TARİH:01/02/ 2013
KATILIMCILAR
DERNEK, VAKIF VE GİRİŞİMLER
1/ Ada Fikir Kulübü-Şadi Tanış
2/ İHD-Neslin Gümüş
3/ Sakarya Adalet Girişimi- Muharrem Demircan
4/ Sakarya Mimarlar Odası- Hüsnü Gürpınar
5/ Feta Girişimi- Menderes Daşkıran
6/ Sakarya Romanlar Derneği- Orhan Tanyel
7/Ada Fikir Kulübü- Şadi Tanış
8/ Özgür Yazarlar Birliği- Kadrican Mendi
9/ Şehir Sakinleri Hareketi- Necati Mert
10/ Değirmen Dergisi- Mehmet Özdemir
11/ Sakarya Kültür ve Doğa Varlıklarını Koruma Derneği- Osman Zor
12/ Adapazarı Amatör Fotoğrafçılar Derneği- Mustafa Erdoğan
MESLEK ODALARI Katılım Olmadı
SENDİKALAR
1 / Eğitim- İlke- Sen – Beytullah Önce
KANAAT ÖNDERİ VE BİREYLER
1/Şaban Günel
2/Hüseyin Tanas
3/Yusuf Yavuzyılmaz
4/Veysel Saka
5/Kemal Vardal
6/Osman Karagüzel
7/Muzaffer Narman
8/Emre Durmuş
9/Resul Taşdemir
10/D. Ali Arslanoğlu
11/Süleyman Tekdemir
12/Hüseyin Alkan
GÖZLEMCİLER
1/ Aziz Koçak (BDP- İl Başkanı)
KATILAN MİLLETVEKİLLERİ
BELEDİYE BAŞKANLARI
MESAJ YOLLAYANLAR
DİĞER KATILIMCILAR
MEDYA
MODERATÖR: Şanar YURDATAPAN
1/ Abdurrahman Dilipak: Örgütlü toplum önderler bir araya gelmezlerse bir süreç olmaz. Düşünürler bir araya gelip konuşmazlarsa tarafsızlaştırma oluyor. Birbirimizden haberimiz olmuyor. Pasif hale geliyoruz. Birbirimizi ciddiye almalıyız. Çok fazla siyasete endeksli hale geldik. Bir araya gelerek birbirimizi ciddiye almalıyız. Hz. Yusuf’u kardeşleri kuyuya attılar. Kardeşleri ile karşılaştığında onlara geçmişi unutun, yeniden başlayabiliriz, dedi. Kardeşi Yahuda koşarak gitti. Ayakları yaralandı. Koşarak Yakup’a ulaştı. Babasına varana kadar koştu. Mekke’de Peygamberde kardeşim Yusuf’un dediğini diyorum dedi. Hind-Vahşi en trajik olaylardan biridir. Ve hazreti Hamza olayı vakidir. Af edenler af edeceklerdir. Af eden kadar af edilen değerlidir. Hatalarımızı hiç suçu olmayanları kurban ettik. Bir takım örgütlerin istihbarat örgütleri insanları iktidarları için birbirine vurdurdular. Daha önce sağ- sol olarak yaptık. Hiç birimizi masum değiliz. Kan tartılarak adalet aranmaz. Ben Türk olarak doğmuşum. Anne- babamı- ülkeyi ben seçmedim. Ben Müslüman bir kişiyim. Bulgaristan’daki Müslüman Türkler için ne istiyorsam bu ülkedekilerine de vaat etmek lazım. Pazarlıksız olarak başkaları benim için tehdit olsa da onların haklarını korumalıyım. Korku ile uygarlık kurulmaz. Sorunu çözeriz. Türkiye’deki insani refleksler yerine siyasi kan gölünü durduramayız. Çözüme karşı çok ciddi lobi var. Kürtlerin bana benim Kürtlere rağmen kazanacakları bir zafer yok. Ancak birlikte kazanacağımız adalet savaşı var. Bir Süleymaniye için Süleyman ve Sinan lazım. Ancak yıkmak için 2 kazma ve kişi yeter. Türkiye da farklı kazanacağımız bir barışa bir geri zekâlı yetiyor. Yaşanacak bir ülke için herkesin gönül birliği etmesi gerekiyor. Herkes inandığı yaşasın. 19. yüzyıl ile 20 yüzyılı yorumlayamayız. Geçmişte olduğu bugünde savaşmamızı istiyorlar. Geleceği bugünü yarınıyla inancımızla yüzleşelim. Farklılığımıza rağmen kültür farklılıkları şansa dönüşebilir. Farklılıklarımızla bir arada yaşayabilirsek herkese örnek oluruz. Kristalleşme bu küçük platformlarda bir araya gelerek çözebilirler. Düşünen- sorumluluk sahibi insanlar bir araya gelmelidir. Benim için çile olan şeyler çocuklarımız için baht kaynağı olsun. Dünyanın başka yerindeki sorunlara çözüm arayalım. Büyük hedeflere küçük adımlarla varılır. Farklı olduğumuz zaman birbirimize inanç birliği yaşadığımız insanlarla da sorun yaşıyoruz. Senin düşüncelerin için sonuna kadar mücadeleye hazırım. Birbirimizle güvenmeyi denesek birçok sorunu aşabiliriz. Geçmişte yaşadığımız acıların birer barış umudu olmasını diliyorum. Çok siyasal bir dil kullanıyoruz. Sivil bilincimizi kaybetmişiz. Kürt ve Türk ergenekonu sorunu var. Aşılamıyor. Türkiye kanun çöplüğüne döndü. Her şeyi kanunla hal etmeye çalışıyoruz.
