YER: SAİT TANIŞ KÜLTÜR MERKEZİ
TARİH:01/06/ 2012
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/Ada Fikir Kulübü-Şadi Tanış
2/Sakarya Gönüllü Eğitimciler Derneği- Rüstem Budak
3/Sakarya Dayanışma Derneği- Muharrem Demircan
4/Özgür Yazarlar Birliği- Beytullah Önce
5/Şehir Sakinleri Hareketi- Necati Mert
MESLEK ODALARI Katılım Olmadı
SENDİKALAR Katılım Olmadı
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/ Şaban Günel
2/ Yusuf Yavuzyılmaz
3/ Ömer Yaşar
GÖZLEMCİLER Emre Durmuş
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ Katılım Olmadı
BELEDİYE BAŞKANLARI Katılım Olmadı
MESAJ YOLLAYANLAR
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
MODERATÖR: Rüstem BUDAK
KONULAR
GENEL KONU: Başkanlık Sistemi
1/ Şaban Günel: hala firavunlar zamanında yaşayan insan olarak kendimi hissediyorum. Benim için değişmiyor. Sultan kovulmasaydı Dolmabahçe sarayında son nefesini verirdi, sultanı kovan da Dolmabahçe sarayında son nefesini verdi. Buraya gelinceye kadar kiminle konuştuk. Hepimiz diktatörlüğü seviyoruz. Yarış diktatör o neden oluyor, ben neden olmuyorum tartışmasından çıkıyor. Bizim diktatörlüğe itirazımız olmadı. Bize namuslu bir diktatör lazım. Bugün böyle hazırlandık böyle söylüyoruz. Dışarıda öyle konuşmuyoruz. Manşetlerle Ak Partinin önerisine karşı çıkanlarda diktatörlük istiyorlar. O değil ben olayım mücadelesi veriliyor. Sivil toplumun güçlenmesinden bahsediyoruz. Destekleyip büyümesine çalışıyoruz. Ama mustazaf-der kapatıldı. Hem de mahkeme kararıyla. İsrail devleti koalisyonsuz hükümet kurulmamıştır. Hep koalisyonu kötücül gösteriliyor. İtalya ise hep tek parti tarafından yönetilmiştir. Hindistan parlamentosunda 23 dil konuşuluyor. Aynı anda tercüme yapılıyor. Biz burada çok renkli olduğumuzu iddia ediyoruz. Bu renklerin kendini ifade etmesi engelleniyor. Renksiz bir ilkeyiz. Ağlaşmaktan çok hoşlanıyoruz. Başka bir ülkede her şeyin ideal olduğunu düşünüyoruz. Örneğin amerikada demokratik kurumlar işliyor. Her şey demokratik ilkeler çerçevesinde yapılıyor. Derken bu demokrat adamalar dünyanın her yerinde darbe örgütlüyorlar. O da yetmiyor ordular gönderiyorlar. Bu nasıl demokrat adamlar sa. Filistinde Hamas seçimleri kazandı beğenilmedi. Garanada’da seçimi kazanalar beğenilmediği için müdahale edildi. Herkes demokrat bir bu komşular değil. Bu komşulardan çok şikayetçiyim. Bizim problemimiz olan şeyleri yok zannediyoruz, olmayan şeyleri var zannediyoruz. Olan bir şey vardır. Olmayan şey yoktur.
2/ Emre Durmuş: seçimlerde partiler ve tercihleri değil kişiler seçiliyor. Ak Parti Tayyip Erdoğan partisidir. Ve tercihler de ona veriliyor. Yasalar yapılıyor. Çıktıktan sonra çerçevesi hakkında bilgimiz oluyor. Ne sorarsanız çalışmalarımız devam ediyor deniliyor.
