Yer : Belediye Meclis Toplantı Salonu
Tarih : 2Mart 2013
Katılımcılar:
Dernek, Vakıf ve Girişimler:
Türkiye Araplar Yardımlaşma Derneği (ARAP-DER) (Şükrü Kırboğa-Başkan)
Şanlıurfa Gazeteciler Birliği (Mustafa Arısüt-Yönetim Kurulu Üyesi)
Alevi Kültür Derneği (Kemal Atalar-Şube Başkanı)
Genç Bakış Derneği (Hatice Gök-Başkan)
Şanlıurfa Vakfı (Rahime Yaşar-Şube Başkan Yard.)
Yağmur Derneği (Safiye Ağadayı-Şube Başkanı)
El Birliği Derneği (Handan Karataş-Başkan)
MAZLUMDER (Meral Dervişoğlu-Şube Başkanı)
MAZLUMDER (Sümeyra Yıldız-Yön. Kur. Üyesi)
Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği (MihricanGökkan-Yön. Kur. Üyesi)
KAŞİP (Hakan Aydın-Başkan)
Ortak Payda Derneği (Azzat Birinci-Yön. Kur. Üyesi)
Meslek Odaları
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) (Hidayet Enmek-Şube Yönetim Kurulu Üyesi)
TMMOB İKK Sekreteri Ruken Okyay Çiçek
c. Sendikalar
MEMUR-SEN (Mahmut Atçı- İl Temsilcisi)
DİSK Emekli-Sen (Necdet Şansal-Şube Başkanı)
Eğitim-Sen (Hasan Kılıçoğlu-Yönetim Kurulu Üyesi)
Katılan Milletvekilleri: Yok
Belediye Başkanları: Yok
Mesaj Yollayanlar: Yok
Moderatör: Zeynep Tanbay (Aktivist – Dans Hocası)
Gözlemciler:
Ak Parti (Erkan Sözen-İl Başkan Yardımcısı)
CHP (Ferhat Karataş-İl Başkanı)
BDP (Mehmet Kılıç-Yön. Kur. Üyesi)
Diğer Katılımcılar: Çeşitli sivil kuruluşlardan ve halktan toplam 7 izleyici/gözlemci katıldı.
Medya:
Gap Gündemi Gazetesi (Şeyhmus İdrisoğlu-Köşe yazarı)
İpekyol Gazetesi (Mehmet Çiçek-Muhabir)
Edessa TV (Mustafa Payık-Muhabir)
İpekyol Gazetesi (Abdullatif Yılmaz-Köşe Yazarı)
Urfahaber.net (Mustafa Güneş-Köşe Yazarı)
Urfa Haber Gazetesi (Mehmet Canbeyli-İmtiyaz sahibi)
Konular:
Genel konu: Kadına Yönelik Şiddet
Yerel konu: Yok
Konuşulanlar:
Zeynep Tanbay Bu yüzyılda bu konuyu konuşmak bana utanç veriyor. Hem utanç veriyor, hem de acı veriyor aynı zamanda. Bugün Türkiye’de kadınlar, kocaları, sevgilileri, babaları, abileri, amcaları, dayıları hatta dedeleri ve erkek kardeşleri tarafından şiddet görüyor. Bunlar aile fertleri. Bir de yaşadıkları mahallelerde okul müdürleri, öğretmenler, manavı, kasabı, iş adamı, emniyet müdürü tarafından tecavüze uğrayan küçücük kız çocuklarımız var. Kadınlara, genç kızlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet en hafifinden dayakla başlıyor, tecavüz ve maalesef birçoğu da cinayetle bitiyor. Kadın cinayetine kurban gitmek demek, bir kadının sadece kadın olduğu için öldürüldü demek aslında. Bu kadar basit ve acımasız. Namus cinayetleri, töre cinayetleri bir tek kırsal bölgelerde mi, çünkü hep böyle söyleniyor. Kırsal felaketler, namus veya töre cinayetleri her gün ülkenin dört bir yanından vahşet dolu kadın cinayet haberleri alıyoruz. Bunlar nasıl durur. Benim aklıma ilk gelen kimseyi kırmak istemiyorum ama erkeklerin insan olduğunu bilmeleri gerekiyor, insan olmaları gerek diye düşünüyorum. Ama tabi bütün erkekler için geçerli bir durum değil. Yine de erkeklerin eğitimi çok uzun sürecek bir süreç. Demokrasinin gerçekten işlediği bir sistemde kadın erkek eşitliği sağlandığında, adalet mekanizması doğru işlediğinde bu cinayetlere karşı tedbirler alınabilir. Çünkü kocasından kaçıp ailesine sığınamayan kadın polise koşup adalet arıyor. Polisi buluyor ama adaleti bulamıyor. Üstelik polis de kocayla aynı zihniyeti taşıdığından kadına kocandır yapar, görüşürsün telkiniyle evine yolluyor. Ya da son zamanlarda çok duyduğumuz en çok ölürsün yorumlarıyla kadın kaderiyle baş başa bırakılıyor. Eğer kadın şanslıysa koruma talebi kabul ediliyor. Korumanın masraflarını kadınlar kendileri karşılamak zorunda olduğu için koruma hizmetinden de faydalanamıyor. Serbest bırakılan koca da bulduğu ilk fırsatta can havliyle polise sığınan kadını birkaç gün sonra öldürüyor ve amacına ulaşıyor