2/ Menderes Daşkıran: Sizler tarafından açılan bu çığır inşallah barışa hizmet eder. Adalet seslerini yükseltme noktasında FETA girişimi noktasında birkaç adım atmak istiyoruz. Sakarya bu noktada çok mümbit bir yer. Devlet veya başkalarından bir şeyler bekleme yerine bir şeyler yapmak lazım. Adalet taleplerini yükseltmek yerine çılgınlıklar yapmalıyız. Bazı adımlar atmalıyız. 2 yıl öncesinde barış etkinlikleri yapmıştık. Önümüzdeki günlerde tekrarlayacağız. Diller duaya etkinliği yapmıştık. Barış duaları etkinliği yapacağız. Farklı diller dua çalışmasını tekrarlayacağız. Sakarya sofrasında buluşmak etkinliği ile birleştireceğiz. Sofranın barış kardeşliğe olan katkısını arayacağız. Eleştirel diller yerine barış sözünü yükseltmek için neler yapabiliriz.
3/ Aziz Koçak: Ben BDP il başkanıyım. Ben bir Kürt olarak ifade etmeye çalışacağım. 12 bin yıldır bu topraklarda yaşıyor. Harcadığımız parayı ve kaybettiğimiz binlerce insanı hesaba kattığımızda kaybımızın büyüklüğü anlaşılır. İnsanların anadilleriyle kendilerini ifadelendirmesinin imkânının olmasını istiyorum. Demokratik ve halkçı anayasa istiyorum. Eyalet ve demokratik özerklik olabilir. Bunlar için kimsenin ölmesini istemiyorum. 40 yıldır tanıdığım Kürtler anladığım kadarıyla Abdullah Öcalan’ın vereceği kararı bekliyoruz. Abdullah Öcalan teslim alındığında Türkiye için çalışacağım demişti. Öyle inanıyorum ki birçok çevre sorunu algılamışlardır. Çözüldüğünde 800 lira alan asgari ücretli birinin 1200 alabilmesini ümid ediyorum. Bizim halklarla bir problemim yoktur. Yasalarda tüm hakların korunduğu bir güvence istiyorum.
4/ Yusuf Yavuzyılmaz: Belli bir dil imkânları için de olmaktadır. Anlayışlarımız bu dil içinde oluşmaktadır. Sosyalist- İslamcı, Herkesin verili bir dili var. Bunları esnetmek daha üst bir dile evrilmesi gerekmektedir. Alt kimlik dilleri için istediklerimizi üst dile evrilmesi gerekmektedir. Bulgaristan’daki Türkler, Filistinliler için istediklerimizi Çatışmanın olduğu köyler Kürtler Türklerin olduğu yere göç ettiler. İstanbul, Adana, İzmir’e doğru oldu. Kürtler eğer ulus devlet istiyorlarsa bu çok zor. Ulus devlet oluşturma projesinde paradigmayı adalet merkezli olarak inşa ederek onun dili ile mücadele edeceğiz. Ya cumhuriyetin kurucu paradigmasını aradan çıkarmayı denemeliyiz. Ümitsizlik haram ancak geleceği inşa etmeliyiz. Toplum birbirleri ile uğraşacaklarına devlet ile muhatap almalıyız.
5/ Veysel Saka: Hükümetin görevlendirdiği kişiler tarafından bir istişare ortamı var. Bu ortamın devam etmesi gerekir. Müzakereye evrilmesi gerekmektedir. Özgürlük ve demokrasi güçleri barış ve çözüm adımları oradan gelişir. Anadilde savunma parlamentoda kabul edildi. Sivil muhalefet cezaevinde. Öğrenciler cezaevinde. Cezaevindekilerin acilen salıverilmesi gerekmektedir. Var olan muktedirler tarafından ortaya konulacaktır. Olumlu ve umutluyum.
