Lojistik Merkezi Yapacağız”
Aşırım yerel projeleri konusunda özetle şunları söyledi; merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin desteğini alarak özel teşebbüsle Iğdır’a serebest bölge kurulmasını gerçekleştireceğim. Iğdır’ın Asya, Kafkasya, Ortadoğu’nun bölgesel lojistik merkezi olmasını sağlayacağım. Iğdır’ı daha zengin bir bölge yapıp, yerel etnik, mezhebi farklılıkları kullananlara karşı mücadele edeceğim. Toplumda çok ses getiren partimizin seçim beyannesine gelince;
’Mazotu 1.5 Liradan Vereceğiz’
CHP Iğdır Milletvekili Adayı Adil Aşırım, konuşmasında şunları kaydetti: "Çiftçi kardeşlerimin yaşadığı sorunları en iyi onlar bililer. Ürünlerinin alın terini alamıyorlar. İki Trakya büyüklüğünde alan son 13 yılda ekilmiyor. Onlara şu güvenceyi veriyorum. Ürettiğin ürünün karşılığını alacaksın. Hiçbir şeker fabrikasını özelleştirmeyeceğim. Sana mazotu 1.5 liradan vereceğim. Eğer çiftçi üretseydi SOMA olmayacaktı, Ermenek olmayacaktı, eğer çiftçi üretseydi onların çocukları yetim kalmayacaktı."
4 Yılda Türkiye’de Yoksul Kalmayacak
Birileri köşeyi döndü birileri açlıktan öldü. 17 milyon yoksul bu ülkeye yakışmıyor. 17 milyon kişi, ben yoksul değilim diyecektir yaşanacak bir Türkiye’de. Devletin resmi rakamlarını veriyorum. 2002, bu ülkede en zengin yüzde 1 toplam Türkiye servetinin yüzde 39’una sahip. 2014’te bu rakam yüzde 54’e çıktı. Neden 17 milyon yoksulumuz var, işte bu nedenle. Yoksulluğu yönettiler. Bitirmek istemediler. Yoksulların yaşam tarzlarını sömürdüler. Sözüm söz, namus sözü, 4 yılda Türkiye’de yoksul kalmayacak."
'Taşeron İşçi Kavramı Olmayacak’
Taşeron işçiliği bitirme sözü veren Aşırım, "Kamuda çalışan 800 bin taşeron işçisi var. İş güvenceleri yok. CHP iktidarında taşeron işçi kavramı diye bir kavram olmayacak. Taşeron işçilerin tamamını kadrolu olarak işe başlatacağız. CHP iktidarında çağdaş köleliğe izin vermeyeceğiz" dedi.
’Yüzde 10 Seçim Barajını Kaldıracağız’
Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dikkat çeken Aşırım, makul şüphe uygulamasını eleştirerek "Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkartacağız. siyaseti kirlilikten kesinlikle arındıracağız. Sözüm söz, bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz. Ahlaki değerleri yüksek olan bir demokrasiyi getireceğiz bu ülkeye. Siyaset asla zenginleşme aracı olmayacak. Siyaset halka hizmet etme aracıdır. Biz siyaseti halka adanmışlık olarak biliyoruz. Bu kültürü bu ülkeye Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkartarak getireceğiz. 12 Eylül askeri darbesinin mirası olan ve demokrasimizde derin yaralar açan darbe yasalarını tümüyle ortadan kaldıracağız. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız, milletin iradesini TBMM’ye aynen yansıtacağız. Yüzde 10 seçim barajını egemenliğin üzerine vesayet düşürüyorlar. Bunu kaldıracağız. Sözüm söz CHP iktidarında kalkacaktır. Milletin vekillerini liderler değil, milletin kendisi seçecek. Bunun sözünü veriyorum. Lider sultasına son vereceğiz. Türkiye’de lider sultası olmayacak artık" ifadelerini kullandı.
’Bölgesel Teşvikten Çok Sektörel Teşviğe Ağırlık Vereceğiz’
Teşvik sistemi hakkında yapacaklarını açıklayan Aşırım, "Teşvik sistemini yeniden şekillendireceğiz. Bölgesel teşvikten çok sektörel teşviğe ağırlık vereceğiz. Gerekirse firma bazında teşvik yapacağız. Vergi, sigorta prim borcu olmayan KOBİ’ler bir yıl boyunca ödedikleri vergi kadar sıfır faizli kredi alacak. Bu teşvik sıradan bir teşvik değil. Bu şekilde Türkiye’de üretim artacak, istihdam artacak, kayıtlı eleman artacak. İlk kez size söylüyorum. Bir siyasal parti ilk kez bu kadar ciddi, bu kadar onurlu projelerle milletin önüne çıkıyor" açıklamasında bulundu.
Birer Maaş İkramiye Vereceğiz
Emeklilere maaş ikramiyesi müjdesi veren Aşırım, "11 milyon emekli dinlesin. Size Ramazan ve Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye vermek benim boynumun borcudur. Ben senden bir şey istiyorum. Senin hayır duanı istiyorum ben. Bütün CHP’liler sana saygı duyuyor. Bizim sana vefa borcumuz var. Onu yerine getireceğim ben. Çalışan emekli kardeşime de sesleniyorum. Çalışıyorsun emekli oluyorsun, alıyorsun emekli aylığını ama geçinemiyorsun. Çalışana da vergi getiriyorlar. Senin emekli maaşından kesilen yüzde 15 sosyal güvenlik destek primini kaldıracağım. Emekli kardeşim hastanede, eczanede, bankada para kesiyorlar. Bu üç ayrı kesintiyi kaldıracağım" dedi.
Asgari Ücret Net 1500 Lira Olacak
Asgari ücretin bin 500 lira olacağı vaadinde bulunan Aşırım, "Yaklaşık 5 milyon asgari ücretli çalışan size sesleniyorum. Asgari ücret üzerinden vergiyi kaldıracağız. CHP iktidarında asgari ücret net 1500 lira olacak. Asgari ücretli kardeşim gelirinin en az üçte birini, bazen yarısını ev kirasına veriyorsun. Bunlar konut sorununu çözemedi. Arsa payı alınmayacak. Ayda 277 sabit taksitle sana 70 metrekarelik sana ev yapacağım" ifadelerini kullandı.
ORTAK GÖRÜŞ
Yok
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Sivil toplum kuruluşuna duyuru yapıldı. (e-mail? Sözlü? Telefonla? Mesajla Toplantı lobisinde bulunuldu. Tkmm broşürleri dağıtıldı
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mesajla ve Telefonla davet edildiler. Yanıt alınamadı
MEDYA İLE
ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi. Gelemeyenlere haberi attık. Yayınladılar.
KATILIMCILARLA
Katılımcılarla birlikte yerel konuyu belirlemeye devam ediyoruz.
SONUÇLAR
Iğdır küçük Millet Meclisi çalışmasını sürdürüyor.
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Iğdır kMM Girişimcisi Murat AKKUŞ