Azzat Birinci Asıl problem sistemin kendisinden kaynaklanan bir hata var şimdi biz bunu feodalite ile başka bir şeyle de bağlayabiliriz ama şimdi adalet duygusunu devletin sağlayamadığı yerde vatandaş kendi adaletini kendi sağlar. Bir kadın uğradığı şiddette uğradığı mağduriyette adaletini sağlayamadığı zaman doğal olarak yine güçsüz durumda olduğu için ikinci bir adaletsizlikle karşı karşıya kalıyor. Biz burada ne kadar konuşursak konuşalım siyaseten ve sistem olarak bu değişikliği sağlamadığımız sürece bizim çok konuşmamızın anlamı yok. Burada 100.000 tane doğru sıralayalım hepimiz bunun altına imza atarız ama sistem bu düzeltmediği sürece bunun hiçbir anlamı yok. Kadına şiddete yönelik bir etkin çalışma yok.
Kemal Atalar 21.yüzyılda kadına şiddeti tartışmaktan evet gerçektende utanç duyuyoruz. Savaştan kaçıp gelen mağdur kızların dahi burada Kuveyt şeyhlerine yâda burada ne üdüğü belirsiz insanlara para karşılığında satılıyorlar. Burada hangi insanlıktan bahsediliyor kadına şiddetten bahsediliyor böyle insan hakkı olamaz aslında bundan ben utanmıyorum beni yönetenler yöneticilerim utansın. Kadının aile içinde ki yerinin bilinmesi korunması gerektiğini önemli olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca Alevilikte kadın ve erkek her ortamda eşittir. İbadetlerimizi bile birlikte yapıyoruz.
Hatice Gök Burada herkes kendi fikirlerini söyledi. Kadına şiddet anlamında benim burada aslında anlatmak istediğim daha çok erkeklerimize yönelik onların eğitimiyle ilgili çünkü hep bayanların eğitimiyle ilgili konuştuk ve bayanlar mağdur olduğu ve istismar edildikleri zaman nereye başvuracaklar. Bir defa bu bile belli başlı şiddeti doğuruyor bu belli başlı bir hareketi tetikliyor. Bizim aile olarak bir aile olarak yaşadığımızda sorun olmayacak. Hiçbir kız çocuğu babasından ağabeyinden rahatsız olmayacaktır çünkü onun için babası bir modeldir. Ama bizim filmlerde sokaklarda kadına yönelik şiddet peki bu şiddeti doğuran nedenler nelerdir bunu tetikleyen ne oluyor gündem oluyor işte. Eğer biz erkeklerin eğitimini sağlayabilirsek bunu ortadan kaldıracağız. Boşanmak isteyen kadın genelde şiddete maruz kalıyor niye acaba çünkü adam onu bırakmak istemiyor çok seviyor onu öldürmek istiyor. Öyleyse ne olacak kadının hakkını verecek onu seviyor ise onu koruyacak ayrılmak istemiyorsa ayrılmayacak onu üzmeyecek bunu anlatmak gerekiyor erkeklere. Kadınlara özgürlük verildi evet her alanda özgür ama kadın fiziksel olarak çok yoruluyor çarşı ondan soruluyor çocuğun eğitimi ondan soruluyor eskiden böyle değildi babalarımız çarşı Pazar işine bakardı eve geldikleri zaman hanım efendi yemeğini pişirmiş olurdu huzur içinde sofralar kurulur yemekler yenirdi. Benim anlatmak istediğim hiçbir zaman kadın erkek kadın eşit değildir kadının görevi ayrıdır erkeğin görevi ayrıdır sevgi konusunda eşittir fakat fiziksel olarak eşit değildir.