6/ Kemal Vardal: İmralı görüşmelerini ciddiye alıyorum. Barış isteyen herkes ciddiye almalıdır. Bunun için öncelikle yeni bir anayasa yapılması gerekmektedir. Anayasa ciddi bir konu. Abdullah Öcalan’ın rahat hareket alanı oluşturulması gerekmektedir. Sol ve İslamcılar ama-lı, fakat-lı sözler duyuyorum. Kürtler dillerini konuşmak, çocuklarının ölmesini istemek istiyorlar. Askerler çoluk çocukları ile yaşamak istiyorlar. Gerilla da artık ölmek istemiyor. Kürtler doğuştan hak olarak olanları istiyorlar. Politika öyle bir kıskaç içindeki bunlar bazen risk olmaktadır. 1992 de Kürt dememden dolayı 6 tane dava açıldı. Türkiye’de İslamcılar ve solcular bu sınır meselesin aşmalılar. Bir sorun olduğunda hemen sınırlar gündeme getiriliyor.
7/ Beytullah Önce: “Meseleyi hem siyasal hem de pedagojik açıdan ele alacağım. Önce siyasi duruma bakalım. Son zamanlarda konuyla ilgili çeşitli programlara katıldığımda, meselenin çok daha geniş bir perspektiften ele alındığını gözlemliyorum. Dört parçalı bir haldeki Kürt halkı, birbiriyle her türlü ilişkisini geliştirirken, birbirinin farkına varırken, Irak’ta olduğu gibi siyasal bir yönetim geliştirirken, Türkiye’de de gelinen aşamada çözümün salt insani hak ve özgürlükler bağlamında geliştirmeye çalışmanın da yetersiz kalacağını düşünüyorum. Elbette silahların susması siyasetin önünü açacaktır ama bu sürecin sonunda sorunun tamamen çözülmüş olacağını da zannetmiyorum.
Meselenin pedagojik boyutuna gelince… Bu konuda anadilde eğitim hakkı, çok önemli bir yer tutuyor. Siz bir insanın ya da toplumun okuldaki eğitimde ya da başka bir kamu hizmeti sürecinde dilini yok saydığınızda; onun tüm varlığını, benliğini, kısaca her şeyini yok saymış oluyorsunuz. Oysa bir dilin yasaklanması, ya da siyasi bir pazarlık konusu yapılması, benim inancıma göre Allah’ın bir ayetini inkâr, dolayısıyla zulüm ve Allah’a açık bir isyan anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu konuda gerekli her türlü siyasi ve pedagojik mekanizmanın bir an önce geliştirilmesi gerekmektedir.
Son olarak da şunu belirtmem gerekiyor. Toplumun ya da sivil toplum örgütlerinin dahi devletmiş gibi düşünmesi ve meselelere devlet iktidarının sahibiymiş gibi yaklaşması gerçekten kabul edilemez. Sivil bir mücadele verenlerin önceliği, hakkın yerine gelmesi ve adaletin sağlanmasıdır, devletin çıkarlarını gözetmek değil…
8/ Neslin Gümüş: Yıllardır Kürt sorunu gündemimizden hiç çıkmadı. Bölgede insan hakları savaşımı yapanlar ciddi bedeller ödediler. İnsan haklarıyla insandır. İnsanın temel hakkı yaşamaktır. Barış hemen şimdi dediğimizde ister bölgesel, ister ulusal olsun yeter ki barış olsun. Cenazeye gittiğimizde bir çocuğa sorduk. 7-8 yaşlarındaki “Çocuk gidin gidin kurşunlanasınız” dediler. Mezar başındaki çocuklarda aynı gerginliği yaşıyorlardı.
9/ Muzaffer Narman: Çıkarma harekâtına bizzat katıldım. Ben çok iyi yaşadım. Kazananın bile mutlu olamadığı şeyler yaşadık. TV’lerde görülenler fantastik. Yaşayanlar bunu daha iyi bilirler. Hiçbir savaş haklı nedeni olamaz. Ülkemizdeki yaşanan savaşın 2–3 kişiye zararı olacak. Savaş baronlarına, uyuşturucu tüccarlarına, emperyalist güçlere, yerel güçlerden savaştan beslenenlere zararı olacak. Haberlerde asker veya PKK’lı ölmek istemiyoruz. Bu gelişmeler hepimiz açısından mutlu olarak görmeliyiz. Hiçbir neden savaş nedeni olamaz. Kişisel olarak desteklemeye devam edeceğiz.
10/ Mehmet Özdemir: Halk veya halklar arasında savaş yoktur. Komşuluk ilişkilerinde bazı münferit olaylar dışında sorun yoktur. Sorun devlette bulunmaktadır. Kürtlerin ne istediği belli. Geleneklerini yaşamak istiyor. Türkülerini söylemek istiyor. Dillerini konuşmak istiyor.
