YER: Malatya Belediyesi Fırat Toplantı Salonu
TARİH: 02 Ocak 2016
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1 / Sürgülüler Derneği (Mehmet Sevim)
2 / İmam Hatipliler Derneği (Mustafa Baştürk)
3 / Barış meclisi ( Hasan Doğan)
4 / Toplum Gönüllüleri Birliği (Sinan Oral)
5 / Uluslararası Af Örgütü (Ferman Salmış)
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1 / Asım Demirkök
2 / Enver Bakır
3 / Mehmet Sülü
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
Katılan Olmadı.
MESAJ YOLLAYANLAR
Yok.
MODERATÖR
Murat Bilim-Eğitimci
KONULAR
GENEL KONU: Bitmeyen Çatışmalar ve Topluma Yansımaları
KONUŞULANLAR
1 / Asım Demirkök Hergün çeşitli kaynaklardan birçok bilgiye ulaşıyoruz, binlerce yorum yapılıyor eğer biz bunları kafamızda organize edemezsek ve yerli yerine oturtamazsak olayları anlayamayız. Türkiye’de yaşanan olaylara sonuçlar üzerinden baktığımızda bir sonuca ulaşamayız.Geçmişi iyi bilmemiz ve değerlendirmelerimizi ona göre yapmamız gerekir. Devlet belli sınırlar içinde egemenliği ve silahı kullanan bir güçtür. Gücünü de anayasadan alıyor. Selahattin Demirtaş Ağustos ayında yaptığı açıklamada silahla özerklik ilan edilmesini onaylamadığını söylüyor ancak Dtk toplantısında bunun tam tersini savunuyor; egemenliğimizi kullanacağız ve silahlı gücümüz de olacak, yargımız da olacak diyor. Anayasayı değiştirmeden bunu nasıl yapacaksınız? Yeni bir sivil, bu topraklarda yaşayan herkesin anayasasını yapmak zorundayız. Ancak orda herhangi bir kimliğin diğerinden üstünlüğüne izin vermememiz gerekir. O bölgede yaşananlarla Kürtlerin geleceği karartılıyor. Anayasayı değiştirmeden özerklik ilan edilemez. Kurucu irade kolay kolay oluşmaz. Pkk savaş ilan ederek devletin erki yerine kendi erkini ilan edemez, buna da hakkı yoktur, ordaki kürtlerin geleceğini de tek başına belirleyemez.
2 / Hasan Doğan Bulunduğumuz aşama ve tartıştığımız konu çok can yakıcı ve bütün bir bölgeyi ilgilendiriyor. Türkiye’nin şimdiye kadar olan yapısını, hali hazırdaki durumunu göz önünde bulundurduğumuzda büyük bir değişim, dönüşümün olduğunu ve bu dönüşümün bir sisteme dönüşmesinin sözkonusu olduğunu düşünüyorum. Siyasi erk de bunun farkında. Bu safhada nasıl bir çözüm bulacağız? Başkanlık sistemi mi olacak, demokratik özerklik sistemi mi gelecek? Çözüm süreci bir yerden koptuysa da bence hala devam ediyor. Bu sistemlerin tercihi noktasında bağlantı koptu. Cumhurbaşkanı şu an başkanlık sisteminden hararetle bahsediyor. Diğer taraftan demokratik özerklik sistemi var ve güçleri yeterse bunu yapmaya çalışacaklar. Ama bunu yapacaklarına güçlerinin yetmeyeceğini düşünüyorum. Pazarlık bunun üzerinden gidiyor, şiddetle, çatışmayla bunu etkilemeye çalışıyorlar. Bugün silahlar konuşsa da silahlardan azade olmak gibi bir kararla başladı. Ama sonuç alacak şekilde çatışmalarının mümkün olmayacağını görmeleri gerekir. Bu durum belki bir süre böyle gidecek. Ulus devletler tek tanrılı sistemlerin yerine geçerken çatışmalar vs. ler oldu ve 1. Dünya savaşına gidildi. Soykırıma uğrayan kesimlerin statüsü belirlendi. 2. Dünya savaşında yahudiler soykırıma uğradı ve bir statü elde ettiler. Bu iki dünya savaşı içinde epey bir mağduriyet yaşamış kürtlere artık bir statü verecek bir sürece geldik. Olayları bunun üzerinden okumak gerekir. Toplumun önüne bir yol haritasının getirilmesine de ihtiyaç var. Hedef Türkiye’nin meselelerini çözmektir.