3/ Yusuf Yavuzyılmaz: asıl tartışma bir ülkede hem istikrar hem de temsilde adalet olabilecek bir sistem olabilir mi? Türkiye’de baraj sistemi ve çoğunluk istemi uygulandı. Eyalet sistemi olmayan ülkelerde başkanlık istemi diktatörlüğe dönüşmüş. Senatolar ancak başkanı görevden alabiliyor. En iyi uygulayan ülkelerden Amerika’da çok sık olmamış. Bu tür ülkelerde sivil toplum güçlü ve yargı ise tarafsız bir haldedir. Refah partisinin kapatılma davası bugünkü anayasa mahkemesine gelmiş olsaydı dava red edilecekti. Ama mahkeme üyesi daha öncekiler olsaydı parti kapatılacaktı. Hukukun değilde zihniyetlerin etkin olduğu ülkelerde tehlikeli süreçler oluşabiliyor. Avrupa’da tam başkanlık sistemi yok. Güney Amerika’da bir iki ülke de uygulanıyor. Bazı ülkelerde ise diktatörlüğe dönüşmesinden dolayı vazgeçilmiş. Bu süreçleri ekonomik sebepler tetiklemiş olabilir. Seçimlerde koalisyon çıkma ihtimali sıfır. Öncelikle eyaletlere bağlı parlamentoları içimize sindireceğiz. Sivil toplumu çok güçlü kılmak gerekir. Hukuk ideolojik olduğu için süreç Türkiye’de bu sistemin uygulanması zor gözüküyor. Halk devletin kutsal olduğunu, ama yanlış adamların elinde olduğundan kötü yönetildiğini düşünüyor. Muhafazakâr kesimin başkanlık sistemini demokratikleşme için değil bürokratik engelleri aşmak için istemektedir. Türkiye milletvekilliği sistemi hedeflenmiştir. Temsilde adalet bu yöntemle sağlanabilir. İsrail değil İskandinav örnekleri daha iyi olduğunu düşünüyorum. Devlet fethedilecek- ele geçirilecek bir hedef olarak görülür. Kaldıralım anlayışı yerine yöneticilerin değişmesi hedefleniyor. Yök kaldıralım değil yöneticiler değişmesi istenir. İki Amerika var. Kendi içinde demokratik ama dışarıda tamamen despot. Türkiye’de biz kimiz sorusunun cevapları çok çeşitlidir. Devletin cevabı ile halkın cevabı aynı olmuyor. İstikrar tek başına ahlak değildir. Bütün diktatörlükler istikrarlıdır. Demokrasi pusu kültürüdür.
4/ Kemal Vardal: Başkanlık ve yarı başkanlık sisteminin Türkiye’ de uygulanmasının zor olduğu kanaatindeyim. Ama tartışılmasından yanayım. Her kesimde tartışma kültürü çok zayıf. Birbirimize tahammülümüz yok. Baraj kaldırılsın, indirilsin. İndirildiğinde Türkiye çok mu demokratik olacak. Çıkarıldığında da demokratik olunmuyor. İnsanlık ilk gününden bu yana demokratik yapı kurma temayülünü korumuş. Sol kesim Chavez’i destekliyor. Putin Medvedev ile karşılıklı işi götürüyor. Halk ile birlikte bir anayasa yapalım desek gerçekten yapabilir miyiz? Şüpheliyim. Demokrasi kültürünün gelişmesi için bu tartışmalar önemli. Tartıştıkça kendisini geliştirebilir. Bizde sivil toplum yok. Sendikalar yok. Bunlar her biri parti. Bir ideoloji etrafında örgütleniyorlar. Tayyib Erdoğan’nın sivil diktatörlüğünden bahsediliyor. Böyle bir şeyin mümkün olacağını zannetmiyorum. Çünkü Türkiye farklı güç ve toplum yapıları vardır.
5/ Süleyman Çakmak: İktidar ister parlamenter rejim ister diktatöryal rejim olsun paylaşmayı istemez. Her iki sisteminde eksiklikleri var. Parlamenter rejimde başbakanının delege seçiyor. Bu noksanlıktır. Türkiye’nin sıçrama noktalarına baktığımızda tek partili yönetimler olduğunu görüyoruz. Koalisyon yönetimleri ülkeyi geriye götürmüştür. Amerikan başkanlık istemi idealdir. Amerikan sistemi Fransız devrimini incelemek üzere gönderdiği Jefferson döndüğünde önce zenginlik mi, yoksa demokrasi mi olmalı sorusunda önce demokrasi tercihini yapmışlardır. Bu konuda hep başarısız olan sistemler örnek veriliyor. Hâlbuki iyi örneklikler tercih edilmelidir. Benim diktatörüm iyidir anlayışından kurtulmalıyız. 1961 anayasası ile millet egemenliği kontrol altına alınmak istenmiştir. Bu sürecin temizlenmesi gerekir. Yönetemeyen bir demokrasi rejimi oluşturulmaktadır. Amerika’da başkan kongreyi ikna etmeden adım atamıyor. Rusya örneğinde olduğu gibi demokratik temayülleri içselleştirmeden adımlara atılmazsa bir değişiklik olmuyor. Diktatörleri esas yöneten çevresidir. Güç gruplarıdır. Osmanlı padişahlarına kendi çocuklarını dahi öldürten irade çevredir.