11/ Sadi Tanış: Demokratik özerklik isteği var mı? Taleplerin neler olduğu açık bir şekilde konuşulmalıdır. Dayağı sadece Kürtler yemedi. Bu faslın inşallah sona ereceğini düşünüyorum. Ben Kürtlerle yaşamak istiyorum. Onlarından bunu istemesi gerekir. Bölünmeyi hatırlatan sözler toplumu tedirgin ediyor. Bu arada herkes muhatap arıyor. Bazıları Avrupa, kandil, BDP olarak farklılaşıyor. Dayak yeme sırasını Kürtler savacak görünüyor. Sırada kimin olacağını merak ediyorum.
12/ Osman Karagüzel: Mesajda gelen ifadeler ayrıştırıcı. Kürt sorunu tanımlaması ayrıştırıcıdır. Dil benim değil. Birçok sorun yaşıyoruz. İnsan hakları sorunu olduğunu düşünüyorum. Laik- seküler baskıyı yaşıyorduk. Burada yeni bir baskı sorunu yaşıyoruz. Tek devlet, tek bayrak, tek vatan üzerinde birleşilmelidir. DHKP-C ile görüşülecek mi? Silivri ile görüşülecek mi? Terörist ile masada bir şey kazanılamaz. Örgüt dış- emperyalist bağlantılı olduğu için çözümün olacağını sanmıyorum.
13/ Orhan Tanyel: Bir roman olarak Kürtlerin dillerini yaşamalarını destekliyorum. Barışın gerçek anlamda sağlanması gerekmektedir. Kürtler ve romanların birçok mağduriyetleri var. Çingene kavramı sürekli aşağılanan- kötümser bir dille ötekileşme yaşanıyor. Ne milletsin sorusu karşısında afallıyoruz.
14/ Muharrem Demircan: Kürt meselesi ile ilgili konuşmaya devam edeceğiz. Kürt problemi var ama Kürtlerden kaynaklanmıyor. Türk problemi var, Türklerden kaynaklamıyor. Olay adalet merkezli çözülmüyor. Kendi perspektifimizi bırakıyor liberal perspektifle bakmaya başlıyoruz. Kendisine muhalif olacak her türlü hareketi pasifize etmeye çalışıyor. Geçmişi konuşuyoruz. Milletvekilleri bize numara çekiyorlar. Konuşuyoruz sonra her şey sizin bildiğiniz gibi değil deniliyor. Bizi kaile almıyorlar. Esas olan ve sorun olan devlettir.
15/ Necati Mert: Bu süreç dikkatli yürütülmeye çalışılıyor. Ümitlenmeyen kesimlerin çok olduğunu gözledik. Hükümetin muhalefet gruplarının farklı davranışları karşısında değişik haller aldığını görüyorum. Bu konuyu gerilimli karşılandı. 2 adım ileri 1 adım geri tarzı devam ediyor. Toplum bu sürece katkısı çok büyük haldedir. CHP milletvekilinin konuşması bile olumlu yansıdı. Bu sürece mesafeli yaklaşanlar bile bu konuşmadan sonra süreci destekler oldular. Eninde sonunda bu meselenin çözüleceğini düşünüyorum. Komşuluk hukukunu ortaya koymamız lazım. Komşuluk kardeşlikten ileri haldedir.
16/ Mustafa Erdoğan: Ankara Polatlı’ya hayvanlar almaya geliyor. Mardinli arkadaş Mardin’deki konuşurken Kürtçe konuşurken annesi ile Kürtçe konuştuğu için karakola alınıyor. Bu durumun fotoğrafını çekmek isterdim. Adapazarı’nda öğretmen arkadaş var. Bir ayrışma olursa ben ne yapacağım diyor. Biz bir yere gideriz. Ama çocuklar ne yapacak.
Mardin’de sanat atölyeleri vardı. Öğrencilerin katılımında çok güzel bir oluşum vardı. Sanatsal çalışmaların sürece katkısı olacağını düşünüyorum.
ÖNERİLER
Öneri Olmadı
ORTAK SONUÇ
DEĞERLENDİRME
İLETİŞİM
SİVİL TOPLUM İLE
25 sivil toplum örgütüne duyuru yapıldı. E- mail, mesaj ve telefon ile ulaşıldı.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
Sakarya Milletvekilleri Hasan Ali Çelik- Ayşenur İslam- Ali İhsan Yavuz- Ayhan Sefer Üstün- Münir Kutluata- Engin Özkoç
MEDYA İLE
Sakarya ilinde faaliyet göstermekte olan ulusal basın temsilcileri ve yerel basın mensupları davet edildi.
KATILIMCILARLA
SONUÇLAR
DEĞERLENDİREN KİŞİ Rüstem BUDAK
01.02.2013 Sakarya kMM Toplantı Tutanağı
previous post