Meral Dervişoğlu Kadına şiddet gerçekten konuşulması gereken bir konu, yıllardır ülkemizde konuşuluyor sadece ülkemizde değil dünyada konuşulan bir konu olayı sadece doğu ve güneydoğu olarak ele alınmasına da karşıyım. Mesele sadece töre ve namus cinayetleri değil kadına her kültürden her düşünceden insanın şiddeti vardır ne yazık ki. Kadın ve şiddetin bir arada ele alınmasına da karşıyım şiddeti genel anlamda ele almak lazım. Kadın ve şiddet medyada çok tartışıldığı için kadın ve şiddet bir anda algılandı bu çok yanlış bir taraf ben bu şekilde algılanmasını doğru bulmuyorum bunu böyle anmak bile bir insan hakkı ihlalidir. Kadına şiddet bir insan hakkı ihlalidir ben insan hakları savunucusu olarak bu anlamda bakıyorum. Doğuda, batıda yâda güneydoğuda toplumun her yerinde erkek çocuklarının kadınlar tarafından yetiştirildiğini görüyorum hemen hemen hepimiz biliyoruz yani erkek çocukları yetiştirilirken çoğunu yetiştiren bir kadındır annedir. Egoları çok yüksek kendine güvenen bulunduğu her yerde istediği şeye sahip olan istediği şeylere elde etmeyi şiddet yoluyla öğreten anneler vardır. Bunu bir kadın olarak söylüyorum ama bu bir gerçek bugün aile içi baba ve erkek kardeş hemen kız çocuğuna lafı anlatmak isteyen veya onun üzerinde baskı kuramaya çalışan anne yapamadığında direk babaya yâda abiye havale ediyor işte ne oluyor baba ve ağabey yine şiddet uyguluyor. Aslında çok acıdır kadına şiddeti ilk etapta kadın uyguluyor maalesef böyle davranarak. Ben geçen toplantılarda da söylemiştim şimdide söylüyorum ben gerçekten erkekleri suçlamıyorum temelde yetiştirme tarzlarının çok önemli olduğunu kültürün çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü üniversite okuyan aynı hiç okula gitmeyeninde kadına bakış açısı aynı çünkü yetiştiren kadın bence bu bakış açısının değişmesi gerekiyor. Yani bu konuda bilgilendirilmelerin olması gerekiyor annelerin daha çok eğitilmesi gerekiyor kız çocuğu ve erkek çocuğu yetiştiren annelerin gerçekten insan haklarını gözeterek ve aynı hakları erkek çocuğuna gösterdiği hakları kız çocuğuna da göstermeli. Çözümle ilgili bir iki önerim olacak doğuda özellikle kırsal bölgelerde köylere biliyoruz jandarma birimleri var şiddet gören kadınların başına verilen karakollar vs. orda dil bilen personellerin olması gerekiyor ayrıca jandarmalarda gerçekten bu konuda eğitim almış kadın şiddete uğradığında ona nasıl yardım edebilir nasıl destek verebilir destek ünitelerinin olması gerekiyor. Bu sadece büyük şehirlerde baronun oluşturduğu kadınlara bir takım haklarının öğretildiği veya şiddet gördüğünde başvurduğu bir hukukçunun temin edilmesi değil tamamen bireysel olarak rahatça kapısını çalabileceği sorununu anlatabileceği özellikle bayanların olması gerekiyor jandarma birimleri başta olmak üzere. Karakollardan bahsediyoruz erkek geliyor konuşuyor barıştırıyor evine gönderiyor ve tamamen şiddetle baş başa bırakılıyor buda bir çözüm değil.