6/ Ömer Yaşar: bu ülkenin insanları çok partili dönem içinde farklı açılımlar hedeflemektedirler. Temsilde adalet vazgeçilmezdir. İstikrarı da sağlamak gerekiyor. İsrail örneğinde olduğu gibi ülke çıkarıdır. Yerel çıkarlar değil ülke çıkarları öncelenmelidir. Başkanlık sistemini gönlüm istiyor. Temsilde adaleti bir kişi etrafında sağlanırsa iyi olacaktır. Yeni olan kravatlı padişahtır.
7/ Şadi Tanış: prensip olarak başkanlık sistemine hayır demiyorum. Başkanlık sistemine geçsek başbakanın yetkileri kısıtlanacak. Şu andaki yetkileri o dönemdeki yetkilerden daha fazla. Eğer yetki söz konusu ise şu ülkenin uçması gerekir. Ama uçmuyor. Demek ki sorun yetkiler de değil. Her şey kötü değil. Başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelerde başkan çok sıkı şekilde denetleniyor. Başbakan örneğin kürtaj konusunda bir şey söylüyor. Onun dışında kimse konuşamıyor. Odalar, sendikalar, doktorlar, âlimler fikir beyan edemiyor. Başbakanın söz konusu ettiği şey ertesi gün kanunlaşıveriyor. Amerikada başkanın parlamentoya kanun önerme yetkisi yok. Temsilciler meclisinde iktidar partisi güçlü değilse kanunun çıkması mümkün değil. Meclisin çalışması olarak çıkarılan yasa sayısından ölçüyoruz. Bu kadar yasanın çıakrıldığı bir ülkede hangi istikarardan bahsedilebilir. Başka bir ülkde bu kadar çok yasa değişir. Parlamento fabrika gibi yasa çıkarıyor. Parlamentoyu gerçek anlamda işletemedik. Milletvekilleri başbakan tarafından seçilir.
8/ Muharrem Demircan: demokrasi kapitalizmden besleniyor. Sermaye değişimi kontrol edip yönlendiriyor. Bakıldığında Tayyip Erdoğan’a alternatif yoktur. Temel problemler devam ediyor. Özal’ın ikinci döneminde, Erdoğan’ın ikinci döneminde yine başkanlık tartışması var. şu anda bizim ekonomideki gücü olan petrolü yok. Bu ise arap ve Kürtler elindedir. Onları da kapsayacak olan yönetim anlayışı ile kapsamak ve kuşatmaktır. Şu anda bu ilişkiden bağımsız düşünülemez.
9/ Necati Mert: Kuvvetler ayrılığı yoktur. Kuvvetlerin birliğini gizlemek için çıkarılmış bir yöntemdir. şu andaki parlamenter sistemi başkanlık sistemini gizlemek için yapılan çalışmalardır. Kuvvetler ayrılığı ile kuvvetler birliği arasında dil farkı yoktur. Olsa olsa derece farkı vardır. Parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasında keyfiyet farkı yoktur. Kürtlere bile söz vermek istemiyor. Abd ‘deki gibi olacağını zan etmiyorum. Başkanlık sistemi ehven-i şer diye kabul etmemiz de olamaz. Şu andaki parlamenter sistemi güçlendirecek çalışmalar yapmalıyız. Desteklenmesi ve geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Başkanlık sistemini olumlu bulmuyorum.
ÖNERİLER
Öneri Olmadı
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
25 sivil toplum örgütüne duyuru yapıldı. E- mail, mesaj ve telefon ile ulaşıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Sakarya Milletvekilleri Hasan Ali Çelik- Ayşenur İslam- Ali İhsan Yavuz- Ayhan Sefer Üstün- Münir Kutluata- Engin Özkoç
MEDYA İLE
Sakarya ilinde faaliyet göstermekte olan ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ Rüstem BUDAK- SakaryakMM Hamalı
01.06.2012 Sakarya kMM Toplantı Tutanağı
previous post