YER: Eczacılar Odası Iğdır il Temsilciliği
TARİH: 9 Şubat 2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/Göksel Gülbey (Asim-Der Başkanı)
2/Doğan Kaya (Çi-Der)
3/İsa Bilir (Türkiye Emekliler Derneği Şube Başkanı)
4/Erdoğan Keskin (HYP il Bşk. Yrd.- Asim-Der)
5/Ali Uçum (Genç-Der)
6/Metin Dilşad Bilir (Genç Çözüm-Der)
7/Av. Yusuf Aslan (Iğdır Barosu)
8/Dr. Mehmet Kum (Pozitif Düşünce Platformu)
MESLEK ODALARI
1/Orhan Ağırkaya (Mimarlar Odası)
2/Serkan Daştan (Eczacılar Odası)
3/Dr. Taner Başaran (Diş Hekimleri Odası)
SENDİKALAR Yok
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/İbrahim Aydemir (Iğdır Bel. İmar ve Şehr. Müd. Şehir Plancısı)
2/Ehettin Kaynar (BDP İl Başkan Yardımcısı)
3/Mustafa Karacan (Kanaat önderi)
4/Mehmet Alp (BDP Belediye Meclis Üyesi)
5/Halil Çavlu (Kredi ve Yurtlar Kurumu il Müdürü)
GÖZLEMCİLER
1/Murat Akkuş TkMM Iğdır İl Girişimcisi…
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Yok
BELEDİYE BAŞKANLARI Yok
MESAJ YOLLAYANLAR Yok
DİĞER KATILIMCILAR Yok
MEDYA
1/ Akay Aktaş (Emekli Öğretmen-Haftaya Bakış Gazetesi)
MODERATÖR Yok
KONULAR
Yerel konu olarak “Iğdır’ın İmar Planı ve inşaatların durması” görüşülürken genel konu olarak ta “İmralı Görüşmeleri”ni konuştu.
“İlk Olarak yerel Konu Iğdır’ın İmar Planı ve inşaatların durması” görüşüldü
1/ İbrahim Aydemir (Iğdır Bel. İmar ve Şehr. Müd. Şehir Plancısı): Iğdır’ın 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı ve onay kararını geçen hafta Iğdır belediyesine ulaştı. Onaylanarak kesinleşen 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planına göre Iğdır’ın yerleşim planının bundan böyle güneyde Suveren Doğubeyazıt Caddesi tarafına doğru, batı yönünde Alikamerli- Küllük tarafına doğru, doğuya doğru ise Melekli tarafına doğru yerleşerek genişleyecek. Plana göre Iğdır’a bağlı Yeni Mahalle (Ğanago) ile Melekeli beldesi yerleşim alanı sınırları üç kat arttı. Iğdır şehir merkezinin de Suveren-Karakuyu, Alikamerli-Yaycı ve Melekliye doğru yerleşim alanı olarak sınırlar olabildiğince genişledi. Mart ayı başında 1/5000 ölçekli nazım imar planının meclis gündeminde görüşülecek. Ondan sonra da 1/1000 ölçekli nazım imar planı için ihaleye gidilecek. Bu süreç 5 ayı alabilir. 2013’ün Ağustos-Eylül aylarında inşaatların tekrar yükselebilecek. İnşaatların durmasını bizde istemiyoruz. Yasal süreç tamamlanmasını bekliyoruz.
2/ Orhan Ağırkaya (Mimarlar Odası-Iğdır Eski Belediye Başkanı): Iğdır’da şehirleşmenin önünde ciddi yapısal, hukuksal ve kurumsal engeller mevcuttur. Bunları üç temel başlık atlında toplamak mümkündür. Bu konuda ana sorumlu kurum olan belediye sorunlar karşısında yetersiz kalmaktadır. Ancak bu yetersiz kalmanın bilincinde olmamakta bir başka zayıflıktır. Sorunların çözümü için konu dışında tartışmalar yürütülmektedir. Sorunlar yerine kişiler tartışılmaktadır. Oysa şehrin planları 1987 yılında kasaba düzeyinde ve 14 bin nüfus hedeflenirken ovanın orta yerine kurgulanmıştır. Zaman içerisinde planlarlar gelişen süreç karşısındaki yetersizlikleri revize edilmeden günümüze kadar geçici çözümlerle kentin gelişim dinamikleri durumun önüne geçmiş bu gün işin içinde çıkılmaz bir hal almıştır. Bu denli karmaşık hale gelmiş sorunun çözümü de kentte yaşayan herkesin çözüme katkı ve ilgi göstermesi ile mümkün olacaktır.