MihricanGökkan Güçlü kadın güçlü toplum eğer kadınlarımı ne kadar güçlenirse toplumda o kadar güçlü olur çünkü bu bir gerçektir ki toplumu yaratan kadındır. Şöyle bir örnek vermek istiyorum bizim Urfa kadınları adeta kör, sağır, dilsiz bırakılıyor. Baktığınız zaman kadın evliliklerde eşleri vefat ettiği zaman o kadın hayatını eşsizde sürdürebiliyor bunun için o kadının muhakkak güçlü bir yapıya sahip olması lazım erkek ise eşinin vefatından sonra ben gömleğimi dahi yıkayamıyorum diyor. Kör sağır dilsiz çaresiz bıraktığın insan güçlü bir şekilde ayaklarının üstünde durabiliyorsa herhalde sizde gömleklerinizi yıkayabilirsiniz. Onun için çocukluğundan beri kadının güçlenmesi toplumda ki ayrışmayı toplum yaratıyor. Kız çocuğu doğduğunda eksik etek, erkek çocuk doğduğunda iktidardır. Biz okul okuduğumuz dönemlerde acaba kadına şiddet yönünde toplantılar yapılıp çözüm yolları bulunur mu diye hayal kurardık. Bugün burada oturup bu konuları konuşmak benim için bir adımdır biz kadınları mutlu eden sevindiren bir olaydır.
Ruken Okyay Çiçek Bir olayı tartışırken olaya asla tek cepheden bakmamak lazım bir sorun varsa o konuyla ilgili her cepheyi iyice irdelemek lazım. Kadına şiddet mevzuunda Türkiye deki kadının yerini ve gidişatını belirleyebilmek için bence şu 5 ana başlığı gayet net bir şekilde analiz etmemiz lazım. Birincisi ekonomik gücün kadın üzerindeki etkisini düşünmemiz lazım eğitimli olsa da olmasa da Türkiye deki kadınların hepsinin bir işe sahip olmalarının ekonomik güçlerinin olması onların kendi hayatlarında ki kendi mukadderi yatlarını belirlemekte ki söz hakkını gücünü kuvvetlendireceğine inanıyorum ben o yüzdende ekonomimizde kadın istihdamına çok önem verilmesi kanaatindeyim. İkincisi eğitimin kadının yaşamına etkisi önemli bir husustur bence çünkü bir kadının eğer eğitim alırsa hani o bilmediği hakların çoğunu da öğrenecektir. En azından evet yada hayır diyebilme gücünün kendisinde olduğunu bilecektir başka bir insanın kendisine dayatmak gibi bir hakkının olmadığının farkına varacaktır. Üçüncüsü dinlerin kadının yaşamına etkisi gayet önemli bir başlıktır benin için hepimiz için önemlidir. Elbetteki İslamiyet ağırlıklı bir ülkede yaşıyoruz dinimizin çok güzel özellikleri elbette ki var amma velakin sonuçta eğer bizi sekteye uğratan kadının yaşamını sekteye uğratan hususlarda bir şekilde sömürerek dini sömürerek yaşatılıyorsa bu kadının hayatında bu insanlara bence bununda irdelenmesi lazım. Dördüncü başlık ise devlet politikalarının kadına yaşamına etkisidir her ne kadar olsa da başka insanların kıyafetleri üzerimize uymamış olabilir ama bugün Türk mühendisler mimarlar odasında bir sürü kadın mühendis kadın mimar kadın şehir plancıları ve bu insanlar memleketimize hizmet ediyorlar ve bu gelen yasalar onlara tanınmış bu eğitim onlara bu adımı atmaları için bir sebep oldu bunu da göz ardı etmemek lazım çünkü kadının kendi hayatındaki yaşam kalitesini yükseltmek için en azından eğitilme en azından seçme seçilme haklarının gelmesinde bu bir ilk adımdır bunu da göz ardı etmemek lazım atılan olumlu bir adımı asla göz ardı etmemek lazım çünkü insan oğlunun varacağı yer medeniyettir medeniyetin şartı her neyse onu yükseltmek için o alanda çabalamak lazım. Beşincisi de çok önemli benim için çünkü esas eksik orada toplumsal diyalog dili bence bu çok önemli bir mesele bugün hepimiz kendi ailemizin içersinde tartışmalar yaşadığımızı kabul ettik ama nasıl çözeceğimiz hususuna bir türlü varamıyoruz. Karşımızda ki her defasında sindirilmek durumunda kalıyorsa her defasında bu bir ezilmişlik elbette yaratacaktır o yüzdende insanlara birbirleriyle nasıl diyalog kurmaları gerektiğini öğretmeliyiz. Bunu öğretmeninde birinci şartı herkese eşit bir şekilde dinlemek ve acaba haklı olabilir mi sorusunu kendisine sormaktır. Peşin hükümlü olmamızın toplumumuza her konuda birçok şey kaybettirdiğine inanıyorum bu sadece kadına şiddet değil her konuda peşin hükümlü davranmamak gerektiğine inanıyorum.