3 / Mehmet Sevim Toplum çözüm sürecine ciddi bir destek verdi. Birlik beraberlik ve huzur için bu desteği verdi. Hükümet belki oy kaygısıyla buna dur dedi. Hdp başka bir amaçla, dış politikadan ya da ortadoğuda gelişen olaylardan dolayı stratejisini değiştirdi. Ama zararını yaşayan toplum oldu. Hdp tam Türkiyeleşiyorken, toplumda olumlu bir imaj oluşturmuşken oynan bu kumar hem kendilerine hem de Türkiye ye çok zarar verecek.Toplumda çözüm sürecine verilen destek sorgulanır oldu. Buna şimdi destek isteseniz herkes kafasında acabalarla masaya oturacak ve soru işaretleri masayı zorlayacak. Keşke durum bu noktaya getirilmeseydi, Hdp pkk uzantısı olmaktan vazgeçip Pkk’yı siyasallaştırılarak sürece dahil etseydi daha iyi olacaktı. Dtk kongresinde yayınlanan bildiride sanki bizim aklımızla alay ediliyor gibi sanki her şey iyi gidiyorken hükümet bunu başlattı gibi büyük bir yanılsama var. Kürtlerin tamamı sanki özyönetime destek veriyor ve pkk taraftarı gibi algı yaratılıyor. Hdp ve Pkk’nın en büyük açmazlarından bir tanesi kürt muhalefetine izin vermemeleridir. Bölgede ikinci bir kürt siyasetinin olmamasını da Pkk insanlara açıklamalıdır. Bu hendek savaşlarında belki destek veren bir kesim var fakat birçok insan bu durumdan rahatsız, göç başlamış ve bu çok ciddi bir problem. Çözüm tekrar gündeme gelmeli, Hdp masanın bir tarafında olmalı fakat eski ağırlığında değil, ordaki sivil toplum örgütleri, aydınlar da olmalı ve fikirleri alınmalıdır. Oradaki insanların ne istediği çok önemli.
4 / Mehmet Sülü Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum itibarı ile bu olaylar yaşanacak ve bu yaşanan son olay da değil. Her dönem ayrı ayrı isimler altında Türkiye karıştırılmak isteniyor. Son dönemde de özerklik konusu ortaya çıkarıldı. Ülkemiz başta çevre kuşak ülkeler dediğimiz sınır komşularımız olan ülkelere bakmak lazım ve hepsi karıştırılmış durumda. Türkiye’nin bölgenin en büyük gücü olacağını gören dış mihraklar ülkeyi çeşitli yönlerden karıştırmak istiyor, bu da gayet normaldir. Baktığımızda Rusya’nın Akdeniz’e gelişi, elinde bir tek Suriye kozu kaldı eğer buradaki kozu kaybederse Akdeniz’deki tüm hakimiyetini kaybedecektir. Kafkaslarda komşu ülkeler arasında çatışmalar devam ediyor, en son uçak krizi patladı. Ortadoğu, Kafkasya ve Hazar bölgesindeki istikrarsızlık ve çatışmalar önümüzdeki dönem de devam edecektir. Çevremizdeki ülkelerin her zaman tehdit olacağı görülüyor.Esas olan olan şu anda bölgedeki gençliğin geleceğini ipotek altına alıyorlar. Yaşanan olaylarla toplumun bilinçlenmesini de engelliyor. Esnafın yaşadığı ekonomik zarar, okullarda eğitimin verilememesi, sınavlara hazırlanan öğrenciler için devletimizin ilave tedbirleri var. Bunlar ülkenin ekonomik gelişmesini ve bölgede en büyük güç olma yönünde çalışmalarını geciktirecektir. Medyanın taraflı haber vermesi de, olan olayları daha abartılı biçimde vermeleri toplumu psikolojik yönden de etkilemektedir. Bunun yanında elbetteki devletimiz ve milletimiz en kısa sürede bunları bertaraf ederek lider ülke olma yolunda amacına ulaşmak için bu tarz çalışmaları engelleyecektir. Daha önce köylere gidip eylem yapıyorlardı, köylerden lojistik destek alıyorlardı şimdi şehirlere indiler, her gün şehit haberleri geliyor, durum biraz daha zorlaştı. Bu olaylar aşılırsa Anayasa konuşulmaya başlanır.
5 / Ferman Salmış Bu meselede iki taraf da ben haklıyım diyor, haklılığı topluma bir siyasi argüman olarak sunup bir destek girişimi var. Bir yerde çatışma varsa, insanlar ölüyorsa bunun siyasetini yapmaktansa bu meselenin aklı selim bir şekilde çözüme kavuşturulması gerekiyor. Geçmişte akiller vardı,çözüm sürecinin gelişmesi noktasında hepimizi ikna etmeye çalıştılar, anketler, medya programları düzenlendi toplum şuna inandırıldı; Türkiye’nin sadece Kürt meselesi değil bütün sorunları demokratik açıdan ele alınacak ve parlamento bunları çözüme kavuşturacak. Bana göre siyasette ciddi bir kalite problemi var ve ülkenin dinamizmini ne yazık ki siyaset öngöremiyor ve buna çözüm getiremiyor. Hiçbir siyasi partide demokrasi yok. Türkiye’nin sorunlarını çözme konusunda yeterli irade gösterilmiyor. Bir yerde olaylar başlayınca, şiddet başlayınca hemen durup bunun üzerinde konuşalım, çözüm üretelim diyoruz bu da bir tüketim kültürü yaratıyor ve aslında beynimize de yazık ediyoruz. Demokraside çoğulculuk önemli fakat bizim gibi düşünmeyenleri çok da sevmiyoruz. Söylediğimiz şeye inanmayan bir toplumuz ve söylediğimiz şeylere inanmayan bir aydın kitlemiz var. Sorunların bu kadar yakıcı hale gelmesinde de bizim de katkımız var. Sivil toplum da özne olamıyor, kendi orijinal fikirlerimiz yok. Bir yolun bulunmaması için herkes elinden geleni yapıyor. Bir araya gelmemek için çabalayan siyasi partilerin bu sorunun çözümü noktasında biz elimizden geleni yapıyoruz demeleri aklımızla alay etmektir. Türkiye’de sistem tıkanmış ve kendini yenilemek için arayışlar var. Temel sorunların çözümü konusunda argümanlar ortaya konmuyor günü kurtaracak yaklaşım gösteriyorlar. Aydınların da yeterince rollerini oynamadıklarını düşünüyorum.