3/ Göksel Gülbey (Asim-Der Başkanı): 2009 yerel yönetim seçimleri ile meydana gelen yönetim değişikliği ile birlikte işin hem denetim hem de vatandaşın da bilinçlenmesi ile birlikte konunun gündemleşmesi kaçınılmaz oldu. Geçmişten süre gelen sorunlar ve geçici çözümler karşısında belediye hem hizmet bakımında hem de hukuksal boyutu ile ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır. Biriken sorunlar karşısında kurumsal kapasitede yetememektedir. Sorunlar bu kadar yakıcılığını korurken ve 3 yıl içinde deneyim anlamında bu kadar yaşanmışlıktan sonra belediyenin hala alanda yasal denetim görevi ve kurumsal yetersizliğini anlamak mümkün değildir.
4/ İsa Bilir (Türkiye Emekliler Derneği Şube Başkanı): Belediye imar ve şehircilik müdürlüğü bünyesinde yürütülen imar plan ve faaliyetleri mevcut yürürlükteki plan, plan kararları ve yasalar çerçevesinde yürütülmesi gerekirken halen geçmişten gelen alışkanlıkların sürdürülüyor olması anlaşılır bir durum değildir. Belediyeden inşaatlara inşaat çapı verilirken yasa ve yönetmelik esasları göz ardı edilmesi uygulamada da bu yanlış çaplara göre bile yeterince denetimin olmaması, Iğdır da iki adet yapı denetim firmasından bir firma denetim görevini eksik yaptığı için 3 ay katılmış olması kapatılan firmanın uhdesinde olan inşaatların hala inşaat faaliyetlerini denetimsizce devam ediyor olmaları geleceğe başka sorunların taşınması anlamına gelmektedir. Belediye verilen inşaat çapları uymayan inşaatların inşaat faaliyetlerine devam ediyor olmaları da ayrı bir konu ve ayrı bir sorun başlığını oluşturmaktadır.
5/ Dr. Mehmet Kum (Pozitif Düşünce Platformu): Yönetimlerin temel görevi geleceğe dair karar ve yürütmelerinde geleceğe sıfır sorun ölçüsü ile yaklaşma ilkesi ile çalışmalıdırlar. Şehrin sorunlarından sadece belediye değil, belediyenin yanında Çevre şehircilik müdürlüğü, Tapu sicil müdürlüğü, Kadastro müdürlüğü ve diğer şehirleşme ile ilgisi olan kurumlarının kusur ve sorumlulukları vardır. Şehirleşme gibi çok ciddi bir işte iyi bir denetim yoksa ve kurumlar arasında iyi bir koordinasyon yoksa bu gün Iğdır’da yaşanan kaosların tekrarlanması kaçınılmaz olur. Bu tür yetmezlikler ve kusurlar büyük çaplı maddi zararları da beraberinde getirmektedir. Aynı zamanda milli servetin de zararı demektir. Geri dönüşü olmayan süreçlerin ve gelecek neslin yaşam kalitesinden çalmak demektir. Bu kadar hayati öneme sahip kamusal menfaat ve bu menfaatin teminatı olan kurumsal denetimin bu kadar zayıf tutulması bu konuda yeterince yatırımın yapılmaması acı bir durum olur.