Mahmut Atçı Kadına şiddet toplumun kanayan yarasıdır. İslam dini kadına şiddeti öngörmemiştir tam tersine kadına şefkati merhameti öngörmüştür. Türkiye’de kadına özgürlük deyince gerçekten kadınların özgürlükle beraber iş gücü artmıştır. Kadın devlet memuru olmuştur kadın özel sektörde çalışıyor aynı zamanda kadın eve gittiğinde mutfaktaki işini de yapıyor çamaşır yıkıyor çocuğunun altını temizliyor. Kadın halbuki olması gereken bumudur hayır bu değildir kadın çalışıyorsa evine ekmek getiriyorsa o zaman kadının da farklı bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor iş yükünün arttığı gibi burada özgürlükten ziyade iş gücünü arttırıyoruz. Fakat şunu söylemek lazım bu ülkede kadına şiddet var mı evet var bunun önüne geçmek için ne yapmalıyız bence bizim öncelikli olarak bununla ilgili sorunları tespit etmemiz ve tespit edilen bu sorunlar için çözüm önerilerinde üretmemiz gerekiyor. Yıllardan beri devam eden şiddet olayları var bunların altında yatan sebeplere birçok arkadaşımız değindi kimisi tamamen töresel kimisi maddi açıdan kimisi daha farklı pencereden olaya bakıyor eğitim seviyesinin düşük olması son derece önem taşıyor. Kadın demek eşimiz, annemiz, kızımız, kız kardeşimiz demek insanın kendi yakınlarını şiddet göstermesinin son derece yanlış olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu konuyla ilgili ülke hep birlikte bir eğitimden geçirilmesi gerekiyor ve kadınlarla ilgili her türlü etkinliğinde ülkede yapılması gerekiyor.
Necdet Şansal Kadına şiddet olayı çok önemli bir sorun ülkemizin en önemli sorunlarından biri hatta. Kadına şiddet olayını sosyal sınıfsal ekonomik olaylardan soyutlayamayız. Kadına şiddet olayının özünde aslında sınıfsal olgularda vardır biz din konusunda da cahiliz, sosyal bilimler konusunda da cahiliz. İslamiyette kadının yeri nedir? Kadının yeri elbette ki önemli yeri var. İslamiyet, genel olarak da dinler bir kültürel gelişmenin sonucudur. Dinlere sosyal bilimlere kadın meselesine erkek meselesine at gözlüğüyle tabiri caizse baktığımız zaman bir sonuca varamayız. Her akşam televizyonlarda kadın cinayetlerini izlerken hem insan olarak hem bir kurum temsilcisi olarak bundan üzülmemek mümkün değil boş nedenlerden ötürü bu kadınlar kızlar öldürülüyor namus olaylarının dışında da bir takım duygusal nedenlerden öldürüyorlar. Bu öldüren insanlarda ben eğitim zafiyetinin eksikliğinin olduğundan düşünüyorum. İnsanı insan yapan eğitimdir insanlar eğitildiği zaman bu sorunların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum. Bu kadın cinayetlerine yönelik iktidarın hükümetin bu olayları engellemek için ciddi bir çalışmasını göremiyorum artık bu yaraya bir neşter atılması gerekiyor artık. Bu ülke artık şiddetle anılır bir hale geldi. Mevcut hükümetin televizyonlarda eğitim programları düzenlesin fakat öyle eften püften değil genel kültür programlarının daha fazla yer alsın. Ülkedeki ekonomik durum eşit bir şekilde paylaşılırsa bu sorunların hal olacağına inanıyorum.