6 / Sinan Oral Bölgede etnik çatışmalar sizce biter mi? Sınırlarını bizim çizmediğimiz, coğrafyayı bizim belirlemediğimiz bu bölgede hesabı kitabı olan acımasız kapitalist sistemin varolduğu dönemde bitmeyeceğini düşünüyorum. O yüzden problemin adını çok iyi koyalım. Cumhuriyetin ilk yıllarında kürt meselesini dile getiren Şeyh Sait de asılmıştır, bu konuda sancısını dile getiren Seyit Rıza da yok edilmiştir, Menderes yok edilmiştir, Turgut Özal yok edilmiştir. Kürt meselesine kim el atmışsa, çözüm noktasında bir adım atmışsa yok edilmiştir. Gerçekten bu bölgede Kürt meselesinin çözümsüzlüğünü üreten mevcut yöneticiler ve bu halkın kendisi midir yoksa bu coğrafyaya şekil veren büyük güçler midir önce bunun adını koymamız gerekiyor. Bu meseleyi en çok dillendiren, özür dileyen, çözüm üreteceğini söyleyen adamı biz linç ediyoruz. Ama çözümsüzlüğü üretip de son günlerde hakkını savunduğumuz bölge halkına bu kadar zulümve işkence yaşatmak da pek doğru bir çözüm olduğunu zannetmiyorum. Kürt meselesi de daha önce işlenmemiş bir malzeme olarak batı tarafından çok iyi işlendiğini düşünüyorum. Ortadoğuda artık adının kürt meselesi olmadığı bir dönemi yaşayacağımızı düşünmüyorum. Batı, emperyalist güçler bugünden sonra artık sürekli kullanacaklar. Halkın gerçekten ne istediğini ortaya çıkarmak gerekir.
7 / Mustafa Baştürk Bu çatışma ortamı devam ettiği müddetçe bunu kürt meselesi veya türk meselesi olarak adlandırmak doğru değil. Bu kin ve ve nefret ortamı kardeşliğimize helal getirecektir. Mevcut anayasa demokratik özerkliğe izin veriyor mu, vermiyor. Siz her düşüncenizi demokratik ortamda sunabilirsiniz ama bu demokratik ortamda kürt halkını temsil ettiğini beyan eden kişiler bu kararı alırken hangi kürt halkına danıştılar da karar aldılar? Dtk’nın açıklaması çok talihsiz bir açıklama. Hdp Türkiye partisi olacağını ve meseleleri siyasi ortamda konuşarak çözüme kavuşturacağını söyledi ancak maalesef yapılanlara baktığımız zaman çatışmasızlık ortamında siz silahları depolayıp, hendekleri kazarsanız, onların arkasına gizlenip, ordaki kürt halkına zulmederseniz bu durumu kim kabul edebilir? Oradaki insanların geleceğine kastederek onların haklarını savunamazsınız. Sivil toplum örgütleri kafalarındaki düşünceleri kiraya vermiş gibi davranıyorlar. Böyle olunca da bir çözüm üretemiyoruz.
8/ Enver Bakır Yeni demokratik bir anayasa yapılırsa Türkiye’nin sorunları kısmen çözülür. Ama böyle bir şans var mı bana göre yok. Ülkeyi yönetenlerin zihniyeti çok farklı bir zihniyet, adım adım bir iç savaşa doğru gidiyoruz. Kürtler ve Alevilere düşman bir hükümet, Suriye’de taraf olan bir hükümet. Başkasının azıcık bir şey yapmasına tahammül edilmiyor, mevcut hükümetin Kürtlere zerre kadar bir şey vereceğine inanmıyorum, hendek sorunu olmasa da vermez. On üç yıldır kullandığı dil nefret dilidir.
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
Görüşme, email ve sms çağrı yaptık.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Mail, sms davet edildiler.
MEDYA İLE
30 civarında tv, gazete ve internet sitesine çağrıda bulunduk.
KATILIMCILARLA
Email ve sms davet ettik.
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ
Semine Dengeşik
Malatya kMM Girişimcisi