6/ Erdoğan Keskin (HYP il Bşk. Yrd.- Asim-Der): Kurumsal olan bir görevin şahıslar ismi ile gündemleştirilmesi konun ehemmiyeti yeterince kavranmadığı açık bir durumdur. Söz konusu eksiklerin bir an önce tamamlanması Iğdır’ın geleceği bütün toplum katmanları ile paylaşılmalı ve denetimsizliğin bir an önce giderilmesi idari işleyişin hızlı bir duruma getirilmesi hayati öneme sahiptir. Yetersizliklerin ve ihmallerin cezasını vatandaş çekmektedir. Bunu bazen ekonomik zararla bazen hizmetten mahrum kalarak bazen de gelecek neslin istihkakına alarak kötü bir geleceğe yol açmaktadır. Ankara’dan gelen teftişlerin sonuçları kamuoyu ile paylaşılmalı ve bir sonraki dönemler için deneyim olmalıdır. Iğdır bu anlamda zaman ve güç kaybediyor. Bütün herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum.
Genel konuda “İmralı Görüşmeleri” Konuşuldu
7/ Av. Yusuf Aslan (Iğdır Barosu) : Hükümetin başlatmış olduğu barış sürecini destekliyorum. Hükümetin başlattığı bu süreci hızlandırarak sonuçlandırması lazım. Ülkede akan kardeşkanının son bulmasını, bölünme dışında ülke bütünlüğü içinde her şekil çözümün görüşülerek barışın tesis edilmesi en doğru yoldur. Tarih ve kültür birliği olan Türk ve Kürt halkının düşman olamaz. Dış mihrakların artık ülkemizi karıştırmasına izin vermeyelim kendi meselemizi ülke bütünlüğü içinde kendimizi çözelim. Hükümeti bu konuda sonuna kadar destekliyorum. Dünyanın yeniden şekillenmeye başladığı bir tarihsel dönemde; ülkemiz açısından da çok önemli değişim ve karar süreçleriyle yüz yüzeyiz. Türkiye sorunlarıyla yüzleşiyor, kabuğunu kırmaya çalışıyor, tarihinden ve coğrafyasından kaynaklanan değerinin farkına varıyor ve yeni bir vizyon geliştiriyor. Ülkemiz için her geçen gün yeni fırsatlar doğuyor. Ama bir yandan da ayağımıza dolaşan ve sistemden kaynaklanan yapısal engeller var. Ülkemizin arzulanan seviyeye yükselebilmesi, küresel bir aktör olabilmesi ve güç dengelerini kendi lehine çevirebilmesi için yapısal sorunlarını aşması, yüklerinden kurtulması ve istikrara kavuşması gerekiyor. Artık bir sıçrama noktasının eşiğinde durduğumuzu ve bu süreçte atılacak doğru adımların Türkiye’yi büyük ve parlak ufuklara taşıyacağını görmeliyiz.
8/ Dr. Taner Başaran (Diş Hekimleri Odası): Türkiye artık büyük düşünerek, sınırları zorlayarak ve yeni stratejiler geliştirerek küresel ve bölgesel bağlamda yeni siyasetin aktörü olacak sorumluluğu alacak gündedir. Vizyonunu da bu perspektiften yeniden belirlemek durumundadır. Tabiatıyla zafiyetlerini ve imkânlarını yeniden değerlendirerek adımlar atması gerekmektedir. Bütün toplumsal kesimlerin birbirlerine güvenebildiği, rahat ve özgür hissedebileceği düzenlemeler yapılması şarttır. Eşitlik, özgürlük ve adalet gibi bütün bireylerin ve toplumsal kesimlerin kabullenebileceği değerler etrafında yeni bir bakış açısı oluşturulmalıdır. Devlet bu yeni gelişmeyi algılayarak bütün kurumlarıyla beraber halkın yeni talepleri doğrultusunda yeni bir yapısal bütünlüğe kavuşmalıdır. İhtiyaç duyulan yeni toplumsal mutabakat ve güven ortamı ancak bu şekilde sağlanabilir. Bu çerçevede başlatılan görüşme sürecinin önemli bir adım olduğuna inanıyoruz. İçeriden ve dışarıdan gelebilecek her türlü provokasyonlara karşın, bu sürecin kararlılıkla yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Artık milletimizin ne bir can kaybına ne de bir gün kaybına tahammülü vardır. Müslüman milletimizin etnik temelli, mezhep temelli, ideolojik temelli ayrıştırmalara tahammülü yoktur. Toplum potansiyelimizin, yeni Türkiye’nin yeni hedeflerine ortak akıl içinde yöneltmenin vakti gelmiştir. Başlatılan sürecin başarılı bir şekilde barışla sonuçlandırılmasını temenni ediyorum.