Hakan Aydın Şiddetin kaynağının ne olduğunu araştırmanın gerektiğine kaynağıyla ilgili düşünülüp konuşulması gerektiğine inanıyorum. Şiddetin kaynağı psikolojik mi eğitimsizlik mi birbirine karşı aile içinde veya aile dışında yaşanıyorsa şiddet saygısızlık mı duygusal bir nedenden ötürümü şiddet yaşanıyor yoksa ekonomik nedenlerden mi yaşanıyor bu şiddet. Dinle şiddet birbiriyle bağlamak yanlıştır şiddetin bireylerden kaynaklandığını düşünüyorum. Sadece kadında şiddet görmüyor erkekte şiddet görüyor bu ülkede. Ama benim bir tespitim bu konu üzerinde erkek kadını malı gibi görüyor otur dersem otur kalk dersem kalk diyor hayır efendim kadın erkeğin malı değildir. Kadında seninle bütün haklara sahiptir. Bu anlamda şiddetin kaynaklarının üzerinde durulması gerektiği şiddetin kaynaklarından yola çıkılarak çözümler üretilebileceği kanısındayım yüzyıllardır bu şiddet vardır bunu tamamen bitiremeyiz belki ama kaynaklar üzerinde durulursa çözüme yaklaşıla bilir. Özellikle daha vicdani daha hukuki insani üretilmesi düşüncesinden yanayım çünkü eğer bir toplumu yöneten adalet sistemi sağlam değil ise bireyin vicdanının sağlam olması düşünülemez. Önce kişi kendini yöneten adalet sistemine güvenmeli. Aksi takdirde şiddeti bitirmek mümkün değildir.
Ferhat Karataş Kadın cinayetleri ve ensest ilişkilerin çoğu gizleniyor. Olayların sadece yüzde 10’u ancak adli makamlara yansıyor. Bir Urfa çocuğu olarak bir avukat olarak birçok olayla karşılaştık. Bizim toplumda erkeğin kendini kadından üstün görme anlayışı var. Bizim toplumumuzda bazı olaylar maalesef saklanıyor. Mesela ensest olaylarla ilgili 634 tane dosya adli makamlara intikal etmiş. Toplumsal baskıdan dolayı bunların sadece yüzde 10’u ancak adliye sevk ediliyor. Bana göre temel sorun kadın eğitiminde. Kadının haklarını talep etme durumuna gelmesi gerekiyor. Talep edici olması gerekiyor. Kadının sorunu çözmedeki rolü yadsınamaz. Bunun yanında CMUK yasası gibi düzenlemelerin derhal yapılması gerekiyor. Cezalar daha caydırıcı olmalıdır.
Erkan Sözen Kadına yönelik şiddetin temelinde eğitim ve güzel ahlakın eksikliği yatıyor. Hükümet olarak kadına yönelik şiddeti durdurmak için çalışıyor. Hükümetin bu konuda elinden geldiğini yaptığına inanıyorum. Benim şahsi kanaatim bir eğitimci olarak sorunun çözümü için eğitim gerek. Bence tüm toplum orta derecede bir eğitim almalı. Biz medeniyetin kesiştiği topraklarda yaşıyorduk. Birbirimize saygımız vardı. Ama bazı değerlerimizi yitirdik maalesef. Bu eğitimin yanında güzel ahlakı tesis etmemiz gerekiyor diye düşünüyorum. Çözüm için eğitim ve güzel ahlakın tesis edilmesi gerekiyor. Kadının cinsel obje olarak kullanmasına karşı durmalıyız. Medyanın içeriğini incelememiz lazım. Bu konuda STK’lar üzerine düşeni yapmaktadır. Ben yine çözüm için eğitim, ekonomik kalkınma ve güzel ahlakın tesis edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Öneriler:
Ortak sonuç:
Yok
Değerlendirme:
İletişim:
a. Sivil toplum ile
60 adet mail, 50 SMS gönderildi. 40 telefon görüşmesi yapıldı.
b. Milletvekilleri ile
Telefonla görüşüldü ancak partilerinin belirlenmiş programlarına katılacağından birçok vekil bir sonraki toplantıya geleceklerini bildirdi.
c. Katılımcılarla
d. Medya ile
Medya yayın organlarından 30’una mail, 15’ine SMS gönderildi. 5’iyle görüşüldü.
Sonuçlar:
Değerlendirenler: ŞkMM İl Girişimcisi Nahide Felhan ve ŞkMM Eski Girişimcisi Mustafa Arısüt
02.03.2013 Şanlıurfa kMM Toplantı Tutanağı
previous post