9/ Doğan Kaya (Çağdaş İlerleme Derneği): Acıların sonlandırılması gerek. Kirli sayfaların kapanması için iyi bir gelişme. Bu defter çok kirli. İnsanlar kirlilikler karşısında çok mücadele verdi. Bu ülkede sadece farklı etnik kökendeki insanlar Kürtler vs. zulüm görmedi. Türk kökenli insanlar da zulmedildi. Bu olayları ortaya çıkaran mantığı sorgulamak gerek. Ulus milliyetçiliği sorgulamak gerek. Hükümeti bu anlamda destekliyoruz. Başbakan Kürt sorunu bitmiştir diyor ama okullarda hala ‘Ne mutlu Türküm diyene’ gibi bir ırkçı söylem devam ediyor. Ulusçuluğun, Milliyetçiliğin kökünün kazınması gerek. Türk devleti mantığıyla, Kürt devleti mantığıyla değil eşitlikçi demokrat yaklaşımla çözüm mümkün olur.
10/ Metin Dilşad Bilir (Genç Çözüm-Der): Güven arttırıcı adımlar geliştirilmelidir. Yasal ve anayasal alanda, yargı ve idari konularda yapılacak yeni ve demokratik düzenlemeler ve bu konularda sürdürülecek çalışmalar AKP Hükümeti’nin yaklaşımını ve siyasi tercihlerini ortaya koyacaktır. Meclis’te siyasal ve yerel yönetimler alanında konunun muhatabı olan BDP-Blok vekilleri ile diyalogun geliştirilmesi, yıkılmış köprülerin tekrardan kurulması önemlidir. Doğrudan toplumu ve halkları ilgilendiren sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin, sendikaların, aydın, yazar, akademisyen çevrelerin ve siyasal partilerin toplumda barış ortamını geliştirecek çalışmalarını kolaylaştırmaktır. Kürt sorununun daha fazla can kaybına yol açmadan çözüm yoluna girmesi, şiddetsiz ve silahsız çözüm adımlarının gelişmesi, barışçı bir demokratik çözüm ortamının sağlanması geleceği eşit koşullarda ve birlikte kurabilmenin imkânını yaratacaktır.
11/ Mehmet Alp (BDP Belediye Meclis Üyesi): Anayasal garanti altına alınmış eşitlik; yasal alanda eşitlik koşullarını geliştirecek düzenlemeler; eşitlik üzerine inşa edilecek bir barış ve kardeşlik, toplumların birbirlerini daha iyi tanımalarını, köprülerin daha sağlam ve kalıcı kurulmasını sağlayabilir. Buradan Meclis’teki muhalefet partilerine sesleniyorum. Kısa vadeli ve küçük politik hesaplarla milliyetçilik yarışına girmenin ve müzakereci çözüm sürecini geliştirmek isteyenleri hedef tahtasına koymanın vebali çok ağır olur. Toplumu yanıltan ve gerçeklerle ilgisi olmayan yorumlardan kaçınılmalı, bilgi kirliliği ile süreç zedelenmemelidir. Hem endişeli hem umutluyum. Halkımız bir kez daha başarısızlıkla karşılaşmak istemiyor. Biliyoruz ki, aklımızın iyimserliği, vicdanımızın sesi, yüreğimizin gücü, eşitlik ve demokrasi, adalet ve barış sağlanması için bir katkı sağlayacaktır.
12/ Ehettin Kaynar (BDP İl Başkan Yardımcısı): Ülkemizde yıllardır devam eden ve on binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan Kürt sorununun çözümü için devlet yetkilileri ve Abdullah Öcalan arasında görüşmelerin yeniden başlaması, toplumda barışa yönelik umudu yeniden yeşertmiştir. Kürt sorununun çözümünde daha önce denenen yöntemler sorunu çözme yerine daha da derinleştirmiştir. Diyalog ve müzakerenin, sorunun çözümünde en doğru yöntem olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle yapılan görüşmeleri doğru buluyor ve destekliyorum. Yeniden başlayan sürecin hassasiyet ve ciddiyetle sürdürülmesi gerekmektedir. Bu nitelikteki süreçler, dünyadaki benzer örneklerinden de anlaşıldığı üzere, zor süreçlerdir. Nitekim görüşmelerin kamuoyu ile paylaşılmasından hemen sonra Paris’te yaşanan cinayetlerin, sürecin zorlu geçeceğini, sabote edilebileceğini göstermiştir. Bu nitelikteki olaylar, tarafları çözüm yönündeki iradelerinden vazgeçirmemelidir. İlgili bütün kesimleri, sorumluluk içinde sağduyulu davranmaya davet ediyorum. Sorunun çözümü konusunda toplumda oluşan mutabakat da gözetilerek tarafların görüşmelerini kararlılıkla ve cesaretle sürdürmeleri gerekiyor. Görüşmelerin sorunun çözümü ve toplumsal barışı sağlayacağına inanıyorum.
13/ Mustafa Karacan (Kanaat önderi): İmralı görüşmesi çok hoşumuza gitti. Bu barışın sağlanması için bütün Kürt halkı bunu istemektedir. Memnunuz bu konuda. Başbakan'ın bu konuyu ciddiyet içerisinde halletmesi en doğru olandır. Zamanın ruhu ve Türkiye’nin geldiği demokratik olgunluk, bu işin silahsız da çözülebileceği kanaatini herkesi ulaştırdı. Herkes bu noktada sorumlu davranmalı. Türkiye’nin enerji, gelişimini, hızını engelleyen bu badire aradan kaldırılmalıdır. Devlet ve hükümet konseptini savaştan barışa doğru çevirmiştir. PKK’nin de gelişen demokratik ortama uygun olarak, silahsız çözüme doğru bir sorumluluk almalı. Sayın Başbakan bir liderlik ve yüksek bir cesaret örneği göstererek, her siyasetçinin göze alamayacağı büyük bir risk almıştır. Bunun değerini herkesin bilmesi gerekmektedir. 75 milyon insanımız; doğusu ve batısı, kuzeyi ve güneyi ile akan kanın durması noktasında yekvücut olmalıdır. Böylece herkes birlikte kazanmış olacaktır.
14/ İsa Bilir (Türkiye Emekliler Derneği Şube Başkanı): Güneydoğu Anadolu bölgesinin kalkınması için öncelikle Kürt sorununu çözülmesi gerekir. Öncelikle Kürt sorununun halledilmesi gerekiyor. Kürt sorunu da başlı başına bütün Kürt aydınları ve Kürt önderleriyle hepsini bir arada muhatap alınması gerekiyor. İmralı ile görüşmeleri olumlu buluyorum. Bundan sonraki süreçte daha iyi olacağını düşünüyorum. Hükümetin şu anda atmış oldukları adımı doğru buluyorum. Öncelikle şu ana kadar yapmış oldukları bütün çabaların sonuçsuz kaldığı, belki bunu bir fırsat bulup, bundan sonraki süreçte Kürt sorunuyla ilgili temel adımları atabilirler. Ekonomik olarak bölgenin sorunları malumdur. İşsizlik diz boyu, iş bulanlarda yeterince ücret aldığını düşünmüyorum. İş adamlarının burayı bir cazibe merkezi haline getirmeleri gerekiyor.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Sivil toplum örgütü temsilcileriyle telefonla ve ziyaret edilerek irtibata geçildi. Salonda bir önce ki toplantının haberlerinin yer aldığı gazeteler katılımcılara dağıtıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Katılım sağlanmadı.
MEDYA İLE
İldeki ulusal ve yerel medyaya haber verildi. Tümü foruma katılmasa da toplantı haberi hepsinde yer aldı.
KATILIMCILARLA
Her zaman olduğu gibi destekçilerle birlikte yerel konuyu belirliyoruz.
SONUÇLAR
Iğdır kMM’de problem yok, devam…
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Murat Akkuş TkMM Iğdır İl Girişimcisi